hesabın var mı? giriş yap

  • exxene üye olanları aptal ve gerizekalı olarak niteleyen ekşiciler, leyla ile mecnun hatırına üye olmaya başlamışlar. bir de utanmadan "bu dizinin hatırına" vs. yazıyorlar. peki normal vatandaşın da sevdiği diziler, yarışmalar, komedyenler hatırına exxene üye olma hakkı yok muydu? sadece konu siz ve zevkleriniz olunca mı bir şeye para vermek değerli ve anlamlı oluyor?

    klasik ekşici iki yüzlülüğü. yarın da başlarlar exxeni övmeye, zira verdikleri 4.99 tl'yi izah etmeleri gerekir.

  • ulan madem müdahale edeceksin neden faiz düşürüyorsun, madem yüksek kur istiyorsun neden müdahale ediyorsun? ne yaptığını bilmeyen, liyakatsiz adamların elinde oyuncak olmuş bir para birimi ve sefil bir halk.

  • hasbelkadar bir iş sahibi olan ve her insan gibi işine sahip çıkan bir çalışanın mektubudur.
    çalışanların haklarından bihaber dallamalarca eleştirlebilmektedir.
    beğenmediğin amerikada nba oyuncuları greve gitti.
    git son ütücü ol mu dedin.
    insanda ar olur, insanda haya olur.

    he bebeğim o bıraksın işi, giy eteği git sen çalış.

  • çevresi tarafından "çok tuhafsın" denilerek dışlanan insandır. bir keresinde rüyada olduğumu anlayınca, kendimi 5. kattan atıp atıp tekrar uçarak yukarı çıkıyordum. "ehe ehe çok zevkli lan" deyip baya bir coşmuştum.

    bir de rüyada silahla tehdit edilme sahnem vardı. tam trol işiydi. adam silahı doğrultunca "uyanıcam olum birazdan" gibi bir tepki vermiştim. adamın boş bakışları hala aklımda.

    benim gibisine de yaramıyor böyle şeyler.

    (bkz: kendi rüyasını trolleyen insan)

  • death metal
    "sabah uyandım annemi doğradım, babamı doğradım, bakkala gittim bakkalı doğradım. mutluyum huzurluyum... "

    doom metal
    "sabah düşümde annemi doğradım, babamı doğradım, bakkala gittim bakkalı doğradım. bu yuzden bunalımdayım"

    gothic metal
    "sabah uyandim ne göreyim annem dogranmış, babam dogranmış, bakkala gittim o da dogranmış bu yuzden şüpheliyim karamsarım.."

    black metal
    "sabah uyanamadım. hala uyuyorum umarım annem, babam, bakkal doğranmıştır.
    bu yuzden zevk alırım "

    heavy metal
    "sabah uyandım annemi babamı bakkalı kesmişler... kimin umrunda ben maiden dinleyip biramı içerim...uyku mu? salla, annem mi? amaan, babam mi? hic sevmezdim. bakkal mi? dukkanini da soymuşlarmi. "

    power metal
    "uyanmaz olaydim, annemi dogramislar, babami dogramislar, tavernayi dagitmislar, bu yuzden kını kılıcı alıp öç almaya gideyim... "

    grindcore
    "beorghborghbeeeeorghorghoerherrbog boggrehoooorroooo. bu yuzden boooorghooogr "

    progressive metal:
    "sabah uyandım annem ağlıyo, babam aldatmış. bakkala gittim meğer gerçek babammış. akşam uyandım hepsi rüyaymış, ama artık daha olgunum "

  • ben de bu güruhun yılmaz savunucularındanım. ancak şahsen ben de'ler ve ki'lerin yazılışına göre karşımdakinin zekasını, eğitimini ve sosyokültürel yapısını %80 oranında çıkarabildiğim için üstlerine gitmiyorum, bırakalım öyle yazsınlar, biz de boş beleş adamlarla muhattap olmayalım.

    bende ki izlenimide böyle işte, ne yapalım.*

  • kırmızı ışığı iplemeyecek sayıya ulaşan yayaların birden topluca bilinçlenip "arabalara 5 dakika yeşil, bizlere ise 30 saniye!" anlayışına karşı uyandırdıkları üst esemelerinin hoş bir getirisi.

    şimdi arabalar biraz kapitalist patronları simgeliyorlar burda,
    yayalar olarak biz de proleterya gibiyiz bir nevi. bu noktada kimin ne kadar zengin olduğu sorun oluşturmuyor. karşıdan karşıya louis vuitton almaya geçiyor olsanız da fark etmez.
    kırmızı ışık da bize yapılan haksızlık, sorumsuzluk. 80-90 kişi beraber karşıdan karşıya geçiş de devrim gibi bir şey oluyor haliyle. alttan başlayan bir devrim gibi ama. bolşevik usulü değil yani.

    böyle şapşal bir sevinç yaratıyor bu olay benim ruhumda. özellikle karşı taraf da kalabalıksa ve simultane olarak karşıya geçiyorsak komşu bir ülkede de sosyalist bir ayaklanma olmuş havasına kapılıp sevincimi 3'e 5'e katlıyorum. ara sıra karşıdan geçenlere "selamlar olsun yoldaş" dermişçesine şöyle bir gülümseyerek bakıyorum.

    16-17 yaşındayken hiç komunist bir dönemim olmadı. içimde ukte kalmış olacak. keşke yaşıtlarımın çoğu gibi şöyle bir 6 ay filan komunist olsaydım da sistemimden çıksaymış. kabakulak gibi, erkenden geçirmek lazım o evreyi. büyüyünce daha zor oluyormuş bak.

  • amerikan bürokrasisinin kanayan yarası. müdürden falan kesinlikle korkmaz. müdür korkusu da olmadığı için son derece rahat tavırları vardır. sevimli ve bir o kadar da tehlikelidir. çalıştığı kurumun en açık sözlü personeli odur. bir ditroyit motorlu taşıtlar dairesi olsun, bir mesaçüset vergi dairesi olsun çalıştığı yerin neşesidir. kuyrukta bekleyen biri gelip "bakın bayan benim gerçekten çok acelem var" dediğinde, oturduğu yerden böyle gözlerini belerte belerte bakıp "tatlım inan bana burada hepimizin acelesi var" der. amerikan polisleri bu sevimli tombik hanımdan bilgi almak için "letişya belki bir ara yemeğe çıkmalıyız" falan diye kur yapar. ama hiç sözlerini tutmazlar... her şeye rağmen hakkaniyetli bir kadındır. yıllar yılı "tombik zenci kadınlar az çalışıyor" mesajını vermeye çalışan holivut muvilerini ne kadar kınasak az...

    editsel duygular: lan şimdi aklıma geldi... bugüne kadar bir kredi yurtlar kurumu'nda, bir belediye bursu kuyruk sırasında, bir askerlik şubesinde allahın bir kulu bana "tatlım inan bana" diye başlayan bir cümle kurmadı. hadi işimiz görülmesin önemli değil, ama birazcık sevgi ya... birazcık duygu...