hesabın var mı? giriş yap

  • başlığı altında %9 alkol oranlı xtra shot'tan 4 tane içip %36'lık alkol aldığını sanan, yüzde kelimesinin anlamını bilmeyen gerizekalıları ortaya çıkarmış olan biradır.

  • aaa manyak lan bu insanlar,
    kurban, mavi sakal, pilli bebek, dr. skull filan yazmışlar. lan bu adamları türk rock tarihinde ilk 10'a yazarsın, kimse de laf etmez. herkes bu adamların kıymetini çok iyi biliyor merak etmeyin.

    yok metallica!!!

    edit: aaaa bulutsuzluk özlemi yazmışlar.

    bakın arkadaşlar siz anketi bile yanlış anlamışsınız. saydığınız grupların %80'i zaten kendilerini konumlandırmak istedikleri durumdalar. popülerlik ile kıymet bilmek arasında çok kalın bir çizgi var ve siz o kalın çizgide futbol maçı bile yapabilirsiniz, öyle kalı bir çizgi.

  • dakikası bile önemli olan adamların dakikalarca sözlükte entry yazarak kutladığı nefis gelişme.

    edit: @2 was here (başıma kalmış nefis başlıktır, buraya reklam alınır)

  • 2.5 yılda açık cezaevine alınmış. nasıl bir adalet mekanizmamız var, nasıl bir infaz yapımız var anlamakta zorlanıyorum. adam katil arkadaşlar. alkollü araç kullanıyor, önüne 3 kişi atlıyor da frene asılamıyor değil.

    konuyu unutmuş olabilirsiniz; hatırlamak istiyorum. 1. alkollü araç kullanma var. 2. aşırı hız var. 3. olay yerinden kaçma var. 4. suçu başkasının üzerine atmak ve yalan beyanda bulunmak var.

    lan bu adamı nasıl savunabiliyorsunuz siz? değil edebiyatını sevmek, anası babası olsan savunamazsınız, katil amk adam katil.

  • wos eylül 2014 verilerine göre 410 yayın yaparak en yüksek "h-sayısı"na (97) sahip bilim insanı.

    (bkz: cbt)'de yer alan verilere göre h-sayısı 80 üzerinde olanlar "nobel ödülü alacak ölçüde evrensel başarıyı tanımlayan ölçüye ulaşmış bilimciler" olarak tanımlanmakta. aziz sancar'ın h-sayısı 97 olduğuna göre nobel ödülü alan türk bilim adamlarına dair haberler duymamız yakın gözüküyor.

    [şöyle bir fotoğrafı vardır https://www.physics.ohio-state.edu/…/dpg-sancar.jpg]

  • kalitesini belirlemek için kullanılan kıstaslar

    1 - kökeni : en kalitelileri aichi bölgesindeki ishio şehrinden ve kyoto bölgesindeki uji şehrinden gelir. dünya üretimin %80'i japonyada yapılır ve en kalitelileri buradadır.

    2 - fiyat : çok ucuz olması elbette kötü ama çok pahalı olması kaliteli olacağı anlamına gelmiyor. fiyat farkının sebebi kullanım türüne göre ayrıldığı katagoriden dolayı olabilir, en son buna değineceğim.

    3 - renk : ne kadar açık yeşilse o kadar iyidir çünkü kaliteli matcha (kama matcha, seramoni matchası) bitkinin en üst kısmından toplanır ve daha çok güneş aldığı için daha yeşil olur ancak düşük kaliteli matcha daha altlardaki yapraklardan yapılır bu da ona haki yeşiline yakın bi renk verir

    4 - tat : kaliteli matchanın tadı daha tatlı ve bitkiseldir ( bence yeni kesilmiş çimen kokusu gibi bir tadı oluyor), kalitesizininse tadı acıdır ve nori'ye yakın bi kokusu olur.

    matcha türleri : dört adet vardır ve kalitelisinin kalitesizden farkı yaprağın bitki üzerindeki yüksekliğidir. en tepedekinden en alttakine (yani kaliteliden kalitesize) kullanım alanlarıyla birlikte sırası şöyledir:

    1) kama matcha : çay seramonisi için kullanılır.

    2) erken/morning matcha : klasik çay matchasıdır, erken hasat edilir ve hasat edilmeyen yapraklar kama matcha olur.

    3) gotcha matcha : kafelerde ve benzeri yerlerde smoothie, latte ve benzeri içecekler için bu tür kullanılır.

    4) dakota matcha : düşük kaliteli ve ekonomik seçenek. tatlı ve benzeri ürünlerde kullanılır

  • açılış sahnesinde kıyıya vurmuş di caprio hakkında arkamda oturan yurdum genç kızının yaptıgı yorumu aynen aktarıyorum:

    "canım benimmm ölmemiş işte titanic batıncaaaa!!"

  • ileri demokrasi: iki ineğiniz varsa birini sözlüğe salın kemalizm hakkında atıp tutsun, diğerine kefen giydirip karşılamaya gönderin.