hesabın var mı? giriş yap

  • millet ikinci dozu bitirdi üçüncü dozu vurdurmaya başladı* ancak hala hakkında gırla dedikodu dönüyor.

    öncelikle:

    - corona / korona ispanyolca (ve belki latince) taç* demektir ve korona virus, yuvarlağımsı şeklinin etrafındaki taçlardan ötürü bu ismi alır

    - işte bu vurduracağınız mrna aşısı da en basit tabirle o taçları vücuda tanıtıyor ve böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini öğretiyor

    - mrna ile önceden eğitim yapmış olan vücut bağışıklık sistemi de gerçek taç başlıklı covid'i görünce allah verdi demeden başlıyor kenetlenip vurmaya

    - bunu da işte her 100 olayın 95'inde başarıyla yapıyor ki pfizer biontech aşısının %95 başarı oranı böylece ortaya çıkıyor

    - mrna nucleus içine girmediği için dna'nızı değiştirmiyor. hoş girse de nasıl değiştirecek o ayrı konu

    - türkiye'nin üzerinde en azından burada oynanan herhangi bir oyun yok. bütün israil ve amerika birleşik devletleri'nin çoğunluğu bu aşıyı kullandı. israil bu aşı sayesinde covidden ölen sayısını sıfırladı

    - son olarak uğur şahin ve özlem türeci'ye sevgiler, saygılar ve teşekkürler

    haydi hayırlı vurdurmalar.

  • san pellegrino, perrier vs gibi global rakiplerini denemiş, düzenli içmiş birisi olarak işin kimyasal içeriğine o’suna bu’suna girmeden söylüyorum onlardan katbekat daha lezzetlidir

  • daha kavuşamadan mevlanın ayrılık yazdığı çiftin hazin sonunu içeren video. ibretliktir, evlenecek çiftler için içerisinde şüphesiz bolca mesaj bulundurur.

  • sayıca fazla olan sıkıntılardır. öncelikle yalınızın deniz kenarında olduğunu farz ediyorum, bu da yalınızın deniz kenarındaki kısımlarının kazıklar üzerine inşa edildiğini gösterir. en az 80 100 yıllık olan evinizin altındaki kazıklar ziyadesiyle yaşlanmış olacaktır. boğazda pek çok yalıda da gördüğünüz üzere bunların oturmasıyla beraber yalınız yıllar içerisinde denize doğru eğilecektir. neyse ki bu binalar beton değildir ve bu sebeple derin çatlaklar oluşturmamaktadır fakat yine de bu risk altında olmadığınız anlamına gelmez. bu durumun tadilatı ise öyle kolay ve ucuz olmayacaktır, yine milyonlar harcayarak durumu düzeltebileceksiniz.

    bir diğeri bu tarihi eser statüsündeki evinizde tadilat tamirat yapıp halk arasındaki deyişle çivi çakmadan önce anıtlar kurullundan izin almanız gerekecektir. bu güzel evinizde gerekli izinleri alıp tadilata başladığınız zaman ise o evi yapan gibi bir usta bulmanız pek mümkün değildir. evinizin yapıldığı yıllarda ağaçları cinsine göre kesilip işlenirken( örneğin çam ağacı içindeki suyu kaybetmesin diye gece kesilir, ağaçlar doğranırken elektrikli testerelerden ziyade kama ile ayrılarak lifleri bir arada tutup daha mukavim ahşap elde edilir vs.) bugün hepsi fabrikasyondur. evinizi yapan ermeni ustaların torunları şu an nerededir kim bilir, fakat onların 150 yıl önce yaptığı ve yağ gibi kayan panjurlarınız tadilattan iki sene sonra gıcırdamaya başlayacağını, tahtaların şişip tam olarak kapanmayacağını göreceksiniz.

    bir diğer husus ise deniz kenarındaki yapılarınız ile ilgili. evinize ait bir iskeleniz var ise yandınız. deniz işgalinden her sene, her sene olmazsa iki senede bir 300 500 bin liralara varacak cezaları belediyeden yiyeceksiniz.

    evet, gördüğünüz gibi derdi boldur. fakat tabi ki her konuda olduğu gibi yeteri kadar paranız var ise bunların hiç biri sizi ilgilendirmez, bütün sıkıntıları rahatça atlatırsınız.

    edit: bazı çok zeki arkadaşlar yalının deniz kenarında olduğunu, olmazsa zaten yalı olmayacağını beyan ederek şahsımla dalga geçme girişiminde bulunmuşlar. mesela arsanız büyüktür, deniz kenarındadır ve yalınız kazıklar üzerine inşa edilmeden kıyı çizgisinin biraz gerisinde inşa edilmiş olabilir. bu onu yine de yalı yapar sevgili kültür mantarları.

    edit2: en büyük derdi pas olanlara benden gelsin, galvanizden bile iyi bu konuda:
    http://solutions.3m.co.uk/…/scotch-1617-zinc-spray/

    zinca diye bir marka vardı, internette bulamadım aşırı profesyonel bişey olabilir, ama tabi yalısı olan adamlarsınız her türlü bulursunuz siz onu.

    not: inşaat mühendisiyim bugüne kadar 765 kazık çaktık halen de devam ediyoruz.

  • en büyük sebeplerinden ikisi efes antik kenti ve meryem ana evi ve kilisesi'dir. bunlar haricinde de fazla para harcamadan en güzel koylara, yakılarak, yıkılarak yapılan otellerde konaklayabilmeleridir.

    edit: konu bu kadar yürümüşken cruise turizmi ve anadolu turu ile türkiye'ye gelen bir turistin gezi rehberini yayımlayalım. (istanbul limanı kapandıktan sonrası için direkt kuşadası kısmına bakın.)

    cruise gemisi ile gelenler:

    istanbul'da şu aktiviteler yapılır:

    topkapı sarayı, ayasofya, sultanahmet camisi ve yerebatan sarnıcı gezilir. halı, kuyum, deri ve hediyelik eşya satışı yapılan center'lara gidilir. boğaz manzaralı yemek yenir ve gemiye dönülür.

    center'larda alışverişleri için rehber ve tur şirketi komisyon alır ancak satın alma zorunluluğu yoktur. buralarda halı yapımını ve kuyumculuk temellerini görebilecekleri mini atölyeler bulunur. sunumu izledikten sonra dileyenler alışverişe geçer.

    kuşadası'na gelinince şu aktiviteler yapılır:

    otobüs ile selçuk'a gelinir, meryem ana evi, efes antik kenti, şirince, artemis tapınağı ve isa bey camisi gezilir. halı köylerinde yine halı dokumasına dair istanbul'dakinden daha kapsamlı bir sunum yapılır. dileyenler alışveriş yapar sonrasında yine bu halı köylerinde yemek yenir ve gemiye dönülür.

    bir de anadolu turu ile gelenler var:

    bu turlarda efes antik kenti, meryem ana evi, yedi uyurlar, artemis tapınağı ve isa bey camisi görülür, cruise ile gelenlerde olduğu gibi kapsamlı bir halı dokuma eğitimi alınır. pamukkale travertenleri görülür ve kapadokya'ya geçilir. kapadokya'da peri bacaları gezilir, balon turu yapılır ve istanbul'a geçilir.

    istanbul'da topkapı sarayı, ayasofya, sultanahmet camisi ve yerebatan sarnıcı gezilir. halı, kuyum, deri ve hediyelik eşya satışı yapılan center'lara gidilir. boğaz manzaralı yemek yenir ve gemiye dönülür.

    en düşük kapsamlı turlar bunları içerir ve bu aktiviteler alınan fahiş komisyonlara rağmen turistler için oldukça ucuza gelmektedir. kısacık bir sürede az bir parayla bu kadar gezer turistler. biz türkler'de ise bunların hepsini yapmış kişi sayısı oldukça azdır.

    not: alınan fahiş komisyonlara dair bilgi isteyenleri de daha önce yazdığım entry'e alalım.
    (bkz: tur rehberliği/#119616788)

  • ben bu adamın iyi biri olduğunu muslera ile olan ilişkisinden ötürü zaten düşünüyordum ama fenerbahçeli olduğu için içimde kendisine karşı bir mesafe vardı. muslera'nın arasının bozuk olduğu biri mi var sanki diyerek bu adamın muslera'ya karşı olan tavrını normalleştirmeye çalışıyordum ama deprem günü yaptığı yayını görünce iyi kalpli biri olduğunu anladım.

    bundan daha önemlisi de belki de binlerce hayatı dolaylı yoldan kurtarmış oldu çünkü yaptığı yayını görene kadar depremin büyüklüğünü kimse doğru düzgün anlamamıştır. bu kadar ünlü birinin, böyle bir video yayınlaması insanlarda "ne oluyor lan" etkisi yarattığına eminim.

    aynı zamanda kendisi gs tv'nin yardım yayını teklifini de kabul etmiştir. ilk galatasaray iç saha maçında da kendisine tezahürat yapılması gerektiğini düşünüyorum. kisaca iyi kalpli biridir bundan sonra ne olursa olsun kimse hakkında kötü konuşmaz, kötü konuşanın kendisi kötüdür.