hesabın var mı? giriş yap

  • speed datingle tanisan masum anadolulu.

    turkiye'de twitter ve ekside gundem olduysan sictin .

    ya iceri atiyorlar ya yasakliyorlar.

    tanim: bizim yobazlarin "gizlarnan ergegler degise degise siggisiyorlar laayn" diye anladigina yemin edebilecegim, alti ustu basit bir speed dating aksiyonunun yasaklanmasi mevzusu.

    lol.

    edit: burada bile iyi olmus hic mi kiskanma yok siz de , es degistirme nedir yazanlar var. eksisozlukte , 100% oraninda okuma ve anlamaya dayali bir ortamda bile, okudugunu anlayamayn okuzler var olm.

  • seccade ters serilmiş, eller ojeli, boyun bağır açık, saç görünüyor, bir de namaz kılanın önüne durulmaz. hayır reklam yapacaksın bari kuralına göre oyna. bu entryi girerek de amacına ulaşmasına katkı sağlamış olduk.

  • rbmk reaktörleri, sovyetler birliğine has bir reaktördür. eski bir reaktör tasarımıdır. bildiğiniz üzere, bu reaktör tipi, çernobil nükleer santralinde kullanılmıştır (rbmk-1000 tipi). çağdaş güvelik önlemlerine uymazlar. rus kaynar su reaktörleri adı ile bilinirler. adından anlaşılacağı üzere, su ile soğutulurlar. soğutucu (hafif su), yakıt kanallarına çekirdeğin tabanından girer. giriş basıncı ve sıcaklık sırasıyla 8,2 megapaskal (mpa) ve 270 c'dir. kanaldan geçerken su basıncı yaklaşık 7 mpa'ya düşer ve çekirdek çıkışında sıcaklık 284.5 derece'ye çıkar. sıcaklığın artması ve basıncın düşmesi suyun kaynamasına neden olur. çekirdeğin çıkışında, buhar içeriği ağırlıkça % 14.5'e ulaşır. bu buhar-su karışımı, doymuş buhar ve suyun birbirinden ayrıldığı buhar ayırıcılara (buhar separatörü) akar. ayrılan buhar daha sonra türbinlere akar ve buradan, suya yoğunlaştırıldığı yer olan kondansatörlere gider. bu su (besleme suyu) daha sonra elektrikli besleme suyu pompaları tarafından buhar ayırıcılara pompalanır. burada besleme ve ayrılan su birlikte karıştırılır. bu şekilde ayrılan suyun sıcaklığı 270 dereceye düşer.

    bu tip reaktörlerde nötronları yavaşlatmak için grafitler kullanılır. normalde fisyon reaksiyonunu yavaşlatmak için bu grafitten yapılma çubuklar kullanılır ve uranyum-235 (u-235) 'in tepkime hızını kontrol ederler. çernobilde ise patlayan 4 numaralı reaktördeki nükleer yakıt ve reaktörün çevresinde yer alan grafit ateş almıştır. chernobyl dizisinde de jared harris tarafından canlandırılan valery legasov, etrafa yayılan bu radyoaktif grafitlerden (yaklaşık 700 ton) sıkça bahseder. yangına ilk müdahale eden itfaiyeciler, deyim yerindeyse bu grafitlerin üzerinde cirit atmışlardır.

    normalde uygun bir yavaşlatıcı, ucuz ve bol olmalı bunun yanında kararlı olmalıdır. karbon atomlarının hegzagonal halkalar oluşturduğu grafit, bu özellikleri taşıdığı için rbmk tipi reaktörlerde yavaşlatıcı olarak kullanılmıştır.

    daha fazla bilgi için:
    http://www.rri.kyoto-u.ac.jp/…79/kr79pdf/malko1.pdf

    http://www.taek.gov.tr/…inin-temel-prensipleri.html

    http://www.nukleer.web.tr/…al_turleri/rbmk_ana.html

  • amerikalı joe; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. joe bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 1300 dolar kazanıyor. joe'nun dünyalar tatlısı oğlu jack, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. joe ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 500 dolar köşeye atarız ve sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir ay zorlanırız ama jack'in yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.

    türk mehmet; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. mehmet bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 2400 lira kazanıyor. mehmet'in dünyalar tatlısı oğlu murat, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. mehmet ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 750 lira köşeye atarız ve sonra bir dahaki ay da aynısı yaparız, sonra yine, sonra yine ve sonra yine derken 10 ayın sonunda sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir yıl zorlanırız ama murat'ın yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.

    bu hayatı bir koşu yarışı varsayarsak, amerikalı bizden 10 kat hızlı koşuyor ve üstelik biz daha çabuk yoruluyoruz.

  • geçen sene, mayıs ayı. bir otelde müdürlük yapıyorum. yaz sezonu için personel takviyesine ihtiyacımız oldu.
    kariyer.net'e falan ilan verdik.

    " ön büroda çalıştırılmak üzere; en az lise mezunu, iyi derecede ingilizce bilen, sezonluk elemanlar alınacaktır.
    tekirdağ şarköy x otel "

    cv'leri bizzat değerlendirip, 2 kişiyi görüşmeye çağırdım.
    bu görüşmelerin ilki. 25 yaşlarında, turizm otelcilik mezunu, diksiyonu düzgün ve tecrübeli bir arkadaş. ismi fırat.

    patronumuz, fırat ve ben ofisteyiz.
    çalışma saatleri ve iş yoğunluğu hakkında bilgilendirme yaptık, fırat'ın referanslarını ve geçmiş iş tecrübelerini değerlendirdik ve görüşmenin bizim için en önemli kısmına geçtik.

    -let's continue in english.

    +i dont want to speak better english than my director and annoy you. as you wish, we can give up.

    ( yani diyor ki; bence bu kısma hiç geçmeyelim. eğer ingilizce konusunda benimle sidik yarıştırmaya kalkarsanız, sizi kızdırabilirim. iyi düşünün.)

    -ehehe okey. ( korktum lan, bildiğin korktum. patronumun gözünden düşmekten, iş görüşmesine gelen bir çocuk tarafından rezil edilmekten korktum. çaresiz sustum.)

    fırat'ı işe aldık.

    1 hafta sonra; büyük çoğunluğu belçikalı, bir kısmı ise ingilizlerden oluşan bir turist grubu geldi.
    fırat'ı ara ki bulasın!!

    ya tuvalete girmesi gerekiyor, ya da ailevi bir telefon görüşmesi yapması lazım.
    turistler lobideyken, fırat'ı bulmak imkansız.
    kopuk uçurtma..

    - fırat bir sıkıntın mı var?

    + yok müdürüm herşey yolunda.

    - ingilizce bildiğine emin misin?

    + i dont want to speak better english than my director and annoy you. as you wish, we can give up.

    - hiç bilmiyorsun di mi lan?

    +we can give up.

    adam tek kelime ingilizce bilmiyor lan, tek kelime..
    iş görüşmesine gelirken, bir cümle ezberlemiş gelmiş.
    yalnız zekasına hayran kalmamak mümkün değil. işe yaradı mı? yaradı..

    savunması da komik..

    -ne bileyim müdürüm. şarköy'de turist ne gezer diye düşündüm ben.

  • ak parti'nin bulaşmadığı, zehirlemediği tek bir nitelikli şey var mı?

    yok. özellikle muhafazakar çevrelerde yetişmiş, eğitimli kuşaklara seslenmek istiyorum;

    arkadaşlar bu mankafalı eğitimsiz hırbolara allah rızası için artık destek vermeyelim.

    hep beraber bir ortak yol bulabiliriz. üst kuşakların yaptıkları hataları birbirimize ödetmeyelim.

    inançlarımıza saygılı, düşüncelerimize saygılı, sansürsüz bir toplumu hep beraber inşa edebiliriz.

    allah rızası için lütfen. bu kabul edilebilir bir kafa değil.

  • osmanlı'nın paraları ne kadar boş beleş işlere harcadığının kanıtları olan haritalar. elin alman'ı geliyor senin yüzlerce yıl yapmadığın detaylı haritalandırmayı yapıyor.

    orhun kitabelerini gidiyor danimarkalılar buluyor, rus türkologlar okuyor.

    şu an karadeniz'de çayın yetişmesinin bile kredisi ingilizlere ait. adamlar işgale gelmeden nerede ne yetişir diye araştırmış. 600 senelik impartorluksa inek gibi sağmayı tercih etmiş bizleri, ne acı.

    anadolu'yla, türklükle alakalı bizi yapmamız gerekn fakat yabancılara ait araştırmalar beni cidden delirtiyor.

  • vardır efendim. algı kasmanın lüzumu yok.

    mülteci sorununu çözecek olana oy verilir.
    ekonominin düzeltilmesi için adım atacak olana oy verilir.
    hukuk sistemini düzeltecek olana oy verilir.
    bu ülkenin geleceğini çalanlardan hesap soracak olana oy verilir.
    kadın cinayetleri ile ilgili somut adım atacak olana oy verilir.
    parlamenter sisteme dönecek olana oy verilir.

    verilir de verilir ama bu milletin a. koyacağız diyenlere oy verilmez.