hesabın var mı? giriş yap

  • bir çocuğun, ilerde kimle evleneceğine dair ebeveynleri tarafından başka birilerine söz verilmesinden bahsettiği argümanıyla savunulan insan. evet baya normalmiş adamın söylediği ya, biz kafadan bacaklılar bu kadar modern ve akla yatkın söyleme nasıl tepki göstermişiz allasen

  • neden artık cep telefonlarının arkasında zibilyon tane kamera var?

    akıllı telefonlarda çeşitli nedenlerden dolayı birden fazla kamera bulunur ve her biri genel fotoğrafçılık ve video çekimi deneyimini geliştirmek için farklı işlevler sunar. akıllı telefonlarda birden fazla kameraya sahip olmanın temel işlevlerinden ve avantajlarından bazıları şunlardır:

    geliştirilmiş görüntü kalitesi: birden fazla kamera, akıllı telefonların daha yüksek kalitede görüntüler yakalamasına olanak tanır. farklı kameralar, çeşitli aydınlatma koşulları ve odak uzunlukları için optimize edilebilir, bu da daha iyi düşük ışık performansı ve genel görüntü netliği sağlar.

    yakınlaştırma yetenekleri: birden fazla kameranın en yaygın kullanımlarından biri optik yakınlaştırma yetenekleri sağlamaktır. telefoto lensler, kullanıcıların görüntü kalitesini kaybetmeden yakınlaştırma yapmasına olanak tanır; bu da özellikle uzaktaki nesnelerin yakalanması için kullanışlıdır.

    geniş açılı çekimler: akıllı telefonlarda yaygın olarak bulunan bir diğer kamera türü de ultra geniş açılı lenslerdir. bu, daha geniş bir görüş alanı sunarak manzara, grup fotoğrafları ve mimari çekimler için idealdir.

    derinlik algılama: birçok akıllı telefon, portre modunda bokeh (bulanık arka plan) efektleri oluşturmak ve mesafeleri ve derinliği doğru bir şekilde ölçerek artırılmış gerçeklik (ar) deneyimlerini geliştirmek için kullanılan derinlik algılama kameralarına sahiptir.

    düşük ışık performansı: bazı akıllı telefonlarda, düşük ışık koşullarında iyi pozlanmış ve ayrıntılı görüntüler yakalamada üstün olan özel düşük ışık veya gece modu kameraları bulunur.

    hdr (yüksek dinamik aralık): farklı kameralar aynı anda farklı pozlamalar yakalayabilir ve bunlar daha geniş dinamik aralığa sahip fotoğraflar oluşturmak için birleştirilebilir. bu, görüntünün hem parlak hem de karanlık alanlarında daha iyi ayrıntılarla sonuçlanır.

    geliştirilmiş video: birden fazla kamera, farklı odak uzunlukları ve perspektifler için seçenekler sunarak video kayıt yeteneklerini geliştirebilir. bazı akıllı telefonlar çoklu kameralarını kullanarak 4k ve hatta 8k video da kaydedebiliyor.

    gelişmiş hesaplamalı fotoğrafçılık: birçok modern akıllı telefon, birden fazla kameradan gelen verileri birleştirerek çarpıcı görüntüler oluşturmak için hesaplamalı fotoğrafçılık tekniklerini kullanır. buna süper çözünürlük, akıllı hdr ve gece modu gibi özellikler dahildir.

    çeşitli çekim modları: birden fazla kamera, panorama, makro ve daha fazlası gibi çeşitli çekim modlarına olanak tanıyarak kullanıcıların yaratıcı olanaklarını genişletir.

    yedeklilik ve kolaylık: birden fazla kameraya sahip olmak, bir kamera modülünün arızalanması durumunda yedek olarak da kullanılabilir. ayrıca kullanıcılara belirli bir çekim için doğru kamerayı seçerken kolaylık ve esneklik sağlar.

    özetle akıllı telefonlar, fotoğraf ve videografi yeteneklerini geliştirmek için birden fazla kamera kullanıyor ve kullanıcılara çeşitli durumlarda yüksek kaliteli görüntüler ve videolar yakalamak için çok yönlü bir araç sunuyor. farklı kamera türlerinin ve gelişmiş yazılım işlemenin birleşimi, kullanıcıların daha iyi fotoğraflar çekmesine ve mobil fotoğrafçılıkta yaratıcı olanakları keşfetmesine olanak tanıyor ayrıca.

    kaynak 1 / kaynak 2

  • bööle muuuuuuckkk sonrada muck olan şeydir bu.ya doyamıyorum sana ama bırakmam lazım,ama son bitane daha alayım öpücüğüdür.

  • ben de mesela parasız kaldığım zaman geçici süreliğine sigarayı bırakıyorum. geçen ay çok içtin rita, bu ay sana sigara yok, diyorum. fakat burada sebep de etken de edilgen de benim.

    şu mantıksız olurdu mesela ama değil mi: sigara içiyorum, parasız kalmışım, bu arada bir de çocuğum var. sigarayı bırakmıyorum da çocuğuma "geçen ay çok yedin, bu ay sana yemek yok." diyorum.

    kendine saray yapıp vatandaşının boğazından kısan devlete çok afedersiniz kafam bile girmesin, çıksın gitsin.

    ekleme: başlık başa kalmış.

    açan yanlış hatırlamıyorsam sevojan'dı ve uçuruldu.

    ve yine yanlış hatırlamıyorsam mehmet şimşek maliye bakanı kimliğiyle söylemişti.

  • şairlerin en romantik hayallerinden biri bu. hep kuşlar kadar özgür olmak isterler. bu aynı zamanda şairlerin gerçek dünyadan ne kadar kopuk olduğunun da kanıtı. kuşlar daha özgür falan değil çünkü.

    öncelikle bu kuşların çoğu bir sürünün parçası. sürünün başı nereye gidiyorsa oraya gidiyorlar. "ben sürüyü bırakıyorum beyler" diyeni yok. her sene aynı yoldan aynı yere göç eder, her kış eski yerlerine geri dönerler. insanlar gibi ekmek için vapuru kaçırmamaya çalışırlar.

    hepsinin hayali aynı: uygun bir eş bulup çocuk ve yuva sahibi olmak.

    ifade özgürlüğü desen onda da "çipetpetpet - tii şak şak şak vociya" dışında bir şey bilmezler. aynı kalıpları tekrarlarlar. parklarda yatıp kalkarlar.

    bizim şairlerimiz de bu vasat sefil yaşama özenir. niye? zannederler ki bir çift kanadın olunca özgür oluyorsun. olmuyorsun. tam tersine açık hedef oluyorsun. futbol maçına sevinen taraftar ıskalasa, avcı ıskalamıyor. o ıskalasa havai fişekler ıskalamıyor. açık hedef gibi geziyorsun havada.

    özgür olmadığın gibi sosyal güvencen de yok. en iyi yemek sultanahmet parkında olunca oradan bir adım ileri gidesin gelmez. ya sonraki öğünü kaçırırsan?

    ben söyleyeyim, şairin derdi özgür olmak falan değil. adam şöyle arada bir havada süzülmek, güzel manzara görmek istiyor. rahat batmış anlayacağın. onda bile soğuk algınlığı geçireceğini, üşüteceğini öngöremiyor. kuşla konuşabilse anlaşabilse kuş ikna eder onu aslında. "yok abi iş değil gerçekten. yakaladığın simit çırptığın kanada değmiyor" der. ama bu iletişimsizlik ve şairlerin gözlediklerini mutlak gerçek zannetme sıkıntılarından dolayı bu metafor ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelecek, kaçış yok.

    "ne istiyorsun düzgün anlat" desen onu da sanatına yakıştıramaz. illa kafa karıştıracak mınakodumun şairi.

    (bkz: şiir/@ssg)

  • hee kurmaca; hatta lego amk. diye cevap verilecek kadar ciddiye alınabilecek bir iddia.

    gendilerine birkaç soru da benden;

    -savaş gerçekse niye hala sabri ilk onbirde?

    -savaş gerçekse niye çanakkale dardanelspor süper lig'de değil?

    -savaş gerçekse sükut altın mıdır?

    -madem savaş gerçek kim yalan ulan?

    -bu yumurtalardan hangisi daha büyük?

    -kabartma tozu pastayı ne kadar kabartır?

    -krema nasıl böyle güzel kokar?

    -bu kek niye böyle kabardı amk?

    -babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?

  • son milli takım hocalığı serüveninde yaşadıklarına bir bakalım:

    hoca milli takımın başına geçtiği andan itibaren giyimi ve hatta saç kesimi konusunda eleştirildi. gazetelerde "bu hoca bize extra light" diye başlıklar atıldı. köylülüğüyle alay edildi, konuşma tarzıyla alay edildi. "kaleci adama milli takım emanet edilmez" diyenler vardı. 2002 dünya kupası boyunca oynattığı oyun eleştirildi, beğenilmedi. yarı finalde fenomeno ronaldo'lu brezilya'ya 1-0 kaybetti diye topa tutuldu. dünya kupası'nda ilk kez tur gören türkiye'yi, finale çıkaramadığı için çıktı televizyonlara özür diledi. başarısının yanından geçilememesine rağmen hala "hiç büyük takımla oynamadık o kupada" diye başarısı küçümseniyor.

    şimdi bu adama her fırsatta çakma filozof diyen adamlar milli takım'ın başına geçmesini istiyor. hoca aradığı mutluluğu beşiktaş'ta bulduğu gibi yıllar sonra itibarı burada iade edildi. bozmaya da kimsenin gücü yetmez.

    tanım : beşiktaş'ın hocasıdır.

  • "geliştirilme aşamasında olan projede yavaş yavaş sona gelinmiş durumda."

    çevirisi:
    aliexpress'ten sipariş edilen led lambalar gelmek üzere.