ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
karşılıklı aşk
-
abi çok garip bi tesadüf değil mi ya. düşünsene birine aşıksın. sonra bi bakıyosun o da sana aşık.
abi nasıl ya. o kadar insan varken nasıl denk gelir.
hayır gelsin tabi de. nasıl ya.
6 haziran 2015 kemal kılıçdaroğlu'nun mesajı
-
bazen diyorum ki bu millet seni hak etmiyor be. adam ne kadar efendi, ne kadar kaliteli bir duruşu var, bi de öteki mahalle kabadayısına bak, piyuuuv.
linkedin'deki yaran yeni mezun isyanı
-
biraz once denk geldigim haklı serzenistir.
kaynak
edit: uye olmayanlar icin ekran alintisi
--- spoiler ---
teklifimdir. bütün yeni mezunlar vatandaşlıktan dahi atılsın. gönderilsin yurt dışına. onların ülkede ne işi var ki. belki bişeyler öğrenir gelirler. çünkü onlar daha konuşmasını bile bilmezler. onlar senelerce eğitim almamıştır çünkü. hep yan gelip yatmışlardır. hatta dövün yeni mezunları ! neden yeni mezunsun diye. gördüğünüz yerde ihbar edin yaşamasın onlar, ne de olsa her gittikleri yerde istenmeyen insanlar onlar. hatta bu yeni sistemde suç sayılsın "yeni mezun olmak" . bir de bunların kardeşi var "tecrübesizler " etnik grubu. bunlar daha tehlikelidir. artık yüzsüzleşmişlerdir. kovulsada gitmezler. bunlarıda içeri atmak lazım üç beş sene. belki tecrübe ! kazanırlar. bunu okuyan sevgili işe alımcı beyefendi ve hanımefendi ler . çok merak konusu bu biz istenmeyen grupların içinde; acaba sizler hangi gezegenden geldiniz? orda da eğitim öğretim 16 sene mi? ışınlanmayı buldunuz mu? dünyamıza nasıl alıştınız? siz yazın ben size dönerim. !
--- spoiler ---
hatıra olsun diye saklanan garip nesneler
-
bir adet 10 kuruş. zamanında çok önemli biri "saklarsın" diyerek vermişti, şaka yapıyordu ama ben hala saklıyorum.
pazar keyfi
-
dün şehirden ve her şeyden uzak bir köy evinde orman manzarasına nazır oturuyordum. sobada çay demleniyordu. masada o günün gazetesi vardı. uzun zamandır yapmadığım "pazar gazetesi" okuma ritüelini gerçekleştireyim dedim. gazete kokusunu bile unutmuşum. alakalı olduğum her şeyden uzak bir şeyler okuma niyetiyle gazeteyi açtım gözüme çarpan ilk haber "ekşi sözlük yazarlarının favori filmi" oldu. gazeteyi fırlatıp ormana doğru koşmaya başladım.
boğaziçi gönlümüzden geçen konuma ulaşamamıştır
-
boğaziçi'nin harika bir yolda gittiğini gösteren açıklamadır. o gönülden geçen yollara girmeye hiç gerek yok. anlaşılan odtü bitti sırada boun var.
broşür dağıtan ak partili gençlere yapılan saldırı
-
bildiri dağıtmak fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında bir haktır. her ne sebeple olursa olsun engellenmesi doğru değildir. elinden bildiriyi alıp yırtma kısmı olmasa, karşı kaldırımda durup size katılmıyoruz denilerek eylem koyulsa demokratik, özgürlükçü bir hamle olur.
şu haliyle elf gözlerim kınanması gereken bir durum görüyor.
sokaklar hepimizin, beraber yaşayacağız, kimseyi eksiltmeyeceğiz.
gezi neydi?
gezi emekti, eşitlikti, özgürlüktü.
onlar bize yaptı biz de onlara yapalım kafası çirkinliğin lacivert olanıdır. aynı boktur.
bu süregelen hınç vicdanlıların göğüsünde kırılmazsa bin yıl daha kırılmaz. işinize gelmese bile hakkı hak edene teslim edeceksiniz.
bunun başka yolu yok.
baskıyla, sindirmeyle varılabilecek bir ütopya da yok.
ya hep beraber, ya hiçbirimiz.
kurtuluş yok tek başına.
pes oynayan maç izleyen rakı içen güzel kız
-
yatakta da elinize verebilir. bir ihtimal yani. düşünmekte fayda var.
üstün dökmen
-
ne güzel söyledi ya:
“pandemi döneminde herkes mutasyon diyor. mutasyon denilince aklınıza ilk ne geliyor? tabiki evrim geliyor. ama biyoloji derslerinde evrim anlatmak yasak”
gerçekten eğitim sistemindeki tüm durumu özetleyen bir konuşma.
saniyelik salaklıklar
-
yere düşen hesap makinesinin bozulup bozulmadığını anlamak için 2'yle 2'yi toplamak. 5 çıkarsa düştüğü için olcaktı heralde.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''1.85 boylarında , zeki, karizmatik , yakışıklı , kasli vücutlu , zengin ve de kadın ruhundan anlayan bi erkek varsa eğer , gelsin bizi de siksin amk.''
edit: zeka eklendi.
7. koğuştaki mucize'yi izlemeyen efsane yazarlar
-
duygu sömrüsü sevmeyen yazarlardır. fragmanına bile dayanamadım. duygu sömrüsünden ibaret bir film olduğu çok belli. tek amaç ağlatmak. bunun üzerine kurulu bir filme benziyor. hayatta izlemem.
edit: ne çok mesaj geldi. arkadaş yönetmen bu kadar savunmamıştır. filmin nasıl bir film olduğunu anlatmaya çalışanları anlarım da sırf filmi sevmedim diye küfredenleri anlamıyorum. sanki filmi beğenenlere küfretmişim gibi davranmışlar. arkadaş bir filmin fragmanının bende uyandırdığı izlenimi yazdım. tümüyle kişisel bir tercih. sen beğenebilirsin. içtenlikle saygı duyarım. siz de beğenmeyenlere saygı duyun.
türk spor tarihinin en unutulmaz anı
hemşire yatma zamanı dedi
-
çoğ enteresan bir keşfim:
the nurse said "bed time!"
"bed time" said the nurse
"bed zamanı" said the nurse
bed zamanı said nurse
bediüzzaman said nursi
açıklayın hadi!!?