hesabın var mı? giriş yap

  • en son bu cümleyi kurduğumda;

    "madem öyle hanımefendi, cuma 10-11 arası halı saha maçı var. kaleye yazdım seni. gol yersen dağıtırım kafanı" cevabını almıştım. bir daha da sarfetmedim tabi. hey gidi hırçın tsubasa.

    deb editi: yenercan sözlük seni çok sevdi. ota boka penaltı deyip maçı kaybetmek pahasına bana attırdığın 23 golü bilmiyorlar tabi.

  • caner in sahada hırçın ve agresif olmasının tek sebebi.
    sonra diyorlar ki niye yerdeki topçuya tekme atmış.
    sizde de böyle avrat olsa keleş ile tararsınız en yakın köy kahvesini.

  • vay be dağcıları kültürlü, eğitimli insanlar bilirdik meğer refüjde mangal yapan atletli dayılardan farkları yokmuş.

  • atm'ler parayı bazen eksik verebiliyor.

    daha önce başıma geldi. akabinde bankanın müşteri hizmetlerini arayıp durum hakkında bilgi verdim. eksik parayı anında hesabıma gönderdiler.

    konu hakkında bilgisi olmayan sığırları dikkate almayınız.

    iyi günler efenim.

  • izmir'de askerlik yapanlar genelde tepeciği görüp geldiği için dikkate almadığım önermedir. neden tepecik diye soracak olursanız, izmirliler anlamıştır asker-tepecik ilişkisini.

  • sadece eylül 1717-kasım 1718 arasında (yaklaşık 15 ay) faaliyet göstermiş bir korsan için epeyce ünlüdür.

    namı-diyar "karasakal". bu şekilde anılmasının nedeni kolayca anlaşılabileceği üzere uzun, siyah ve gür sakalıdır. maynard tarafından söylendiğine göre sakalını kurdelelerle bağlayıp bir ahtapotun kollarıvari bir görüntü yaratırmış. üzerinde taşıdığı askısında genellikle 5-6 civarı tabanca olduğu da başka bir söylenti.

    1701-1714 yılları arasında ispanya veraset savaşında savaşıyor. savaştan sonra ise bir şekilde bahamalar'a new providence'e gidiyor. burada korsan benjamin hornigold ile tanışıyor ve onun mürettebatına katılıyor. korsanlığı oldukça çabuk bir şekilde öğreniyor ve esir alınan bir geminin kaptanlığı hornigold tarafından kendisine veriliyor -ki bu gemi queen anne's revenge'dir-. ardından new providence civarında ünlenmeye başlıyor.
    woodes rogers'ın new providence'a gelmesiyle yeni bir üs bulma ihtiyacı ortaya çıkıyor ve kuzey carolina, ocracoke adasına yerleşip bu adanın yakınından geçen gemileri yağmalamaya başlıyor. fakat tabi ki filmlerde ve çizgi filmlerde gördüğümüz gibi her gemiden sandık sandık altın çıkmıyor. karasakal bu yağmalar sonucu ele geçirdiği rom, köle, odun vs gibi sayısız malları yakındaki kasabalarda satıyor. hatta bu amaçla valiye rüşvet vererek hakkında bir af çıkarttırıyor ki yargılanmaktan kurtarabilsin.

    neyse, mart ayı civarında ele geçirdiği gemilerle birlikte toplamda 400 mürettebatlık bir donanmanın başındadır. fakat bu süreç boyunca özellikle güney carolina'daki charleston limanının kuşatılması, 8'den fazla geminin yağmalanması ve sürekli şikayetler kraliyet donanmasının dikkatini çekmiş, donanmaya harekete geçilmesi yönünde emir verilmiştir.

    bu amaçla, maynard yönetimindeki hms pearl ve hms lyme mürettebatı ocracoke adasının büyük savaş gemilerinin yanaşmasına müsade etmeyecek kadar sığ olması nedeniyle iki küçük şalopa'ya -jane ve ranger- aktarılmış, sayıca az durumda olan karasakal ve mürettebatına -adventure- ani bir baskın düzenlemişlerdir. çıkan çatışmada karasakal adventure'ı, maynard'ın jane'ine aborda etmek gibi bir hata yapmış. bunun sonucunda ise çoğunluğu jane'in güvertesinde saklanmış kraliyet donanması askerleri saklandıkları yerden çıkarak karasakal'ı sayıca az durumda bırakmışlardır. buna rağmen karasakal maynard'ı öldürmek üzereyken maynard'ın mürettebatındaki bir iskoç yardımına koşmuş ve karasakal'ın kellesini uçurmuştur. ardından karasakal'ın kellesi geminin civadrasına asılmıştır.

    kaynaklar: pirates 1660-1730, osprey publishing
    korsanlar arasında yaşam, david cordingly, dost yayınları

  • ne zaman bir yerde görsem, tasarımla ortadirek arasında gittikçe büyümeye devam eden boşluğa lanet ediyorum. tasarımlar güzelleştikçe, bizden hızla uzaklaşıyorlar. çünkü daha önemli vatandaşlık görevlerim var. geçmediğim köprünün parasını ödemek gibi, bayburt'a kütahya'ya havaalanı yaptırmak gibi, kalyon'a, cengiz'e ihalaler kazandırmak gibi... bunun için de vergi cennetindeki hurilerden biri olarak, daha fazla vergi ödeyip ne zaman yolda kalacağı belli olmayan bir arabaya binmek zorundayım.

    xc90'la da ilişkimiz bu şekilde. tam diyorum bu ay 1000 tl arttırdım böyle giderse, 1000 ay sonra 116. doğumgünü hediyesi olarak kendime bir tane alırım, binmesem de olur evin salonuna çeker iki lafın belini kırarım ama olmuyor. vergi tanrıları boş durmuyor. biriktirdiğim her tl'yi anında vasıfsız hale getiriveriyorlar.

    hal böyle olunca da, üretim bandından çıkmış bir üründen çok, sonsuz güçteki bir kudret tarafından tasarlanmış bir cennet dekoruna benzeyen xc90'a binmek de hava boşluğunda yok olup giden bir düşünce olarak kalıyor. bari her parası olana satmasalar. toefl, kpss falan sorsalar.

  • çok az ülkenin vatandaşına nasip olur. misal suudi araplar yapmak istemiş ama yeşil kan için uzaylı yakalayamayınca vazgeçmişler...

  • simdi kendisinin cikip özür dilemesi filan cidden güzel bir davranis da, bence hicbir degeri yok. neden? cünkü serdar ortac o zaman da konjonktüre ayak uyduran bi insanmis, simdi de öyle. herkes kürt acilimi, kimlikler kardesligi derken buna karsi bir söz söylemesi beklenemez heralde. yine duruma ayak uydurur, rüzgar ne yöne esiyorsa o yönde hareket eder.

    ayrica kendisi 90larin ikinci yarisi sonrasinda türk gencliginin zeka gerilemesinden birinci dereceden sorumlu tutulmali bence. bir düsündüm de etiler eglence kültürünün yayginlasmasi (eller havaya?) -ki röportajda bu serdar ortac'a dayandiriliyor- ve televolelerin, magazinlerin patlamasi da es zamanli hadiseler.

  • (bkz: #72769597) bu entry'de bitcoin sahibi olan kişilerin profilindeki değişimin getirdiği tehlikeler ve çeşitli güvenlik risklerinden bahsetmiştim. çok mesaj geldi, ilgilenenler oldu ama sağolsun günde 2 lira kazanmak için referans link paylaşan, blockchain ile ilgili kutsal bilgiler veren arkadaşlar sayesinde entry baya gerilerde kaldı. ikinci kısmını bu entry'de girmiş olayım.

    --- spoiler ---
    bitcoin mining saldırıları
    --- spoiler ---

    ikinci konu daha teknik arkadaşlar için. mining amaçlı kurumlara ve kişilere yapılan saldırıların yöntemleri. bu kişiler başkalarının kaynaklarını kullanarak ekipman, lokasyon, elektirik gibi maliyetlerden kurtulmak amacıyla ele geçirdikleri sistemleri devasa mining ağlarına dahil ediyor.

    coin mining işi özetle bilgisayarınızın gücünü kullanan bir süreçtir.
    cpu'nuzu ve gpu'nuzu büyük hızlarda hash değerleri hesaplamak için kullanmanızdır. oluşturulan bu hash değerleri kripto para birimi ağında bütünlük oluşturur. mining yapan biri, kripto para birimi ağı üzerindeki işlemleri onaylar ve bu bilgiyi blockchaine yazar.

    e bunun güvenlikle ilgisi ne? bu kadar mining işi yapmak için sahip olmanız gereken gpu gücü bundan 2-3 sene önceki ile aynı değil. artık evinize aldığınız sistemler ateş edecek kadar güçlü olsa bile mining için karlı değildir. örnek vermek gerekirse, aldığınız antminer s9 gibi cihazların harcadığı elektrik, internet ücreti, çıkardığı ses, soğutma sistemleri için yapılan havalandırma yatırımı vs. gibi kalemler karlılığı azaltmaktadır.

    bu arkadaşlar ne yapıyor? mining işini tek bir kaynaktan yapmak yerine ele geçirilen sistemler ve şirketler aracılığı ile yapıyorlar. yani hacklenen sistemlere "hacked by comolokko" yazacakarı yere, sessizce bekleyip mining için kaynakları tüketiyorlar. kripto paraların madenciliğini yapan kişileri tespit etmek için çok sayıda katmanı izlemek gerekiyor. en basiti, evinize hırsız girmesi gibi, fiziksel olarak veri merkezine erişmek. yüzlerce sunucu ve ağ cihazı barındıran kabinlerin olduğu, çok kaliteli soğutulan sunucu odalarına mining cihazı yerleştiren, sunuculara taşınabilir mining usb'leri takan, gerekli konfigürasyonları yapan insanlar var. zaten koca şirkete ayda 10.000 lira elektrik faturası geliyor, klimalarla oynayan menapoz teyzeler sürekli fatura tutarını değiştiriyor. 11.500 lira olması kimin gözüne batar?

    önceki entry'de dediğim gibi, güvenlik kuralları kanla yazılıyor. yaşanan vakalar olmasa kimse o sunucu odalarını o kadar sağlam korumaya çalışmaz. öncelikle fiziksel erişimi ve sunucuların bios konfigürasyonlarını düzelemen lazım. yazarken fark ettim, sadece az önce özetlediğim madde hakkında onlarca farklı risk yazılabilir. denetim eksiklikleri, işletim sistmi ve ağ seviyesinde eklenebilecek kontroller, sunucu odasına girerken gösterilen kartlar vs. onlarca konu düşünülebilir.

    ağ seviyesine inelim. ne yaparsan yap, bu üretilen kripto para birimleri internet üzerinden sisteme dahil olmalı. yani ele geçirilen ağınız üzerinden bir takım istekler geçmek zorunda. mining işini yapan kişiler elbet belirli mining poollar ile iletişime geçmek zorunda. öncelikle sisteminizden en popüler mining pool'lara yapılan erişimleri izlemek gerekir. tabi ki bu erişimleri gizlemek adına tor veya ssh tünelleme gibi yöntemler ile yapılan erişimleri de gizlemek mümkün. yazdıkça kendimi çürütüyorum, ne yapsanız kaçabilirler aslında. o öve öve bitiremediğimiz sistemleri atlarmak ne kadar da mümkün aslında.

    ilave olarak 8333 gibi bitcoin ile anılan portları izlemek, ağ trafiğindeki anomalileri izlemek, elinizdeki sistemlerin ısı ve işlemci değerlerini izlemek bu gibi saldırılara maruz kalıp kalmadığınız hakkında bilgiler verebilir. özetle personelinizi de, içerideki ağ trafiğini de izlemek ve kontrol etmek çok önemli. binlerce kişinin çalıştığı bir şirkette herkes bu işleri yapmaz, bir gün sadece bir kişi yapar, haber olursunuz.

    bu entry atladığım tehditleri yazmak üzere editlenir mutlaka. bu risklerin sınırı olmadığını ve sürekli saldırılara karşı korumaların güncellenmesi gerektiğini unutmamak gerekir.