ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
barış manço
-
vefat etmeden önceki son röportajı sanki buruk bir veda gibi:
"şu an albüm yapmamı gerektirecek bir neden görmüyorum. türkiye'nin içinde bulunduğu ortam benim bir daha albüm yapmamı gerektirmiyor. türk halkı var olduğu bugüne kadar, dört bin yıllık bir tarihten bahsediyoruz, tarihinin en kavgalı, en uzlaşmaz, en gürültülü patırtılı dönemini yaşıyor. ben bu karmaşa içinde bir daha albüm yapmayı düşünmüyorum.
ben insanlara hayatım boyunca doğrulukları anlattım. geldiğimiz konum dolayısıyla bu doğrulukları anlatmanın pek fazla işe yaramadığını görüyorum. bir üzüntü var tabii ki. bir hüzün var itiraf edeyim ki. ama yapmam da lazım. bunu bırakıyorum. bundan sonra bu işi de bırakıyorum...
hayranlarım bir tepki gösterirseler ben duyarım onları. çok sanmıyorum. sonuçta güzel bir albüm çıkartıyorum işte. zaman zaman televizyon programları yapmaya devam edebilirim. konser de veririm belki. yani onlar başka şeyler. ama türkiye'nin içinde bulunduğu şu günler, bu kadar uzlaşmaz, bu kadar kavgacı, bu kadar çözümsüzlüğü arayan bir yaşam felsefesini benimsemiş bir ortamda benim şarkılarıma insanların ihtiyaçları yok. kişisel düşüncem..
o zaman daha huzurlu bir ortamda yani ben de daha huzurlu ortam istiyorum o zaman. evet buna hakkım var. bunca sene konuşmuş, ettiği laflar dinlenmemiş bir insan olarak huzurlu, kavga edilmeyen bir ortam istiyorum yani...."
o günden bugüne iyiye giden bir şey olmadı barış abi.. daha uzlaşmaz daha kavgacı daha gürültülü olduk. en son bıraktığın gibi bu dünya. kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok. ve daha da kötüsü, içi boş insanlar bu dünyada çok fazla yer kaplıyor artık.
pardon filmindeki aydın
-
“daha biz doğmadan üçümüzün birlikte hapse düşeceği alnımıza yazılmış” diyerek, durumu olduğu gibi kabullendiğini anlatır. kadercidir.
“serum, merum… herşey var.” diyerek, olayı işkenceden soyutlayıp, işkence yapanların aslında ne kadar iyi insanlar olduklarını anlatır. hümanisttir.
kendisini nedensiz yere ihbar edip başına türlü belalar açan arkadaşlarına ilk kendisini hatırladıkları için minnettardır. arkadaş canlısı ve gerçek dosttur.
işlemediği suçun tutanakları bir an önce yazılsın diye polislere yardım eder. yardımseverdir.
şişme kadın sırası için arıza çıkarmaz, atar yapmaz. üçüncü olmayı kabul eder. egosuzdur.
işlettiği büfenin vergi borcu falan yoktur. devletine sadıktır.
aydın büfenin müşterileri ve etraftaki esnaf tarafından çok sevilir. zararsızdır.
naif, saf, kalbi temiz, sevilesi bir insandır.
edit: büfenin biraz vergi borcu varmış ama üç taksitte ödenecekmiş. uyaran arkadaşlara teşekkür ederim.
yaran agar.io nickleri
ak parti'nin duygu sömürüsü yapan reklamı
-
tam olarak bu reklamdaki hayatı, temizliği ve saflığı özlediğim için oyum muharrem ince beyefendiye gidecektir.
meriç erkan'ın son hali
-
sakallar ve kaşlar takma muhtemelen.
baston kullanacak yaşta ve fiziksel yapıda olmadığı da aşikar.
konuşması hem ton hemde diksiyon açısından bir önceki rolüyle taban tabana zıt. fikirler insanın sesini değiştirmez :)
yine ekmeğinde kral.
bu kadar bariz ve karikatürize roller herkesin harcı değildir, gerçekten iyi bir oyuncu ve yarın haham olmaya karar verse herkesi inandırır. :)
hastası olunan sözler
-
"bu ülkeyi nasıl yöneteceğini bilen herkesin taksi sürme ve saç kesmekle meşgul olması ne büyük talihsizlik" (bkz: george burns)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''1.85 boylarında , zeki, karizmatik , yakışıklı , kasli vücutlu , zengin ve de kadın ruhundan anlayan bi erkek varsa eğer , gelsin bizi de siksin amk.''
edit: zeka eklendi.
yurtdışında balayı olmazsa nişanı atarım diyen kız
-
`zaten reis faizleri düşürdü bu neyin korkaklığı ya erkek ol azıcık` diyen bir sevgili iceren serin hikaye.