ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
kerem(5) ve annesi femme noir arabada müzik dinleyerek yolculuk etmektedir. the last shadow puppets - the meeting place çalmaya başlar.
kerem: anne niye sorry diyor sürekli?
femme noir: çünkü üzgünmüş keremcim.
k: onu anladım, niye üzgünmüş yani?
f: çünkü sevgilisinden ayrılmış.
k: niye ayrılmış peki?
f: söylemiyor şarkıda onu.
k: sevmiyorlar mıymış birbirlerini?
f: seviyorlarmış, o yüzden üzgünmüş zaten.
k: e seviyorlarsa niye ayrılmışlar?
f: bazen olur öyle. kavga etmişlerdir mesela.
k: e biz de seninle ediyoruz ama barışıyoruz. severken ayrılmak çok saçma.
kendime not: çekirdekten yetiştirip çift terapisti yapayım oğlanı.
düşün ki o bunu okuyor
-
valla ümidinizi kesmeyin arkadaşlar, ben bile okuyorum yani o kesin okuyordur.
pınarbeyli köyü canlı yayını
-
bakınız yaşını başını almış, kariyer sahibi adamım. açtım izliyorum... zira şu an memlekette gördüğüm en normal şey pınarbeyli köyündeki durağanlık olsa gerek.
ekonomisi, politikası, magazini, tacizi, tecavüzü, şiddeti derken memleket olarak lağım çukurundaymışçasına bir hayat yaşıyoruz.
sanırım muhterem bir arkadaşımız biraz trollemek, biraz da köyündeki bu inovatif hareketi bizlerle paylaşmak adına hepimizi bir nebze gülmeye davet etmiş.
kendisine saygı duyuyor ve iştirak ediyorum...
iş görüşmesi
-
- demek yeni mezun oldunuz.. -buraya dikkat- tecrübeniz var mı?
- ananın amı var.
trt müzik game of thrones cover'ı
-
video altındaki yorum güldürmüştür.
--- spoiler ---
kargalar da sever.
edit: yorum yapanın nicki jon snow muş . cigara böreği uyardı sağolsun tekrar güldüm.
--- spoiler ---
kardeşlere yapılmış anlamsız eziyetler
-
bana yapılanları anlatayım:
+ 3-4 yaşlarındayken, gazoz ile gelen ablanın çiş diyerek zorla içirmesi.
+ yüksek bir duvardan kafa aşağı ablaca düşürülmek.
+ ailenin, japonluk derecesinde çekik gözlü tek ferdi olduğumdan, seni japonya'dan getirttik diyerek ablaca ağlatılmak.
+ yüklüğe çıkarıp üzerime yorganları yığmak.
that's what she said
-
aslında türkçe çevirisini "anan da öyle diyordu" diye yapabileceğimiz muhabbet. lakin ingilizce versiyonunda hakaret içermez, daha çok nüktedan bir tavır vardır. birebir çevirisi "o(dişi) da öyle demişti" dir.
mesela:
oha bayaa büyükmüş diye yorum yapan birine, "thats what she said" denebilir.
konuyla ilgili olması açısından starwars filminde geçen thats what she saidler:
http://www.youtube.com/watch?v=6frhjirj_fs
ve favoriler , officeden:
http://www.youtube.com/watch?v=t1g6q3bed60
edit: office linki sürekli darbe yemekte.
bir sene sonraki edit: video tabi yine yalan olmuş, youtube da "office thats what she said" diye aratın çıkan videoları izleyin. bir örnek:
http://www.youtube.com/watch?v=ezxdgdrgumu
beyaz futbol
-
ahmet çakardan rok'a gelsin: benim senin gibi iktidardan gücüm yok ertem gibi ilişkilerim yok. ben kendi halinde bir adamım.
helal lan hoca.
ayna kırdıktan sonra silahla vurulan motorcu
-
hep mülayim insanlara denk geleceğini sanan motorcunun hazin sonu isimli çalışma.
edit: insanın olduğu yerde hata da hep olacaktır. trafikte de hata yapılabilir. kendi adıma "oh olsun" demiyorum ama şu motorcular, ayna kırıp kaçma huylarından bir vazgeçsinler artık.
edit: imla, teşekkürler @xir ker.
ak parti'nin büyüsü bozuluyor
-
hiçbir işimize yaramayacak bilgidir. geldim otuz yaşıma gençliğimin ağzına sıçıldı, umudum kalmadı baya baya mutsuz ve huysuz bir tipim neymiş ak parti 'nin büyüsü bozulmuş he canım heee.