ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
saniyede 3 kat birden çıkıp tavana çarpan asansör
-
asansör fobimi depreştiren videoya konu olmuş asansör. ben hep kontrolsüz bi şekilde aşağı düşmesinden korkarım asansörün. hiç tavana çakılma korkum yoktu. teşekkürler ekşi sözlük!
anneanne evindeki 30 kiloluk beton yorgan
-
özlenen yorgandır. ne anneanne kalmıştır ne de yorgan.
türkiye'nin en güzel yılı
-
sanırım 2002. dünya kupasında 3.lük gelmişti , bütün ülke psikopat gibi rosalinda, vahşi güzel falan izliyordu, çocuklar "ben pikaçuyum" diye camlardan atlıyordu falan.. güzel, sayko senelerdi.
tabi kasım ayına kadar.*
erdoğan'a sırtını dönen ığdırlı kadınlar
ingilizce anlamı olan türk ismine sahip olmak
-
bizim bir arkadaşın adı toygun amerikaya gittiydi gülme krizine girmişler adını gördüklerinde. (bkz: oyuncak tabanca)
amerika'da çalışma hayatı
-
yeni işe baslayanlara sorumluluk verilmekten hiç çekinilmeyen bir iş ortamıdır. staj yaptığım dönemde ilk gün manager a "mr. soyadı" diye hitap etmiştim de, öyle olmuyor bu işler falan demişti. 1 hafta sonra ceo yla falan tanıştım hep ismiyle falan hitap ediliyor tabi o zamanlar garip gelmişti.
sorumluluktan bahsediyorduk. miktarı bende kalsın yüksek meblağlı projelere daha stajyarken beni tek sorumlu yaptılar ki, ben kendime o sorumluluğu vermem. yani vermezdim o zaman öyle düşünüyordum.
yaş farkı gerçekten hiç önemli değil. bu da en onemli farklardan biri olsa gerek. 40 yıldır sektörde olanlar var, onlardan daha tecrübesizmişim, gençmişim konuşurken veyahut ortak çalışırken hiç bir ima görmedim. öyle olunca da insanın özgüveni doğal olarak artıyor.
şöylede bir olay yaşamışlığım var:
8 ay önce falandı bir hata yapmışım ki dillere destan. suçu atacak kimse bile yok . strese bindim tabi. managerım senin hatan değil, şirketin yeterince düzenli olmamasının hatası falan dedi.
valla reyizsin diyecektim de reyiz in ingilizcesi o an aklıma gelmedi.
adamın dibisin dicektim , bottom of a men. o da saçma olacaktı ondan da vazgeçtim.
1hafta sonra bi büyük rakı aldım verirken de dedim ki sen delikanlı adamsın peynir kes, kavun doğra yanında bundan iç lion milk.
nsa
-
bunların tailored access operations denilen seçkin hacker takımları da varmış. takip ettikleri kişilerin internetten laptop vs. alışveriş yapmaları durumunda, kargoyu önce kendileri teslim alıp malware yada takip programları yükleyip, bilgisayarları uzaktan kontrol edebiliyorlarmış. özellikle dell'in bu konuda başı ağrımıştı.
tabii avrupa'yı dünyaya bağlayan fiber optik kablolara müdahale etmek, huawei'yi hacklemek ve devletlerin değerli bilgilerine sızmak gibi işleri de yapmışlar.
adamlar hdd ve taşınabilir disk üreticileri için bile, ayrı ayrı malware programları yazmış lan.
(bkz: western digital) (bkz: seagate) (bkz: samsung) (bkz: maxtor)
bak daha facebook, twitter, gmail, yahoo ve youtube gibi mecralardaki başarılı faaliyetlerini saymadım.
tabii bunlar eski bir tao çalışanının ve kurt gazetecilerin 'iddiaları'.
entry'i dell marka dizüstüyle girmem de ayrı bir ironi oldu.
sözlük yazarlarının evcil hayvanlarının isimleri
minik berra'nın göz kamaştırıcı mevlidi şerifi
-
5 m2 odada 3 yıl açlıkla mücadele etmiş peygamberin ümmeti bu olmamalı.
islam dini mütevazılikten gösteriş dinine devrildi.
berra'nın mevlidi
edit: imla ve link eklendi.
mesajlara cevap: arkadaşlar fikriniz varsa bunu entry olarak girin herkes okusun beni de bu şekilde rahatsız etmemiş olursunuz. adam dinle ilgili düşüncesini bana mesaj atıyor alt tarafa yazabilirsin. hayır amacım kimseyi kırmak ya da üzmek değil ama illa kalp mi kıralım?
ister inan, ister inanma o senin sorunun.
namazla boyun ağrılarından kurtuldum
-
(bkz: sünnet olunca on kilo verdim)
fakir depresyonu vs. zengin depresyonu
-
fakir allah'a sığınır, zengin psikoloğa.