hesabın var mı? giriş yap

  • misvak denen oluşum paçavradır ona şüphe yok da...

    öyle pankarta böyle karikatür işte. adamlar haklı.

  • bana gücü yetmediğinde, oyuncak ayımı saklayıp;

    - şu an ne kadar açtır, ıslak da üstelik, balkona mı sakladım acaba bu soğukta, yazık çok üşüyor olmalı diye diye kafayı kırmamı sağlaması gibi olabilir.

    ne çok ağlardım, ne çok gülerdi.. ne çok anlamsızdık

  • evdeki kediyle arasında bir ilişki var. robotun kendi kendine başlama gibi bir özelliği yok o yüzden bazen iki hafta bile çalıştırmayı unutuyorduk. bunu kedi fark etmiş sanırım üstündeki çalıştırma tuşuna basıyor artık. evimizin bir bireyi gibi oldu robot, bakıyoruz kendi kendine geziyor çünkü kedi çalıştırmış. işi bitince kendi kendini şarj etmeye bırakıyor, toz haznesi dolunca bi değiştirin be yaa sinyali atıyor. sadece temizlediği tozu atıyoruz, geri kalanı kedi ve robot hallediyor.

  • şehzade mustafa ölmeseydi osmanlı şöyle süper güç olacaktı falan diye anlatmayacağım baştan söyleyeyim.

    benim dikkatimi çeken nokta şehzade cihangir ile olan ilişkileri. bildiğiniz gibi şehzade cihangir bir engelli olarak doğmuştu. ve ona amasız lakinsiz en fazla sevgiyi abisi şehzade mustafa göstermişti. ve ölümünden de en çok o etkilendi.

    peki şehzade cihangir niye mustafa abisinin ardından öldü. şehzade mustafa cihangir'e büyü mü yapmıştı.

    hayır sadece yüksek empati yaparak o engelli minik cihangiri sevmişti. hem de hiçbir çıkarı falan olmadan. bundan dolayı bence de mustafa iyi bir padişah olurdu. fakat bence de osmanlının muhtemel sonunu önleyemezdi.

    rahmetli eski türkiye cumhuriyeti başbakanlarından bülent ecevitin yazdığı şiir aşağıda. bu şiir çok şeyi anlatıyor aslında. iki kardeşin birbirine olan sevgisini anlatıyor. ve insan olmanın önemi.

    iki büyük suçumuz var

    seninle benim cihangir

    biri sevmek biri sevilmek

    bunca büyük suçlarla

    padişah olunmaz

    biz insanız cihangir

    bizden tahtlara han olmaz

    sıcağına bak yüreğimizin

    aktıkça gözlerden gözlere

    nasıl eritir birbirini

    tahtların karlı doruğunda

    t: katledilmiş bir şehzade fakat gerçekten iyi bir insanmış kendisi.

    debe editi: beni bu güzel listeye layık görenlere saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

    edit2: bu vesile ile şehzade mustafa ve şehzade cihangir'e allah gani gani rahmet eylesin. mustafa kemal gelmiş ve şehzade mustafayı aratmamıştır. bu vesileyle allah başta mustafa kemal'e ve ona yardımcı olan her bir ferde rahmet eylesin.

  • eskilerin bir sözü var. yiğitsin derler candan ederler, güzelsin derler amdan ederler. fazla gaza gerek yok.

  • bu kadınla ilgili şöyle tuhaf bir durum var:

    1987-1994 arasında orhan gencebay'ın kanatları altında 7 albüm yapmış. her albümde orhan ona bir iki parça vermiş. bütün bu albümler orhan'ın müzik firmasından çıkmış. o dönem piyasada tutunabilmiş, belirli ölçüde beğenilmiş. biraz da güzelliği sayesinde popüler olabilmiş. ama tam olarak star olması 1997'de orhan'ı bırakıp serdar ortaç'la çalışmaya başlaması sayesinde olmuş. padişah adlı şarkıyla bir uçmuş tam uçmuş. birkaç albüm boyunca serdar ortaç şarkıları sayesinde milyon satmış. sonra starlığı oturunca sezen aksu, nazan öncel, tarkan, kenan doğulu vs... de el vermiş.

    tuhaf olan şu ki orhan gencebay gibi bir müzik dahisinin elinde 7 senede star olmayı başaramayan sibel can, serdar ortaç gibi müzik tüccarının elinde memleketin bir numaralı kadın şarkıcısı olmuş. serdar ortaç bu kadının imajını nasıl oturtacağını doğru görebilmiş demek ki. ilginç.

  • debe editinden sonra bir ekleme: başlık başa kalmış. bu utançla fazla kalamamış arkadaş belli ki ahahah.

    dostum sen de japon'la koreli'yi ayırt edememişsin.

    japon 3 aslında bir koreli. adı da song hye kyo.

    bu durumda beyinsiz kim oluyor?

    ekleme: japon arkadaşları olan biri olarak söylüyorum; onlar bile çinlilerle korelileri japonlardan ayırt etmekte zaman zaman güçlük çektiklerini söylüyorlar. sana n'oluyor demezler mi?

    al bir fotoğraf daha.

    ekleme 2: dostum japon 3'ü değiştirmişsin de bari edit yapsaydın. ayıp değil mi, insanı yalancı çıkarıyorsun. hem entry'yi değiştirdiğin de belli oluyor ahaha. kaçabilirsin ama saklanamazsın.

    ekleme 3: senin çinli 5 de koreli çıktı yaa. onun adı da ju ji hoon imiş. hatta trt'de bir ara yayımlanan düşlerimin prensi (goong) adlı dizideki başrol. ahaha. tanıdık gelmesine şaşmamalı.

    bak bu da kendisine ait bir görsel.

    neymiş, google görsellere japon çinli falan yazıp önümüze çıkan ilk fotoğraflara atlayıp burada millete beyinsiz demiyormuşuz. millete öylece beyinsiz demek hoş olmuyormuş, değil mi?

    debe editi: debeye ilk kez giriyorum. mutlu ve gururluyum ahah. buradan bana şükela veren herkese, sürekli kore dizisi yayımlayan trt'ye ve japon arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler!