hesabın var mı? giriş yap

  • bir seyin de icine sicmayin amina koduklarim, bos vaktiniz varsa oturun doktora siddet icin cozum uretin.

  • bir rahip,bir ayyas bir de mühendis giyotine idam edileceklermiş.önce rahip gelmiş.rahip yüzüstü ölmek istediğini,ölürken yüzünün tanrıya dönük olmasını söylemiş.kabul etmişler.rahibi yatırıp giyotini bırakmışlar ama bıcak tam rahibin boynunda durmuş.bunu tanrıdan bir işaret olarak kabul etmişler ve rahibi azad etmişler.
    sıra ayyasa gelmiş.o da aynı sekilde sırtüstü ölmek istediğini sölemiş.adamı sırtüstü yatırıp giyotini bırakmışlar ve aynı şey yine tekrarlanmış.bıcak tam adamın boynunda durmuş.bunu da tanrıdan bir işaret sayıp,onu da azad etmişler.
    son olarak mühendis gelmiş.o da sırt üstü ölmek istediğini sölemiş.sırt üstü yatırmışlar tam bıcagı bırakacakları sırada mühendis bağırmış:
    -durun durun!bıcaktaki problemi buldum..

  • bir yorgunluk vardi uzerimde. arka arkaya bir kac gun surunce, "doktora gideyim" dedim kendime, "bu yogun tempoda bu sekilde dayanmak zor". bir hafta kadar oyalandim, ve sonra, bir gun girdim o lanet pahali hastaneye..

    bir kac test yaptirdi doktor, sonra bir kac tane daha. ben "kimbilir ne bulacaklar?" diye dusunuyordum. ama daha cok, bir sonraki hafta yapacagim yurtdisi seyahatteydi aklim. zaten yorgundum, 5 gun toplanti, sonra geri donus, ve bir sonraki seyahat.

    geldi doktor, elinde bir dosyayla, ben kapinin onunde, "buyrun" dedi, "konusalim".

    sonrasi biraz bulanik. "soyleyebilirsiniz" diye cevap verdigimi hatirliyorum, "aileniz gelene kadar bekleyelim" dediginde. bir de "pankreas kanseri" dedigini. cok dinlemedim anlattiklarini, biraz da kacarcasina disari attim kendimi.

    tanidigim bir hastalik degildi, ama okumustum daha once neler yapabildigini, ne kadar hizli etkiledigini. ailem sehir disindaydi, kardesim yurtdisinda.. kimseyi arayamazdim, aramak istedigime de emin degildim zaten. 4 gun evden hic cikmadim, televizyon acmadan, kitap okumadan, muzik dinlemeden, sadece camdan disari bakarak gecen 4 gun. isyerinden ariyorlardi, acmiyordum. (kovmus zaten patron beni, 3 gunun sonunda). ne yapacagimi bilmezce yurudugum 3-4 gun geldi sonra. butun gun, yavas bir tempoyla yuruyup, eve sizacak kadar yorgun dondugum gunler.. baska turlu uyuyamiyordum cunku.

    sonra ne mi oldu? bir gun yururken, bir hastane gordum yolda, "ne yapabilirim?" diye sormak icin girdim, doktor soruyu yonelttigim anda "kocaman kanli canli adamsin sen, nasil olur, olmaz boyle sey" dedi, yeni testler, ve sonunda ortaya cikan bir enzim problemi. 3 ay hap kullandim, gecti. yilda bir kontrol dediler, onu bile yapmadim.

    tanim mi lazim? vereyim: doktor dovduren hastalik

  • iki aylık kyk ve yeşil pasaportumla haftasonları amsterdama giderdik. interrail gruplarında gençler fransada şuradayım buluşalım buradayım pizza yiyelim diye postlar atardı. çantanı al yola çıklar neler neler.
    ulan amerikalı gibi takılmışız ha gerçekten. o günlere bakıp bir de şimdiye bakıyorum da aynı olayı muhtemelen hayatımın sonuna kadar bir daha yapamam.

    mesajlar üzerine edit: skyscanner ve türevi sitelerden sezon dışı genellikle kışın 10-15 euroya bilet buluyorduk. booking türevi sitelerde falan da o zamanlar tr'ye kapalı değildi bilirsiniz. yatak başı 5-10 euro ediyordu. 2 gece kalıp geliyorduk. beyniniz almıyor biliyorum ama olay buydu. zaten o dönemde facebookta bu gruplarda olanlar bilirler bunları. algınızı açın. türkiye böyle bi dönemden geçti siz inanmasanız da. bu konuda daha fazla inanamayan insan varsa şu linkten bahsettiğim zamanlara gelip gönderileri inceyelebilirler.9 euroya osloya bilet vardı lan.
    insanlar çok ilginç ben bunları yaptım diye gelip bana kızıyo mesajlardan. al link verdim dön bak o döneme. sanki ben getirdim ekonomiyi bu duruma ya :d.d ayrıca adam kendi yapamamış diye bana bok atıyor :d kafanı öpeyim o zaman kardeşim biz yaptık işte nargile kafelerde gezmeseydin.
    edit 2: akpliler cok gaza gelip mesaj atiyor o dönemde bankalar batti kyk 60 milyondu falan diye. sizin döneminizden bahsediyorum diyince apışıp kalıyorlar :d bahsettiğim dönem 2010-2015 arası arkadaşlar

  • "ingilizce ismi dragonfly (ejderha sineği), ispanyolcası caballito del diablo (şeytanın midillisi) olan bi hayvanın türkçe ismi nasıl yusufçuk olur yahu. ülkemizdeki yusufçuklar bu yüzden özgüven eksikliğiyle büyüyor."

    kendi iletimdir, o kadar da ukalayım.

  • - <oğul> bak baba sen bana hadım olamazsın dedin, gittim parayı bastım oldum...
    - <yaşlı baba> yevrieem ben saena hadım olamazsın demedim adam olmzımızı mızımızı...
    - <oğul> hay sıçayım senin çemçük ağzına. mıyır mıyır ne dediğin anlaşılmıyo be!