hesabın var mı? giriş yap

  • sadece kara kuru bir olum hikayesi olmayan, zirve yaptigi donemde olumuyle osmanlinin sonunun basladigi sehzadedir, zira diger sehzadelere nisbeten babasini en fazla seven sayan hatta ibadet derecesinde itibar edendir, ornek alan ondan ogrenendir, babasini iran sahina satmiyacak kadar asil ve sadiktir adi guzel kendi guzeldir mustafanin, lakin olmustur artik agiziyla akcigerleri arasindaki borusu kesilmistir ne cevap vermeye mecali vardir ne de verecegi cevaplari inandirabilecegi merciiler, cok gectir artik.

    yatagin paylasildigi kisinin yalan yanlis, gercekle alakasi olmayan iftiralara kisiyi inandiricak kadar gozleri kor ettiginin tarihi belgesidir olumu. candan bir parca olmanin degerinin kucuklugunun gostergesidir hatta. baba baba ben yazmadim o mektuplari deseydi ne olacakti ki acaba; alternatif entrikalar bitmez di elbette hurremde.

    kendisini kurtarmaya geliyor diye dusundugu zal mahmut aga da ondan beklenmiyecek sekilde davranmistir mustafaya.

    sadece mustafa yi oldurmemistir suleyman, kendisinden sonra 2. selimin padisah olmasina sebebiyet vererek bir imparatorlugunda sonunu hazirlamistir aslinda, tirnaklarla kazinilarak gelinen yerleri, bir kalemde kumar masasina koyuvermisitir suleyman, kendi zayifligina yenik dusup asli olmayan savsatalara inanmistir, hurremin anlattiklarini dinlemis onun kurdugu hayale kendiside inanmistir. sadece hurrem hatrına canında bir parcayi koparmamistir ayni zamanda osmanliyida cokmeye mahkum etmistir. demek ki anildigi kadar da muhtesem degilmis suleyman sıradanmis hatta yoldan gecenler kadar.

  • başlık karakter sınırına takıldığından dolayı aslı "tubitakın sahip çıkmadığı projeye biz sahip çıkıyoruz kampanyası" olacak olan başlık.

    üniversiteli genç arkadaşın facebookta yazdığı yazıyı bizzat kopyalıyorum;

    "arkadaşlar oncelikle uzun bir yazı olacak ama hem hayatımın onemli bir anısını paylasmak hemde yardım isteyecegim llutfen uplarınızı esirgemeyin.

    suan ısparta suleyman demirel üniversitesinde okuyorum. bundan 3 yıl once yıllardır araştırdığım bir projeyi gerçekleştirdim ve tubitak proje yarışmasına katıldım 1500 proje arasından ilk 23 e kalarak ytüde gerçekleşecek olan yarı finale katılmaya hak kazandım. bu yarısmada ilk 3 gun sergi olur standınızs gelenlere projeyi anlatırsınız 4. gun ise juri onunde sunum yaparsınız ve finale gidecekler belirlenir. gittiğimizde yan standdaki kisilerin surekli aynı uc kisiye gördükleri her yerde selam verdiklerini ve hep muhabbet ettiklerini farkettik fakat tanıdıkları olabilecegini dusunerek birşeyden kuskulanmadık. 4. gun jürinin karşısına çıktığımda inanamadım tam anlamıyla. selam verdikleri uc kisi juri uyesi olan 3 kişiydi. sunumumu yaptım ve jurilerden biri " muhtemelen gecemeyeceksin fakat bu projenin mutlaka patentini al kar-maliyet oranı bu kadr yuksek bir proje zor bulunur" dedi.

    bende madem iyi bir proje neden gecemeyeyim dedim ve birsey söylemedi yanımdan ayrıldı. daha sonra sonuclar açıklandı ve finale giden 2 projeden 1inin o selam veren arkadaşlar oldugunu gordum. iste o an puzzle parçaları yerine oturdu. demem o ki tübitak'ın tarafsız oldugunu dusunmuyorum. ve aslında o juri üyesinin boyle demesinin ardından projemin uzerine düşmeye karar verdim. 5 is adamı bana ulaştı ve gorusmek istediklerini soyledi görüştük ve hepsi bana projemi 4 bin tl gibi komik bir rakama satın almak istediklerini söylediler bende avrupada veya kanada da universite okumak istedigimi bunu saglarlarsa projemi vereceğimi soyledim kabul etmediler. daha sonra tvde yayınlanan bir fikrinmi var adlı proje yarışmasından davet aldım ama üniversitem dolayısıyla katılamadım..

    projemden bahsedeyim: sadece basınçlı oksijen ve surtunme kuvvetini kullanan bir klima yaptım. deneylerle elde ettigimiz sıcaklık değerleriyle birlikte ortalama degerleri 2000. tl olan 12.000 btu klimalarda kullanılan uluslararsı sıcaklık değerlerini 450 tlye mal ettigim klima ile sıcak ve soguk değerlerin her ikisi icinde sağladık.

    2. avantaj zararlı gaz kullanımı olmadıgı icin klima gazı zehirlenmesi riski yok.
    3. avantaj kullanılan yerin fiziksel şartlarına gore %20-25 arası aylık enerji tasarrufu sağlıyor.

    ve son olarak ne istediğime geleyim. dedigim gibi yurt dısında bana bu projemi arge çalışması ile en iyi haline getirip gerçekleştirme imkanı sunabilecek bir universitede burs istiyorum. bana bu sartları sağladıktan sonra ulke farketmez hindistan bile olur. bu yolda yardım edebilecek kisiler arıyorum. belki yurtdışında bir üniversiteden birisini tanıyor olabilirsiniz veya bir konsoloslukta burslarla ilgilenen kisi olabilir, herhangi birsey olabilir. yardım edebileceğimizi umuyorum. uplarınız dert görmesin"

    ülkemizin en tarafsız olması gereken kurumu böyle şeyler yapıyorsa bence bizler bireysel olarak elimizden geldiğince bu tarz projelere sahip çıkmalıyız. umarım yardımı dokunacak birileri olabilir.

    edit: proje sahibi arkadaşa ulaşmak isteyenler burakbasaksehir@gmail.com adresinden mail yoluyla ulaşabilir. teşekkürler ilginiz için

  • "bisiklet yolu yaparlarsa binmeyen şerefsizdir" sözüyle cevap verilesi cümle. ha ama bisiklet yolu olmadan binin diyorsa en önce başta anası babası olmak üzere yakınlarını salabilir arabaların vızır vızır geçtiği yerlere...

  • yavsaklar atilan biber gazlarini, tomalari, pompali tufekleri, coplari, iskenceleri, kufuruleri de boyle aninda canli yayinda vermislerdi simdi hatirladim. cok ayip

  • ders: hayat bilgisi
    konu: türk kadınlarının yabancı erkeklere karşı daha hoşgörülü olmaları.

    şimdi pek sevgili okur, gerek kendi çevremden, gerekse başkalarının çevrelerinden gördüğüm, izlediğim, duyduğum kadarıyla türk kadınının, yabancı erkeklere karşı daha hoşgörülü olduklarını bir süre önce saptamış idim; bir de yazayım da belki doçentlik falan alırım diye kasıyorum. ha bu arada, belki diğer milletlerin kadınları da böyledir ve hatta belki de bu yüzden rus kadınlar türk erkeklerine hastalar sanıyoruzdur. orasını bilemem; şimdi kalkıp da tanıştığım 3-5 ecnebi üzerinden genelleme ya da tespit yaparsam, mazallah ab'ye falan almazlar bizi.

    neyse biz konumuza dönelim. evet sen, türk kadını, bugüne kadar fark etmediysen, bu entariyi giydikten sonra fark edeceksin ki, ecnebi bir oğlanın hal ve tavırlarına, bir türk gencininkinden hep daha hoşgörülü yaklaştın. tabi ki hepinizi genellemiyorum hemen bık bık etmeyin. ayrıca sebepleri kişiden kişiye de elbet değişecektir ancak böylesi bir "eğilim" olduğunu hemen inkar etmeyesin diye ben sana, bir kendi yaşadığım, bir de sözlükte de genel eğilim olarak gördüğüm iki örnek vereyim.

    örnek 1: bizim arkadaşlar, bir öğrenci gezisi esnasında bir grup italyan çocuk ile tanışırlar (bak italyanı vurguladım az sonra olaylar gelişecek). bunlar yolda kakara kikiri ahbap olup giderlerken, otobüs ani bir fren yapar ve arkadaşımın bana anlattığı haliyle bundan sonra kurulan diyaloğu size aktarırım:

    arkadaş: abi az daha otobüse yüzü koyun kapaklanıyordum.
    nickimi unuttum: hmm.. (tüh ya kurtarmış)
    a: ama asıl komik olanı, tehlikeyi atlattıktan sonra italyan çocuklardan birisi döndü bana "niye bu kadar korktun ki düşsen de bişey olmazdı sana" dedi. ben de "o niye?" dedim. o da "çünkü doğal hava yastıkların var senin" dedi zuahahahhaa (evet arkadaş kız)
    nu: hmm sen de bunu komik buldun?
    a: evet neden ki?
    nu: bi kere espri çok kalitesiz. ikincisi daha yeni tanışmışsınız, densiz bir espri olmuş. üçüncüsü bu espriyi o değil de bir türk yapsaydı "oha hayvan, abazan işte" derdin; komik bulup gülüp bir de gelip bana anlatacağına!
    a: eehmm.. kem küm..
    nu: hadi naş naş gözüm görmesin...

    ya sevgili okur bak gördün mü? işin daha da kötüsü bunlar sonra o espri anlayışına sahip italyan arkadaşlarla kanka oldular ve 2-3 yıldır da görüşüyorlar.

    örnek 2: açın sözlükte ispanyol erkekleri, italyan erkekleri, yiğidin harman olduğu yerin erkekleri gibi başlıkları okuyun. kadınlarımızın türk erkekleri için "çok kötü vasıflar" olarak nitelendirdikleri "çapkınlık, hovardalık, yavşaklık..vs" gibi bütün sıfatların bir anda nasıl da meziyet oluverdiklerine hayret edin. "bunlar hem çok şekeeeer, hem çok tatlıııı, hem çok sıcak kanlıııııı (türk olunca bunun adı yavşak oluyor) hem de çapkındırlar ekiekiekie" şeklinde girilmiş bir çok entryi görün ve beni daha fazla yormayın.

  • galatasaraylıyım.
    parçalı bizim canımız.
    beşiktaş'ı ya da başka bir rakibimizi elbette sevmem.
    ancak kazanılan büyük başarıları da delikanlı gibi takdir etmesini bilirim.
    uzun lafın kısası her takımın içinde bulunabilen istisnaları ayıklarsak büyük galatasaray camiasının bir üyesi olarak tebrikler beşiktaş. yolunuz açık olsun.

    not: tineri bırakıp uçak benzini içmeye başladınız. yeter olm. bu nasıl beşiktaş... tekrar tebrikler dostlar.