hesabın var mı? giriş yap

  • lord eddard stark denen aktrollü ortaya çıkaran kahraman. emeğine sağlık. özel dedektiflik kariyeri üzerine bir düşünsün derim:)

  • saldırıyı yapan baş örtülü bir bayandır. ne acıdır ki 15 yıl önce bu baş örtülü bayanın hakları için mücadele eden insanlara da kelepçe takılıyordu. tartaklanıyordu.
    üniversite yıllarımda derme çatma barınaklarda başörtüsü çıkartılır veya peruk takılırdı. yağmurda çamurda içim sızlardı. okul girişlerinde isterlerse arabamda başörtülerini değiştirebileceklerini teklif ederdim. birçoğu reddetmezdi.
    benim gibi muhafazakar kesimden gelen ve sol kesimden birçok arkadaşım başörtüsü mücalesine destek oldular. fakat görüyorum ki üzerinden çok fazla yıl geçmeden mazlum, zalime dönüşmüş. kendisi gibi olmayanı yumruklayabiliyor. birazcık vicdan yahu....

  • elazığ gönül dostları buluşmasında yapılan oldukça sert açıklamalardır.

    ak parti'nin oylarının yüzde 49'dan yüzde 34'e düşürüldüğünü söyleyen davutoğlu, parti yönetimini sert bir dille eleştirdi.

    -anayasal sistemler, devlet mimarisi kişilere, partilere göre inşa edilmez; çarpık bir cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi.

    -istanbul seçimlerinde 800 bin oyla tekrar kaybetmişse, bunun sorumlusu eylemde söylemde ahlakta siyasi ayakta ciddi savrulmalara sebep olanlardır.

    -tabanda büyük kitleler kopmaya başladıysa insanları neyle tehdit ederseniz edin o çözülüşü durduramazsınız.

    -sıradan bir memurun dayısının oğlunun, amcasının oğlunun tutuklandığı bir türkiye'de fetö darbesinin baş sorumlusu olanların kardeşlerinin akrabalarının en yüksek makamları işgal ettiği görülürse orada adalete güven kalmaz.

    -devlet yapısıyla aile ilişkileri kesinlikle ayrılmalıdır, birinci derece akrabalık ilişkisi olmamalıdır.

    -devlet makamlarını birtakım trol çetelerine mahkum edenlerin karşılarında 3 sene sustuk

    -bir seçimde beka kaygısından bahsedip bu şekilde düşünmeyen herkesi terörist olarak itham ettikten sonra diğer seçimde imralı'ya başvurmak milletin vicdanından kopuştur.

    -adalet öylesine örselendi ki insanların hukuk sistemine güvenini sarsıyorlar. adalet duygumuzu sarsacak her şey için ortak tavır alma vakti geldi.

    -ülkemiz çok yoğun bir ekonomik krizin içinde ciddi bir mücadele veriyor.

    -ekonominin başında ekonomiden anlayan insanlar vardı; vizyon vardı.

    -kendi içerisinde beka kaygısı ile siyaset yapanlar tarih sahnesinden silineceklerdir.

    -ak parti 1 kişinin, bir ailenin partisi değildir böyle yola çıkmamıştır...

    -görev değişikliği değil bir hal değişimi lazım.

    -yeni meydan okumalarla ilgili akademisyenlerle, siyasilerle ve derneklerle çalışma yürütüyoruz. ak parti'nin temel değerleri bu memlekete egemen olmuş olsaydı kıyamete kadar susardık.

    https://t24.com.tr/…meseleleri-tartismaliyiz,828380
    https://www.ensonhaber.com/…-yerden-yere-vurdu.html

    +

    @bigdata rica etti, konuyla ilintili olarak şu başlığı paylaşıyorum.

    (bkz: davutoğlu ve babacan'ın yapması gereken çağrı)

  • "mademki benli hayat sana kafes kadar dar,
    uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar."

    yapma be cemal baba...

    gitmeyeydin...

    sözcükler yetim kalıyor şairler yittikçe...

  • biz zaten devletin yanında milletin yanında olduğumuz için ters düşüyoruz hükümet ile.
    ikisini bir tutma cahil

  • "ansızın dile geldi, söyler, konuşur oldu!
    kırk gün geçtikten sonra, yürür oynaşur oldu" *

    tarihte bilinen ilk türklerden beri kırk sayısı her zaman kutsal kabul edilmiş, daha sonraları ise islami bir form kazanmış.
    kırk gün yas tutmak, kırk yiğit, kırk güzel, kırkı çıkmak, kırklamak, kırk kulaç, kırk gün kırk gece, kırk at, kırk ordu; sonraki dönemlerde alevilik ve bektaşilikteki kırklar meclisi ilk aklımıza gelenler...

    şimdi bile 'kırk defa söyledim' demiyor muyuz ya da bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı yok mu?

    kırk erenler/kırklar, türk halklannın mitolojik görüşlerinde sonsuza kadar yaşayacaklanna inanılan varlıklardır. şamanizmle halk sufiliğinln kesiştiği yerde duran "kırklar" veya "kayıp eren" ruhlannın koruyuculuk işlevi islâm öncesi çağlann inançlanyla ilgilidir.
    sonraki zamanlarda ise bu varlıklar müslümanlığın görünür kalıplannı kabul etmiş ve islâm formlanna bürünmüştür. göze görünmez olup, her an her yerde bulunabilen "kırk erenler". hakka kavuşmuş kimseleri ve seçilmiş insanlan kendi saflanna dahil ederler.

    köroğlu'nun bir dağda veya bir kaya mağarasında kırklara (ölümsüzlere") karıştığı söylenir.

    oğuz kağan destanı'nda kırk günde yürüme, gideceği yolu kırk günde aşma, kırk masa dizdirme, kırk kulaçlık bir direk, kırk gün kırk gece eğlence ifadelerine rastlarız...
    "oğuz kırk masa ile, sıra dizdirmiş idi,
    türlü şaraplar ile, aşlar pişirtmiş idi."

    aynı şekilde manas destanı'nda da kırk sayısına çokça rastlarız.
    tıpkı oğuz beylerinin kırk yiğidi gibi manas'ın da kırk yiğidi var mesela, kanıkey hatun'un maiyetinde kırk kız vardır ya da gelen elçiler kırk kişidir, manas’ la kırk yiğidi önde kırk bin kişilik ordu arkada şavaşa giderler gibi...

    türk- moğol mitolojisinin efsanevi hakanı buyan han' ın dört nikâhlı karısı ve kırk tane de kuması varmış. buyan’ın hiç oğlu olmamış. tam kırk tane kızı olmuş. bu kırk kızdan kırgızlar meydana gelmiş.
    [başka bir efsanede ise aynı olay buyan han'ın soyundan gelen sagan han için anlatılır. sagan han'ın bir kızı ve otuz dokuz hizmetçisi (toplam kırk yapıyor:) bir gölün kenarında sudan gebe kalırlar ve kırgız boyu tüter]

    “ taşdan bir de ev vardır, efrafı kırk köşeli,
    bu irle han evidir, kendisi orda durur "
    “ kırk başlı bir öküze, irle-han binip gelmiş,"
    (güney sibirya'da yaşayan tatarlar arasında anlatılan bir söylen)
    er sogotohun evi de kırk köşelidir.

    ulu han ata bitiği'nde ay atam ile ay-wa'nın kırk çocuğu olur.

    [dev, ak çenem’e “ al-taikı adlı yerde, bir altın pınar, bu altın pınarda sarı bir balık ve bu balığın karnında gümüş bir sandık, gümüş sandığıniçinde de kırk kuş vardır. benim ruhum, işte bu kırk kuşun ruhudur,” der.
    ak çenem sabahleyin bunu hemen er töştük’e söyler. er töştük de gidip kırk kuşun başını koparır ve dev ölür...]*

    eski türklerde ölüyü anmak üzere yapılan törenler belli zamanlarda düzenlenirdi.bunlar genellikle yılın yedinci günü, kırkıncı günüve yılın sonunda yapılırdı.

    dede korkut hikayeleri'nde, deli dumrul bir kuru çayın üzerine köprü yaptırır ve geçenden de geçmeyenden de kırk akçe alır, boğaç han'ın yarası kırk günde iyileşir...

    "bazı ejderhalar/canavarlar varmış ki onlar yenilmez ve ölmezlermiş ancak bunların tılsımları bozulursa ölürlermiş. bu gibi ejderhaların kırk günlük bir uyku zamanı varmış işte o zaman ejderhanın yanına gidilir üzerinden kırk tane kıl kopartılır ve ateşe atılarak yakılırsa ejderha da ölürmüş..."
    kaynak: bahaeddin ögel - türk mitolojisi
    pertev naili boratav - türk mitolojisi
    celal beydili - türk mitolojisi

    (bkz: kırklanmak/@ay hatun)

  • hazal kaya ile güzel/uyumlu çift olsalar da medeniyet konusunda ve "çocuk gürültüsü "özelinde tuhaf çift, ibrahim selim'in programında:
    ali: ben de önceden rahatsız olurdum, çocuğun ağlamasından vb.. havalimanındayız çocuğum koşuyor, bağırıyor, kendince şarkı söylüyor. kadının biri geldi beni uyardı. gittikten sonra çocuğuma daha çok bağır evladım dedim mealinde açıklama yapmış.
    hazal ise: çocuk uçakta ağlıyor. uyarıyorlar.. ağlayacak tabi çocuk o! diyor.

    derdimiz medeniyetse bu ifadeler yanlış. sizinki çocukta bizimki çocukta turistin/yabancınınki ne? niye medeni toplumlarınki toplum içinde ağlamıyor ve/veya şımarmıyor ya da direkt kendine çeki düzen veriyor? susmuyor/susturamıyoruz de anlayayım ancak bunu "normalleştirmesin" kimse.

    derdim de linç minç değil, bunları görüp, bu konuda örnek almasın kimse diye not düşüyorum. diğer konular da cidden güzel/uyumlu/örnek çift-eş.

  • iki isveçli arkadaşımın sorduğu bir soru: türkçe dövme yaptırmak istiyoruz anlamlı felsefik birşeyler var mı diye.yaklaşık yarım saatlik açıklamadan sonra isveç'e rebecca ve mikaela'yı kürek kemikleri arasında hat sanatıyla yazılmış ''ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol'' dövmesiyle yolcu ettim.