ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
15 eylül 2020 cübbeli ahmet'in ifşası
-
iyi olmuş. 21. yüzyılda müridlik yapan avellere at eti bile fazla.
tübitak'ın disksiz bilgisayar projesi
-
"beynini ana bilgisayardan alan binlerce bilgisayarın disksiz çalışmasını sağlayan sistem"
ee.. bu zaten akp'nin çalışma prensibi amk!
boris pasternak
-
bir ressam(babası) ilen bir piyanisin(anası) birleşiminden doğmuş bir edip. önceleri şairdi, sonra sonra nesir neşretti. jivago 55 yılında bu adam tarafından yazıldı. tolstoylan filan da müşerref olmuştur bu bey. italya, almanya, ora bura senin benim dememiş dolaşmıştır. bol bol da çeviri yapmıştır. 1890’da doğup, 1960’da yoğolmuştur.
ayrıca bakınız https://www.britannica.com/…ography/boris-pasternak adresinden farkettiğimiz kadarıyla rahmaninov ile de bir kankilik durumu soz konusu
düzeltme icin uyaran https://eksisozluk.com/biri/kurguluhuzursuz‘a teşekkür
17 temmuz 2023 ilkin aydın'ın maç sonu röportajı
-
bu arkadaş dün amerika galibiyeti sonrası zehra'ya ''maç içinde zaman zaman düşüş yaşadın'' diya başlayan anlamsız saçma sapan, gerçekle alakası olmayan bir soru sorup daha teri kurumamış kızı ''düşüş yaşadığımı düşünmüyorum'' diye savunma yapmak zorunda bırakarak sevincinin içine sıçan arkadaş değil mi?
kardeş sizi seçerek falan mı alıyorlar? canlı yayında kızın yüzü değişti lan...
tüm evlilik sürecindeki en anlamsız gelenek
-
(bkz: bahşiş beklentisi)
gelin evinden birileri kapıyı tutar, birileri damadın ayakkabısı saklar, yolda tinercisinden, esnafına millet arabanın önüne atlar, davulcu ayrı gelir zurnacı ayrı.
nikah dairesinde ortada dolaşan adam bahşiş ister, anlaştığınız ve parasını ödediğiniz fotoğrafçı at birşeyler daha der.
düğün salonunda garsonlar ya damadı ya damadın yakınını kenara çekmeye çalışır.
kuaför ayrı, berber ayrı para ister.
hepiniz beleşçisiniz lan.
ulan sayınca yine memleketten soğudum.
1 mayıs 2020 türkiye'de hayat pahalılığı
-
abim avustralya'da iki senede iki araba aldı, birisi suv. ilkini satmaya bile uğraşmadı. garajda duruyor. benim iki senede biriktirdiğim parayla ancak üç tane iphone alınıyor. ama çok şükür namaz kılan yöneticilerimiz var.
matcha çayı
-
az miktarda kafeinin yanısıra bol miktarda teanin bulundurur. yeşil çaylı dondurma, yeşil çay latte, yeşil çaylı pasta, vs üretiminde bu kullanılır. kahvenin aşırı tüketiminde görülen, sinir sisteminin aşırı uyarılması sonucu titreme, çarpıntı gibi yan etkileri göstermez. teanin kafein gibi beyni uyarır, konsantrasyona yardımcı olur, ama kafeinden farklı olarak uzun sürede kana karışarak kafein gibi peak-crash etkisi yapmaz - bu sebeple yuppielerin favori içeceği haline gelmiştir bu yeşil çay latte gibi ürünler. kahveye göre daha pahalı ve daha zor bulunduğundan starbucks müdavimi, "sağlıklı yaşam" delileri veya japon mutfağı meraklıları haricinde çok bilinmez. hatta starbucks müdavimleri arasında da bilinmez, zira o lattelerin neden yapıldığından haberdar değil pek çok insan anladığım kadarıyla. bol maccha ve az kafeinin ders çalışmak ve işte iyi performans sergilemek isteyenler için en faydalı kombinasyon olduğu söylenir. ancak, şöyle bir sorunu var: bunu içecek yapımında kullananın elinin ayarının çok iyi olması lazım. gerekenden azıcık bile daha fazla konduğu anda acı bir tat bırakır ağızda, zevkin içine eder. kahvede ise bu tip sorunlar çok daha seyrek yaşanır: elinizde iyi çekirdek olduğu sürece gerçekten kötü kahve yapmak için ya nem almış çekilmiş kahve kullanmanız, ya çok çok az ya da çok çok fazla kahve koymanız gerekir, ki bunlar da pek sık başa gelmez. kaldı ki kahvenin tadı bence çok daha lezzetlidir, ama tabi zevk meselesi. ama mesela dondurmasına bayılmaz mıyım bu maccha'nın? hem de nasıl bayılırım, kutu kutu olsa da alsam evde her daim yiyebilsem diye hayaller kurarım.
2 ocak 2021 melih bulu'nun boğaziçi rektörü olması
-
görsel
inanılmaz bir olay. kendisi akp sarıyer ilçesinin kurucularındanmış.. resmen siyasete göbeğine kadar bulaşmış milletvekili adaylarını veya eski milletvekillerini bir bir rektör atıyorlar. ankara üniversitesi rektörü 3 dönem akp milletvekilliği yapmış birisi. bir sürü var bu örnekten. insanların ülkemizde adalete liyakate inancının düşmesi boşuna değil.
bu atama bana ak partide devlet yönetme geleneğinin olmadığını böyle bir kültürün olmadığını gösteriyor. çünkü bu makam bir üniversite yöneticiliği bir belediye başkanlığı veya milletvekilliği değil. devletin güçlü olması için buraya liyakat sahibi gerçekten o makamı hak eden ve siyasete bulaşmamış birisi atanmalıydı.
gerçi ak parti milletvekili adayı yapılıp sonra aynı kişinin mit başkanlığına atandığı süreci yaşatan veya eski milletvekilini anayasa mahkemesi üyesi atayan bir partiye devlet yönetme kültürünü anlatamazsınız.
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
ahmet çakar'ın vurulduktan birkaç gün sonra yaptığı "...sonra bilincimi kaybetmişim. gözümü hastanede açtım, bir baktım karşımda reha muhtar! kendimi cehennemde sandım" açıklaması.
alevi
-
tarihin hiçbir devrinde bir diğer mezhebe, dine ya da inanışa düşman olmamıştır bu mezhebin üyeleri. düşmanları hep aynıydı, halâ da aynı; cehalet ve art niyetli insanlar.
rabbimiz sizi biraz korku ve açlıkla sınar
-
fransız devrimi, rönesans ve aydınlanma dönemlerine az kaldığını bize gösteren demeçtir. teşekkürler erdoğan. bu ülke sana çok şey borçlu(!) türkiye tarihinin ortaçağı da böylece tarih sahnesinden kapanmış oluyor. sırada pozitivizm ile birlikte din ve bilimin ayrılması var.
edit: bakalım altın vuruşu yapacak türk descartes'ımız ne zaman çıkacak*
muhalefete anayasayı ezdirmiyoruz kampanyası
-
keşke sana beyin nakli müjdesini verebilseydim.