ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
amazon.com.tr
-
2013'te new york'ta 5.caddedeki apple store'dan iphone 5s satın almıştım. gün boyu bir sürü fotoğraf çektim. akşam olup da otele döndüğümde çektiğim fotoğraflara bakarken her yeni fotoğrafı görüntülediğimde ekranda incecik kırmızı bir çizginin belirip kaybolduğunu fark ettim.
bu çizgi loş bir ortamda çok dikkatli bakınca gözüküyordu.
oldukça canım sıkılarak ertesi sabah yine mağazanın yolunu tuttum.
bir sonraki gün dönüş uçağım var ve telefonun arızalı olduğunu kabul edip tamir edeceklerine olan inancım sıfır.
mağazadan girdim, frank adlı bir müşteri temsilcisi beni karşıladı.
durumu dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. oldukça gergin ve endişeli görünmüş olmalıyım ki çocuk beni sakinleştirdi. ''şimdi telefonunuzdaki sorunu bulmaya çalışacağım dedi ve gitti''.
frank müdürüne gidecek, durumu anlatacak, müdürü inceleme formu oluşturun diyecek, formu doldurup bana imzalatacaklar, sonra da bir hafta on gün sonra telefonunuz tamir edildi, gelin alın diyecekler ama ben ertesi gün dönüyorum nasıl olacak bu işler diye düşünürken frank geldi,
öncelikle böyle bir alışveriş deneyimi yaşadığım için çok üzgün olduğunu belirtti. sorunu zor da olsa tespit ettiğini ve ilk yazılım güncellemesiyle muhtemelen problemin giderileceğini ancak yine de riske atmamak için ürünü yenisiyle değiştireceklerini tane tane anlattı.
benim telefonumu kutusu ve fişiyle birlikte lastikleyip bana yeni sıfır kapalı kutu iphone verdi. çektiğin bir sürü fotoğraf vardır, onları da yeni makineye aktarayım deyince gerçekten frank'ın elini saygıyla sıktım.
bunu neden bu başlıkta anlattım. adamların yarattığı bir müşteri memnuniyeti düzeyi var. türkiye'de yaşandığında genpa'nın kollarında ordan oraya heder olurken adamlar sorunu 15 dakikada en alt kadrodaki elemanlarıyla çözüp size 5 yıl sonra bile saygıyla hatırlayacağınız bir anı bırakıyor.
amazon'un türkiye'ye gelmesi harika bir haber. ama buradaki apple ile oradaki apple arasındaki fark neyse aynısı amazon türkiye için de korkarım geçerli olacak. çünkü gelen markanın bizi yukarı yükseltmesi gerekirken biz markayı aşağı çekiyoruz.
edit: kitaptan tablete yaptığım pek çok alışverişten oldukça memnun kaldım. kolay gelsin’le anlaşmaları büyük isabet.
bir oturuşta okunan kitaplar
sabah duş almak vs geceden duş almak
gelmiş geçmiş en büyük yalan
5 lt yağın 5 kg olmamasına kızan vatandaş
-
son yirmi yıldır akp seçmeni olan vatandaştır.
bir kilogram demir mi daha ağır bir kilogram pamuk mu daha ağır desen demir der.
çok üzgünüm.
eski sevgiliyi hatırlattığından dinlenemeyen şarkı
-
hoobastank - reason
12 ocak 2016 sultanahmet saldırısının faili
-
yayın yasağı gelirse işid, gelmezse pkk.
edit: arkadaşlar uyardı, yayın yasağı gelmiş hemen. tabi milli güvenlik konusu, yasak şart.
the last airbender
-
gidin bu filme. ulan ben gittim, bok gibi, siz de gitmezseniz çok kötü hissedicem. herkes gitsin bu filme.
antalya
-
ya gerizekalının biri neden kaliforniya değil onu açıklamış. salak. biliyoruz olmadığını. sokakta dayılar, lümpen moronlar, suriyeliler dolaşıyor. şehrin bir kısmı adana, bir kısmı konya, bir kısmı izmir onu da biliyoruz. hatta isimler ahmet mahmut süleyman onu da biliyoruz aq.
antalya kaliforniyayla aynı enlemde. benzer iklime sahip. orman vs. insan olmayan bölgede antalyadan alıp kaliforniya’ya koysunlar seni anlamazsın. doğa sporları olarak benzer çünkü benzer iklimde. palmiyeler, güneşin renkleri, kumsallar, deniz benzer.
bizde biliyoruz antalyanın kaliforniya olmadığını. geleneksel müziği teke zortlatması olan bi yerden bahsediyoruz. ama benzerlikler gözardı edilemeyecek kadar fazla.
dünyanın 8. büyük ekonomisimiçmiçmiç. türkiyenin tamamını bırak bütün ortadoğuyu topla bi kaliforniya etmez zaten. aptal mısınız aq. adam ordaki iş gücünden sanayiden tasarım sanat topluluğundan bahsetmiyor herhalde aynı kaliforniya derken.
bursa'da 5 yaşındaki çocuğu ezen sürücünün ifadesi
-
ehliyet alan kişinin acemiyim deme gibi bir lüksü olamaz.
bir ifade.
nadir yapılabilen espriler
-
kamp ateşi için çalı çırpı toplayan kişiye "oo alırım bi dal" demek.