hesabın var mı? giriş yap

  • internetteki araştırmalarım sonucu nedenine ulaştığım sorun lakin ben hala iştahlarının kabarıp ağızlarının suyunun aktığını düşünüyorum:

    --- tübitak'tan alıntı ---

    sinekleri daha yakından gözlemlerseniz aslında sadece ayaklarını birbirine sürtmediklerini fark edeceksiniz. sinekler aslında ayaklarını, proboscis adı verilen, ağızlarından bir uzantı şeklinde çıkan ve beslenme için kullandıkları hortumlarına sürterler. bildiğimiz kadarıyla bunu yapmalarının iki amacı var. birinci amaç, proboscis'e yapışmış olan polen tanelerini ayaklar yardımıyla temizlemek. ikincisi ise, sineklerin ayaklarından tat almalarıyla ilgili. sinekler normalde kıvrık duran proboscisi uyarmak için ayaklarının üzerindeki duyarlı kılları kullanırlar. ayakların sürtünme hareketi, bu kılların hortumu yani proboscisi uyarmasını sağlar. bu sayede sinekler, besin alımı sırasında enerji tasarrufu yapmış olurlar. (sineklerin besini proboscis aracılığıyla aldıklarını hatırlatalım.) ayaklarıyla tat alabildikleri için her seferinde, kıvrık durumdaki proboscisi açıp, besinin olup olmadığını kontrol etmelerine gerek kalmaz. böylece, besinin olup olmadığını ayakları aracılığıyla anlayıp sadece gerektiği zaman proboscisi açmış olurlar.

    bunlara ek olarak, sineklerde göz kapağı bulunmadığı için gözlerini temizlemek amacıyla ayaklarını gözlerine sürttükleri de biliniyor.

    b. duygu özpolat

    http://www.biltek.tubitak.gov.tr/…_id=7&soru_id=586
    --- tübitak'tan alıntı ---

  • henüz hangi uzvu ile attığı belli olmayan ama ilginç bir gol atan takımımızın oyuncusu.

    bir şey var ki; dembaba'ya çarpıp gol olan top, almeidaya çarpsaydı kontra ataktan golü yerdik.

  • istanbul'da kahvaltı servisi veren bir çok mekanda menüde köy kahvaltısı yazmış olmasına rağmen ürünlerin bir çoğu market malıdır.

    eski kaşar der ama bim'den alınan 3'lü peynirdir.
    köy yumurtası der ama muhtemelen o da bili bili
    verilen çay seylan

    gelen hesap gerçek köyün yarı ederi.

    şehir kahvaltısı yazamıyorlar tabi.

    debe editi: senin anıtkabirin olmayacak.. sen sadece öleceksin. yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları!

  • ofis arkadaşım günlerdir bu sene ayva çok. kış çok soğuk olacak deyip deyip durdu. ne diyo be bu, ne ayvası, ayva çok olursa ne olacak, saçmalıyor kafası gitti yine, ayvayla ne alakası var lan diyordum.

    varmış.

    soğuk bile değil dışarı, kuru ayaz. yün çoraplarıma, botlarıma, montuma kavuştum bu sabah. öyle bi' soğuk ki ofise nasıl geldim bilmiyorum. ofisten eve de nasıl dönücem onu da bilmiyorum. o kadar soğuk. allahım saatlerce ankara' nın ne kadar soğuk olduğundan bahsedebilirim.

    çok erken bu soğuklar için, daha ekim ayındayız! neyse ayvalara dikkat edin siz yine de.

  • ilk üreticisi avedis isimli türk-ermeni istanbullu bir insandır.zil yapımını farklı boyutlara getirmiştir.zira bir efsaneye göre zillerin malzemesi hazırlanırken, avedis atölye deki herkesi dışarı çıkarır malzemeyi kendi başına yapar ondan sonra üretimi yaparmış.avedis mehter takımı için ilk zilleri yaptığında (1618) sultan ii.osman 80 altın ve zildjian soyadını bu aileye vermiştir.1623'te samatya'da ilk atölyeleri sultan iv.murat tarafından kendilerine verilmiştir.1700 yılıyla birlikte bu ziller avrupa daki bandolara satılmaya başlanmış.bu sayede zildjian avrupayla ilk bağlantılarını kurmuştur.daha sonraları bu konuda sultan abdülaziz'in kendilerine çok fazla yardımı olmuş ve 1909 yılında ikinci fabrikaları bucharest'te kurulmuştur(aram zildjian).savaş nedeniyle amerika'ya göçen iii.avedis zildjian,aram zildjian'a istanbul'da bu aile işini (ki bu arada şirket 300 yıllık bir aile şirketi olmuştur) sürdüremeyeceğini bu nedenle bir daha istanbul'a dönmeyeceğini, zil yapımına devam etmek için amerika'da bir fabrika kurmak istediğini söylemiş ve aram zildjian'ın isteğe olumlu yanıt vermesiyle 1927'de amerika'da ki ilk fabrikayı kurulmuştur.bundan sonra zildjian'ın yükselişi başlar.1950'lerde jazz davulcuları için ilk kapı olmuşlar ve 15 çalışanla yıllık 70.000'er parça zil üretimi yapmışlardır.1964 yılında beatles grubunun ed sullivan şov'a çıkması ünlerine ün katmış ve 1964 yılını 90.000 parça zil üretimiyle kapatmışlardır.1981 yılında k serisi (kerope zildjian)zilleri üretmeye başlamışlardır.1986 yılında k/z serilerinin karışımından yeni hi-hat'leri üretmeye başlamışlardır.yine 1986 yılında ilk zildjian günü (zildjian day) (tüm endorserlar müzik camiasının toplandığı gün) yapılmıştır.1988 yılında hickory'nin (hickory-kuzey amerika'da yetişen,baget yapımında kullanılan sert yapılı bir tür ceviz ağacı) kalbinde,alabama'da açıktıkları atölye'de zildjian bagetlerinin üretimine başlamışlardır.1995 yılında ise müzisyenlerin zillerini seçebilmeleri için özel odalar açmışlar ve iso 9001 belgesini almışlardır.şu an şirket 384 yaşında ve 15.nesil tarafından yönetilmektedir.zillerin ve katologların üstüne hala daha turkish cymbals yazmakta ve arapça ne olduğunu anlayamadığım bir yazı bulunmaktadır.zildjian'ın açılımına gelince türkçe zilyapanoğlu manasına gelmektedir(zil-türkçe dj-ermenice/yapan ian-ermenice/oğlu).
    orjinal ingilizce versiyonu için; www.zildjian.com/en-us/about/timeline.ad2
    (bkz: copy-paste değil alınteri) *

  • efes one love festivalinde, "eyüp sınırları içinde bira festivali" istemiyoruz diye ortalığı yıkan eyüplü kepazelerin çakallığıdır. bu namussuzlar alkol satışının yasak olduğu konser sırasında migrostan çalınmış sepetle kutusu 7,5 liradan bira satar. normal zamanda 5 tl olan otoparkındaki afişin 5 tl'lik bölümünü kesip 12 tl'lik yama ile millete çakar. semt sakinlerinin oluşturduğu organize ayakçı takımı konser akşamı sokak aralarına park eden insanları tehdit ederek 5'er tl toplar. dükkanının leş tuvaletini "tuvalet 1 tl" diye kocaman kartona yazıp sıra bekleyen insanlardan nemalanır ve daha bir sürü şey. saymayacağım hava güzel, kadıköye gitmek lazım.

    ha bu arada sorsan hepsi müslümandır, kutsal ilçelerinde alkol içilsin istemez bu bok kokan yerlerin sakinleri.

  • aritmetik bir islemin yapildigi andir.

    lafin anlasilma ihtimali * (lafin anlasilmasinin getirisi - laf anlatma eforu) > etkisiz hale getirme ihtimali * (dunya iklimine marjinal fayda - dovme eforu)

    onermesi dogru cikarsa laf anlatilir, yanlissa dovulur.

  • apartmanın görüntüsü bozulacakmış. ulan o mordorun ortasından fırlamış gibi duran ucubenin neresi bozulacak be onun bunun çocukları. o rampaya mahkum olasınız inşallah diye beddua edeceksin bunlara.

  • bir deney yapılmış: aynı yaşlarda, aynı kiloda aynı şartlarda iki kuzu kafese konmuş. yan kafese ise bir kurt. kurdu kuzulardan yalnızca biri görebilmekteymiş. aylar sonra kurdu gören kuzunun zayıfladığı gözlenmiş. kurt kuzuya bir şey yapmıyor olmasına rağmen kuzu yaşadığı korku ve beslenme yetersizliği nedeni ile ölmüş. kurdu görmeyen diğer kuzu ise sağlıkla yaşamaya devam etmiş. bu deneyi yapan ibn-i sina’nın amacı zihinsel durumumuzun, duygular ve tutumlar üzerinde etkilerini araştırmakmış. aslında güvende olmasına rağmen kuzuyu öldüren korkuyu büyütmesi imiş. belli ki varsayımlar ve olma ihtimali ile büyüttüğümüz korkularımız ölümcül olabiliyor.

  • "başbakan %50 jokerini kullanacağına, keşke seyirciye sorma hakkını kullansaydı.."