hesabın var mı? giriş yap

  • kanımca bu büyük otel zincirinin hakkı olan potansiyel demecidir.

    şimdi birileri marmaray yaptı, metro yaptı, biz bunları parasını çatır çatır ödeye ödeye kullanıyoruz. ama yapanlardan bir şikayetimiz olduğu zaman ne deniyor?

    ''gözünüze dizinize dursun; metro yaptık, duble yol yaptık. azıcık şükredin.''

    e, şimdi hilton da benim için otel yapmış, parasını ödeyip kullanıyorum. bir şikayetim olduğunda dinlemek gibi bir hataya düşüyorlar.

    halbuki adamlar bana hizmet sunuyor. neden bana ''utanın, utanın! daha ne istiyorsun, sizin için koca otel yaptık, görmüyor musunuz!'' demiyorlar?

    üstelik hilton adamın parasıyla yapılmış. marmaray benim vergimle yapılmış, bunlar yapılırken yandaşlara ne rantlar sağlanmış; kullanmak için üzerine para ödüyorum bir de her şikayetimde ''daha ne istiyorsunuz kafirler?'' diye azar işitiyorum.

    bildiğin benim paramla iş açmışsın, standart bir özel sektör hizmeti ödetiyorsun. bir de yatırımın için benim sana şükretmemi bekliyorsun.

    hilton'un şunu demeye daha çok hakkı var. ben olur da bir gün gidersem ellerini öpüp geri dönerim.

  • sanırım 13-14 senedir kullandığım browser, chrome vb yokken firefox bizi internet explorer gibi bi kamyon tekeri browserdan kurtarmıştır, o browser kıtlığında firefox sayesinde insan gibi internet'te gezmeyi başardık.

    şimdi chrome gelince herkes firefox'u sattı, vefasız ipneler, hala süper ötesi browserdir, ipneliğin luzumu yok şimdi gidip yükleyin kullanın.

  • önce ufak bir para cezası verilecek, daha sonra konuyla ilgili twitterda gündem vs oluşursa gözaltına alınıp para cezası arttırılacak kişinin işidir. zira ülkemizde hukuk, sosyal medya tepkisine bağlı olarak işliyor biliyorsunuz.

  • yıllar yıllar önce championship manager 98/99 sanırım.kuzen ile evde oynuyoruz.kuzen roma, ben parma almışım.

    sezonun birisin de cl finalinde karşı karşıya geldik.kazandı bu maçı,atmıyım 2-1 mi ne işte.kızdırıyor beni kafasınca,nasıl koydum,işte böyle her sene böyle falan..

    tuttum klavyeyi kafasına geçirdim.ruh hastasımıyım neyim uzattım birde olayı terbiyeli ol falan diye.

    bitti mi; hayır.

    yine bununla cm oynuyoruz.gittim bir takıma kaybettim lig sonuncusu sanırım.bu yine başladı ''yuhh,istifa'' ahahaha,ehuehehe..

    oyun save edilmemişti.o bu lafları ederken,çat oyundan çıktım.save li dosyayı da sildim.oyun çöpe gitti.o kadar oynadığımız seneler.suratıma bir bakışı vardı anlatamam.

    herif iyi benimle halen konuşuyor.

  • bir gün atatürk'ün sözleri bilimle çelişirse bilime inanırız mutlaka.

    ama atatürk'ün sözleri dinle çelişirse dini seçecek halimiz yok.

  • yıl sonu kurları üzerinden pınar süt 2017'de yaklaşık 12.5 m dolar kar ederken 2018'de 9.3 m dolar kar etmiştir.

    başka tespitim yok hakim bey.

  • bölgeden bildiriyorum, “yokmuş gibi yaşarsan, yok olur” sözünü düstur edinmiş bir topluluk var burada.. işin ilginci, işe yaramış görünüyor..

    yukarıda bir başka sevgili suser dile getirmiş, sürü bağışıklığı zımbırtısının da büyük oranda gerçekleştiğini düşünüyorum bölgede.. geçtiğimiz yılın ağustos ayı ortasından ta ki kasım ayı sonuna kadar inanın çevremdeki hemen herkes covid pozitifti.. o kadar ki, elini sallasan covid’liye değil, covid’in kendisine çarpıyordu.. elimi havada şöyle bir “fiiyuuv” yapıp parmaklarımı yaladığımda alıyordum yapışan birkaçının tadını..

    hasılı, kalabalık hane popülasyonu ve buna bağlı ortaya çıkan hastaneye gitmeme/gidememe durumudur bunun altında yatan en önemli faktör.. söz gelimi, kurumumda çaycılığımızı yapan bir abimin aktardığına göre, onun yakın bir arkadaşı, covid pozitif çıkmış, kendisinin aynı evi paylaştığı 7 çocuğu bir de eşi var, etti mi 9 kişi tek bir örnekte? bunlardan yalnızca 1’i, o da hastaneye gidip test verdiği için “vaka” sayılıyor.. geri kalan 9 kişi temaslı bile değil resmiyette.. aynı abinin kayınbabası da pozitif çıkıyor test sonucu.. onunla temasta olan, kendisi dahil hiç kimse teste meste gitmiyor.. eşi, dört oğlu, gelinleri, torunları.. nereden baksan 20 kişi.. etti mi 30 kişi yalnızca iki örnekte? bunların haricinde benim şahsen hasta olduklarını bildiğim, doktora falan gitmeyen biiiir sürü insan oldu o süreçte..

    işte böyle böyle binler olduğunu düşünüp, hesabınızı yapın..

    yani sonuç olarak bu da bir başarı mıdır, bilemiyorum, tartışmalı bir mevzu.. ancak bünyesindeki entry’lerle çokça güldüren bir başlık bu*, onu belirtmek gerek..

  • aynısını çarşaflı bir kadına söylerseniz yer yerinden oynar, hatta tutuklanırsınız.
    en seküler görünen insan bile iş türbanlılara gelince inanılmaz duyarlı oluyor. bu ikiyüzlülük olduğu sürece böyle sokakta gençlere laf söyleyecekler.
    sokaktaki türbanlı tacizini birçok kadın görmezden geliyor, bu da çok enteresan.

  • son zamanlarda artık iyice midemi bulandırmaya başladı bu dikey mimari. yeni bir ofis arıyorum maliyet düşürmek için, malum devir tasarruf devri artık, çok para dönemi bitti.

    markalarıda vererek konuşacağım, şehrin göbeğine 30 katın üzerinde binalar yapıp insanları sardalya kutularına yerleştirip, milyon tl lere bu daireleri satmak... gördükçe üzülüyorum. ritim istanbulda 1+0, 30 metre kare daire var. kirası 1100 tl. 30 metre kare arkadaşlar, bu dairenin içinde fırın var ocak var tuvalet var. yani yatak koyduğunuzda yürüyecek yeriniz yok ve yaşam alanı diye nerdeyse asgari ücret fiyatına kiralanıyor. projedeki havuzlar terasta, aşağıya full avm yapmışlar, havuzlar ondan terastaymış, yer kalmamış... binden fazla daire yapıyorsun, yeşil alan sıfır, havuza yer kalmıyor...

    yeni nesil liseler... e-5 kenarındalar, basket sahaları terasta. çocuklar camlardan e-5 i izliyor, koşup oynayacakları bir bahçeleri yok.

    balkon dönemi bitti. zaten 40. katta balkon olsa ne olur, olmasa ne olur? hayır koca türkiyede arazimi bitti? singapurda yer yok da dikey çıktı adamlar, çinde nüfus fazlada istiflediler insanları... bizim derdimiz neydi? neden 2 katlı evler, 5 katlı binalar yapmadık? ne bu para hırsı?

    yaşam kalitemizin inanılmaz düştüğü kanaatindeyim. bir binada 500 insan 1000 insan yaşamaz abicim. olmamalı böyle birşey. asansörde geçiyor günlerimiz. 19 katlı bir plazadayım, hani çok yüksek değil. az önce -2 de aracımı park ettim, ofise çıkmam 2 dakika sürdü. 9. kattayım. her katta in binlerle tam 2 dakika. günde 2 kere aşağı inip çıksam, beklediğim asansör zamanını da kat her gün 20 dakikam asansörde geçiyor. ofise evim 3 km mesafede 25-30 dakikada anca geliyorum trafikten.

    biz artık yaşamıyoruz bana kalırsa. sadece hayatta kalma mücadelesi içerisindeyiz. tiksiniyorum, midem bulanıyor.