hesabın var mı? giriş yap

  • çok fakirlik çekmiş, karısının ölümünden sonra 6 çocuğuyla tek başına kalmıştır. eğer yanındaki insanların desteğini almasaydı belki de şuan tarihe gömülmüş bir insan olacaktı fakat ona itici güç olan arkadaşları ve kendi zekası sayesinde buhar makinesini icat etmiştir. hemen ardından çıkarılan patent kanunu ile ölümünden önceki son 25-30 yılı zenginlik içinde geçirmiştir. sanayi devrimini dolaylı olarak başlatan insandır.

  • acilin kuryeyim. uzun uzun aciklama girmelik bi sey yok ama adresi bulamadiysak baska napalim ki? kuryeyiz diye 3. sinif insan mi sayiliiyoruz ? ben de istemezdim bir avukati, bir doktoru, bir muhendisi kuryeye ait bir telefonla rahatsiz etmeyi ama sadece is icabi aramamiz gerekiyor.

    simdiye kadar meslegimden hic utanmadim, alnimin teriyle helal para kazanmaya calisiyorum. insanlarin gozunde pek bir statusu yok meslegimin ama olsun, statuyu ne yapacagim ki?

    daha degerli meslekler var, bunu en basta ben kabul ediyorum. ben de insanlara daha faydali olabildigim bir meslege sahip olmak isterdim. ancak aksam eve yorgun argin geldigimde kendi cabamla kazandigim tertemiz helal paranin verdigi huzurla yastiga kafami koyabilmek bana yetiyor.

    biz de sizler gibi ayni topragin altina gidecegiz. yolun sonunda istemeseniz de hepimizin varacagi durak ayni.

    basligin belki hak verilecek tarafi vardir. sizi rahatsiz etmis meslektaslarim cikmis olabilir, haklisinizdir. yalniz bu meslegi icra eden herkes ayni degil iste. 2 dunyada da ebediyen arkadas kalmak isteyecegim cok kaliteli kuryeler tanidim. kendi adima degil ama o guzel insanlarin adina ufak bir aciklama girmek istedim.

  • edip cansever'in siiri..

    adam yaşama sevinci içinde
    masaya anahtarlarını koydu
    bakır kaseye çiçekleri koydu
    sütünü yumurtasını koydu
    pencereden gelen ışığı koydu
    bisiklet sesini çıkrık sesini
    ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
    adam masaya
    aklında olup bitenleri koydu
    ne yapmak istiyordu hayatta
    işte onu koydu
    üç ker üç dokuz ederdi
    adam koydu masaya dokuzu
    pencere yanındaydı gökyüzü yanında
    uzandı masaya sonsuzu koydu
    bir bira içmek istiyordu kaç gündür
    masaya biranın dökülüşünü koydu
    uykusunu koydu uyanıklığını koydu
    tokluğunu açlığını koydu.

    masa da masaymış ha
    bana mısın demedi bu kadar yüke
    bir iki sallandu durdu
    adam ha babam koyuyordu.

  • tamamen dolandırcılıktır. ebru gündeş ve reza tam film çeviriyorlar şu anda karşılarında aptal var tabi.

    senelerce amerikaya git sin gelsin ebru gündeş talimatları alsın reza beyden. sonra seneler sonra biz ayrılcaz! yok ya. buna gerizekalılar inanır anca. ne hesaplar kitaplar yapıldı kim bilir!

    aynı demet akalın okan kurt olayındaki gibi. okan kurt iflas ediyor. bunlar tutuşuyor avukatlarla görüşmeler vs. yalandan ayrıldık falan ki demet akalın a icra gelmesin. sonrasında tekrar beraberiz ayaklarına evlenmiyorlar birlikte yaşıyorlar. evlensenize lan dolandırıcılar.

    bu ebru gündeş dahil savcılık soruşturma açması lazım kocası vatan hainliği ile suçlanıyor. ebru gündeş in yardım yatakliktan çoktan tutuklanması gerekli ama nerde işte. bu mal mülk nerde reza efendinin? ne yaptın onları ebru hanım? bunların hesabını ver önce!

  • tanım: işportada mutluluk satan “yazar” konuşmasıdır.

    (bkz: başkası yerine utanmak)

    biri taklit yapar da kimseyi güldüremez ya, sen de o an kendini onun yerine koyup düşünürsün ve utanırsın. aynısı. ayağa kalkan insanların gönülsüzlüğünü ben görsem o an, koşarak uzaklaşırdım sahneden.

    hele ki sondaki o sözü ben söyleyecek olsam, yarısında dilim sürçerdi. o ne inançsız bir söz öyle ya.

    ben de diyorum niye ilerlemiyoruz, bataklıkta gibi çırpındıkça batıyoruz, meğer ayağa kalkmıyormuşuz. kalkın lan! oturmaya mı geldik? sarılın bi de. o olmayınca az değişiyor dünya.

    “anne, baba arkadaşlarla dünyayı değiştiriyoruz.”

  • slimani, van persie gibi sağlam kazıklara biz alışık olduğumuz için süreç nasıl gelişiyor anlatalım galatasaraylılara.

    ilk aşama; abi adama top gelmiyor ki, adam napsın aşamasıdır.
    ikinci aşama; adam fizik olarak hazır değil, sezon başı iyi kamp geçirmedi zaman geçtikçe form tutacak aşamasıdır.
    üçüncü aşama; yavaş yavaş sövme aşamasına geçilir, o kadar para verdik veteran forvet aldık, hay ben böyle yönetimin denmeye başlanır.
    dördüncü aşama; yüksek maaşlı olduğu için göndererek maaşından kurtulmaya çalışma aşamasıdır. 3 yıl sözleşme yaparak biz ne bok yedik denmeye başlanır.

    galatasaraylılar şu an ilk aşamada. 4-5 hafta sonra ikinci aşamaya geçileceğini düşünüyorum.

  • onlarca ayakkabısı olduğu için ayakkabı eskimeye fırsat bulamamıştır. misal ben taştan yapılma ayakkabı alsam 1 yıl zor dayanıyor, niye? çünkü tek çift ayakkabım var, her yere onu giyiyorum.

  • konuşmadaki taraflardan biri olduğum için mi bana bu kadar komik geldi bilmiyorum ama bir örneğini bugün yaşadım. 4 yaşındaki anaokulu öğrencisi küçük kaselerde verilen ve suyu fazla olan barbunya yemeğini kaşığıyla karıştırırken düşünceli gözlerle dalıp gitmiştir. haliyle merak eder ve sorarım.
    ben: göksu ne düşünüyorsun?
    göksu: bu çorbayı ısırarak mı yemeliyim onu düşünüyorum.