hesabın var mı? giriş yap

  • "17'den 18'e düşmemiş, bu nasıl mantık. 17'den 18'e yükselmiştir. matematikte bilmiyor bunlar yahu." diye algıyı değiştirilecektir yiğit bulut, vb tarafından. sizce buna kimse inanır mı? bence inananlar çıkar.

  • adamın teki bilgeye gider ve sorar:

    - üstad, kendi kusurlarımı nasıl bilebilirim?
    bilge sorar:
    - evli misin?

    evet der adam. bilge yanıtını alınca devam eder:
    - o zaman işin kolay demektir. karına sadece onun bir kusurunu söylemen yeter.
    o sana; senin, annenin, babanın, kardeşlerinin hatta yedi sülanenin kusurlarını sayar, topluca öğrenirsin.

  • avrupa'dan bildiriyorum. 1 tane bile başıboş köpek görülse adamlar tüm orduyu polis teşkilatını itfaiyeyi seferber eder onu uyuturlar. adamların canı çok değerli bu konu tartışmaya açık bile değil. türkiye'de tartışılıyor olması dahi türkiye'nin bir ortadoğu ülkesi olduğunu kanıtlıyor aslında. ayrıca 10-20 milyon köpeğin kısırlaştırılması, barınak kurup maması, veterineri, işletme giderleri ve diğer aklıma gelmeyen giderlerini karşılanmasına bırak türkiye'nin, almanya'nın bile ekonomisi yetmez. o sebepten uyutuyorlar muhtemelen. herkes yalan söyler, matematik yalan söylemez. kağıdı kalemi elinize alın kendiniz yapın hesabı.

  • haluk'un her zaman "taş fırın" olduğu dizi.

    2002'den beri yayınlanan sezonlarda haluk yine "entel dantel" işlere karşı geleneksel ve ataerkil figürdü, zaten dizinin genel teması geleneksel haluk ve "modernleşmiş" diğerleri arasındaki kültür çatışmasıydı. peki nasıl oluyordu bu çatışma? çoğu zaman haluk geleneksel yöntem izlediği bir şeyde çuvallıyordu. sözümona trafikte kavga ettiği adamın ağzını burnunu kırıyor, daha sonra bu adamı o gün şirkette gerçekleşen toplantıda görünce ne yapacağını bilemez halde çırpınıyordu. çağın gereklerine itiraz ettiği zaman meltem, gönül ve selami'nin muhalefetiyle karşılaşıp haksız konuma düşüyordu. meltem onu evde bir şekilde yönetiyor, gönül bir "dominant teyze" olarak baskınlığını gösteriyor, selami ne kadar haluk tarafından light erkek şeklinde aşağılansa da onun arkadaşlığını kaybetmiyor, ayrıca bu haliyle modern çağa uyum sağlıyordu.

    bugünün çocuklar duymasın'ında karakterlerin profili değildir değişen. 2005'te bir bölüm açsanız haluk yine inşaatı kutsayan, yeri geldiğinde devletçi ve içi boş bir vatanseverlik profilinde olacaktır. çarpıcı olan haluk'un konumunun değişimidir. geçmişte modern hayatın kurumlarında ezilen haluk bugün bütün "ibne kılıklı gezicileri" karşısına alıp "ya sev ya terk et" edebiyatı yapabilir ve bu kişiler ona karşı ağzını açamaz, hatta "dominant teyze" gönül bile "bu konuda ben de haluk'a katılyıorum" diyerek destek verir. selami'nin haluk'un karşısında sempatik yerleştirilmesinin aksine tuna susup kalır, hiçbir cevap verememesinin ötesinde eşi bile onu desteklemez ve hatta suratından dahi acizlik akar. bir zamanlar toplumsal kurallar konusunda meltem haluk'a nerede nasıl davranmasını öğretirken bugün haluk masada oturan herkese hafriyat kamyonları geçerken onlara yol vermelerine dair nutuk çeker, çünkü artık oyunun kurallarını koyan haluk'tur ve diğerleri de nasıl davranmaları gerektiğini ondan öğreneceklerdir.

    bir zamanlar haluk'un karşısında rasyonel gösterilen ve sempati beslenen karakterler, mesela gönül ve tuna ikilisi, bugün oğullarının otobüse binmesi gibi basit bir konuda arabayla takip etme gibi ahmakça hareketler yaparak mantıktan ne kadar uzak olduklarını duyururlar. çünkü onlar hayatın gerçeklerine uzaklaşmış, kendi toplumlarına yabancılaşmış beyaz türklerdir. artık onların sözü geçmeyecektir, bunun yüzünden de karikatürize edilirler.

    özetle değişen haluk da değildir meltem de. değişen türkiye'dir: günümüz türkiye'sinde bu karakterlerin yerleştiği konumlarıdır.

  • canım nemleketim kayseri'nin dışarıda bırakılması ile üzmüş olan liste.
    halbuki kayseri'de ramazan dayağı bir başka datlıdır.

  • twitter'da mağduriyetiyle karşılaştığım, ehliyet almak için sağlık raporu almaya gittiğinde kayıtlarda kendisinin yaptırmadığı tetkikler sebebiyle ehliyet alamayan ve bu olayla birlikte uzun süredir farklı kişiler tarafından kimliğinin kullanıldığını fark eden ve hukuki destek arayan kişi.

    twitter kullananlar için flood linki

    twitter kullanmayanlar için floodu olduğu gibi aktarıyorum ;

    " aylardır yaşadığım başı sonu gelmeyen bunun yüzünden çalışamadığım, ehliyet alamadığım olayı anlatıyorum.

    ekim ayında ehliyet almak için sağlık ocağına gittiğimde doktor madde kullandığıma dair kayıtların olduğunu sağlık raporu veremeyeceğini söyledi, hayatımda hiç gitmediğim bir hastanede hiç vermediğim bir tahlille karşılaştım. enabıza girio kontrol ettiğimde sadece bu değil bana ait olmayan aşağı yukarı aynı çerçevede gelişen olaylarla ilgili farklı kayıtlar da buldum.

    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bunun üzerine ilk önce uyuşturucu kayıtlarının çıktığı hastane olan etlik şehir hastanesinin polisine başvurdum. adli vaka olup olmadığını kontrol ettiler olmadığı için hastaneye bakan karakola yönlendirildim . orada egm sisteminden sicilimi kontrol ettiklerinde mamakta bulunan bir karakolda silahlı yaralama olayında sabaha karşı 5 sularında tanık olarak ifade verdiğim söylendi bunun üzerine dosya numarasıyla birlikte o karakola gittim karakola gidip durumu anlattığımda ilk önce kamera kayıtlarını kontrol ettiler. kamera kayıtları duruyordu . polis memuruyla birlikte adıma ifade veren kızı izledik. memur hemen savcılığa gitmem için beni yönlendirdi bu bilgilerle birlikte 26.09.2023 tarihinde savcılığa başvurdum ve soruşturmam başladı.

    ben sadece hastane kayıtlarıyla sınırlı zannederken arkadaşımın aklına gelmesi üzerine sgk dökümüme baktığımızda bana ait olmayan gece mekanlarında 2 farklı sigorta kaydını buldum

    görsel
    görsel

    bu belgelerle birlikte soruşturmaya ek nüsha vermek için savcılığa tekrar gittim. bu süre zarfında halen kimliğim kullanıldığından ,hastane girişi yapılmaya devam edildiğinden bir süre savcılıkla ev arasında gidip geldim. en son savcılık ziyaretimde kamera kayıtlarından kişinin kimliğinin tespit edildiğini, savcıyla görüştürülmek üzere arandığını öğrendim onun üzerine herhangi başka bir gelişme olmadı.

    1 hafta kadar önce çankaya’da bir polis karakolundan kimliğimin kullanmasıyla ilgili ifade vermem gerektiğine dair arandım. tabi bu olayla ilgili zannedip çözüldüğünü düşünerek koşarak gittim. gittiğimde 2008 doğumlu 15 yaşında bir kızın benim adım ve kimlik fotokopimle lasvegas isimli gazinoda çalıştığını, birinin cimere şikayet etmesi üzerine çocuk şube ve ahlak şubenin mekana baskın yaparak kızı yakaladığını öğrendim.

    görsel

    memur beye dilekçe yazarak dilekçelerinin nüshalarını bende edindim. kızın söylediklerine göre kimliği ablam dediği bir başkası vermiş, ve benim üzerime yapılmış senetle orada zorla tutuluyormuş.

    görsel

    bütün bu olaylardan önce bir de şöyle bir durum başıma geldi. 13.02 .2023 tarihinde ankara çocuk şube’den bir çağrı aldım. polis memuru gülşah güneş isimli 2005 doğumlu kayıp bir kız çocuğu vakası olduğunu şahsın çalıştığı iş yeri ve odasında kağıda yazılı şekilde benim tç kimlik numaramın olduğunu, konu hakkında bir bilgim şahısla bir tanışıklığım ve daha önce herhangi bir yetiştirme yurdunda kalıp kalmadığımı sordu. ben de şahısın benden yaşça küçük olduğunu şahsı tanımadığımı ve herhangi bir bilgim olmadığını söyleyip telefonu kapattım. arayan numara özel numara olduğu için emin olamayıp ankara çocuk şube müdürlüğü’ne gittim. beni arayan memur kızın kaybolduğu ilçeden aradığından önce durumu anlamlandıramadılar sonra detay verince polis memurunu arayıp olayı öğrendiler. detaylarını öğrenmek istediğimi benimle ilgili başka herhangi bir durum olup olmadığını sordum. memur benimle ilgili herhangi bir durum olmadığını, olursa benimle tekrar iletişime geçeceklerini belirttiler ancak konuyla ilgili daha sonra herhangi biri benimle iletişime geçmedi.

    son karakol tecrübem üzerine iyice paranoya oldum. hiç biri boş çıkmıyor çünkü. dijital gib üzerinden vergi borçlarıma baktığımda bana ait olmayan 617 tl lik bir ceza yemişim ilk tahlille aynı tarihte . 617 tl cezanın karşılığı ise açık alanda alkol tüketmek.

    sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş misali hazır bu durum başıma gelmişken size tedbiren bakabileceğiniz sekmeleri bırakıyorum (enabız hastane kayıtlarınızı da kontrol edin)

    e-devlet > sosyal güvenlik kurumu > sgk tescil ve hizmet dökümü / işyeri unvan listesi
    e-devlet > adalet bakanlığı > adli sicil kaydı sorgulama
    e-devlet > btk > mobil/sabit/internet/kablo tv/uydu işletmecilerinden borç/alacak sorgulama ve ödeme/iade işlemleri
    e-devlet > ticaret bakanlığı > ortak / yetkili olunmasına yönelik kısıtlama işlemleri (mersis) "

  • başlık altı saçma sapan komiklikli entryler dolmadan yazayım: hic gerek yok fikir beyan etmenize, zira komik değilsiniz. yazar thy'nin bir müşterisi olarak firmanın en çok talep gören domestik hatlarından birindeki bir soruna dikkat çekmiş. bu sorun son senelerde birçok müşteri tarafından da dile getiriliyor. benim de başıma geldi çok kereler. insanlar sabahın köründeki bir uçağa diğer şehirdeki iş toplantısı için binip uçakta yapacağı kahvaltıyı bekliyor olabiliyorlar. kimse uçağa sandviç yemek için binmiyor evet, hosteslerin de garson olmadığının bilincindeyiz. fakat bir şeyi yapacaksan düzgün yapacaksın, eleştirmedikçe, dile getirmedikçe de düzelmiyor çoğu şey.

  • anasınısatıym. var böyle bişey. başıma gelen durum. olay. olaylı durum.

    bugün eve gelir gelmez hiçbir şeye dokunmayıp salonumuzdaki saatin karşısına geçtim. çok sürmedi. yaklaşık 6:22 gibi saat aniden 10:00 oldu. yanlış anlaşılmasın pm olan 10. şimdilik elimde olayın sadece ses kaydı bulunmakta. çok acayip.

  • ya direkt ev beleş + 2500 lira vereceğiz deselermiş. 10binler, 5binler, 7500ler kafam karıştı.