hesabın var mı? giriş yap

  • -namazla boyun ağrılarımdan kurtuldum doktor.
    +hmm. röntgeninize göre boynunuz yok ağrımaması lazım zaten.
    -nasıl yani?
    +gitmiş. omurganız komple yok :(

  • 16 yasinda veledin elinde bir pitbull. satin alip, daha huyunu, husunu bilmeden bir de mahallede gezmeye cikarmiş. şaka gibi bir ülkede yaşiyoruz gerçekten.

  • isvec, norvec, almanya, hollanda gibi ulkelerde gocmen isciler digerlerinde ise expat muhendis ve yoneticiler oldugu icin son derece normal bir durum.

  • başlık : selam ben suriyeden said

    şu anda istanbulda tarabyada toplu konutta kalıyoruz. her gün denize giriyorum. * istanbul çok güzel.
    haftada 4-5 gün taksime gidip geliyorum. yol parası da vermiyorum özel kimliğim var sağolsun
    başbakanınız onlardan çıkarttı gösterince bedava her şey. neyse sanırım 2-3 gün sonra bizim ülkeye bizi
    kurtarmaya gireceksiniz. kalbim tarabya sahilinde sizlerle olacak * hoşçakalın..

  • bir film eleştiri sitesindeki şu yoruma çok güldüm:

    "leonardo dicaprio'dan kendi yaşındaki kadınlardan hoşlanıyormuş gibi yaptığı rolü ile oscarlık performans."

    bilmeyenler için: leo'nun 25 yaşına ulaşan kız arkadaşlarından ayrılma grafiği*
    görsel

  • 20 yaşındaki bali bağımlısı gençlerin nöbet kulelerinde mangal yaptığı bir ordu değildir.

  • lezzetli ve sevimli bir pakete sahip olan sakızdı. ben bu hemen bitmesin diye tane tane çiğnerdim. eğer arkadaşlarımda yanımdaysa tek tek sayıp kardeş payı yaparak paylaştırırdım. artık bu sakızı bulmak imkansız galiba...

  • benim bildiğim mourinho denilen adam da futbol oynamadı ama dünya futbolunda çok adı geçer, ama hasan şaş san siro'da gol atmış ve dünya kupasında brezilya'ya da gol atmış. demek ki hasan şaş mourinho denilen adamdan 100 kere daha fazla futboldan anlıyor. hay allahım ya, tartışmayı okumadan konuya daldım ama insanlar her futbol oynayana böyle davranacaksa işimiz yaş, şaş değil.

    edit: mourinho'nun futbol kariyeri için wikipedia linki yollayan arkadaşlara teşekkür ediyorum. bir çok amatör oyuncunun futbol kariyeri daha doludur ve adamla yıllardır bu kadar başarısına rağmen nou camp'da "hoşgeldin tercüman" diye taşak geçerler. ama hala san siro'da golü olduğunu sanmıyorum ve brezilya milli takımına da gol atmamıştır. yani birçok arkadaşın hasan şaş'ı savunduğu argümanlara göre hasan şaş konuşurken mourinho susmalıdır. hay allahım ya bu kadar basit bir şey için bile edit girdirdiniz adama.

  • 24/25 şubat 1942 gecesinde los angeles'da bulunan hava savunma bataryalarının bir anlık gaz sonucu "orada olmayan" bir düşmana karşı sergilediği anlamsız savunmadır.

    her bilinmeyeni ufolara bağlamak bir yana, abd ordusunun ciddi şekilde kendisini rezil ettiği olaylar zincirinin bir halkasıdır. olası bir japon hava saldırısı* için hazır bekleyen los angeles hava savunma askerleri ve gönüllü sivilleri 24 şubat günü los angeles hava sahasının 120 mil batısında bir grup uçak görüldüğünün ve 10 saat içinde hava saldırısı olabileceğinin açıklanmasıyla hazır hale getirildiler.
    buraya kadar normal gelişen olaylar radarla takip edilen "cisimlerin" radar menzilinden çıkmış ve los angeles hava sahasında bulunmamış olmasına rağmen 24/25 şubat gecesi radara yakalanan tek bir cisim koca bir japon uçak filosu yerine konmuş, emir verilmiş, şehir karartma altına alınmış ve bataryalara ateş serbest emiri verilmişti.

    o tek cisimin ufo olduğunu düşünmek, olmayan bir düşmana karşı şehiri savunmaya çalışıp 12.8 kalibrelik 1440 mermi atan amerikan ordusunun imajını biraz kurtarıp bu hatada payı olanları biraz temize çıkartır. sadece "biraz".

    radar alanı içinde bulunan ancak uçaksavar bataryalarının attığı 12.8 mm uçaksavar mermisi menzili dışında uçmaya devam eden hava tahmin balonu olayı daha da karıştırmaya devam etti. radarlardan çelişkili bilgiler geldikçe bir saldırı olduğu düşüncesi devam etti ve boş hava sahası yerden atılan mermi ve toplar ile dövülmeye devam edildi. yer bataryaları dumandan birşey göremez hale geldiğinden bir süre sonra da olay şansa güvenerek yapılan atışlar halini aldı. bu sırada çoğu sivil ise evinin çatısından veya tepelerden bu olayı izlemeye devam etti.

    birçok radardan gelen yüzlerce, onlarca ve hatta birkaç japon uçağının 2000 ve 20000 feet arası yükseklikte uçtuğu bilgileri heyecanın devam etmesini sağladı. bu değişik bilgiler o an yerden atılan uçaksavar mühimmatın havada patlayan parçalarının radara yakalanmasından başka birşey değildi ancak o sırada bunu kimse değerlendirmedi.

    "yüzlerce" japon uçağının varolma ihtimaline karşı şehire düşen bir bomba bile olmadığı farkedildiğinde atışlar yavaşladı ne nihayet kesildi. olaydan birkaç gün sonra ise açıklamalar yapılmaya başlandı.

    "savaşın gerginliği içerisinde yapılan bir hata" olarak özetlenen bu olay geride dost uçaksavar ateşinin yere düşen parçaları ile hayatını kaybeden 3 sivil, karartma sırasında trafik kazası yaşanması sonucu 1 can kaybı, o heyecana dayanamayıp kalp krizi geçirip hayatını kaybeden 3 sivil bırakarak ve adına "los angeles çarpışması" gibi afili bir isim verilerek tarihte yerini aldı.

    olayın sonrasında savaşın ciddiyeti içerisinde, amerikan ana karasının hava savunma bataryalarının beceriksizliği, olası düşman uçaklarını karşılamak için amerikan uçaklarının kaldırılmayışı, savaş sanayi bölgesinin kıyıda açık hedef olması gibi konular çok konuşuldu ve eleştirildi.

    sonuç olarak; amerika birleşik devletleri sınırları içinde sivillerin ikinci dünya savaşı sırasında ilk defa savaşı gördüğü ve dahil olduğu olaydır. 2.000.000 sivil üzerinde bir etki yaratmış, moral ve motivasyon üzerinde olumlu* ve olumsuz* etkisi olmuştur.

    not: savaşın sonunda japon yetkililer los angeles'a bir hava saldırısı yapmadıklarını, hatta oraya uçak bile göndermediklerini sadece seattle civarında denizaltılardan fırlatılan uçakların sıklıkla kullanıldığını açıkladılar.

  • doğruları okumak isteyenlere -- neredekal.com

    toplam 25 madde var ben bir kaçını paylaşıyorum

    1- barış parkı
    atatürk'ün ''yurtta sulh, cihanda sulh'' sözü temel alınarak tasarlanan barış parkı; bu anlayışı temsil edecek şekilde yabancı ülkeler ve ülkemizin bazı bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulmuştur. abd, afganistan, almanya, avusturya, belçika, çin, danimarka, finlandiya, fransa, hindistan, ırak, ingiltere, ispanya, israil, italya, japonya, kanada, kıbrıs, mısır, norveç, portekiz, yugoslavya ve yunanistan'dan getirilen ağaç ve fidanlar da dahil; 104 farklı türde yaklaşık 49.000'e yakın süs ağacı ve süs bitkileri yer almaktadır.

    2- anıt bloku
    anıt bloku, esasında bir bölüm değil farklı bölümleri kapsayan genel bir yere işaret etmektedir. anıtkabir tasarım icabı olarak barış parkı ve anıt bloku olarak iki kısımdan oluşturulmuştur. anıt bloku ise kendi içinde üç bölüm taşımaktadır: aslanlı yol, tören meydanı ve mozole.

    3- aslanlı yol
    ziyaretçileri, ulu önderin huzuruna hazırlamak için yapılmış aslanlı yol toplam 262 metre uzunluktadır. yolun iki yanında oturmuş pozisyondaki 24 aslan heykeli bulunmakta olup; bu tercih pek tabii ki tesadüfi değildir. atatürk'ün anadolu ve türk tarihine verdiği önemden hareketle, anadolu'da uygarlık kurmuş hititlerin sanat üslubunu yansıtacak şekilde hüseyin özkan tarafından tasarlanmış olan aslanlar kuvvet ve sükuneti temsil etmektedir. 262 metrelik aslanlı yol'da 24 aslan bulunmaktadır. bu rakam tesadüfi bir tercih değildir. zira aslanlar, 24 oğuz boyunu temsil etmektedir.

    4- istiklal kulesi
    aslanlı yol'un sağ başında yer alan ve iç duvarlarında ayakta durarak iki eliyle kılıç tutan bir genç ile onun yanındaki kaya üzerine konan kartal figürünün işlendiği yapı; istiklal kulesi'dir. mitolojide ve selçuklu sanatında güç, istiklal ve bağımsızlık sembolü olan kartal ve istiklali savunan türk milletini temsil eden kılıç tutan genç figürleri; zühtü müridoğlu'nun eseridir. kulenin duvarlarında atatürk'ün istiklalle ilgili sözleri yer almaktadır. kulenin içinde ise anıtkabir maketi ile anıtkabir'i tanıtan ışıklı panolar vardır.

    5- kadın heykel grubu
    istiklal kulesi'nin önünde duran, ulusal kıyafetler giymiş üç kadından oluşan heykel grubudur. bu kadınların kenarda yer alan ikisi, yere kadar uzanan geniş bir çelenk taşımaktadır. başak demetlerinden oluşan bu çelenk, ülkemizin bereketli topraklarını temsil etmektedir. soldaki kadın ise, elini ileriye uzatarak atatürk'e tanrıdan rahmet dilemekte; ortadaki kadın ise ağladığı için eliyle yüzünü kapatmaktadır. türk kadınlarının atatürk'ün ölümünün derin acısını yaşarken dahi ağırbaşlı, gururlu ve azimli oluşunu tasvir eden bu yapıt grubu hüseyin özkan eseridir.

    6- hürriyet kulesi
    aslanlı yol'un sol başında yer alan ve içindeki kabartmada elinde kağıt tutan melek figürüyle meleğin yanında şaha kalkan bir atın tasvir edildiği yapı, hürriyet kulesi'dir. bağımsızlığın kutsallığını simgeleyen ve elindeki kağıtla hürriyet beyannamesini taşıyan melek figürü ile hürriyeti ve bağımsızlığı sembolize eden at figürleri zühtü müridoğlu'nun eseridir. kulenin duvarlarında atatürk'ün hürriyet ile ilgili sözleri yer almaktadır. kulenin içinde ise anıtkabir'in inşaat çalışmalarını gösteren fotoğraf sergisiyle inşaatta kullanılan taş örneklerine yer verilmiştir.

  • kendi ülkemizde gezmeyelim görmeyelim diye biçilen fiyattır.

    kişi başı giriş 60 tl, ilk girişten travertenlere kadar olan uzuun yolu mini arabalarla geçmek 6tl, içeriye yiyecek içecek sokmak yasak olduğundan içeride satılan küçük boy su 15tl. —fiyatlar günceldir—

    gerçekten bunun tek adı soygunculuktur. kendi vatanımızda kendi değerlerimizi gezemeyeceksek ne diye yaşıyoruz biz burada? turiste indirim yapıp kendi milletine dayamak hangi aklın ürünü?

    herkes 18bin maaş almıyor herkes zengin değil. asgari ile çalışıp çocuklarına burayı göstermek isteyen anne/baba nasıl bu ücreti karşılayacak? bu fiyatların asla mantıklı bir açıklaması yok!

    sizin ticari zekanız zikriniz fikriniz batsın. soyguncular. 100 tl yapın 500 tl yapın girişleri açıktan sokun millete. size yakışan bu...

    dokunmayın yakarım editi: içeride gezgin olarak türk yok zaten, yüzde 90ı suriyeli arap kuveytli. onlar oranın içine sıçacağına giriş daha ucuz olsa da biz sıçsak aq. fiyat politikası kendi insanımızı etkiliyor sadece. elin ortadoğulusu yine giriyor yine suya çişini yapıyor...

    müzekart edit: herkes tutturmuş bir müzekart müzekart. çok sevdiğiniz müzekart 70 tl. bu verdiğiniz parayla koskoca türkiyede bir elin parmağını geçmeyecek sayıda müzeyi anca gezersiniz. sanıyorlar ki müzekart olunca bütün müzelerde depar atacağız..

    su editi: herkes ‘pamukkalede su kalmadı fiyatlar artmalı’ demiş. bunu diyen saftirikler pamukkale’nin termal suyunun çevredeki otellere aktarıldığını bilmiyor, kendi kendine gezen yerlilerden dolayı azaldı sanıyorlar yau... o otellerle yapılan rezil anlaşmalar olmasa pamukkale şu an fışır fışır suyla doluydu halen. insan önce araştırmalı...