hesabın var mı? giriş yap

  • hafta sonu bir avm, park, restoran ya da dışarıda herhangi bir yerde onlarcası görülebilecek, en az 1 adet yaramaz çocuk bulunduran çiftlerdir. hayatlarından bezmiş, allah belalarını vermiş gibi bir görünümleri vardır. suratları asıktır ve birbirleriyle sanki küsmüşcesine hiç konuşmazlar. genellikle telefonlarına odaklanmışlardır. sadece, sağa sola koşturan çocuklarına "dur, yapma, gitme, gel buraya çabuk!" şeklinde bağırdıklarında konuştuklarını duyarsınız. çocuklarıyla düzgün şekilde konuştuklarını ise pek duyamazsınız. çocuklarına hitap biçimleri genellikle "bağırma" şeklindedir. "madem böyle bakacaktın, neden yaptın o çocuğu" diye düşündürtürler çevredekilere. görenleri evlilikten soğutma gibi bir özellikleri de mevcuttur.

  • kendi duygularınızın 'elalem'in düşüncelerinden değerli olduğunun farkına vardığınızda kapıların ardına kadar açıldığı bir hapishanedir.

    insanlar bu hapishanede yaşamaya o kadar çabuk alışır ki farkına varmadan kendi hücresinin gardiyanı haline gelirler. bununla da kalmaz yandaki boş hücreleri de doldurmak için çevrelerindeki insanları kurban ederler. sırf yalnızlık çekmemek için sevdiklerini de buraya hapsederler.

  • ahauejahaa sagdan soldidn ahehaxhjsbebs.
    ya arkadaş bu nasıl bir mal nesil,nasıl bir gerizekalı nesil.
    lan denyo,adamın söylediğini,aşı vurulurken hemşire söylüyor a beynini s..

    adam da haklı olarak sebebini merak etmiş,sen neden birşey hakkında fikir sahibu gibi atlıyorsun tiktokcu.

  • tanıdığım, çok tatlı bir insandı halyna hutchins. sinema okuluna hayatını değiştirme kararıyla, "ilerlemiş yaşına rağmen" birkaç sene önce gitmiş, son 4-5 senedir de yeni yeni büyük işler almaya başlamış, 1-2 sene önce de geleceği en parlak sinematograf ödülü almıştı. bu son projeden, new mexico'da olmaktan çok mutluydu. şanssızlık... büyük şanssızlık... bu arada belirtildi mi bilmiyorum ama bahse konu yaralanan (ciddi yaraları olan) diğer kişi de yönetmen joel souza'dır.