hesabın var mı? giriş yap

  • mideye indirmek nasıl bir tabir bu olay için ? sana araba çarpsa " arabanın paspas yaptığı adam " diye başlık mı açılsın?

    feci bir sona uğramış " insan".

  • bu yönteme gençleştirme denir. ve bu mevsimlerde yapılır. seneye tekrar yeşerir o ağaçlar. hatta, daha taze ve canlı sürgünler verir. ancak, ağaç hasta değilse yapılmaz.

    ağaçlar hasta ise, doğru bir tekniktir.

    edit : uyarılar geldi. bu teknik sadece hasta ağaca uygulanır gibi bir anlam çıkıyormuş.

    sonuç : gençleştirme tekniği; hasta ve/veya yaşlı ağaçlara uygulanır.

    edit 2 : açıklama geldi.

    debe editi : görsel dibinden kesilmiş bir ağacın yeniden canlanması.

  • tarih messi'yi altın harflerle yazacak yazmasına da ender bulunan bir yöntemle. çünkü tarih hep golcüleri yazdı ve görüntüledi. oysa messi golcülüğünden çok asistleriyle tarihte en büyük olacak belki de. o yüzden messi vs. maradona yapılamayacak.

  • beni ziyadesiyle mutlu eden naif bir olay. mesela parçalara bakıyorum birinin ismi emme manifoldu diğerinin ismi endüksiyon bobini ne bileyim eksantrik mil var triger kayışı var, acayip güzel isimler, insan olduğu halde böyle güzel isme sahip olamayan canlılar var şu hayatta şaşırmamak elde değil, böyle bir gerçek varken motor parçalarının ismindeki bu tatlılık gerçekten tebessüm ettiriyor. evet.

  • şoför sözcüğü fransızca'da ısıtan kişi anlamındaki chauffeur sözcüğünden gelir. çünkü ilk arabalar buharla çalışıyordu ve öncesinde ıstılması gerekiyordu.

    eşofman (échauffement) sözcüğünde bu fiil vardır. spordaki ısınmadan dolayı. banyodaki şofben (chauffe-bain) sözcüğünde de bu fiil kökü bulunur.

  • --- spoiler ---

    francis ford coppola ilk filmde sorunlardan dolayı neredeyse kanser olacağından yönetmenlik yerine prodüktörlüğü tercih edecekmiş. hatta yönetmen olarak martin scorsese'yi düşünmüş ama yapımcılar kabul etmemiş. sonrasında bir kaç şart sunup kabul etmiş.

    robert de niro role alışmak için bir süre sicilya'da yaşamış. yaklaşık 4 ay sicilya aksanı üzerinde çalışmış.

    orjinalinde, mahkemede aileye karşı tanıklık edecek kişi clemenza'ymış (richard s. castellano). zaten ilk filmde en çok parayı alan kendisi olduğundan, bir de üstüne repliklerini yazmayı ve ciddi bir ücret fazlası istemiş. daha sonra karakteri frankie ile değiştirmişler.

    tek karakterden 2 oscar çıkaran ilk ve tek kişiler marlon brando ve robert de niro'ymuş. brando ilk film the godfather'daki vito corleone karakteri ile en iyi erkek oscarı alırken, de niro bu filmdeki vito corleone ile en iyi yardımcı erkek oscarını almış.

    devam filmi olarak oscar alan ilk film.

    de niro'nun sicilya'da olduğu çekimlerde biraz kilo almış ve ilk filmde marlon brando'nun çenesine taktığı aparatın biraz daha ufağını kullanıyormuş.

    genco oil'in kapısının arkasında ufak bir kilit varmış. coppola, roberto'yu oynayan aktöre bunu söylememiş. o kapıyı açamama olayı gerçekmiş. adam zaten komedyen olduğundan coppola biraz improvize etsin demiş.

    hyman roth karakteri gerçek hayatta miami'de yaşayan meyer lansky adlı mafya babasından yaratılmış. filmi izledikten sonra karakteri oynayan lee strasberg'ü arayıp tebrik etmiş.

    filmdeki fulgencio batista'ya altından yapılmış telefon verme olayı gerçekmiş. gerçekte verileni şu an havana's museum of the revolution'da sergileniyormuş.

    mario puzo ve coppola michael'ın fredo'yu öldürmesi konusunda baya tartışmışlar. coppola en sonunda "o zaman annesinin ölümünü beklesin" diyerek kabul etmiş.

    çekimler 104 günde tamamlanmış.

    --- spoiler ---

  • "tabula rasa, hiçbir şeyin kayıtlı olmadığını düşündüğümüz fizikî beynimizin, doğumdan sonraki yaşam illüzyonu sırasında elde edeceği tecrübeleri, bu illüzyon (hayalî) hayatın gerektirdiği şekilde kısıtlı ve üç boyutlu olarak algılamamızla elde edeceğimiz tecrübeleri ifade eden bir terimdir. esp (duyu ötesi algılama), zamandan bağımsız olarak geçmişi ve geleceği görebilme ve diğer yetenekler, doğumda kapatılır("disable" edilir). bu yetenekler herkeste vardır ama kullanmak içinde bulunduğumuz "matrix" gereği yasaktır. kullanamayanlara örnek olsun diye, kullananlar da kullansınlar diye (belli bir amaç için) bu yetenekler bazı insanların kaderinde açık olarak hazırlanır. beyninde bu yetenekleri doğuştan açık olanlar etrafına ve kendine yarar sağlayacak şekilde bunu kullanır. bu yetenekleri hiç olmayanlar ise normal hayatlarına devam ederler. bu yeteneklerin olmaması bu 3 boyutlu fiziki ve hayali dünyanın şartıdır, kanunudur, yaradılış gereğidir. çünkü, ancak bu kısıtlanmış beyinle fizikî dünyada istenilen amaca ulaşılarak tekâmülde yükselinir. yoksa, bütün yetenekler açık olsa, hayatın anlamı kalmaz, kişi bir süre sonra sıkılır ve fizikî dünyayı sıkıcı görür. fiziki dünyadaki illüzyonik sıkıntı, hastalık ve dertler, hayatın ta kendisi ve ders alınması gereken kaderî vakalar olduğundan gereklidirler. tabula rasa, bunların (tecrübelerin) hiçbirisinin bulunmadığı safhadır (doğumdan hemen sonraki bilginin, tecrübenin yazılı olmadığı "boş levha" ya da "sehpa"). doğumdan itibaren fert, kendisini fert yapan (değiştirilemez karakterini elde edeceği) önceden hazırlanmış kaderine göre hayatını yaşar ve deneyimlere sahip olur. böylece, herkesin kişiliği farklı farklı olur(deneyimlerine, birikimlerine göre). tabula rasa çok felsefik ve derin bir konudur. tabula rasa öncesi (doğumdan önceki safha) ve tabula rasa'daki yazılar (elde edilen tecrübeler) konuların esasını oluşturur. kişinin tabula rasa'sına yazılacak tecrübelerin önceden zaten hazır olması ve doğumdan önce kişinin (bireyin) yaşayacağı hayatı bizzat kendisi seçerek (doğum yeri, aile, hayat tarzı vs) seçtiği hayatı fizikî olarak yaşaması (ve beynin bu seçimi fiziki illüzyonik hayat sırasında hatırlamaması, çünkü içinde yaşadığımız "matrix"in kuralı gereği) ise tabula rasa ile ilgili diğer izdüşüm konulardır. derin konulardır ve kimse tam olarak gerçeği bilemez bu konuda. ölmeden ölmek diye bir kavram bununla ilgilidir. ölüp diğer boyuta geçtiğimizde anlarız fiziki ve hayali dünyadaki elimizdeki imkanları. ama ne kadar pişman olursak olalım geriye dönüş yoktur. o yüzden, fiziki olarak ölmeden (seyyalevî bağ kopmadan, kalp ve beyin durmadan) bu dünyada yaşamak en önemli amaçtır. yani başka bir deyişle, sanki biz ölmüşüz, diğer dünyalara, boyutlara gitmişiz de dünyadaki fiziki-hayali hayatın anlamını kavramışız sonra nasıl olduysa geri gelmişiz gibi. bu şekilde, fiziki-hayali dünyanın dertlerinden, sıkıntılarından, fiziki boyutun kısıtlayıcılıklarından sıkılmayarak, ders alarak seçilen bir yaşam tarzı "nötr"ü yaşamak anlamına gelir. yani, siyah ve beyazın ortasındaki grilikte durmamız anlamına gelir. bu gözlükle üç boyutlu fizik dünyaya bakan bir insan mutluluk ve mutsuzluğun ortasındaki nötr bölgede durur ve her ikisinden de ders alır, kendine bir pay çıkarır. güzel ve çirkin de onun için aynıdır. doğumdan itibaren ailenin ve toplumun bireye empoze edip durduğu şartlanmaları minimuma indirgeyerek huzuru bulur. bebeğe sıcak "cıss" diye öğretilirken bunun karşısı olan "soğuk" öğretilir. ikili olarak öğrenilegelen, aslı tek olan bilgi insanın tüm hayatına egemen olur. aslı tek olan bilgiyi sürekli olarak böyle ikiye bölerek, karşılaştırmalı ve göreceli, izâfi bir hayatta bulur birey kendisini. aslında ortada ne sıcak, ne soğuk, ne güzel, ne çirkin, ne mutluluk ne de mutsuzluk vardır. kişi nötr de durarak bunların keyfini sürebilir. yoksa, çoğunluğun yaptığı gibi mutsuzlukları redederek (kadercilik de yaparak) sürekli mutluluğun peşinde koşarak bütün hayatı mutsuzluklarla geçer. aslında mutluluğu, hastalığı, güzelliği ve soğuğu gönderen kaynak hep aynı kaynaktır. bütün illüzyonlar ve hayali acılar kişiye aynı kaynaktan gönderildiği için, kişi bunları "bunlar beni ben yapan şeyler, bunların hepsini kabul ediyorum" diyerek kabul edebilse, o zaman nötr'lükte gerçek mutluluğu yaşayabilecektir. tabula rasa'sına güzel şeyler yazabilecek, yazılı olanları büyük bir sevgi ve barış ile kabul edebilecek ve huzurlu bir hayat sürecektir."

    - ege üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan dr. levent beye, ricâmız üzerine `tabula rasa`'yı böylesine sarih üslupla izah ettiği için teşekkür ederiz. ayrıca bu açıklamasını ekşi sözlük'e nakletmemize müsaâde ettiği için de kendisine en içten şükranlarımızı sunarız.

  • olayı twitter ve ekşiden gündeme taşıyanlar olmasa bu skandal kapanıp gidecekti. insanlar toplanıp isyan edince seçim korkusundan adam görevden almaya başladılar.

    örgütlü olmanın önemi budur işte.