hesabın var mı? giriş yap

  • faber castelle gittik de noldu resim öğretmeni olduk, resim öğretmeni olduk da nooldu atanamadık... gidiyorum ben, yağlı boya isteyen varsa buralardayım.

  • çok acayip insanlarsınız vesselam. arkadaşım o kadar aciliyeti yoksa ambulansı çağırma!

    tanım: milletin can, yazarın ev derdinde olduğu hede.

  • günlük yazı dilinde sıkça karşılaşılan bir sorunsaldır. malumunuz, tdk.gov.tr dünyanın en yavaş açılan çevrim içi sözlüğü olduğu için oradaki açıklamaları buraya taşımayı uygun gördüm.

    direk:
    1. ağaçtan veya demirden yapılan uzun ve kalın destek
    2. sütun
    3. değerli, saygın, önde gelen kimse

    direkt:
    1. aracısız
    2. doğru olarak, hiçbir yerde durmadan, duraksız, doğruca
    3. doğrudan, doğrudan doğruya

    bu da benden olsun direk

    not: tdk'nın yarın bir gün, direğin anlamını "müsait olan bayanların tırmandığı hede" olarak değiştirmesi ihtimaline karşın gerekli caps'ler alınmıştır.

  • caner in sahada hırçın ve agresif olmasının tek sebebi.
    sonra diyorlar ki niye yerdeki topçuya tekme atmış.
    sizde de böyle avrat olsa keleş ile tararsınız en yakın köy kahvesini.

  • bir borç-alacak ilişkisine girileceği zaman kimi kurumların müşteri riskini tespit edebilmek için referans aldığı, bankaların paylaştığı müşteri verilerine göre şekillenen puandır. (kkb sadece kredi alırken lazım olmaz. örneğin araç kiralarken de kkb skorunuz sorgulanır. neden? bir terslik durumunda oluşabilecek borcu ödeyip ödeyemeyeceğiniz görmek için...)

    eski bir bankacı olarak kkb skoru sıfır olan veya kredi çekebilecek seviyede olmayanlar için bu skoru hızlıca yükseltmenin yollarını arıyorsanız, buyrun:

    *** puanı düşük olanlar ***

    - borç yapın! "zamanında" ödeyin.
    - 3-4 taksite böldüğünüz küçük tutarlı (bin lira gibi) iki ya da 3 kredi çekin. (bu kadar küçük meblağlarda bankalar skorunuzun düşük olmasını daha az önemserler. bir nevi, müşteri kazanmak için bankanın bin lirasını riske atması gibi düşünülebilir.) diyelim ki 3 kredi çektiniz.

    ilk ay her bir kredinizin ilk taksitini saat bile kaçırmadan vaktinde ödeyin.
    ikinci ay, birinci ve ikinci kredinizin taksitini ödeyin. üçüncü kredinizi tek seferde kapatın. (puan erken ödemeden de etkilenir, normalden daha hızlı artar.)
    üçüncü ay, birinci kredinizin taksitini ödeyin, ikinci kredinizi tek seferde kapatın.
    bu şekilde devam eder...

    özetle, sürekli ödeme yükümlülüğünüzün olacağı bir kredi borcunuz olsun (ki zamanında ödeyip borcunuza sadık olduğunuzu gösterebilin), ama artık borçlu değil, beli doğrulttuğunuzu da göstermek için bir kredinizi elinizde tutarken diğerlerini tek seferde kapatın.

    - diyelim ki kredi skorunuz o kadar berbat ki size ne kredi ne kredi kartı veriyorlar... hemen entry'nin devamında sıfır kkb puanı olanlar için verdiğim tavsiyelerin içinde detaylarını okuyabileceğiniz "nakit teminatlı kredi" işine giriyorsunuz. alekta movik movik!
    - kredi kartınızı kullanın! sistem "harcama tutarını" kontrol etmez. borcu ödeyip ödemediğinizi kontrol eder. ay içerisinde bir çokonat alın, o bile kafi. ama ekstre geldiğinde borcun tamamını ödeyin! (asgarisini değil, tamamını!)
    - internet bankacılığına girip usd hesabı, euro hesabı gibi 3-4 yabancı döviz hesabı açın. her birinde 50-100 lira karşılığı döviz bulundurun. kalsın orada.
    - gram altın hesabı açın. 0,1 gram dahi olsa altın alın, kalsın hesapta.
    - vadeli tl hesabı açın. asgari tutarı yatırın, aylık faize verin. skorunuz yükselene kadar paranızı çekmeyin.
    - vadesiz tl hesabınızı hareketli tutun. örneğin telefon faturanızı bayiden kredi kartı ile ödemek yerine, parayı hesabınıza yatırın, oradan ödeme yapın. ay içerisinde sürekli para çevirin hesapta. ama bakiyenizi asla sıfır yapmayın. 3-5 bir şey bulunsun sürekli.
    - gsm operatörünüzden en ucuz ürünü taksitle alın. faturalarınızı vaktinde ödeyin.
    - kmh hesabınızı kullanın. ancak borcunu tam gününde kapatın. borcun tamamını kapatın!
    - kart limitlerinizi yapabiliyorsanız sürekli yükseltin.
    - tek bir bankayla çalışmak yerine 2-3 bankayla çalışın. ürünlerini kullanın. (borçlanın, zamanında ödeyin.)
    - bu süreçte asla kredi kartınızı iptal ettirmeyin. (kullanmasanız da!) ki kullanın, zamanında ödeyin!

    *** puanı sıfır olanlar ***
    - çok düşük limitli bir kredi kartı almaya çalışın. (tahminen vermeyeceklerdir. ama bazı bankalar -pazar payını yükseltmek için- daha esnek olabiliyor.)
    - çok düşük limitli kredili mevduat hesabı (kmh) açmaya çalışın. kullanın, zamanında borcun tamamını yatırın.
    - banka size hiçbir şekilde kredi kartı veya kmh açmaya yanaşmıyorsa eğer; nakit teminatlı kredi isteyin!

    nakit teminatlı kredi denen şey; aldığınız borcun tamamını kapsayacak bir nakdin banka tarafından bloke edilmesi demektir. yani banka tarafından bakıldığında sıfır riskle kullandırılan kredidir. peki nasıl yapacaksınız?

    örneğin 1000 lira kredi çekmek istiyorsunuz. (borcunuza sadık olduğunuzu göstermek ve dolayısıyla yüksek bir kredi skoru elde etmek için.) diyelim ki 4 taksitte ödeyeceksiniz. varsayalım ki, toplam geri ödeme 1100 lira ediyor.

    bankanıza gidip bir vadeli tl hesabı açıyorsunuz. 1100 lira para yatırıp aylık faiz işletiyorsunuz. ardından bireysel bankacılıktaki memura gidip "kredi skorum yok, kart istedim vermediniz. ancak ileride bir kredi çekme durumum olursa diye kredi skorum olsun istiyorum -veya araba kiralayamadım kkb olmadığı için!- diyorsunuz. 1000 lira kredi istiyorum, 4 taksitte ödeyeceğim. teminat olarak da vadeli tl hesabımı gösteriyorum, blokeleyin diyorsunuz. yani şimdi ne oldu? nakit teminatlı kredi talebinde bulunmuş oldunuz. bankanın bu krediyi size vermemesi için hiçbir sebep kalmadı. zira skorunuz -4329423 bile olsa, borcunuzu ödemezseniz karşılığı zaten bankada! kıps!

    kredinizi alıyorsunuz, taksitlerini vaktinde ödüyorsunuz. bir süre sonra kredi kartı talebinde bulunun. ödeyebileceğiniz harcamalar yapın, ekstrenizi geciktirmeden ödeyin... eee noldu? ta daaa! şıkır şıkır kredi skorunuz elinizde. artık gelsin krediler gitsin arabalar. (kredi borcunuz kapanınca, teminat olarak gösterdiğiniz vadeli türk lirası hesabınızdaki bloke kalkar. söylemeden de geçmeyeyim; bahsettiğim vadeli hesabınızdaki paranıza, blokeli olduğunda dahi faiz işlemeye devam eder. vurdu gol oldu!)

    özetle, en başta belirttiğim gibi, borçlanın ama zamanında ödeyin. sistem "ne kadar" borçlandığınıza bakmaz! "borcu ***vaktinde*** ödeyip ödemediğinize" bakar.

    bankacılık sisteminde ne kadar varsanız, yani ne kadar çok borçlanma (kredi-kmh-kredi kartı) ve tasarruf (döviz hesapları, altın hesapları, vadeli hesaplar vs) ürünü kullanıyorsanız, o kadar hızlı puanınız artacaktır.

    işte böyle gençler. skorum yok veya battım bittim ben diye bir şey yok. nasıl düzelteceğinizi bildikten sonra dert yok tasa yok.

    edit: e-devletten kontrol edin, e-haciz vs olmasın üzerinizde. varsa borcu kapatın, e-hacizi kaldırın. puanınıza etki eder!

  • korkunç derece tehlikeli boyutlara gelmiş para birimi. hemen homurdanmayın, fiyatlamasından veya potansiyelinden bahsetmiyorum. bu fiyatlamanın finansal piyasalara karşı olası risklerini dün yayınlanan deutsche bank 2018 riskleri raporundan okuyabilirsiniz. gelecek yıl sert fiyat dalgalanmalarının daha sistemik hale gelebileceğine ve kitlesel finansal kayıplara yol açabileceğinden bahsedilmiş.

    bu kısmı geçiyorum. yıllarını kapitalist piyasaların risk yönetimine vermiş kişilerden farklı bir yorum gelmesi anormal olurdu zaten. entry'nin bundan sonrası uzun, ancak teknoloji bilgisi sınırlı olan kişilerin özellikle okumasını isterim, bir iki kişi bile olsa kardır. belirtmek istediğim tehlike bu kadar özgür ve regülasyona tabi olmayan bir piyasadan haberi olan, bu sisteme dahil olan insanların profilindeki değişim ve getirdiği tehlikeler.

    bundan 6 ay öncesine kadar facebook'un ötesine geçemeyen mahallemin tekel bayisinin sahibi, margin ne demek lan diyen ekşisözlük yazarları, ingilizce bilmiyoruz nasıl alınacağını türkçe açıklayan link koyun diyen forum üyeleri, hala daha kağıt kalem ile altın fiyatı hesaplayan kuyumcular çarşısındaki esnaf abiler, yıllardır seramik işi ile uğraşan arkadaşım... çevremde denk geldiğim bir kaç örnek verdim sadece. bugün bu insanlar 14-16 bin dolar seviyelerinden bitcoin almaya çalışıyor, bir türlü de alıyorlar.

    bu işin güvenliğinden haberi olmayan binlerce insan hızla parasını bu piyasalara yatırıyor, arabalarını satanlar var. potansiyel olarak para kazanabilirler mi, belki. ama sadece o tuttukları bitcoin ve türevlerinin güvenliğini sağlamaları koşulunda. o bitcoin gittiğinde geri dönüşün yok artık.

    şimdi bu bitcoin olayının güvenlik risklerini iki boyutta düşünmek gerekir. öncelikle coinlerin tutulduğu platformların, yani wallet'ların güvenliği, ikincisi ise mining amacıyla saldırılar gerçekleştiren kişilere karşı kurumların ve kişilerin maruz kaldığı güvenlik riskleri.

    --- spoiler ---
    bitcoin güvenliği
    --- spoiler ---
    bu gözler şifresi bjk1903 olan adamın bilgisayarında içerisinde 2 bitcoin bulunan bitcoin core 'un yüklü olduğunu gördü. durmadan 8333 portu üzerinden dışarıyla haberleşiyor. gelin abicim ben buradayım, bu bilgisayarda bitcoin var diyor. kurbanlık koyun gibi bekliyorum diyorsun. böyle.

    bilgisayarında antivirus dahi bulundurmayı düşünmeyen kişilerin online wallet'lara para yatırdığına şahit oldum. giriş yaptığı wallet sitesinin şifresini tarayıcıya kaydetmiş, tarayıcıda "şifreleri göster" özelliği ile doğrudan şifresini alabildiğiniz kullanıcılar bunlar. fiyatı uygun diye adres çubuğu üzerinde session bilgisi taşıyan sikko wallet sitelerine paralarını yatırıp para kazanıyorum diyen kişiler. yani bir şirket ağından bile o wallet'a giriş yapmanız, o şirketi önceden hacklemiş kişilerin veya gittiğiniz adresleri görebilen ağ sahibinin elinizdeki tüm coin'leri geri dönüşü olmayacak şekilde alabilmesinden bahsediyorum. belirttiğim her riskin aslında ne kadar kolay istismar edilebileceğini onlarca farklı yöntemle açıklayabilirim.

    çok basitinden bir örnek vereyim, yüreği yeten deneyebilir elbet. dark web üzerinden çok cüzi fiyatlarla, geçmiş hack vakalarında sızdırılmış kullanıcı adı ve şifresi bilgilerini satın alabilirsiniz. cebinizde 50 dolar ile yola çıksanız yaklaşık 2 milyar adet kullanıcı adı ve şifre bilgisi elinize geçebilir. hangi sitelerde kullandıklarınız? örneğin linkedin, badoo, last fm, zomato, yahoo ve daha yüzlercesi. küçük bir deneme için buyrun kendi mail adresinizi dark web'e bile gerek kalmadan arayın. kaç platformda şifrenizin kırılmış olduğunu kendi gözlerinizle görün. şimdi bu platformda basitçe kurban gitmiş kişilerin güvenlik açısından bilgi eksikliğini düşünün. aynı şifreler ile wallet'lara girdiğini, bilgisayarlarını açtığını, mail şifrelerinin aynı olmasını vs. burada aldığınız bilgiler ile yazacağınız basit bir kod yardımı ile wallet'larda oturum açmayı otomatik olarak deneyebilirsiniz. işte artık buralarda ifşa olmuş kişiler, sonunu düşünmeden bitcoin piyasasına giriyor.

    e banane lan, akıllı olsunlar güvenliklerini sağlasınlar diyenler vardır mutlaka. o iş öyle olmuyor işte. durmadan bok attığımız bankalar, 5000 tl limitli sikko kredi kartımızın güvenliğini sağlamak için onlarca mühendis çalıştırıyorlar, denetimlere tabi tutuluyorlar, her yıl güvenlik testlerini geçmek zorundalar. hadi diyelim kartlarınızı çaldırdılar, her biri için size ödeme yapıyorlar, kullanıcının hatası olsa dahi bankalar itibar riskine karşı bir şekilde ödeme yapıyor. onu da geçiyorum, olası bir vakada kafalarına balyozla vurmayı bekleyen uluslararası kuruluşların baskıları var.

    konu bitcoin bile olsa, finansal bir piyasada yer alan para milli servete dahildir. kaptıran kaptırsın parasını diye bir bakış açısı olamaz, olmamalı. bu kadar yatırıma, personele, cihazlara ve regülasyona rağmen bankalar bile kolaylıkla hacklenebiliyor. bizim amca ne yapıyor, komisyonu ucuz diye dandik wallet sitelerinden bitcoin alıyor.

    daha basit bir örnek vereyim, öldün lan. dükkanı kapattın, yolda giderken öldün. 5 bitcoin ile öldün. kim bunun sahibi artık, şifreni bilen yok, karın çocuğun zaten resmi veraset işlemleri ile uğraşıyor. wallet sahibi firma kimse hayırlısı olsun, para da artık onların. yasal olarak kimsenin bir hak iddia etmesi mümkün değil. hatta yasa olarak, o bitcoin'leri alarak yarattığın kart borcu herhangi bir karşılığı olmadan karına çocuğuna devredildi, onlar ödeyecek.

    güvenlikle ilgili kurallar kan ile yazılmıştır. geçmişte yaşanan vakalar, çaldırılan bilgiler, kaybedilen paralar. hepsi yıllarca olgunlaşmış ve bugünkü halini almıştır. kişisel bitcoin'lerin güvenliği de aynı şekilde yazılacak. bak daha geçtiğimiz günlerde 80 milyon dolarlık bitcoin çalındı. toplu çalındığı için haber oldu, bireysel hırsızlıkların yüz milyonlarca dolar olduğu biliniyor.

    bu ne demek? piyasanın iyice halka inmesini isteyen güçlü hacker grupları bekliyor demek. ciddi bir söylenti de, bu fiyat hareketlerinin "gel bana, gel bana" amaçlı kötü niyetli kişilerce yapıldığı. ne kadar alt tabaka bu işe girerse, wallet'lardan yapılacak vurgunlar o kadar büyük olur. daha çok haber olsun, daha çok iştah açsın, daha çok kişi sisteme dahil olsun. yapılan vurgunun boyutları da tüm finansal sisteme zarar verecek ölçülere gelsin. bu amacı taşıyan kişiler kısmen aktivist zihniyetten türeyen hacktivist gruplar. kitlesel kaos oluşturma hedefi olanlar.

    bu sebeple, sadece fiyatlamalar sebebiyle değil, büyük vurgunlar ile de para kaybedebileceğinizi düşünün bu işe girerken. henüz regülasyon yok, hesap sorabileceğiniz merciiler kim belli değil, wallet diye bilgisayarınıza indirdiğiniz uygulamalar hangi güvenlik testlerinden geçti bilinmiyor, iletişim alt yapısını nasıl koruyorlar meçhul. eğer doğru yöntemlerle korunmuyorsanız, paranızı online wallet'a koymanız ile bilgisayar masanızın kenarına koymanız arasında hiçbir fark yok. bakın daha geçen gün çok sayıda hp bilgisayarda fabrika çıkışlı olarak kurulu olduğu belirlenen, basılan tüm tuşları kaydeden bir zararlı yazılım haberlere yansıdı. yani güvenlik sizde de bitmiyor. muhattap olduğunuz kurumların yaklaşımı önemli.

    --- spoiler ---

    bitcoin mining saldırıları
    --- spoiler ---

    ikinci konu daha teknik arkadaşlar için. mining amaçlı kurumlara ve kişilere yapılan saldırıların yöntemleri. bu kişiler başkalarının kaynaklarını kullanarak ekipman, lokasyon, elektirik gibi maliyetlerden kurtulmak amacıyla ele geçirdikleri sistemleri devasa mining ağlarına dahil ediyor.

    entry fazla uzadığından şimdilik kesiyorum, daha sonra bu alana edit gelecek. bilemedim belki de gelmez yeni entry yazarım. hatta durmadan referans link paylaşan andavallar sebebiyle birazdan bu entry zamanın ötesine gideceğinden yeni başlık açıp orada özet bir derleme yapabilirim. kurumların bilgi sistemlerini yöneten arkadaşlara bu gibi saldırıları tespit etmek ve engellemek açısından yol gösterici olabilir.

  • milan kundera'nın varolmanın dayanılmaz hafifliği romanında yazdıkları bu acımasızlığa yeter cevaptır;

    "gerçek insan iyiliği, ancak karşısındaki güçsüz bir yaratıksa bütün saflığı ile, özgürce ortaya çıkabilir. insan soyunun gerçek ahlaki sınavı, temel sınavı, onun, merhametine bırakılmışlara davranışında gizlidir: hayvanlara. ve işte bu açıdan insan soyu temel bir yenilgi yaşamıştır, o kadar temel bir yenilgi ki, bütün öteki yenilgiler kaynağını bundan almaktadır."

  • kadına laf edip karışacağına kendini tesettüre sokmuş sporcudur. inancınızı böyle yaşayın canımı yiyin.

  • hala bu adamı savunanlar katıldığı programları izlemiyor herhalde, adamın salladığı/bilmediği ama kesin konuştuğu konulara doğru cevaplar gelince olayı nasıl saptırdığı programlardaki gerçek diyolaglardan örnekleyelim (video olarak burada):

    oytun: virüs dediğin şey küçücüktür, corona virüs her türlü maskeden geçer, hepa filtreden ve n95'ten bile geçiyor, yani ben maskenin hiçbir koruyuculuğu olmadığını biliyorum.
    prof ateş kara: oytun... korona virüs virüsler arasındaki en büyük virüslerden bir tanesi, hepa filtreden geçmesi imkansız, maskelerin koruyucu özelliği vardır.
    oytun: hepaların boyutu değişebilir hocam tabii. bir de eliyle maskeleri oynuyor insanlar, ondan geçirebiliyo bazen

    oytun: deniz suyu ya da tuzlu su corona'ya iyi gelir, virüsü öldürür.
    prof mehmet ceyhan: tuzlu suyun corona'ya hiçbir etkisi yok, öyle bir yayın da yok (who da önermiyor ek bilgi)
    oytun: hocam zaten corona için demiyorum, burnu açar temizler rahatlatır... di mi?

    oytun: ...hepatit a'da bu çok sıktır, yüzde 5-10'lardadır.
    prof ateş kara: oytun, aksine hepatit a'da bu çok nadirdir, rakam 1000'de birin altında.
    oytun: tamam hocam, sözlüde sorsanız kalırdık ehehe.

    kaan yılancıoğlu: dediklerin akademik değil
    oytun: akademik tartışmaya gerek yok, halkımız ciddiye almaz, dinlemez.

    mehmet ceyhan: türkiye ile iran'ın genetik faktörler farklı dediniz ama türkiye'deki insanların yüzde kaçının dna'sının iran'la büyük benzerlikler gösterdiğini biliyor musunuz?
    oytun: hocam şöyle zaten öyle bir çalışma yok zaten, öyle bir çalışma yok.
    mehmet ceyhan: nasıl yok? var öyle bir çalışma yok demeyin, benim kızım (kızı genetikçi ve ödüllü bir çalışma) yaptı, var.

    ender saraç: demir eksikliği varsa kişinin demir takviyesi yapması lazım, şunları yemesini tavsiye ederim...
    oytun: yok buna katılmıyorum demir fazlalığında 'şöyle şöyle' olur!
    ender: evet de zaten demir eksikliği olanlar için dedim en başta
    ateş kara: evet demir eksikliği olanlar için uygulanabilir takviyeler
    oytun: demir tamamlanmalı evet eksik olan için

    oytun: ben eve gidince hep çeşme suyuyla beş kere ağzımı çalkalıyorum, mekanik önlem.
    mehmet ceyhan: onun hiçbir faydası yok, virüs öyle gitmez, temizlenmez.
    oytun: hocam ağız sağlığı için faydalı en azından!! (konuyla alakasız bir manevra gene)

    dara düşen bonus oytun: hocammm bilimde doğru yanlış yoktur !!! yorum vardır yorum!! bir kere de olumlu bakın!

  • sınava öylesine giren birini geçmek için gerekli eforu sarf etmemiş birisinin hak ettiği sonuç.

    edit: sınava öylesine giren *herkesi* geçmek için gerekli eforu sarf etmemiş birisinin hak ettiği sonuç. bundan şikayet eden kişiler okuduklarını anlayabilseler türkçede birkaç net daha yapıp birkaç bin kişiyi geçebilirler aslında. hem sağa sola hakaret edip sinirlerini yıpratmamış olurlar.

    aylar sonra edit: başlık başa kalmış.