hesabın var mı? giriş yap

  • müttefik güçleri, çıkarma sırasında yapılacak bir hatayı telafi etmelerinin çok zor olduğunu biliyor, harekatın tam anlamıyla keskin ve kusursuz olmasını istiyordu. bu yüzden operasyonun işleyişini tehlikeye sokabilecek en küçük ayrıntıları gözden geçiriyor, ince eleyip sık dokuyorlardı.
    çıkarmanın yapılacağı sahil coğrafi açıdan geçilmesi zor, rommel’in yaratıcı zekasından çıkmış acımasız engellerle doluydu. almanlar tarafından sahilin içlerine yerleştirilmiş dikenli tel, mayın gibi engeller rommel’in elinde korkunç silahlara dönüşebiliyordu. sahilde 60.000 adet mayın olması beklenen bir durumdu. ancak bu mayınların, özellikle gevşek tutulan dikenli tellere bağlanması veya uzaktan kumda ile patlatılması, 1940’lı yılların savaş taktikleri için sıra dışıydı. insanları durdurmak için korkunç bir engeldi. gergin olmayan yatay teller, üzerlerine baskı yapılınca mayınları tetikliyor veya bir askerin geçmesini en yüksek seviyede zorlaştırıyordu. müttefiklerin mayınlar, dikenli teller ve demir kazıklar arasında askerleri minimum kayıpla ilerletebilmesi için güvenli bir yol açması gerekiyordu. sahili, o dönemin bilinen mayın temizleme teknikleriyle, yani insan kullanarak mayınlardan arındırmak hem çok uzun sürecek hem de güvensiz olacaktı. bunu yapacak bir makineye ihtiyaçları vardı. ingiliz ordusu 1943’de özel bir tank birimi kurdu. birim, özel tasarlanmış bir dizi tank geliştirilmesini koordine edecekti. amerikan shermanları ve ingiliz churchillleri, rommel’in onlar için hazırladığı bütün engellerler başa çıkmak üzere mekanik acıdan özel olarak tasarlandı. birinci engel mayın tarlalarıydı. çıkartma sırasında sınırlı sayıda taşınabilen tankların mayınlardan korunabilmesi için bir takım çözümler geliştirildi. ilk olarak mayınları önünde bulunan ve sonradan takılan bir silindir yardımıyla patlatıp imha eden bir tank geliştirildi. ancak silindirin her seferinde değiştirilmesi bu projenin hemen elenmesini gerektirdi. daha sonraları 10-15 mayın imha edebilecek silindir tankları geliştirilse de, genç bir ingiliz subayının geliştirdiği model winston churchill’in ilgisini çekti. bu modelde standart bir churchill tankının önüne monte edilen ince bir silindirin üstüne 100’den fazla zincirin takılması, bu sildirin hızla dönerek üzerinde bulunan zincirleri yere vurması ve mayınları patlatması planlanmıştı. ilk yapılan denemelerde üst seviyede başarı sağlandı. sadece mayınları patlatması gereken bir modelin, zincirlerin uçlarına çengeller takılarak dikenli telleri de parçalaması sağlanmıştı. böylece bir tankla iki engel birden aşılabiliyordu. üretilen bu araçlar beton sığınakları bile parçalıyorlardı. bunlar normandiya kıyılarında iz bırakacak makinelerdi(*). işin teknik kısmı hazır olmasına karşın önlerinde hala çözülmeyi bekleyen ciddi bir sorun vardı.
    ingilizlerin çıkacağı kıyılardan iç kısma giden ana yollar, çok iyi korunan iki köprü üzerinde bulunmaktaydı. köprülerin ele geçirilmesi için paraşütle asker indirmek, uçakların yaratacağı ses sebebiyle koca operasyonun tehlikeye girmesine neden olabilirdi. bu sebeple planör kullanılmasına karar verildi. ancak bölge üzerinde inişe elverişli açık alanların rommel kazıklarıyla donatılması, yeterli iniş alanı sağlamıyordu. problemi aşmak için kazıklara çarpınca kanatları kopan ve çarpışmanın etkisini azaltan, ahşaptan yapılmış bir planör geliştirildi. plana göre çıkarma sabahı müttefik bombardıman uçakları manş denizi üzerinden 6 planör geçirecek ve fransa kıyısında serbest bırakacaktı. bu sorununda teoride aşılması, yeni sorunların çıkmasına engel değildi.
    çıkartmaya iki aydan az bir sure kala bir ‘son dakika’ bombası patladı. havadan yapılan keşifler, tehlike potansiyeli yüksek bir engel gösteriyordu. hedef kıyılarda, tankları taşıyamayabilecek kil ve ince çamur bolümler vardı. çıkarma sırasında tankların sahil üzerinde saplanıp kalması, askerlerin dar bir alana sıkışıp büyük kayıp vermesi anlamına geliyordu. sorunun boyutu uzaktan tespit edilecek ve giderilebilecek boyutlarda değildi. yeni soru işaretinin belini bükebilecek cevap beklenmeyen bir yerden geldi. bu tüm zamanların en büyük ingiliz spor kahramanlarından biriydi. sir malcolm campbell kara hız rekorunu daytona plajında kırmıştı ve kil üzerinde yaklaşık 45.cm kum olursa işlerin yolunda gideceğini hesaplamıştı. campbell* zeminin, aracın ağırlığını taşımasından emin olmak için kıyı şeridi üzerinde kum örnekleri alabilen silindirik bir sondaj aleti geliştirildi. ingiliz ordusunda görevli iki özel eğitimli asker, bu aleti kullanarak normandiya kıyılarından kum ve kil örnekleri toplanması gibi çok riskli bir görevin parçaları olmuşlardı. zira ellerinde bu aletle yakalanan iki ingiliz askerinin ne amaçla sahile sızdıkları, almanlara çıkarmanın haberini verecekti. bu sebeple sondaj aletini imha amaçlı, elle tetiklenebilen minik bir patlayıcı bile monte edilmişti.
    teknik olarak ilk müttefik askeri, normandiya kıyılarına ayak basmıştı. başkan churchill* yılbaşı gecesi, almanların yılbaşı kutlayacağını ve bunun iyi bir zaman olduğunu düşünerek askerlerin kıyıya çıkması emrini verdi. kıyıdan olabildiğince hızlı, 12 adet kum örneği toplandı. örneklerin değerlendirilmesi sonucu, kıyının büyük bir bölümünde yumuşak kıl olduğunu teyit etti. çıkarma gününe 1-2 hafta kala gelebilecek en güzel(!?) haberdi.
    müttefiklerin, mucitlerden oluşan ekibinin çözüm üretmesi için çok kısa bir zamanı vardı. çıkarma sırasında kullanılacak tank modelleri ikiye çıkmıştı. bulunan çözüm, tankların önüne halı ruloları takılması ve tankların ilerleyişi sırasında zemine halı döşeyerek kuma saplanmamasıydı. dezavantajı, tankların keskin manevra yapmasına izin vermemesiydi. elde bulunan zaman içerisinde daha iyi bir çözüm bulunamadı ve uygulamaya konuldu(**). artık almanların tasarladığı her engel için önlem alınmıştı.
    iki milyon amerikan, ingiliz ve kanada askeri ingiltere’nin güney kıyılarında toplandı. d-günü* tarihin en büyük işgalinin başlangıcı olacaktı. rommel böyle bir hamle beklemiyordu. şafaktan itibaren, sonraki birkaç gün deniz çekileceğinden ve fırtına yaklaştığından, rommel karısının doğum günü için ülkesine gitti.
    harekatın başlamasına 18 saat kala tüm operasyonun seyrini değiştirebilecek bir haber geldi. fransa kıyılarında şiddetli fırtına ve yoğun sis vardı. böyle bir havada altı düz olan çıkartma gemilerini kontrol etmek çok zordu ve personel bunun için eğitimli değildi. ayrıca, hava bombardımanı da yapılamayabilirdi. bu, askerlerin, bombaların açacağı kraterlerde mevzilenebilmesi ve kıyıda tutunabilmeleri için çok gerekliydi. zaman ya şimdi ya hiçti. birlikler 5 haziran akşamı 5 saatlik yolculuk için toplandı. gece yarısından iki saat önce paraşütçülere uçağa binme emri verildi.
    nehirdeki köprülerde bulunan alman nöbetçiler altı ingiliz planörünün onlara doğru geldiğinden habersizdi. planörler, iki köprünün arasında 65 km uzaklıkta bir yere indiler. d-günü* ölen ilk müttefik askerleri oldular. yüksek kayıp vermelerine rağmen köprülerin kontrolünü ele geçirdiler.
    800 den fazla uçak hava indirme harekatı için fransaya yaklaşıyordu. görev, kıyı boyunca alman mevzilerinin güçlenmesini önlemek, destek yollarını kapatmaktı. utah kıyısı gerisindeki 4 önemli ikmal yolunu alacaklardı. pilotlar sis ve yoğun ateşten kurtulmaya çalışırken paraşütçülerin yarısı çevreye dağıldı. rommel bir tuzak daha hazırlamış, olası bir hava operasyonuna karşı tarlaları su içinde bırakmıştı. paraşütçülerin çoğu, ya derinliği 1,5 metreyi bulan suda boğuldu yada yoğun ve etkili alman uçaksavarlarının ateşi altında yere inemeden vuruldu. çıkarmanın askeri boyutu çok fazlaydı. yaşanan ani kayıplara rağmen müttefikler bölgede bulunan servis yollarını kesebilmek için hızlıca toparlandılar. kıyıdan yapılan çıkarma güçleriyle buluşmaları için zorlu bir 2 saat onları bekliyordu. ancak kıyıda, yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. çıkarma gemileri baskı altındaydı. manş denizinin dalgalı suları ve sahilden yüksekte konumlanmış alman makineli tüfekleri, çıkarmanın zorlaşmasını sağlamış, müttefiklere yüksek kayıplar verdirmişti. beklenen hava saldırısı fırtına yüzünden gerçekleşmemiş, gelgit akıntıları tankların sahile çıkmasını engellemişti. buna niyetlenen 14 çıkarma gemisi, taşıdığı 29 sherman dd ve churcill tanklarını sulara gömmüştü kendileriyle birlikte. piyadeler sahilde yalnız kaldı. siper alacakları bomba kraterleri olmaması sebebiyle açık hedef haline gelmişlerdi. 85 alman makineli tüfeğine karşı, kıyıda kıyasıya bir savaş başlamıştı. müttefik güçlerinin askeri gücünün yüksek olması sebebiyle kıyı içlerine ilerleme sağlandı. emir, ‘hatları kırmak’ değil ‘sahilde tutunmak’ olarak değiştirildi. kesilen lojistik destek nedeniyle almanlar mühimmat sorunu yaşamaya başlayınca hatların yarılması emri geldi ve kıyı boyunca tutunabilen müttefik askerleri makineli tüfek yuvalarına saldırmaya başladı. alman mevzileri yoğun müttefik gücüne dayanamadı ve açılmalar başladı. sahildeki direnişi kıran müttefik güçleri, tankların karaya çıkabilmesi için güvenli bir ortam sağladıktan sonra fransa içlerinde konuşlanan hava indirme birlikleri ile buluşarak zaferi ilan ettiler.

    sonuç olarak her ne kadar başarılı bir çıkarma olarak tarih sayfalarında yer alsa da, bakış açısına göre fiyasko olarak değerlendirilebilecek askeri bir operasyondur. 15.000 kişi ile normandiya sahillerinde tutnmaya çalışan alman güçlerinin mevcut kaybı 6500 olmuştur. buna karşın 150.000 kişilik bir güçle saldıran müttefik askerlerinin kaybı 11.000 olarak belirlenmiştir. müttefiklerin kaybettiği tank ve askeri araçların sayısı çeşitli kaynaklara göre değişse de harekat sırasında karaya tank çıkamaması gerekli cevabı bizlere vermektedir.

    (*)http://www.d-daytanks.org.uk/info/funnies.html
    (**)http://www.d-daytanks.org.uk/articles/avre.html

  • uzaklardan gelen dalgalardır.

    radyo dalgaları elektromanyetik dalga türüne girdiğini için ışık hızında ilerleyen dalgalardır. ışık hızında ilerleyen herhangi bir şey yıldızlar arası mesafelerde fazlası ile primitif kalıyor. yani ya ışıktan hızlı bir şekilde mesaj yollamanız lazım, ya da ışık hızı kuralını ihlal etmeden ışıktan hızlı ilerleyecek şekilde mesaj göndermeniz lazım. eğer özel rölativitenin mutlak doğruluğunu kabul ediyorsanız ilkini yapamazsınız. bu bilgiye göre bilindiği kadarı ile ışıktan hızlı bilgi iletilemez. o halde geriye ikinci şık kalıyor. diğer yöntemler varsa eğer henüz bilinmediğinden bir şey yapılamıyor. şu an için radyo dalgalarından daha gelişmiş olabilecek lazer ışınları üzerine çalışılıyor ama bu da sonuçta ışık hızında ilerleyecek.

    aslında bir ihtimal mevcut. o da quantum entanglement olarak adlandırılan fenomenin iyi anlaşılması. eğer bu fenomenin mekaniği teorik olarak tamamen anlaşılırsa ve yıldızlar arası bilgi aktarımında kullanılmak üzere uygulamaya geçirilebilirse o zaman bu sorun çözülür.

    hatta beraberinde daha bir çok sorun kökten çözülür. örneğin ışınlanma, daha doğrusu makro evrene dahil bir maddenin (insan mesela) uzay-zamanda kendisinden kilometrelerce uzaklıktaki bir yerde bulunan atomlardan birebir şekilde inşa edilmesi gibi. kilometrelerce dedim çünkü milyonlarca ışık yılı dersek orada hali hazırda birilerinin bulunması gerekiyor. yine de bu bile müthiş bir devrim olur. bu sayede orijinal siz yok olurken kopyanız dünyanın başka bir yerinde yeniden yaratılır. tabii bu yaratılan gerçekten siz mi olursunuz orası biraz düşündürücü.

    yazdıkça konu konuyu açacak gibi duruyor. bunlar daha ayrı başlıklarda konuşulabilir.

  • benim de bazen kaldigim bir ikilem bu; pazarda fermuari acik kadini uyarip "sanane hava aliyor belki!" cevabini alan annemden sonra.
    yazik kadincagiz dumur olmus asgshdgs

    edit: #51624833 anne sozluk yazarligi almisin hayirli olsun ama kullanici adini niye amdan abla diye aldin, hic olmus mu :/

  • kafi derecede oyuncağı olmadığı için hayal kuran çocukların iki hedefi vardır. ilk hedef, ünlü bir sporcu, şarkıcı ya da süper kahraman olmaktır. bütün çocuklar ister ama bazıları hedefe ulaşır. ikinci hedefe ulaşmak ise daha zordur. babalarına bakarlar ve ben çocuğuma karşı böyle olmayacağım diye kendilerine söz verirler, baba olduktan sonra ise babaları gibi olduklarını farkedip üzülürler. michael jackson iki hedefine birden ulaşan bir çocuk, yıldız, baba. bir çocuğun hayal bile edemeyeceği yerlere geldi. bir baba olarak çocuklarına babası gibi davranmamayı başarabildi. kızı ağlarken, dünya; bir yıldızın, ikonun, üzerinden para kazanılmaya çalışılan bir çocuğun, bütün sevdikleri tarafından sömürülen bir adamın değil kızı için her şeyi yapan bir babanın öldüğünü anladı. para pul için çocuklarının fotoğraflarını satmadı, paparazzilerle anlaşıp üzerlerinden para kazanmadı, sahneye sürmedi, kendi çocukluğuna verdiği sözü tutabildi, aşkolsun.

  • devletimizin pandemi döneminde alınan kilolara önlem olarak ekmeği bıraktırma çabasıdır.

    ama siz kötü niyetliler hemen enflasyon falan der ortalığı bulandırırsınız. içiniz fesat.

  • maalesef bugün yaşadığım olay. günlerce tek başıma evde durduktan sonra karantina öncesi kapsamlı bir market alışverişi yapayım dedim. 4 tane aşırı tatlı kıza aşık olup eve döndüm. yazık gerçekten.

  • küçükken sorduğum her soruya saçma ve hayal gücünün sınırlarında cevaplar vermesi . aklımda kalan tek cevabı ise denizlerin neden tuzlu olduğunu sormuştum . abim ise mcdonalds'ın palyaçosunun tuzları taşıyan gemi ile battığını söylemişti. ardından o palyaçoya olan saygılarından kullanıldığını söylemişti.