hesabın var mı? giriş yap

  • charlie chaplin'in yaşadığı dönemdeki basında yer almış olan taklit yarışmadır.

    hikayeye göre charlie chaplin bir gün amerika birleşik devletlerinde düzenlenen bir fuarda dolaşırken charlie chaplin gibi yürüme yarışması düzenleyen bir stand görüyor ve ne kadar charlie chaplin gibi yürüyebildiğini görebilmek adına o dönemler çok meşhur olan makyajı, bıyığı ve ayakkabıları olmadan yarışmaya katılıyor. yarışmanın sonuçları açıklandığında chaplin yarışmada kesin olmamakla birlikte 20. ya da 25. sırada yer alıyor.

    hikayeyi anlatan bazı gazete görselleri:

    görsel 1

    görsel 2

    "kimse de tanımamış mı bu adamı arkadaş" diyenler olacaktır.

    makyajlı ve makyajsız hali görseli

    olayın şehir efsanesi olup olmadığını kontrol etmek isteyen bir sitenin yazarı gidip charlie chaplin derneği gibi bir yere bu hikayenin şehir efsanesi olup olmadığını sormuş ve "yapardı öyle şeyler, belki gerçektir" cevabını almış.

    yazı linki

  • dedeler çalışır, didinir, uğraşır iş kurar ve büyütür. babalar bu işi geliştirir daha ileri taşır. 3. nesil de playboy olur alemlere akar. biraz düzgün olanı da klüp başkanı falan olur ve paraları ezerrler. türk burjuvasının yaşam döngüsü budur.

    t: magazinsel bir hikaye

  • %37,5 kesintiyi bilmeyen ama lozan'ın gizli maddelerinden haberi olan millettir aynı zamanda. külyutmazdır.

  • tutuklu gazetecileri , öğrencileri ve siyasileri bırakmak yerine katili sapığı bırakacakları düzenleme

  • bu kadın benim için azmin ve başarının simgesidir efendim.
    kendisi ilk olarak morning glory isimli filmde akademi ödülünü kucaklamışsa da kariyerinin ilk yıllarında bu ödülün hayrını pek görememiş, ilerleyen yıllarda çeşitli sebeplerle ard arda box-office'te patlayan filmlere imza atmış ve 1938'de sahnelere dönmesi ile sonuçlanan ciddi bir kriz dönemi yaşamıştır. bu başarısız filmlerinden birinin de bu arada, bugün katharine'in klasiklerinden biri sayılan bringing up baby olması şaşırtabilir, ama o zamanlar katharine'in kendinden emin tavırları, güçlü kişiliği ve bugün hayran olduğumuz bağımsız ve özgür ruhunun yanında son derece yapay olan meşhur hollywood oyununu oynamaktaki isteksizliği ve hayranlarına karşı olan soğuk tutumu halkın da ondan giderek soğumasına yol açtığından insanlar filmlerini izlemeye zahmet etmemiş, kendisine "katharine of arrogance" lakabı takılmış ve günümüzde klasik hollywood'un eşsiz örneklerinden biri sayılabilecek söz konusu film bile gişelerde patlamıştır. hatta pek çok yerde kendisinden "box-office poison" olarak bahsedilmeye bile başlanmıştır. tabi bunun sonrasında da stüdyolar ona rol verme konusunda giderek isteksizleşmiş ve katharine de çareyi the philadelphia story oyunu ile tiyatroya dönmekte bulmuştur. bu oyun ve canlandırdığı karakterin de özellikle kendisi için yazılmış olması bu kararında etkili olmuştur heralde. oyunun başarısı üzerine kate eski sevgilisi howard hughes'un yardımları ile* oyunun film haklarını satın almış ve filme çekilmesi için kolları sıvamakla kalmamış, kendi kurallarını koyup yönetmeni bile kendisi seçmiştir. bu film, onun eskisinden çok daha güçlü bir şekilde ekranlara dönmesini sağlamış, bir daha da hiçbir şekilde kimse onun tahtından edememiş, akademi de onu toplamda bugün bile rekorunu koruyan 4 adet ödülle taçlandırmıştır. yaşlı bir nene olduğunda bile ara ara filmlerde rol almaya devam etmiş, oscarları da mideye indirmiştir yaşına bakmadan.
    yani diyeceğim o ki, -dikkat, entry'nin kişilleşmeye başladığı nokta- ne zaman hayatımda bişeyler ters gitmeye başlasa, tekrar ayağa kalkmak için ne kadar umutsuz görünürse görünsün gelişmeler, bu kadını hatırlarım ben. olabilecek en dip noktaya varıp** pes etmeyip azmiyle kendisini kimsenin kendisinden beklemediği kadar yukarılara taşımış kadın, o bile peşindeki hollywood'un ikiyüzlü oyunlarına yem olmasını bekleyen akbabalara rağmen geri gelmeyi başarabildiyse hiçbir şey geri dönülemeyecek kadar imkansız değil umudunu verir farkında bile olmadan.

  • belgeselini izlemedim, kitabı okudum. herkesin okumasını gereken bir kitap. kozmosu keşif yolculuğunun, başlangıçtan günümüze neler geçirdiğini çok güzel bir dille anlatır carl sagan. bildiklerinizi daha da toparlar zihninizde, bilmedikleriniz zihninizde kolayca yer edinir anlatımıyla. bilimin, aklın ışığının türlü zorluklardan geçerek nasıl yandığını, yandıktan sonra nelerin keşfedildiğini ve daha neleri keşfedebileceğimizi anlatır. kitap bittikten sonra dünyaya ve gökyüzüne daha farklı bakarsınız ve carl sagan'nın şu sözünü söylersiniz içinizden:

    "muhteşem bir şey, bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor."

    okuyun, okutun.

  • +şirketimizle ilgili bilgi sahibi misiniz?
    -gelmeden önce imkb sitesinden kar zarar tablosuna baktım.
    +çok güzel...
    -biraz siki tutmuş gibisiniz sanki?
    +evet ya sorma...
    -nasıl olacak? mayışları ödeyebilecek misiniz?
    +bir ihracat işi var onu bağlarsak süper olacak...
    -bana masal anlatma lan! çat!
    + ahan da yeni genel müdür!