hesabın var mı? giriş yap

  • edit: kübra nur kendi hesabından tweet atmış, heyet raporu çıkar çıkmaz uçak ambulans ile yurtdışı nakli yapılacakmış.
    https://twitter.com/…?s=20&t=uwyjgi34-hgpuvjkvol4hq

    emeği geçen herkese teşekkürler, inşallah bir an evvel sağlığına kavuşur.

    edit ( eylül 2023) :

    gerekli tedavisini yurtdışında aldı. ancak zaman içerisinde komplikasyonlardan dolayı sağlığı kötüleşen kübra; 6 eylül 2023 tarihinde vefat etmiş, geride kalanlarına sabır dilerim, çok üzgünüm.
    ------------------------------

    30 yaşında bir anne. acil tıp teknisyeni kübra nur palut bursa'da 3 yıl önce doğumdan sonra ‘kronik atriyal ve bağırsak disritmi’ (caıd) hastalığına yakalanmış ve şu an 28 kiloya düşmüş. tedavisi için buluduğu bursa uludağ üniversitesi’nde (buü) gastroenteroloji bilim dalı öğretim üyesi prof. dr. macit gülten tarafından yapılan açıklamada hastalığın türkiye'de tedavisi olmadığı; belçika'daki leuven katolik üniversitesi hastanesi’nde görevli gastroenterolog prof. dr. jan tack tarafından tedavinin yapılabileceğini söylemiş. kendi imkanları ile tedavi için belçikaya gidemeyen kübra'nın 3 yaşında bir çocuğu var, onun için direndiğini ve fazla vakti kalmadığını söylüyor. yardım çağrısı umarım sonuçlanır, evladı ile uzun ve güzel bir hayat yaşar.

    https://www.hurriyet.com.tr/…-kiloya-dustu-42043169

    https://www.yenisafak.com/…orundayim-2063273?page=3

    https://www.haberturk.com/…yim-fazla-vaktim-kalmadi

  • zor zamanlarında fazla yalnız bırakılmıştır.

    "ya biliyorsun işte işim gücüm var, olmasa gelirdim yani", "ya biliyorsun para yok işte, olsa gelirdim görüşürdük eheh" diyip duran arkadaşların... "ya evladım, çocuğum sen yaparsın, hadi bakiim kolay gelsin..." diyen akrabaların nesini özleyeceksin allasen, bahanelerini mi?!

  • yıllar önceydi, sanırım 2010 yılıydı, erciyes üniversitesi bahar şenliklerinde kayseri'ye athena gelmişti ve o gün hava gerçekten de berbattı, seyirci de doğal olarak diğer günlere nazaran azdı, en öndeydim, kısa bir süre sonra yağmur bastırdı ancak gökhan ve arkadaşları bu harika konsere devam ettiler, bir kaç dakika sonra yetkili birisi çıktı ve gokhanla konuşmaya başladı, yıldırım yaklaşıyor gibi bir şeyler söyledi, gokhan da ısrarla son bir şarkı dedi, adam zor bela tamam deyince bize dönüp durumu anlattı ve mecbur olduğunu filan söyledi ve son şarkıyı delice beraber söyledikten sonra vedalaştık. bu gerçek bir sanatçıyla olan anımdı, yukarı da ise bahsi geçtiği gibi sanatçı değil sadece sıradan şarkıcı olan birisi.
    edit: gökhan yerine oğuz yazmışım, kimse de farketmemiş :) uyaran @pheno ya teşekkürler.

  • benimki bazen uyandiktan sonra "ikindiyi simdi mi yoksa biraz sonra mi kilsam" diye dusunen emmi gibi oturuyor, icim bir hos oluyor, aciyorum. sen yat uyu ben kilarim senin yerine diyesim geliyor.

  • airfryer'da patates kizartmasi yapacaksaniz kanserojen olan akrilamid'in olusumunu veya zararlarini en aza indirmek icin sunlari yapmalisiniz:
    - her gun airfryer ile pisirilmis patates kizartmasi yememek (haftada 1 sorun degil)
    - taze patates kullanacaksaniz patatesin turu onemli. bir de elinizle patatese fazla temas etmemelisiniz.
    - taze patatestense dondurulmus patatesleri kullanmak daha iyimis. dondurulmus patateslerde kullanilan patates turlerinin karakteristiklerinden dolayi.
    - cok yuksek sicakliklarda pisirmemelisiniz. ideali 120 dereceymis, ama o kadar dusukte nasil kizarir hic denemedim.
    - altin sarisi renkten daha koyuya donmemeli.

    (bkz: akrilamid)'in zararlari ile ilgili daha detayli bilgiyi ise avrupa saglik orgutunun su sayfasinda bulabilirsiniz.

  • *
    küçük şeyleri özlersiniz aslında. zamanında önemsiz görünenleri. saçınızla oynamasını, tek kişilik yatakta yatmaya çalışmanızı, bakışlarını, aptal laflarını, dakikalarca zamanın nasıl geçtiğini bilmeden konuşmanızı, sarılmasını, telefon etmesini, ses tonunu, öpüşünü, göğsü üzerinde uyumaya çalışırken rahatsız eden kolunu, isminizi söylemesini, onunla beraber içmeyi, gülmesini, yemek yemesini, beraber film izlemeyi, mesajlarını, webcam açmasını, sarhoş olmasını ve bunun gibi birşeyler..

    çok sonra anlarsınız ki, siz aslında onu değil sevilecek birini özlemişsinizdir, sevilmeyi özlemişsinizdir. ...

  • "ulan 150 lira burs vereceksiniz, istiyosunuz ki tüm akrabalarım ölmüş olsun, tutunacak dalım kalmasın. sakat kalayım, tecavüze uğrayayım. ibneler!"

  • uyarı: hız öldürür

    her zaman önünden kaçmazlar, bazen adamın eline verirler. haberin olsun diye dedim. yüksek hızla gitmen gerekiyorsa dörtlü flaşörlerle ve kontrollü bir şekilde gideceksin.

    tampona yapışmak aptalca, ahmakça, cahilce bir harekettir.

    adana osmaniye otoyolunda yine benzer hareketle, sürücüsünü sonradan gördüğüm bir hatchback araç tın tın sollamaya çıkmış, arkasında birden biten aracı gördüğünde resmen aniden 3 şerit sağa geçti, uçacaktı neredeyse ve sonrasında durdu. ve ben yetiştiğimde duran aracın kadın şoförü ağlıyordu sanırım, elleri yüzündeydi çünkü. bunu yapmaya hiçbir şerefsizin hakkı yok.

  • türk askerlerinin inanılmaz yalnız bırakıldığı, adeta gözden çıkarıldığı savaş. türkler amerikalıların ve ingilizlerin hatasından dolayı 3 gün boyunca yüzlerce kilometre yolda hiç bir zırhlı desteği olmadan, yürüyerek çekilmek durumunda kalmışlardır. yıllar sonra açıklanan ingiliz belgelerinde, 'türkler onları orada yalnız ve techizatsız bırakmamızdan dolayı bize çok sinirlenecekler diye düşünmüştük. ama hiç bir tepki vermediler' şeklinde geçmiştir bu olay.
    türkler ise bugün bile sözde müttefiklerinin kendilerini sik gibi ortada bırakmış olmalarını tartışmazlar da nasıl kahramalık yaptık, çok kaybımız oldu ama tarih yazdık zihniyetindedirler.
    zaten batı için türkler bu nedenle vardır, asker diye koy bi yere ölsün, sonra kendini kahraman sansın... biz kendi insanımıza ve hayatına değer vermedikçe kimse de bize vermeyecektir değer. ileri olmak ve geri kalmak'ın arasındaki ayrım burada sanırım.