hesabın var mı? giriş yap

  • ziraat bankası uzman yardımcılığı;

    -stagflasyon nedir?
    +durgunluk ve enflasyonun bir arada görülmesidir..
    -bu kadar mı?
    +şimdilik böyle. bu kadar yani. stagflasyon.

    son cümlemi ellerimi açarak ve gözlerimi belerterek vermiştim. onlar da bana belertti sonra. belerdim.

  • ev sahibine ders vermek isteyen kiracidir. evet, ampülü söküp goturmek biraz ucuz kaliyor ama evde oturdugu surec icerisinde ev sahibi tam bir hiyar ise cok iyi yapmistir. eger eve girildiginde ev bir virane iken ev sahibi yapmasi gereken hicbir seyi yapmamissa, tuttugu evi cok sevdigi icin onu evi yasanabilir ve hatta muthis hale getiren kiraci ise, ev sahibi denilen hiyar hicbir seye elini uzatmadigi gibi her ay aksatilmadan aldigi kiranin artisini beklemis ise, buna karsilik her yil kanunun ongordugu sekilde bekledigi artisi almis olmasina ragmen daha fazlasini talep etmek icin kiracisini avukat araciligi ile taciz ettiyse, kiraci cikip giderken degil ampülü, yaptirdigi her seyi mentesesine, vidasina kadar söker goturur. kullanip kullanamamasinin hicbir onemi yok, kapinin onundeki cope atar, eskiciye verir ama ev sahibine yar etmez. hayat dersi: herkese hak ettigi sekilde davranilir.

  • asabi coğrafya öğretmeni en arka sırada uyuyan kemal'in yanındaki arkadaşına seslenir.

    -yanındaki saygısıza söyle de kalksın, ders işliyoruz burada.
    +kime hocam?
    -yanındaki diyorum, kemal değil mi o?
    +kemal değil hocam, benim paltom.
    -kes sesini bana cevap verme!!!

  • güneş nükleer tepkimeler ile yandığından ötürü su ve ıslak battaniye ile değil; sadece ve sadece üfleyerek sönebilir. bütün çinliler bi araya gelse güneşi söndürebilir bence.

  • sokrates'e yöneltilen suçlama şudur: "dinsiz, gençlerin ahlakını bozuyor. atina'nın iman ettiği ilahlara inanmıyor. devletin tanrılarını yok sayarak, yeni tanrılar yaratıyor. sitenin tanrılarından farklı tanrıları yüceltiyor". buna karşılık istenilen ceza ise ölümdür.

    sokrates savunmasının tümünde basit cümleler kurar. sorular sorar. doğrulara ulaşmaya çalışır. aslında bu sorularla kendi kendini de yargılar.

    sokrates savunmasının bir yerinde;

    içinizden biri “başkalarından tamamen farklı bir şey yapmamış olmasan bu söylentilerin çıkması zor olurdu...hakkında tahminlere dayalı düşünceler geliştirmemizi istemiyorsan, bize bunların sebebini anlat” diyebilir.
    bu kötü şöhrete belli tarz bilgelikten başka bir nedenle sahip olmuş değilim. ne tür bilgelik nedeniyle? sanırım insanı ölçü alan bilgelik. size çok güvenilir bir tanık göstereceğim. anlayacağımız, bilgeliğimin bir bilgelik olup olmadığı, öyleyse nasıl bir bilgelik olduğu konusunda delfi’deki tanrıyı tanık göstermek istiyorum. khairephon’u tanırsınız, huyunu bilirsiniz; bir zamanlar delfi’ye gittiğinde, oradaki kahinlerin yerine uğrayıp, benden daha bilge biri var mı diye sormaya çekinmemiş pythiaona olmadığını söylemiş.
    bunun cevabını öğrenince “tanrı, bu sözle ne demek istiyordu? önüme nasıl bir bulmaca koyuyor?” diye düşündüm. en sonunda sorunun cevabını şu yolla aramaya karar verdim. benden daha bilge bir adam bulabilirsem elime bu kehaneti çürütecek bir kanıt olacağı aklıma geldi. bunun üzerine adı bilgeye çıkmışlardan birine (bir devlet adamına) gittim. çok kimsenin ama özellikle kendisinin yargısına göre bilge gözüküyordu. ama gerçekten bilge olmadığını düşünmekten kendimi alamadım bunun üzerine, kendisine, bilge olduğuna inandığını ama öyle olmadığını göstermeye çalıştım. sonuç olarak, onun da, orada bulunup beni dinleyen birçok insanın da düşmanlığını kazandım.
    ancak yanından ayrılırken kendime dedim ki: doğrusu belki ikimizin de iyi, güzel, öyle doğru dürüst bir şey bildiği yok; gene de ben ondan daha bilginim , çünkü o hiçbir şey bilmediği halde bildiğini sanıyor, ben ise bilmiyorum ama, bildiğimi de sanmıyorum, demek ki ben ondan daha bilgiliyim, çünkü bilmediklerimi bildiğimi sanmıyorumdiyerek suçlanmasına sebep olan asıl konunun buradan çıktığını anlatmaya çalışır. ancak başarılı olamaz.

    sonuç olarak;
    beşyüzler meclisi 220 ye karşı 281 oyla, sokrates'i ölüme mahkum eder. atina yasalarına göre cezanın 24 saat zarfında baldıran zehiri içirilerek infaz edilmesi gerekirken, delos'a gönderilen kutsal geminin çıktığı seferden 1 ay geç dönmesi nedeniyle infaz bir ay ertelenir. bu süre içerisinde dost ve yakınlarının kendisini kaçırma önerilerini "devletin izni olmadan hapishaneden çıkılmaz, meşru bir mahkeme kararına yanlış da olsa uymak gerekir" gerekçesiyle reddeder ve baldıran zehirini içerek ölür.

  • türkçe yazmasından kaynaklanan bir durum. tıpkı yüzde işareti gibi. biz yüzde elli deriz, %50 yazarız. gavurlar fifty percent der 50% yazar.

    18+ da gavurcadır, türkçesi de artı onsekizdir.

    bu kadar basit.

  • tayyip'in cagrisina uyup da türkiye'ye dönmeye karar verecek kadir akilli(!) bilimadami da... ne bileyim...