hesabın var mı? giriş yap

  • dolu dolu, tok bir sesle "evet, malım tuba" derken hoca; aslında tuba'ya akademik hayatında başarılar diliyor.

  • kurye apartmana girince asansörün şalterini indiriyorum. 17 kat merdivenle çıkmak biraz kasıyor tabi.
    şaka şaka o kadar hain değilim!
    kurye asansöre bindikten sonra kesiyorum elektriği. sfsdgdsg

  • hollywood film stüdyolarının bazı yüksek mertebe film yapımcılarına, yönetmenlere, aktörlere ve bunların dışında varlıklı seçkinlere sağladığı ayrıcalıklı bir film dağıtım hizmeti. adını los angeles'ta genellikle film yapımcılarının ikamet ettiği bel air bölgesinden almış. bel air digital circuit de deniyor.

    baslangıçta louis b. mayer ve darryl f. zanuck gibi kodaman film yapımcıları kendi özel alanlarında filmleri vizyona girdiği gibi izleyebilsin, degerlendirebilsin diye düşünülen bir hizmetken sonra genişletilerek çesitli sebeplerden filmleri sinemada izleyemeyen ya da kendi evine yaptırdığı hususi sinemasında izlemeyi tercih eden zengin patronlara da açılmış. ama yine de sadece davet üzerine olabiliyormuş. yani benim param var bu hizmeti alayım diyen herkes kulübe alınmıyor.

    kulübe girmek isteyenler giriş ücreti olarak 100.000 amerikan dolarını ateşliyor. daha sonra kulüpte kalabilmek için de aylık 4.000 dolar ödenmesi gerekiyor.

    bu hizmeti bir ya da daha fazla stüdyodan aldığı bilinen ünlü aktörler, yönetmenler, yapımcılar, müzisyenler ve cemiyet dışı bazı isimler şöyle: tom cruise, ben affleck, sharon stone, sylvester stallone, steven spielberg, woody allen, david lynch, quentin tarantino, peter guber, lorenzo di bonaventura, joel silver, peter chernin, harvey weinstein, tom rothman, stephen schwarzman, lionel richie, barry manilow, rupert murdoch, suud el-faysal.

    https://dsilt.com/blog-2/category/bel-air-circuit

  • ön not: entry'i kendi başına okumak yerine şöyle sıradan okuyun, yoksa anlamsız gelecektir yüksek ihtimalle: http://www.eksisozluk.com/…24.01.2011&td=25.01.2011

    ~

    einstein, o gün de her zamanki gibi yazıhanesine yemek ısmarlayacakmış. einstein'ın karnı ekseriyetle iskender kebap çekermiş, fakat yanına ne içecek alacağını bilemez, hep bu hususta zorlanırmış.

    birgün duvar ustasının 7 yaşındaki yeğenini çağırmış ve ona:

    - "iskender ısmarlayacağım ama yanına ayran mı, kola mı söylesem bilemiyorum" demiş.

    duvar ustasının 7 yaşındaki yeğeni einstein'a:

    - "efendim, iskenderin yanında yoğurt zaten var, kola ısmarlayın" demiş.

    einstein çocuğun kulaklarından tutmuş, yarım metre havaya kaldırmış. ardından gıdısını okşamaya başlamış ve;

    "evladım, sen bir dâhisin biliyor musun?" demiş, ve ardından sarılıp hıçkırıklarla ağlamaya başlamışlar. (çocuk acıdan ağlıyormuş ama, kulaklar esnemiş tabii)

  • can kaybı olmaması sevindirici. ama özellikle pilota helal olsun dediğim kazadır. national geopraphic tarafından belgeselinin en kısa sürede çekileceğini ve kaptan pilot adına marşlar yazılacağını da düşündüğüm kazadır ayrıca.

    hudson nehri akmam diyor
    airbus u yutmam diyor
    şanı büyük kaptan pilot
    uçamazsam batmam diyor...

  • avrupanın da birçok ülkesinde aynı uygulama var. isviçre'de şehrin merkezinde iyi sayılabilecek bir apartmanda otururken, tüm apartman ortak kullanırdı makineyi. üstelik de tam bir isviçreli planlaması ile. elindeki kartı makinenin üstündeki switch'e sokardın ve kullanılan elektrik senin dairenin sayacını çalıştırırdı. böylece kimsenin hakkı geçmezdi.
    10 dairelik apartmanda, hiçbir zaman da sıra olmazdı. giderdin, yıkardın. o kadar.
    işe ekonomik açıdan baktığımızda türkiye'yi düşünelim. koca bir makine ve pek de ucuz sayılmaz. haftada max 3 kere çalışır ve toprağın değerli olduğu bir ülkede, dairenin kullanım alanından çalar. isviçrede çoğu evin, oda kapılarının sürgülü olduğunu, böylece daire kullanım alanlarını arttırdığını da ekleyelim. çamaşır makinesinden nereye geldik amk. sonuç israfın önüne geçmektedir :)

  • demba ba'yı satıp o parayla tam 7 oyuncu almış ölücü. bunlardan tosic'le gomez bedelsiz. birlikte kız istemeye gidin düğünü kız tarafına kitlesin.

  • ekşi sözlükte kendini zeki zanneden mallara,inci sözlükte mal taklidi yapan zekilere rastlamak mümkündür.