ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
elektrikli süpürge alacaklara altın tavsiyeler
-
elektrikli süpürge için yaptığım araştırmayı atomu parçalamak için yapsaydım, kerataları kafa kafaya tokuşturup parçalar, üstüne boyutlar arası geçit açardım. hangi süpürge evdeki ihtiyacı bana tatava yapmadan çözer diye ararken kafaları yedim, kafama huni takıp delirdim. satıştaki ürünlerin altına yazılan yüzlerce yorumu gözümü belerte belerte okurken hangi yorum parayla satın alınmış, hangisi troll, hangisi gerçek deneyimini adam gibi anlatmış çözmeye çalıştım. çözemedim! battıkça battım! süpürge belası memlekete çiçeği burnunda bir deli kazandırdı bari eli süpürgeli deliler kulübüne yenileri eklenmesin diye naçizane deneyimimi yazıyorum.
delirmeden önceki güzel zamanlarda, aklı başında mantık yürütebildiğim tek konu ihtiyacımı belirlemekti. halının üzerine sakız gibi yapışan kıl topaklarına gözünün yaşına bakmadan dalan bir makineye ihtiyacım vardı. niye? çünkü ablamla ben eve taşınırken annemin etmeyin uyarılarını göz ardı edip, odalarımızı boydan boya halı yaptırarak gerizekalılıkta yeni bir çığır açmıştık. diyorsunuz ki “yuh! en son 80’lerde duvardan duvara halı vardı!” a ha biz de 90 başlarında bu modayı yaşarız yaşatırız dedik! halt ettik! annem zeka seviyemizden umudu kesip kendi odasını mis gibi parke yaptırdı. biz de üstüne ağır mobilyalar yerleştirilince söküp atma olasılığı ortadan kalkan halıyla baş başa kaldık. aradan yirmi küsur yıl geçti. bu mendebur halılar kendince üreyip gelişen kolonilere dönüştü. üstlerinde neyşınıl ceografik’e 10 yıllık belgesel yapacak çeşitte yaşam biçimi türedi.
ben dedim ki “yetmez!”. “neden evde kedi beslemeye başlamıyorum? kedi kılları da eksik kalmasın halıdan!” kediler de kedi değil dana çıktı! mırıl mırıl oturacaklarına, halının üzerinde güreş müsabakalarına tutuşmaya başladılar. birbirlerinin ağzını gödünü gebertirken (buradan serkan altuniğne’ye selam olsun), tüy topaklarını halının üzerine sıvadılar da sıvadılar! halı eskiden maviydi. bu danaların tüyleri üstünü kaplayınca rengi sarıya döndü. işte o zaman dedim ki “halıya müdahale zamanı geldi. sorunumu ancak yeni nesil bir süpürge çözer.”
işte süpürge batağına ilk o zaman düştüm. baktım markaların, çeşitlerin içinden çıkamayacağım, kısa yola saptım. philips’in namlı bir serisi vardı. altında yüzlerce yorum yapılmış, herkesin al diye tavsiye ettiği bir ürün. ucu böyle led ışıklı. burnunu ittirdikçe kenara köşeye saklanan cümle toz topağını fara yakalanmış tavşan gibi ortaya seriyor. bir de dyson ünlü. evdeki danalara özel süpürge çıkarmış, tüylerin gözünün yaşına bakmıyor. ama meret öyle bir pahalı ki yanına varmak mümkün değil. philips'i aldım. büyük hevesle kullanmaya başladım. halıyı süpürüyordu süpürmesine. topak topak tüy-toz da topluyordu. ama asıl mucizeyi düz zeminde gösterdi. bunun farlarını yakınca parkede, fayansta ne var ne yok ortaya serdi. ışıklar yol gösterdi ben vurdum bellerine süpürgeyi! ancak bu tatmini halıda yaşayamadım.
gün günü kovaladı, philips'le mutlu mesut günlerimiz sürerken mucizeyi başarıp ev edindim. süpürge arayışı yine başlayınca huni de kafamdaki yerine geri döndü. seviyordum eldeki süpürgeyi, ama halıyı yeterince tokatlayıp tepeleyemiyordu. dyson fiyatta yine imkansızları oynuyordu, almak mümkün değildi. benim evin eski sahibi olan kadın geldi aklıma. zehir gibi akıllı kadındı. eşyam olmadığını duyunca adeta ruhumu sondajlayarak gözlerimin içine bakmış “miele al! miele!!!” emrini vermişti. çok pahalı marka olduğunu biliyordum, ama baktım dyson’dan ucuz. biraz takip ettim. ekonomik olan çeşidinin philips’ten ucuza satıldığını fark ettim.
sonra bir sabah ansızın ani bir indirimin gazına gelip miele'nin beyaz modelini yutuverdim. dedim bizim duvardan duvara halı bunun sınavı olacak. o halının altından kalkarsa verdiğim paranın her kuruşunu helal edeceğim. miele bu halıya bir girişti, yirmi küsur yılın kirini pasını yola yola, kanırta kanırta çıkarmaya başladı. aynı noktanın üstünden her geçişte yeni bir katmanı gözümün önünde yerinden yurdundan etti. millet hep yorumlara “bilmem neyle süpürünce halının rengi canlandı, çıkan pisliği görünce gözlerimiz belerdi” yazardı, ben de “hadi len! ikstirin ordan!” diye çemkirirdim. halı hakkaten maviye döndü. ama inadım inat, o cümleyi kurmayacağım.
çook uzun lafın kısası, aynı evde hem philips hem miele kullandım. sonuç şu: halı manyağıysanız, inadına evi tepeleme halıyla dolduracaksanız miele alın, ama unutmayın. halıya mahalle kavgasına tutuşmuş kadınların birbirinin saçına daldığı gibi yapışıp bırakmıyor. havalara kalkan halıyla cebelleşecek ama sağlam temizlik yapacaksınız.
benim gibi halıdan nefret etmiş, evinde bir kilim bile görmeye katlanamayacak gruptansanız led ışıklı philips alın. o başlık sadece düz zeminleri süpürmek için tasarlanmış. ama kirin pasın yerini olduğu gibi gösteriyor. toz topaklarını lüp lüp içine çekişini görmenin zevki hiçbir şeyde yok.
ve bu yazıyı sonuna kadar okuma sabrı gösterenlere armağan olarak en son, ama en can alıcı tavsiyem: göz diktiğiniz süpürgeyi internetten alacaksanız sabahın olabilecek en ama en erken saatinde verilen fiyatları takibe alın. saat 7’den önce 3100 lira olan süpürgenin yediden sonra 3999 liraya yükseldiğini göreceksiniz. bu da altın tavsiyelerin altın vuruşu olsun.
evlenmek için 15 bilezik 1 set isteyen kız
-
(bkz: bonservis)
mhp'nin yardım ettiği yerler
-
(bkz: ak parti)
5 mart 2014 rte basın açıklaması
-
"ben imamhatip okudum. dinimi az da olsa bilirim elhamdülillah. benim dinimde böyle bir dinleme yapılamaz."
ok tayyip. senin dinin diktatörlüğe, yolsuzluğa, adaleti kendine yontmaya, ihalelere fesat karıştırmaya ne diyor bizi aydınlat hele.
la hala montaj diyor ya.
tanrının yapamayıp insanların yapabildiği şeyler
-
(bkz: ölmek)
üniversiteli kızlara asılan 30 yaş üstü adamlar
-
sadece üniversite önlerinde değil de içinde de bekleyenleri vardır. hatta bazılarının üniversite içerisinde odaları bile vardır.
emma watson
-
kendisi hem bulanıktır hem de hogwarts'ın 4 çapulcusundan biri olan james potter'ın oğluyla yakın arkadaştır. kendisinin iki erkekle aynı çadırda kalmışlığı vardır.
bunlar muhafazakar yapımıza ters şeyler.
polikistik over sendromu
-
kadinlarda hormon dengesizligi yuzunden yumurtaliklarin ve bazi salgi bezlerinin anormal calismalari sonucu ortaya cikan kompleks bir rahatsizliktir. yumurtanin olgunlasamadan kucuk kistlere donmesi sonucu regl durumlarinin aksamasi ve bu hatali yumurtanin salgiladigi androjenlerin kadinda sismanliga, istenmeyen yuzde ve vucudun cesitli bolgelerinde anormal tuylerin belirmesine, adet donemlerinin duzensiz olmasina, ilerde kisirliga, seker hastaligina ve kalp rahatsizliklarina yol acar. hormon tedavisi, insulin durumu dikkatle incelenir, bazi hallerde yumurtalik uzetinde buyuyen kistlerin ameliyatla alinmasini gererekir. hasta bazen bu durumdan kendi bunyesiyle siyrilir, bazen uzun donem tedavi gorebilir, bazen tedaviler tam bir sonuc vermez. istenmeyen tuyler lazer yoluyla yok edilir. bu durumda olan hastalarin cogu bebek sahibi olabilir. cok ratlanan durumdur, her 10 kadindan birinde gorulen bir rahatsizliktir. (bkz: hirsutizm)
ibb personelinin imamoğlu aleyhine miting yapması
-
yarından itibaren tek tek istifalarını sunmazlarsa şerefsizdirler.
ne ürettiği belli olmayan firmalar
-
(bkz: acme)
depresyon kırıcı olarak baba
metro'da kızın biri tarafından boyundan öpülmek
-
2 yaşında olduğunuza delalettir. yazmayı nereden öğrendin sen len ibibik?
tayyip erdoğan'dan genç bekarlara evlenin çağrısı
-
bekar gençler tayyip erdoğan'ın çağrısına karşılık verir;
- tayyip bize karı bul.