hesabın var mı? giriş yap

  • sözlükte seviyenin ne kadar düstügünü de bize gösteren genç. çinin resmi dili olan mandarini bilmediği gibi mandalin diye dil ögrenmiş amk diyen mi ararsın, pakistan ve afganistanda(pastho) konusulan dili, ibraniceyi(hebrew) bilmeyip adam kıcından dil uydurmuş diye dalga geçen, konustugu dilleri önemsiz kimsenin bilmediği abuk subuk diller zannedenler mi ararsın hepsi var amk. hayır madem bilmiyosun şuraya yazmadan önce aç o dilin başlıgını ne olduguna bak

  • "kimliklerimizi seçemeyiz ama ahlaklı, adil olmayı seçebiliriz." dediği videoyu içerir.

    şimdiye kadar yayınladığı en iyi video olmuştur.

  • bu konudan cok ceken biri olarak bulgularimi sizinle paylasmak isterim.

    deligin olusumu, kumastaki ilmegin deforme olup sokulmesi ve gittikce buyumesi seklinde.

    buna sebep olan iki asil olay var. birincisi kumasin cinsi. pamuklu kumaslarin ilmekleri polyesterli kumaslara gore daha cabuk atiyor. pamuk orani yuksek veya full pamuklu kumas daha kaliteli kabul edilir ama bu acidan bir dezavantaj. yani en sevdiginiz veya gorece en cok para verdiginiz tisortun delinmesi murphy ile ilgili degil.

    ikincisi ise camasir makinesinin tamburu. tisortun anasini belliyor resmen. tisort ne kadar cok yikanirsa ilmekler de o kadar deforme oluyor haliyle ve delik olusmak ihtimali artiyor.

    yer olarak gobek hizasi olmasi oturup kalkarken daha fazla buzulen yerlerin o bolgeler olmasiyla alakali. ayni sekilde kol kisimlarinda da siklikla olusuyor bu sebepten.

  • 1978 yılıydı. çaycumada hakimlik yapıyorum. hukuk hakimi arkadaşım ; " ankarada bir işim var, hafta sonu kendi arabamla gideceğim. pazar akşamı döneriz. gelmek ister misin ?" diye sordu. sevindim. birlikte ankaraya gittik. pazar akşamı beni bulunduğum yerden aldı. dönüşte sanırım devrek yakınında trafik polisi kontrol yapıyor. yolun ortasında dikilmiş, araçları durduruyor. hava kararmak üzere. polis net olarak görünmüyor. kendisi için tehlike.. neyse durdurdu. ben arkadaşıma "hakim olduğunu söyle" dedim. "hayır" dedi. arkadaşımın bir eksiği çıkmadı. polis,
    "gidebilirsiniz " dedi.

    hareket ettik. niçin kendisini tanıtmadığını sordum. "iki sebeple" dedi." birincisi ,memur görevini yapıyor. görevde eşit davranmak gerekir. benim kim olduğumu söylemem onu zor duruma sokabilir. ikincisi, trafik kanuna göre hakimin trafik suçu işlemesi durumunda suçüstü hükümlerine göre ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerek. bu uzun bir süreç. bu yüzden kim olduğumu söylemedim" dedi. "yani bazen kim olduğunu söylemek aksi sonuç doğurabilir" diye de ilave etti.

    edit : bir yazar arkadaşım, niçin "hakim olduğunu söyle" deme ihtiyacı duyduğumu sormuş. meslektaşlarımdan öyle görmüştüm. henüz hukuk hakimi arkadaşım kadar olgunlaşmış bir hakim değildim. bu bana bir ders oldu.