hesabın var mı? giriş yap

  • sosyoloji derslerinde gonul rahatligi ile kullanilabilir bu video.

    1- soforun stop kelimesini istop'a evrimleyerek "istop asagi" cumlesini "kacin, minibusu yok etme butonuna bastim" tandansi ile tonlamasi ve ufak bir tonlamanin insanlar uzerindeki yikici etkisi.

    2- sofor ile goz goze gelen teyze sakin kalsa, muhtemelen hic panik yasanmayacak. ama "tehlikeyi" soforun gozlerinden anlayan teyzenin zengin kalkisi yapmasi ile suru psikolojisinin tetiklenmesi.

    3- suru psikolojisi devreye girdikten sonra, insanin en temel ve en ilkel duygulari olan egoistlik ve hayatta kalma mucadelesi basliyor. bu hayatta kalma mucadelesini, yardimci kadin oyuncu teyze ile amansiz bir omuz omuza mucadeleye giren gence ve harekete gectikten sadece 1.7 saniye sonra minibusten inen kizlara bakarak anlayabilirsiniz.(teyzenin yasama sevinci gozlerimi doldurdu bu arada)

    4- son olarak da, gencin arkasindaki kadinin kacarken yere dusurdugu kitabi almaya calismasini incelersek, canlilarin hayatta kalmak icin ne tur donanimlara sahip olmasi gerektigini goruyoruz. orada minibus patlamak(!) uzereyken kadin hala kitap derdinde. karar verme mekanizmasi hizli calismadigi icin hayatta kalma sansi teyzeye gore cok dusuk. oysa teyze orada guclu bir rakibi ekarte ederek hayata tutunuyor.

    niyahetinde tekrar anlasildi ki, minibus soforleri toplumlarin afyonudur. her eylemleri toplumsal bir deney adeta.

  • sabahın 6’sında uyanmış ve zombiye dönüşmeye ramak kalmış bünyenin 3 gün üst üste giyilmiş pantolonu koklayıp 1 gün daha giderinin olduğuna karar verdikten sonra yüzünü bile yıkamadan çıkıp metrobüs duraklarının yanındaki seyyar poğaçacılardan birinde (bkz: merhaba poğaçacı) kendisinin kahvaltı addettiği fakat aslında sadece beyninin ona sigara altlığı yapması için gönderdiği güçlü sinyallere yenik düşmesinden mütevellit 2-5 tane arası poğaçanın mideye işkence niyetine duhul edilmesi ve akabinde tek nefeste çektiği 200ml şeftalili meyve suyunun bünyede yarattığı anlık enerjiyle güne mutlu başlandığı istanbul’un çoğu beyaz-mavi yakasının her gün yaptığı survival instinct.

    not: bilerek nokta, virgül koymadım ve tek nefeste okunmasını istedim. lütfen ilkokuldaki türkçe hocamın mezarındaki ana babasına kadar sövmeyin dostlar. *

    edit: imla

    debe editi: valla bu kadar etkileşim alacağını düşünmedim ama sanırsam herkesin belli bir dönemine hitap etti bu entry. sağol sözlük :)

  • kavrulmus malt veya arpadan yapilan, bu nedenle koyu renge sahip olan bira cesidi. guinness bir stouttir ornegin.

    stoutlarla ilgili sik gorunen bir yanilgi baska biralardan daha cok kalori icerdikleri veya daha alkollu olduklaridir. her ne kadar stout adi ilk kullnilmaya baslandiginda bir biranin yuksek alkollu oldugunu tanimlamak icin kullanildiysa da bugun stoutlar degisik alkol seviylerinde uretilmektedir. yine genel ornek olarak bir guinness, bir pilsner veya pale ale ile yaklasik ayni besin degerine ve alkol oranina sahiptir.

    (bkz: porter)

  • bunun aciklamasi yilin ilk alti ayinda 78.6 milyar lira acik veren butcenin ve 5 milyar lirayi bulan saray harcamalarinin bedelini halka yeni vergiler yoluyla yikmaktir, baska da bir sey degildir. hadi vatandas pamuk eller cebe.

  • hmm, başarılı...

    ulan köy kahvaltısı yapıyoruz, adam domatesten bir ısırık aldı ve bunu söyledi.

  • ulan gol olmuş? ben nasıl bir linkten izliyorsam artık, henüz vodafone arena inşaat görüntüleri var. az önce beton mikseri, geri geri yanaşırken adamı eziyordu.