ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
filinta'ya bölüm başı 14 milyon tl ödenmesi
-
(bkz: kaynak nerede)
inşaat sektörü istikrar istiyor
-
(bkz: tanrılar kurban istiyor)
kedilerin gariplikleri
-
bi yere çıkmaya çalışırken kayıp düştüğünde, eğer kendimi tutamayıp gülersem, koşup gelip saldırması. utanıyo mudur nedir. ahahahah anam geliyo geliyo.
türk vatandaşlarının 2.328.131.796.900 tl etmesi
-
öncelikle konu: (bkz: somali cumhurbaşının oğluna 27.300tl para cezası)
türkiye'nin son yayınlanan nüfusu: 85,279,553
bugünün dolar kuru: 30.13 tl
bugünün euro kuru: 32.78 tl
bugün tüm türk vatandaşlarının değeri:
sayıyla: 2,328,131,796,900
yazıyla: iki trilyon üç yüz yirmi sekiz milyar yüz otuz bir milyon yedi yüz doksan altı bin dokuz yüz
bugün itibarıyla:
dolar bazında: 77,259,301,682 dolar
euro bazında: 71,018,298,284 euro
iskontoyla 70 milyar euro'ya hepimizi öldürebilirler sanırım.
nüfus kaynak: https://data.tuik.gov.tr/bulten/index?p=49685
araba almıyoruz kampanyası
-
alamıyoruz zaten, almıyoruz diyip inat etmiş numarası yapmamıza gerek yok bence.
honda'ya artistlik yapan audi a8'in dramı
-
yaptıkları beyinsizlikle akan trafikte diğer sürücülerin ve yolcuların hayatını riske atan bir başka öküz grubunun hayatından kesit sunan bir animal planet kısa belgeseli.
keşke bunlar kimseye salça olmadan refüje mefüje girerek veya bir ağaca, bir bariyere vs çarparak geberseler de kendilerinden kurtulsak.
yabancıların tek eğlencesi içki içmek
-
tek eğlencesi 10 saat çalıştıktan sonra çay içip bol bakışmalı türk dizisi izlemek olan birinin sanrısıdır.
yakışıklıyım
-
müzikalitesi muhteşem. ritmlerin bana yaşattığı atmosfer şahane. dark soft gothic havası sezdim. lirikler işi bozuyor. yeni lirikler ile gelmesini temenni ediyor,"yakışıklıııyaııaaam" kelimesini arabesk havada değil de daha grotesk havada söylemesini tavsiye ediyorum. mesela şöyle; kalın ve çatallı bir sesle ile sadece kısa ve öz ; "yakışıklıyığ.....m."
abdülkerim bardakçı
-
fenerbahçeliyim.
ama bir futbolcunun yurtdışında olmak yerine istanbul'da hamile eşiyle aynı şehirde olmasını istemesi normal.
acil bir durum olsa 1 saatte eşinin yanında olur.
maç için yurtdışında olsa bu 5-6 saati bulur.
fanatizmden gözünüz kararmasın.
hah ben abdülkerim'in yerinde olsam bana forma vermeyen kuntz'un suratına tükürür öyle terkederdim milli takım kampını.
ahlak felsefesi
-
insanı, hayvanlardan ayıran en önemli özelliği, kısa belleğinin oluşudur. bu kısa belleği sayesinde insan, düşünce süreçlerini izleyebilir. insan düşünce süreçlerini izlediğinde, özgürlük problemi ile karşılaşır.
insan, dış belirlenmişliğe karşı kendisi olmayı arayan, özgürlüğünü arayan bir varlıktır. işte ahlak felsefesinin de başlangıç noktası budur: insanın kendisi olmayı gerçekleştirmesi.
‘’ben’’ diye bildiğimiz kişi, asıl ‘’ben’’ değildir, dışarıdan toplumdan yansıyan ‘’ben’’dir. işte bu ‘’ben’’, buz dağının görülen kısmıdır; kültürün, kişinin içinden geldiği toplumun oluşturduğu ‘’ben’’dir. ahlak felsefesinin amacı da, tam olarak kişiyi, gerçek ‘’ben’’ e ulaştırmaktır; insanın kendi olma problemidir.
insan, toplumsal ahlakın oluşturduğu ‘’ben’’ den çıkıp, insanın içinde kendi ‘’ben’’ini oluşturacağı bir zemin arar. buna bir örnek verecek olursak :
bir kaza hadisesine tanık olmuş biri olarak, olay anını anlatmamız için mahkemeye çağrılmış olalım. kazayı yapıp insanı öldüren ali, bize gelip, mahkemede yalan söylememiz halinde hastanede yatan, paramız olmadığı için ameliyatını gerçekleştiremediğimiz annemizin tüm masraflarını üstlenmesini söylesin. kazada ölen kişi ise, kaza anından otuz dakika önce banka soyup üç masum insanı öldürmüş biri olmuş olsun.
mahkemede soruşturma esnasında hakime, yalan söyleyip, ali’nin suçsuz olduğunu söylememek için hiçbir mantıklı gerekçe yoktur. yalan söylediğimiz takdirde annemiz kurtulmuş olacaktır. ölen kişi ise zaten kötü bir insandır, onun ölmesi kimseyi üzmemiştir. belki ali o katili öldürmeseydi, o katil başka masum insanların ölümüne sebep olacaktı.
böyle düşüncelerle kendimizi ikna etmiş olalım. fakat tam soruşturma esnasında içimizi kemiren bir düşünce, bir ses vardır : ‘’ hakime kaza olayını dosdoğru anlat, yalan söyleme ‘’. ve bu ses bize özel değildir; herkes bu vicdan sesine sahiptir.
bu örnekten anlaşılacağı üzere kültürün, toplumun inşa ettiği düşüncelerden bağımsız olarak, insanın kendi ‘’ben’’ düşüncesini oluşturduğu bir akıl zemininin olduğunu görürüz. bu akıl zemininin olduğu söyleyen evrensel ahlak yasasını kabul edenler ve aklımızın boş bir zeminde hareket ettiğini söyleyen, evrensel ahlak yasasının olmadığını söyleyen akımlar vardır.
evrensel ahlak yasasını reddeden teoriler: hazcılık (hedonizm), bencillik ahlakı (egoizm), anarşizm, güç ahlakı, egzistansiyanizm.
evrensel ahlak yasasının varlığını kabul eden teoriler: erdem etiği, hak ve ödev ahlakı (deontoloji), yararcılık (sonuççuluk).
kozmetik ürünlerine %40 ek vergi gelmesi
-
baktılar millet koca gün evde, sıkıntıdan saracak yer arıyor, erkekler konsol oynuyor kadınlar evde makyaj yapıyor, önce konsollara yaptılar zamı, şimdi de makyaj malzemelerine...
yatacak yeriniz yok ulan bırakın milletin en azından evinde zaman geçirecek bir eğlencesi olsun...
ludogorets'in fenerbahçe'ye oynadığı ilk 43 dakika
-
bir bulgar olarak (bu kadar iyi türkçe konuştuğuma bakmayin, busbulgarım) alnim acik başım dik bir şekilde kalan hayatıma devam etmemi sağlayan 43 dakikadır. yeni sezona 17 galibiyet ile başlayan fenerbahçe karşısında ilk 43 dakika oynadığımız oyun ve maçı beraberlikte tutmamız dunya ve bulgar futbolu adına tarifi imkansız bir haz. ha biz bu 43 dakikayı yaşamısiz ha muhammed yollanmış miraca. bugün itibari ile futbol izlemeyi zirvede bırakıyorum. takimimla gurur duyuyorum.