hesabın var mı? giriş yap

  • "uyumak güzel de, kitle halinde uyuyunca sıkıntı oluyor. "
    sözünü hiç unutmayacağım güzel insan.

    üzdün abi. allah rahmet eylesin.

  • erkek istediğini giyer, istediği gibi yürür.
    sen bak-ma-ya-cak-sın. bu kadar basit.

    edit: umarım ironiden anlamayan nesil başıma üşüşmez. korkuyorum sözlük.

  • kibar feyzo - kemal sunal

    günlük dağıtımı sırasında kemal sunal'dan önceki personele 300 lira verilirken kemal sunal'a 100 lira verilir ve kemal sunal sorar,

    - hepsi bu kadar mı kurban ?
    - evet
    - benimki niye ötekilerden eskik
    - onlar sendikalı
    - bende harranlıyam
    - git ulan işine
    - patronda sendikalı herhalde hemşerisini tutuyor.

  • jacobs monarch'ın üzerindeki demleme tarifi şöyle (daha evvel bu tarifi görmemiştim, ondan yazıyorum):

    evvela bir tatlı kaşığı (dolu dolu) kahveyi french press'e koyuyoruz. akabinde kahvenin üzerini örtecek kadar sıcak su koyup metal olmayan bir kaşık ile karıştırıyoruz, iki-üç dakka bekletip kalan suyu koyuyor ve beş dakka daha bekletiyoruz. ilk okuduğumda anlam verememiş, niye suyu toptan boca ettirmiyorsunuz da bize iş çıkarıyorsunuz ey yakuplar demiş idim ama sonra kahvenin demlenme sürecini izlerken şunu farkettim:

    filtre kahve suyun içinde yavaşça dibe çöküyor, dibe çökünce de üzerinde kalan suya pek etkisi olmuyor, üzeri afedersiniz abdest suyu gibi oluyor. ama evvela az bir su koyup biraz bekletince ve üzerine tekrardan su koyunca su ile kahve iki kere karışıyor. biraz dibine çökmüş kahve yeniden su ile karışıyor ve özünü biraz daha salıyor, daha geç dibe çöküyor.

    bugün bu şekilde yaptığım kahvenin tadının daha iyi olduğunu farkettim misal.

  • bugüne kadar filmlerde izlediklerimiz doğruysa devre arasında abd soyunma odasında:

    oyuncu 1- lanet olsun, adamlar bizi yendiler!!
    oyuncu 2- hey keller ikinci golü yerken aklın nerdeydi dostum ha??
    keller- hey hey hey sen kendi işine baksana dostum, adam şut çekerken sen napıyordun ha??
    oyuncu 3- hey kavga etmeyi bırakın tanrı aşkına, adamlar resmen kıçımıza tekmeyi bastılar, biz gidelim de evde nba izleyelim...
    bruce arena- hey, siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz tanrı aşkına?? dünya kupası'ndayız. dünya üzerindeki her futbolcunun olmak istediği yerde... iki gol yemiş olabiliriz, bu işi beceremiyor da olabiliriz, çok kötü de oynamış olabiliriz, ama bizler amerika birleşik devletleri milli takımıyız, sahaya çıkıp elimizden geleni yaparız, [ müzik hafiften yükselir ] onlara kim olduğumuzu gösterir, onları evlerine yollarız!!
    oyuncular- [ hep birlikte ] hadi çocuklar onlara kim olduğumuzu gösterelim heyo heyo heey...

    gibi diyaloglar yaşanacaktır

    sonuç ise: 4-0

    (bkz: hayatın amerikan filmlerindeki gibi olmaması)