hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---

    markete giderken köpeği üzerime saldılar ama ben kaçamadım. canım çok acıdı.
    --- spoiler ---

    şimdi bu hayvanın sahibi ne kadar ceza alacak merak ediyorum. küçücük çocuğun üzerine yaratığı salmış. bildiğin cinayete teşebbüs bu.

  • belki blackberry, iphone gibi akıllı telefon kullanmıyorum ama benim telefon da aptal sayılmaz. mesela otomatikman saati geri almış bugün.kafa zehir.

  • modern savaş uçakları için teorik olarak mümkün, pratikte çok fazla faydası olmamasındandır.

    2. dünya savaşı dönemi uçaklarındaki tailgun olarak tabir edilen makinalı tüfekleri bir yana bırakırsak, jet motorlu, modern savaş ve bombardıman uçaklarında bu tür makinalı tüfek taretleri çok fazla anlamlı değildir, zira havadan havaya füzelerin menzilleri ve manevra kabiliyetleri artmıştır. makinalı tüfek menziline girmeden vurmak mümkündür.

    av uçakları için geriye doğru füze ateşlemek? mümkün ama zor. şöyle ki:

    av uçağı zaten yapısı ve görevi gereği sık sık çevik manevralar yapmak durumundadır. yüksek hızla uçar. bu durumda, kendisini takip eden bir uçağa geriye doğru kilitlenmesi ve füze atması zor. bunlar bir yana, fizik var, aerodinamik var: uçağın ileri doğru bir hızı var onu ne yapacağız?

    uçak füzeyi bırakacak, füze havada bir süre serbest düşecek, hızı sıfırlanınca roket motoru devreye girecek. bu arada birkaç saniye geçecek tabi.

    ruslar bu şekilde yapmıştı zamanında: r-73 adlı kızılötesi güdümlü kısa menzilli havadan havaya füzenin, ki aim-9 sidewinder'in rus muadili sayılabilir, geriye doğru ateşlenen modelini üretip denemişlerdi.

    (bkz: http://www.aero-farm.com/public/221766-r-73.jpg)

    bu füze av uçaklarından ziyade, manevra kabiliyeti yüksek olmayan, dolayısıyla savaş uçaklarına karşı savunması zayıf olan nakliye uçakları, bombardıman uçakları, deniz karakol uçakları için geliştirilmişti. ancak elektronik harp, hava savunma sistemlerinin kabiliyetlerinin gelişmesi gibi etkenler ve bu tür bir füzenin etkinliğinin şüpheli oluşu nedeniyle birkaç denemenin ötesine geçmedi.

  • arkadaş nasılsın dediğinde her daim iyisindir.

    dost sesinden anlar, adım atmandan, yüzündeki kıvrımdan bazen sessizliğinden... nasılsın diye sormasına gerek olmaz.

  • az evvel gib'den gelen bilgilendirme mesajı ile aralarında bulunduğumu öğrendiğim, bir avuç sorumsuz, düşüncesiz, tövbe tövbe adamın asabını bozan, kendini bilmez üç beş kişi olduğunu tahmin ettiğim güruh.

    "değerli mükellefimiz,
    aracınıza ait 2022 yılı mtv 2. taksitinizi ödememiş olan az sayıda mükellef arasında olduğunuz tespit edilmiştir..." diye gidiyor beni sarsıp kendime getiren ve borcumu ödememi sağlayan mesaj.

    ulan hepiniz ödediniz bana niye haber vermiyonuz, dimkir kalk lan sen de borcunu öde diye.

  • "basbakan secim mitinglerinde dinleyenlere "dusunebiliyor musunuz..." diye baslayan cumleler kuruyor ya, trajikomik bi vaka..."

  • şehzade mustafa'nın annesi, kanuni'nin eşidir.

    zannedildiği gibi hürrem'e yenilmemiştir. çünkü hürreme yenilen kanuni'nin bizzat kendisidir.
    mahidevran sultan, o gösterişli saray hayatından sonra bir anneye en yakışanı yapıp, babası tarafından öldürtülen oğlunun yasını sessiz sedasız çekerek, fakirlik içinde manisa'da sürgün hayatı yaşamıştır.

    kanuni o kadar yenilmiştir ki hürrem'e; ilk göz ağrısı olan karısına bir maaş bile bağlatmamıştır.
    onu açlığa terk etmiştir.
    kanuni o kadar yenilmiştir ki hürrem'e; kendi oğlunu öldürttüğü yetmezmiş gibi, karısı mahidevran sultan'a bir saraylının başına gelebilecek en kötü şeyi yaşatmış ölmekten beter etmiştir.

    kanuni sözüm ona ''muhteşem yüzyıl'' yaşarken,
    kendi karısına ve öz oğluna aslında hiç de ''muhteşem'' bir baba olmamıştır.
    böyle bir babanın yönettiği o ''muhteşem'' yüzyıl ne ilginçtir ki hürrem'in oğlu tahta geçince bitmiş,
    osmanlı duraklama devrine girmiştir.

    kim bilir belki de kanuni tarafından boğdurulan şehzade mustafa'nın,
    hatta yıllarca sürgün edilip, hürrem'in hırsının ve kininin altında ezilmesine izin verilen mahidevran sultan'ın ahı tutmuştur.
    belki de onun için osmanlı devleti bir daha asla ''muhteşem'' olamamıştır.