hesabın var mı? giriş yap

  • dopamin ve serotonin uretimi bakimindan ayni seviyede degillerdir. kral yasamini surekli yuksek dopaminle gecirdigi icin mutlu yasadi, mutlu oldu.

    siradan insan, kiyasla daha cok imkana sahip olmasina ragmen bu sahibi oldugu seylerin hicbiri ona toplumun genelinden daha fazla dopamin saglayacak bir tatmin vermiyor.

    homeostasis de oyle goreceli bir sey iste.

  • 2020 yılında bugün söyle bir enty ile doğum günün kutlamıştım.. (bkz: #112121981)

    bundan üç ay sonra hayata veda etti.. 31 ekim 2020 nassau, bahamalar

    ''aşk belki dünyanın dönmesini sağlamaz. ancak bu dönüşü yaşanmaya değer kılar.'' demiş adamdır kendisi...

    sir sean connery... ya da doğduğunda dendiği gibi anmak gerekirse thomas connery.

    25 ağustos 1930, edinburgh, iskoçya'da doğdu...

    connery işçi sınıfı bir ailede büyüdü. kraliyet donanması'nda üç yıllık bir görevden ve bir dizi tuhaf işten sonra vücut geliştirme çalışmalarına başladı ve öğrenci mimar/resssam sanatçılar ve erkek moda katalogları için model oldu.

    1953 mr. universe yarışmasına katıldı ve bu da sahne yapımlarında figüran olarak çalışmasına yol açtı.

    1954'te richard rodgers ve oscar hammerstein ii müzikali south pacific'in turne yapımında küçük bir rol aldı ve azmi ile başrollüde üstlendi.

    bunu, 1957'de rod serling'in bbc televizyon prodüksiyonu requiem for a heavyweight'de yorgun boksör mountain rivera'nın çok övülen performansı da dahil olmak üzere daha fazla sahne ve televizyon çalışması izledi.

    connery ilk sinema filmini lilacs in the spring'de (1954; abd'deki adı let's make up) yaptı ve ilk kez komedi on the fiddle'da (1961; aynı zamanda operation snafu olarak da yayınlandı) o güne kadar ki en yüksek ücreti aldı...

    dönemin diğer önemli filmleri arasında disney fantezisi darby o’gill and the little people (1959) ve ikinci dünya savaşı destanı the longest day (1962) vardı.

    1962'de connery, ıan fleming'in casus gerilim filmi dr. no'nun ekran uyarlamasında ingiliz gizli istihbarat servisi'nin ajan 007'si james bond rolünü üstlendi.

    filmin muazzam başarısı ve hemen devamı olan from russia with love ( 1963) ve goldfinger (1964), james bond filmlerinin dünya çapında bir fenomen, connery'nin ise uluslararası bir ünlü olduğunu kanıtladı...

    james bond filmleri/@justin mcleod

    tipik bir süper casus gibi davranmak istemeyen connery, özellikle alfred hitchcock'un psikolojik gerilim filmi marnie'de (1964) başka oyunculuk rolleri üstlenmeye devam etti.

    sonraki iki james bond filmi thunderball (1965) ve you only live twice (1967)'yi tamamladıktan sonra connery, bond rolünden vazgeçti.

    ancak dört yıl sonra bond rolündeki son filmi olduğunu ilan ettiği diamonds are forever (1971) filmindeki rolüne geri dönmeye ikna edildi.

    1970'li yılları çoğunlukla dönem dramaları ve bilim kurgu filmlerinde oynayarak geçirdi; bunların en iyileri the molly maguires (1970), zardoz (1974), murder on the orient express (1974), the man who be king (1975), the wind and the lion (1975), robin and marian (1976), ve the first great train robbery/ the great train robbery (1978) idi...

    1981'de terry gilliam'ın zaman yolculuğu fantastik filmi time bandits'te kral agamemnon rolüyle unutulmaz bir ikona dönüştü ve iki yıl sonra mgm tarafından sinsice seçilmiş bir isim olan never say never again (1983) filminde 007 rolüne geri dönerek bond hayranlarını sevindirdi.

    1980'lerin ortasındaki iki film onu yeniden büyük bir yıldız haline getirdi.

    umberto eco'nun the name of the rose (1986) filminin uyarlamasında dedektife dönüşen bir keşişi canlandırmasıyla britanya akademi film ödülü'nü kazandı...

    bunu, the untouchables'da (1987) al capone'un peşindeki tecrübeli chicago polisi rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu akademi ödülü ile taçlandırdı...

    steven spielberg'in ındiana jones and the last crusade (1989) filminde connery, indiana karakterinin babasını ve the hunt for red october 'de (1990) kaçan bir sovyet denizaltı kaptanını canlandırdı.

    connery'nin 1990'lardaki unutulmaz filmleri arasında robin hood prince of thieves (1991), first knight (1995), the rock (1996), dragonheart (1996), and entrapment (1999) vardı.

    connery, çizgi roman dizisi the league of extraordinary gentlemen'in film uyarlamasında (2003) yer almasının ardından oyunculuktan resmen emekli oldu, ancak çeşitli seslendirme rolleri üstlenmeye devam etti.

    connery, 1999'da ömür boyu başarı nedeniyle kennedy center onur ödülü'nü aldı ve 2000'de kraliçe ıı. elizabeth tarafından şövalye unvanına layık görüldü.

    connery, film çalışmalarının yanı sıra iskoç bağımsızlığının açık sözlü bir savunucusuydu ve iskoç ulusal partisi'ni güçlü bir şekilde destekliyordu.

    connery, 31 ekim 2020'de bahamalar'ın başkenti nassau'daki lyford cay'deki evinde 90 yaşında uykusunda öldü.

    ölümü ailesi ve eon productions tarafından duyuruldu; ölüm nedenini açıklamamalarına rağmen, kendisi gibi aktör olan oğlu jason bir süredir hasta olduğunu belirtti.

    bir gün sonra, connery'nin eşi micheline roquebrune, son yıllarında demans (bunama) hastası olduğunu belirtti.

    connery'nin ölümünden bir ay sonra ölüm nedeninin zatürre, kalp yetmezliği ve yaşlılıktan dolayı öldüğü belirtildi.

    ölümünden sonra cesedi yakıldı ve külleri 2022'de iskoçya'da bilinmeyen yerlere saçıldı.

  • bizim buradaki bakkal amcanın "eğer biri gelir de daha önce hiç duymadığım bir sigara almak isterse hemen bunu veriyorum. şimdiye kadar %100'le tutturdum." diyerek çözdüğü sorunsal.

  • bizde vardi bir tane bundan. "yari-otomatik" ne demekse artik.

    cok duygusal bir aletti, yalniz kalmayi sevmezdi. koridorun ortasina kadar pesimizden gelirdi, fisi yettigi yere kadar.

  • bu da yeni moda oldu
    sabah sik sok kafeden kahvemı alıyorum
    çükübikte yemeğimi yiyorum
    aa bak ofisimde etkinlik var at siki koleksiyonuna bakin
    ay yoruldum, fikıboka binip eve gideyim.

  • tweet serisi
    bu da ahmet onay'in açıklaması link

    ne diyo lan bu? bu silahlarla türkiye tarihinin en büyük terör saldırısı yapılabilir. reina saldırısını hatırlarsanız 39 ölü 70 yaralı olmuştu. buna benzer saldırılarla ortalık kan gölüne döner. akp gençlik kolları başkanı, eğer bu iddialar doğruysa sen ve içinde olduğun organizasyon kaçacak delik aramaya başlayın çünkü kurduğunuz bu çürük düzen bile sizi kurtaramaz. sedat peker, sen de gündemde kalmak için parça parça anlatıyorsun. varsa elinde bir video veya ses kaydı paylaşki olaylar kısa zamanda çözülsün. ulan 21. yuzyilda bu kadar yozlaşma, kanunsuzluk ve yolsuzluk nasıl mümkün olabilir? lütfen kabus olsun..

    sanırım bahsettiği ahmet onay bu oluyor.

    https://youtu.be/t51dbfdw-7m

    1- kıymetli dostlarım, seri tweetler halinde esenyurt belediyesiyle ilgili iki ayrı paylaşım yaptım. buradaki amacım esenyurt belediyesinin bizim süslü süleymanın ve onu gelecekte cumhurbaşkanı yapma düşüncesinde olan güç odaklarının bu ülkeyi merkez üs olarak...

    2-...kullandıklarını anlatabilmek içindi. önemli olduğuna inandığım bir iki tane daha yolsuzluk konusuna değinip dünkü paylaşımda belirttiğim ciddi konulara geçeceğiz (doncu süleyman geliyor gelmekte olan).

    3-esenyurt’ta bahaş holding diye bir firma var. esenyurt belediyesi ile anlaşıp esenyurta 40 milyon tl değerinde hastane yaptılar. karşılığında ise bugünkü piyasa değeri 1 milyar tl olan devasa boyutlardaki sembol residence’ların yapıldığı arsayı hibe olarak aldılar.

    4-yani kıymetli kardeşlerim, bizlerin en az 500 milyon tl’lik değerini çaldılar (daha fazla ama ben masraflarını çok yüksek tuttum). bu bahaş holding, amblemi şaha kalkmış at olan diğer özyurtlar holdingle beraber meydan ardıçlı projesini de beraber yaptılar.

    5-bu da binin çok üzerinde daireden oluşan devasa bir proje. sizin de tahmin edeceğiniz üzere imar oyunları ile sizlerin milyarlarca tl hakkınızı çaldılar. süslü sülüman ve onu cumhurbaşkanı yapmak isteyen klik, yeni kurulan bu ilçeyi finans sağlama yeri olarak kullanırken

    6-...biraz sonra anlatacağım karanlık işlerini de buradan koordine ettiler. bahaş holding yüklenici firma olarak paşa karadenizi görevlendirmiş olsa da tüm büyük projelerin sahipleri bahaş holding ve de iki ayrı özyurtlar inşaat grubudur.

    7-süslü süleymanın ekibinden olan eski belediye başkanı ali murat alatepe, beni bütün türkiye tanır namuslu olduğumu bilir diyerek tweet paylaştığında ne acıdır ki sadece 4 kişi reetweet yapıp sekiz kişi beğeniyor. vatandaşımız da onların kim olduğunu çok iyi biliyor.

    8-halkın çoğunluğunu oluşturan mağdur vatandaşlarımız, asgari ücret acaba 3.500 tl olur mu diye beklerken bu harami yapısı yeni kurulan bu ilçeden milyarlarca doları ceplerine koyuyorlar. kullandığı don parasını bile partisine ödettirecek kadar cimri olan doncu süleymanın

    9-… bir önceki oturduğu ev ardıçlı villalarındaydı. yani özyurtların villalarıydı (yani süslü sülünün gizli kasası olan firma).süslü sülü şu anda ise kuzu gruba ait spradon villalarında oturuyor. o projede normal villaların fiyatı 7 ya da 8 milyon tl.

    10-kuzu grubu hatırlarsınız, daha önceki paylaşımlarımda sadık soylu üzerinden süslü sülümanın gizli kasası olduğunu anlatmıştım.kıymetli dostlarım, ülkemiz tehlike altında olduğunda milli mücadele verebilmek için sivil halkı örgütlemek gerektiğinde, halka silah dağıtarak …

    11-…sivil direniş oluşturma görevi özel harp dairesi’ne aittir (daha önceki adı seferberlik tetkik kuruludur). öncelikle bu tip yapıların var olması gerektiğine inanan, teşkilat-ı mahsusa ruhunu savunan bir kişiyim. şu ana kadar anlattıklarımın içinde en önemli bölüme geldik.

    12- 15 temmuzun hemen akabinde ülke genelinde demokrasi nöbetleri tutulurken ağustosun ilk haftasında ekrem gökçekerden alınan, özyurtların bünyesinde olan renault beyaz fluence marka arabayla, esenyurt cumhuriyet meydanının arkasında karanlık bir sokakta…

    13-…(dap hotelin arka tarafında) arabaya koyulan bir kasa kalaşnikof silah istanbul balat’a gitti. ak parti istanbul gençlik kolları başkanı olan taha ayhan’ın yardımcısı olan osman tomakin’e teslim edildi (osman tomakin siyah passat araçla silahları teslim almaya geldi).

    14-bu araç ak parti gençlik kolları il başkanına tahsisli bir araçtı, herhangi bir polis uygulamasına girmesin diye. osman tomakin şu anda ak parti istanbul gençlik kolları başkanıdır. silahların olduğu kasa esenyurt’tan gece 23:30 gibi yola çıktı.

    15- silahları getiren araçta esenyurt ak parti gençlik kolları başkanı abdülsebur soğanlı,ve de 15 temmuz gazisi içişleri bakanlığı personeli ahmet onay vardı.bu kişiye gazi olması dolayısıyla ben araba alıp hediye etmiştim.kendisi sayın cumhurbaşkanımızın da sevdiği bir isimdir.

    16-silahlar balat’ta demir kilise olarak bilinen sveti stefan kilisesi’nin hizasındaki boş bir ara sokakta, gece 01:00 civarında siyah passat’a yüklendi. o zamanki gençlik kolları başkanı taha ayhan şuanda islam işbirliği teşkilatları gençlik kolları başkanlığını yapmaktadır.

    17-süslü süleyman,bu giden silahlar özel harp envanterine kayıtlı değiller.devletin herhangi resmi bir birimine de kayıtlı değiller.sen o tarihlerde sosyal çalışma ve güvenlik bakanlığındaydın.15 temmuz’da kahramanlık rolleri oynarken trt binası baskınına gittiğinde…

    18-…hepsinin elinde kalaşnikof marka silahlar olan birçok sivil şahıs vardı. bu silahlar da devlet envanterine kayıtlı değil. biraz önce anlattığım, dağılımı senin tarafından koordine edilen hiçbir silah da devlet envanterine kayıtlı değil.

    19-senin cumhurbaşkanı olmanı planlayan arkandaki şaibeli organizasyonla 15 temmuz sonrasında da bu silahları dağıtmaya neden devam ettiniz? öyle ya, bu silahları gerektiğinde dağıtma görevi özel harp dairesi’ne ait.

    20-sana bir fırsat veriyorum, benim yalan söylediğimi kanıtlarsan bugüne kadar anlattığım her şeyin boşa çıkmasını kabul ediyorum. isimlerini verdiğim bu kişilerin hts kayıtlarını ve o güne ait mobese kayıtlarını kamuoyuna açıklayın

    21-size söz veriyorum, eğer doğru çıkmazsa bugüne kadar yaptığım tüm iddialarımın hepsinden de vazgeçeceğim. (daha önceki iddialarımın doğruluğu delillerle ispat edildiği halde). ahmet onay sen şerefli bir adamsın, bildiğin doğruları çık anlat.

    22-süslü süleyman, fetöcüler bu ülkenin en büyük düşmanı.fakat senin de onlardan aşağıya kalır bir yanın yok.insanların milli ve dini duygularını tahrik edip iç savaş çıkarma amacının en büyük parçası,15 temmuz sonrasında da el altından bir çok yapıya dağıttırdığın bu silahlardır

  • aynı görüntü 2 saat önce"filistinlilerin arabalarını yakıyorlar" diye servis edildi şimdi filistinliler israillilerin arabasını yakıyor deniliyor.

    bir karar vermeniz lazım ama kim kimi koparıyor.

    ayrıca bu gülerek haber yapılacak bir şey değil, ortada mucize yok, o gençleri öyle gaza getirerek yarin israilin tankına, silahına kurban etmeyin.

  • "tercihen çocuk yapmasa da her kadın içgüdüsel olarak çocuk ister. ilerleyen yaşlarda bu his daha da baskın hale gelir. bence yaşı itibariyle bunun pişmanlığını yaşıyor. gerginliğinin sebebi de o."

    gerginliğinin sebebi çocuk yapmamış olması ve geç kalması filan değil. kadın orada istiyor ki projeyle ilgili soru sorulsun fakat 56 yaşında kadına "sizden de bebek gelecek mi?" diye densizce bir soru soruluyor. kadın soruyu "o konuya girmeyelim" diye savuşturunca muhabirler "çocuklardan bahsetmeyeceksek o zaman seninle konuşacak bir şeyimiz de yok" der gibi can bonomo ve eşine dönerek bu sefer onlarla çocuk geyiği yapmaya başlıyor ve laklakın bir türlü sonu gelmeyince de erener haklı olarak sinirleniyor.

    kadın tam benim vereceğim türden bir tepki vermiş. bazen benim de eş dost ortamımda çocuk muhabbeti açılıyor ve "ay gece uyutmuyor, aman derdi bitmiyor" diye yarım saat aynı terane devam ediyor. ben hâlâ çocuk yapabilecek yaştayım ama yapmıyorum. şimdi benim de gerginliğim çocuk yapmamış olmamdan ötürü mü? değil kardeşim. istemiyoruz sizin sevimsiz çocuklarınızın bıkkınlık veren hikayelerini dinlemeyi. ilgimizi çekmiyor. bazı insanlardaki herkes çocuk sahibi olmak istiyormuş da yapamıyormuş algısından gına geldi artık cidden.

  • benim annem de hangi umutlarla buna izin verdi bilmiyorum da tum evi boyamama ragmen resim becerim sifir. tablolarin sergilendigi muzelere gitmeye bayilirim cunku dukkanlarinda cok guzel seyler satiliyor. hatta gidip dukkani gezip bir tane tabloya bakmadan cikmisligim da coktur. ama cocuklugumda sehpalarin altina girip terslerini bile boyardim. adeta bir resim asigiydim. ranzanin ustune cikar bos kalan yerleri de degerlendirirdim. cok mukemmel ciziyordum ya o yuzden.
    annem koltuk minderlerinden ev yapmama da karismazdi. hatta tencereleri asmak istedim diye salonun ortasina ipler germisti. ne kadar tencere tava varsa asmistik. onlari calip dans ediyordum. oyle gerzomat cocugum olursa dover miyim acaba ya simdi onu dusundum. bir de mayo giyip kendimi de boyuyordum cunku kizilderiliymisim. annem karismazdi, bazi seylerin esyadan, evden daha onemli oldugunu biliyordu cunku. ya da benden bikmisti:/ hatirliyorum da o ev hala cocuklugumuzdan kalma resimlerle dolu iken evi boyatmaya verecekleri para ile bana teleskop, mikroskop almislardi. ev bir sene daha oyle kalmisti da arkadaslarimi cagirmaya utaniyordum.
    sonra bir komsumuz vardi, kizi arkadasimdi, duvarlari boyamayi birak oyuncaklarini bile sirayla oynayabiliyordu, daginiklik olmasin diye. iste boyle psikopat olmayin. ben cok eglendim cocukken. annem sacma sapan seylere yasaklar koymadigi icin super bir cocukluk gecirdim. ha tabii soyle bir konusma da oldu aramizda:
    s: cocukken hic beni dovesin gelmiyor muydu?
    a: camdan bile firlatasim geliyordu bazen
    s: tamam:(
    sonucta firlatmamis:/ dovmemis de, boyle olmusum. bi garip yani o yuzden siz bilirsiniz bu izin verme konusunu millet.

    cocugum olsa ben de hic karismam. boyali duvardan daha guzel bir sey olabilir mi? cizsin her yeri, koltuk minderlerinden de ev yapsin, sandalyeleri ters cevirip sandal yapsin, carsaflardan cadir yapsin, camlari bile boyasin - ben boyamistim.
    o boyamazsa da ben boyar cocuk boyadi derim valla.

    10 yıl sonra gelen edit: çocuğum oldu ve birçok şeye izin veriyorum evet. ancak sınırlar konusu var insan bunu çocukla yaşarken öğreniyor. oğlum duvarı boyamaya çalışmadı, çalışırsa odasını boyamasına izin veririm tüm evi değil. çünkü sınırlar. ve burada yazdıklarım hiçbir şeymiş meğerse. ne biçim sınavlardan geçiyoruz oğlan çocukla, bunlar ne ki:)

  • büyükşehirlerden birinin ilçesinde filyasyon yapan bir sağlık çalışanıyım. umreden gelen zorunlu karantinaya alınmayan sadece karantina formu imzalatılıp eve gönderilen umreden gelen vatandaşlar pozitifleşmeye başladı. pozitifleşmesi sıkıntı değil ama malesef çoğu yalan söylüyor. kim kaldı evinizde diyorsun kimseyi söylemiyor, harfi harfine uyduk diyorlar kurallara. sonra bi öğreniyorsun 40 kişi gelmiş öpüşülmüş koklaşılmış beraber aynı evde kalınmış. biz bunu nasıl öğreniyoruz. temas ettiği kişilerin testleri pozitif çıkıyor ve temaslıları umreden dönen şunu ziyarete gitmiştik diyorlar. velhasıl yalan söylemeyin ey müslümanlar bir başkası sizin yüzünüzden hasta olur ve ölürse katil olursunuz. artık alıştık umreden dönenlerin yakınlarını çapraz sorguya çekiyoruz. misal umreden dönen kaynanaysa geline odaklanıyoruz. taktik geliştirmek zorunda kaldık yahu.

  • bir fenerbahçeli olarak bence 4 büyüklerden alfabetik sıraya bakılarak şampiyon tescillenmeli.

    tebrikler beşiktaş.