hesabın var mı? giriş yap

  • spacex'in yüksek kalitede genişbant internet sunmayı amaçladığı projesi. 24 mayıs 2019 tarihinde ilk 60 uydu falcon 9 roketiyle birlikte uzaya yollandı.

    -totalde 12bin uydudan oluşacak bu proje ilk defa 2015 yılında elon musk tarafından dile getirilmişti. daha sonra tintin a ve tintin b adını verdikleri 2 farklı uydu prototipini uzun uğraşlar sonucu tasarladıktan sonra derin sessizliğe bürünmüştü proje. ta ki kasım 2018'de fcc tarafından 7500 uyduyu yörüngeye yerleştirme onayı alınana kadar.

    -onay alındıktan sonraki ilk aksiyon olarak 60 uydu yollandı. bu uydular test uyduları ve amaçları dünya çevresindeki iletişim sistemlerini ve krypton thrusters adı verilen otonom sistemleri test etmek. bu otonom sistem uydular arasında meydana gelebilecek her türlü enkazı veya yörüngeden çıkmayı önlemek amacı taşıyor.

    -ayrıca uyduların %95'i herhangi bir sorun nedeniyle düşmesi durumunda atmosfere girdiği anda yanarak yok olacak şekilde dizayn edildiği için bu açıdan da bir tehlike teşkil etmiyor.

    -her uyduda 5 lazer sistemi bulunuyor. temel olarak fiber optikteki mantıkla çalışıyorlar ve birbirlerinin konumlarını anlık olarak alıyorlar. bu da çarpışmayı vs önlemek açısından önemli. krypton thrusters dediğimiz otonom sistem kabaca bu.

    -temel avantajı düşük gecikme hızı.. ışık hızının yayılması her ortamda aynı değil. fiber optikte daha düşük burada daha hızlı yayılıyor.

    -düşük gecikme hızında ilerde hedefledikleri rakam -dünyaya 500 km uzaktaki uydularla- 3.6 milisaniye.. ancak şu anki durumda new york ile londra arasında starlink kurulmuş olsa alınacak gecikme hızı 43 ms oluyormuş. new york- londra arası en kısa mesafeye fiber optik kablo döşense bile alınacak en düşük gecikme hızının 55 ms olacağı hesaplanıyor. yani her halükarda bu konuda büyük ilerleme olacak starlink.

    -önümüzdeki 7 yılda amerikanın 4g'den 5g'ye geçişte döşeyeceği fiber optik kabloların maliyeti 150 milyar dolar olacakken, starlink'in spacex'e toplam maliyeti 10 milyar dolar.

    -peki neden yapılıyor bu proje? tabi ki en başta the goal is to make money. spacex'in şu an yıllık gelirinin 3 milyar dolar olduğu söyleniyor. bu proje başarılı olursa baya bir çağ atlayacak şirket. tabi bu da mars ve diğer görevlerin finansmanını oluşturabileceği anlamına geliyor. realistliğin yanında duygusal ve faydacı açıdan bakarsak da dünyanın yarısı özellikle de afrika'da insanlar hala internet'e bağlabilmiş değil. hem bu şekildeki ülkelere hem de bizim gibi kötü hizmet alan insanlara güzel bir seçenek olacaktır.

    kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=giq8xewjnbs

  • gülmüyorlar, hayattan keyif almıyorlar, üretemiyorlar, ilerleyemiyorlar, bilimsel anlamda herhangi bir kavrayışları yok, sanatçı yetişteremiyorlar, adaletin ve insani değerlerin ne olduğuyla ilgili en ufak bir fikirleri yok, doğayla birlikte yaşayamıyorlar, yoksullar çünkü itiraz etmiyorlar ...

    tüm bunları yapamadıkları gibi, yapabilen herkesten de nefret ediyorlar: öldürüyorlar, yakıyorlar, kriminalize ediyorlar ve ağızlarında hep şu laflar: kültürümüzde yok, haram, günah, onlara benzemeyelim, kafirler gibi olmayalım vs. vs.

    yücelttikleri şeyler ise belli: cinayet, hırsızlık, katliam, yalan, ikiyüzlülük...

    bu ülkede çocuk sahibi olanlara sabırlar diliyorum.

  • bütün italya'nın birbiriyle flört etmesi..

    ya da ben çok gerikafalı acayip bağnaz filan olduğum için bana öyle geldi..

    yaya geçidinden karşıya geçen kadına, otobüs şöförü yol verdi diye, teyze adama öpücük attı..
    bildiğin teyze, bildiğin otobüs şöförü ve bildiğin öpücük..

    süpermarket kasasında, kasiyer çocukla bi kadın 15 dakika gülüşe oynaşa fingirdeşe konuşurlarken, biz de arkasında 20 kişi ip gibi dizilip sıranın bize gelmesini bekledik.. kimse de sesini çıkarmadı.. ben de misafirim diye sesimi çıkarmadım..
    neden kimse sesini çıkartmadı peki?!
    çünkü sıra kime geldiyse o da kasiyer çocukla gülüştü.. fingirdeşti..

    makarna yemek için girdiğim self-servis bi lokantada, makarna tezgahının arkasındaki çocuğa "hangisini önerirsin?" dedim..
    "hiç biri senin kadar güzel değil :)" dedi..
    makarnamı aldım, okşanmış gururumla arkamı döndüm masaya gidicem, benden sonra gelen 110 kiloluk, 50 yaşlarında adama da aynısını söyledi..

    yani; otobüs şöförü teyzeye, teyze kasiyer çocuğa, kasiyer çocuk adama sonra hepsi uşağa..
    böyle bi ortam..
    aklım gitti bi haftada..

    bütün ülke ihtiraslı bi aşk yaşıyo valla..

  • dinleyeni, seveni, sayanı gözümde otomatik olarak kalitesizleşen kişi. adına aşk dedikleri ve büyük çoğunlukla salt aşk ile zerre alakası olmayan taklit ve kopya ilişkileri hayatının merkezine koyan zavallılarca girdiği o ağır abla tripleri karizmatik bulunur. "ah ulan biz neler çektik be" temalı leş arabesk kültürün on yıllardır genelde erkeklere hitap etmesi ulaşılmamış kitleler doğurdu, bu durum da aynı kültürün pop soslu lacivertini günümüzde doğurdu. benzerleri hep vardı ancak imaj olarak bu en güncellenmişi ve genele hitap edeni. sürekli bir dert hali, 1.çoğul şahıs ekli kopya sözler. "'rakı candır'cı kadın modeli" de bunu dinleyen kitle işte. erkekler de geri kalır mı tabii modern arabeskten, hemen nasipleniyorlar.

    özet tanım: türkiye'ye yakışan kalitedeki pop yıldızı.

  • "adamın hizmetinin bedeli bu. aşağı yukarı giden bunu bilerek gidiyor."

    kardeşim klavyelerinizde böyle bir tuş mu var? her başlıkta bundan görüyorum aq. nerede satılıyorsa söyleyin ben de alayım.

  • yilmaz ozdil'den biraz bilmeceli bulmacali yazi yazma dersi almaliydi. oyle direkt yazilmaz soyle yazacaksin:

    onu sattilar...
    bunu sattilar...
    sunu da sattilar...
    bunlari da sattilar...
    onlari da sattilar dogru...

    ... (sayfa boyu satilanlar tek tek bu sekilde listeleniyor) ....

    geriye satmadiklari ne kaldi?

    * * *

    merak etmeyin onu da satarlar bunlar!

  • -follow uplarımız ne durumda. hala feedback alamıyorsak biraz daha push edelim. deadline yaklaşıyor. schedule'un çok gerisinde kaldık. updateler ile ilgili bi meeting set edip finalize edelim artık.

  • başlık: eksi 40 derecede donmak üzere olan arkadaşınız

    1. karınızı siksin mi?
    2. eksi 40 derecede kaldırabilecekse helal olsun o adama, gelsin tüm sülalemi siksin.

  • kısa acil terapi süresince kişinin benlik değerlendirmesini sistematik bir şekilde yapmayı sağlayan, klinik psikolog dostu ölçeklendirme biçimi. leopold bellak tarafından kuramsallaştırılmıştır.

    leopold bellak’a göre,

    1. gerçeği değerlendirme (reality testing): iç ve dış uyaranlar arasındaki ayrımın bilinmesi, algılama keskinliği ve uygunluğu, içsel gerçekliğin değerlendirildiğine dair dışsal yansıtma,

    2. yargılama (judgement): eylemin sonuçlarına dair gerçekçi beklenti, söz konusu beklentinin davranışa yansıması, söz konusu beklentinin duyumsama ile uyuşması,

    3. gerçeklik duygusu: kendilik duygusu (sense of reality), gerçekdışılığın (derealization) sınırı, kişilik dağılmasının (depersonalization) sınırı, kendilik (self-identity) ve kendilik değeri (self-esteem), kendilik ve kuşatıcı dünya arasındaki sınırın belirginliği,

    4. dürtü, itki, duyguların düzenlenmesi ve denetimi (regulation and control of drives, affects and impulses): itkilerin doğrudan ifade edilmesi, erteleme düzeneklerinin ne ölçüde etkili olduğu,

    5. nesne ilişkileri (object relations): bağlantılılık halinin türü ve derecesi, ilkellik (primitivity), narsistlik, anaklitik, simbiyotik türde nesne ilişkileri: kişi diğerlerini ne ölçüde kendisinden ayrı görmektedir, nesneni ayrılığı ve sürekliliği,

    6. düşünce süreci (thought process): bellek, dikkat, dikkat yoğunlaşması, kavramsallaştırma becerisi, birincil ve ikincil süreç düşünceleri,

    7. ego hizmetinde adaptif regresyon (adaptive regression in the service of ego): bilişsel keskinliğin regresif nitelikli gevşemesi, yeni biçimlenmelerin oluşumu,

    8. savunma işlevi (defensive functioning): zayıflık veya aşırı işlevsellik, savunmaların başarılı olması veya olmaması,

    9. uyaran eşiği: uyaran alma eşiği, artmış uyaran girişinin denetlenmesi,

    10. otonom işlevsellik: birincil otonom işlevlerin azalması ile gelişen serbestinin derecesi, ikincil otonom işlevlerin azalması ile gelişen serbestinin derecesi,

    11. sentetik-tümleştirici işlev (synthetic-integrative functioning): uyumsuz olanların bağdaştırılma derecesi, olayların etkin biçimde bir araya getirilmesi ve bağlantılı hale getirilmesi,

    12. yönetme yetkinliği (mastery-competence): yetkinlik, kişi var olan yetileri bağlamında hangi ölçüde çevresini etkileyip denetlemektedir? öznel rol (kişinin çevresini etkilediğine dair kendi iç duygusu); ikisi (var olan yetiler ile olduğu düşünülen yetiler) arasındaki fark konusunda ne ölçüde bildiğinin belirlenmesi.

  • “içerisinde bulunduğumuz sezonda süper lig, türkiye kupası, uefa avrupa konferans ligi olmak üzere 3 kulvarda da hedefleri yolunda mücadelesine devam eden futbol a takımımız için yarım sezonluk bir planlama yapılmıştır.”

    sezonluk kelimesini yamalak ile değiştirirseniz açıklama ve durumumuz anlamından bir şey kaybetmiyor

    debe editi: ilk debem maalesef 3.5 sene önceki büyük umutlarımın büyük hayal kırıklığına ve hevessizliğe dönüşmesi sonucu geldi. #132229085 nolu entry'e ben de katılıyorum. ismail hocaya başarılar diliyorum.