hesabın var mı? giriş yap

  • insanların ebeveynlerinin muhtemel halvet gecesi.

    tanıdığım iki insan var. bunlar kardeş. doğum günleri de aynı; 10 ekim.

    "tesadüfe bak ya" falan derken "9 ay 10 gün önce ne varmış acaba evlilik yıldönümleri mi" diye kendime sordum, cevap yılbaşıydı.

    kendilerine söyledim, 30 yaşından sonra bu durumu öğrenip bi yaşlarına daha girdiler.

    hayat ne garip lan martılar falan.

  • mimar.
    adam 3+1 umraniyede daire ciziyor kendini sanatci zannediyor amk.

    debedit: arkidaşlar o kadar yazdığım uzun uzun entari varkene siz gidip bunu debeye sokmuşsunuz olacak iş değil, lütfen gidip diger bilgi icerikli yazilarimi okuyun. şaka lan şaka yazdiklarim hepsi aynı amk, debe'de hep bundan şikayet etmek istemisimdir :)

    ayrıca komplekssiz mimarlardan özur diliyorum uzerlerine alinmasinlar, ben de mimarim genelleme yapmadim :)

  • şimdi işçi sınıfı toplansa ve dese ki, "bize böyle davranan bir firmada çalışmama kararı alıyoruz" ama söz konusu sınıf gücünün farkında değil ki, demez.
    edit:
    dayının torunları, mesaj kutumu yeşilin elli tonuna çevirdi. yok o çıksa başkası yarın işe başlarmış, bilmem ne. yahu biz ne diyoruz acaba. "bir olsalar, ortak karar alsalar" ahh ah...

  • dünyanın en sikko deyişlerinden biridir.
    ulan zaten dünyada insan hayatının en değersiz olduğu ülkelerden birinde dünyaya gelmişsin. bedava alman gereken (çünkü deli gibi vergi veriyorsun) sağlık, eğitim gibi hizmetlerin hepsi mantar. üstüne üstlük yurtdışı çıkış harcı, deprem vergisi ve parasını çıkardıktan sonra bedava olacağı söylenmesine rağmen paralı kalan köprü geçişlerine kadar devlet eliyle soygunun diğer adı olan daha birçok gereksiz şey ödüyorsun. ondan sonra hıyarın biri çıkıyor ve "vatan borcu, namus borcudur" diye bir laf ediyor. bunu söylerken de kendi çocuğunu askerden yırttırabilmek için amerika'da okutuyor.
    arkadaşlar kimseye borcunuz falan yok. siz zaten vergilerinizle devlete yeteri kadar para kazandırıyorsunuz. dünyanın en pahalı benzinini ve en pahalı pasaportlarından birini kullanıyorsunuz. bir gün biri çıkar da "sen hala vatan borcunu ödemedin mi?" diye sorarsa, ona en okkalısından "hassssktir ulan" demek insani bir görevdir.

  • indiremiyoruz zaten ifradını s.ktiğimin adil kullanım kotası yüzünden. internetten bile haram yedirmiyolar bize arkadaş, illa hepsini kendileri yiyecek aq

  • --- spoiler ---

    avengers: endgame spoilerı içerir.

    --- spoiler ---

    avengers: endgame sonrası merakla beklenen spider-man: far from home'un ikinci fragmanı en sonunda geldi. fragman tom holland'ın avengers: endgame'i izlemediyseniz fragmanı da izlemeyin uyarısıyla başlıyor. zaten sebebini de açılır açılmaz öğreniyoruz. daha ilk sahneden gördüğümüz gibi peter, tony stark'ın ölümünün etkilerini ciddi şekilde hissedecek. bu filmde peter'ın karakter gelişiminin önemli bir parçası haline gelecek. şu tartışılan yeni ıron man konusunun ise spider-man'in yeni ıron man olması şeklinde bağlanacağını kesinlikle inanmıyorum. her ne kadar etrafından o şekilde sözler duysa da peter filmin sonunda kendisinin yeni ıron man olması değil, gerçek anlamda spider-man olması gerektiğini anlayacak. tony stark, peter'ı yeni ıron man olması için desteklemedi. ayakları yere basan, özgüveni yüksek bir spider-man olması için destekledi. eminin filmin sonlarına doğru peter her zamankinden daha fazla spider-man olarak yükselecek.

    geçen fragmana göre mysterio'yu daha fazla görme şansına sahip olduk. tekrar tekrar söylemek lazım ki kostüm muazzam görünüyor. mysterio'nun çıktığı sahneye ise elbette multiverse olayı damga vurdu. mcu'da multiverse olduğunu doctor strange filminden beri biliyoruz. ama avengers: endgame bize multiverse'ün başka versiyonunu gösterdi. zira doctor strange filminden öğrendiğimiz multiverse, dark dimension, mirror dimension gibi konsept olarak bildiğimiz fizik kurallarının çok dışında evrenlerdi. avengers: endgame ve spider-man: far from home ile birlikte dünyamıza ve evrenimize benzer özelliklere sahip evrenleri de görebileceğiz.

    mysterio, earth-833'ten geldiğini söylüyor. çizgi romanlarda earth-833, spider-uk'in yaşadığı evren. gerçek kimliği de william braddock. bir cameo görmek harika olur. asıl bomba ise mcu'nun geçtiği evrene earth-616 demeleri. çizgi romanlarda ana evren earth-616 evreni. hatta senelerce mcu'a earth-199999 dedik. büyük ihtimalle earth-616 tabirini nasıl ki çizgi romanlarda ana evren olarak kullanıyorlarsa filmlerde de ana evren anlamında kullanacaklar. earth-199999 ile devam edilmesini tercih ederdim.

    multiverse'den bahsetmeye devam edersek. hem mcu için hem de spider-man için çoklu evren teması aşırı derecede önemli. mcu ilk on senesine the ınfinity saga dedi. thanos ve ınfinity stones merkez haline geldi. pekala multiverse konsepti de ikinci on yılın hikayesi olabilir. çizgi romanlarda ıncursion denilen bir olay var. yani evrenlerin dünya gezegeni üzerinden çarpışması. dünyalardan biri diğer dünyayı yok ederse kurtuluş var. ama yok edemezse iki dünyanında evreni yok oluyor. evrenler çarpışa çarpışa iş secret wars'a gidiyor. işte bu hikayenin ayak sesleri olabilir multiverse'ün hayatımıza girmesi. spider-man için baktığımızda ise tabi ki hemen göze spider-verse çarpıyor.

    filmde villain olarak elementals'ı izleyeceğiz. en azından mysterio'nun gerçek doğası ortaya çıkana kadar. ben en başından beri elementals'ın mysterio tarafından yaratılan bir ilizyon ya da teknolojik birer varlık olduklarını düşünüyorum. elementals için spider-man'in çizgi romanlarındaki villain'larından esinlenildiği açıklandı. yani gerçekten hydro-man, molten man gibi karakterlerin mcu versiyonlarını izleyeceğiz. diğer ikisi açıklanmasa da birinin sandman olduğunu tahmin edebiliriz. ama sonuncusu gizemini korumakta.

    geçtiğim gün yapıcılar bir konudan daha bahsetti. o da uzun zamandır kendisi özleten j. jonah jameson ve efsane gazetesi daily bugle. filmde var mı yok mu sorusuna ne söylersek spoiler olur gibi bir cevap verdiler. ben bir şekilde bu filmde daily bugle ile ilgili bir şey göreceğimize inanıyorum. ama ne olur şu an tahmin etmek pek mümkün değil. günümüz dünyasında peter parker'ın spider-man fotoğraflarını bugle'a satması biraz demode kaçacaktır. farklı bir daily bugle versiyonu yapacaklarını düşünüyorum. onu da zaman gösterecek.

    her geçen gün spider-man: far from home'un çok başarılı bir film olacağına olan inancım artıyor. spider-man'i new york'tan çıkarmanın kulağa geldiğinden daha iyi sonuç vereceğini düşünüyorum. seriye farklı bir tat katacaktır. bu fragmanda stark tower inşaatı yeniden gösterildi. o bina bu film illaki birine satılacak. benim oyum norman osborn'a. norman osborn, mcu'ya girerse öyle sadece tek filmde spider-man ile uğraşacak bir villain olarak girmez. iş dark avengers'lara kadar gider. umarım öyle de olur.

  • önce web tasarım şirketi kurup, sonra tasarım kursunda öğrenmeye gelen adam gördüm ben.

    soruyordum; ''abi iş geliyor mu?'' diye, ''arada geliyor'' diyordu. ''e nasıl yapıyorsun?'' diyordum, ''kurs bitince yapacağız inşallah'' diyordu. sonra battı o abi...

  • defalarca söyledik. bu insanlar medeni değil, bunlar vahşilikten çıkamamış cahil insan sürüleri. bunlar iflah olmaz, bunlar eğitilmez. bunların derhal ülkeden gönderilmeleri gerekiyor. bunların inandığı ve yaşadığı islam ile bu topraklarda yaşanan islam çok farklı. bunlar için kendilerinden olmayanı öldürmek çok sıradan bir şey.

    ülkeyi yönetenler yedikleri haltlar yüzünden türk milletinden yeterli onayı ve oyu alamayacaklarını bildikleri için bu vahşi katil sürülerini önce ülkeye alıyor, sonra da onları seçmen yapıyor. bu vatana ihanettir.
    (bkz: mülteci ittifakı)

  • kâğıtla az çok haşır neşir olan herkes bilir kâğıt kesiğinin acısını. hatta bu yazıyı okuyorsanız ve daha önce parmağınızı kağıtla kestiyseniz, aklınıza hemen içten içe yaşadığınız o sızılı ağrı gelecektir. dermatologlar bunun tamamen insan anatomisiyle ilgili olduğunu söylüyor. kâğıt kesikleri, özellikle kâğıdın neden olduğu kesikler olarak adlandırılsa da, diğer aşındırıcı, ince malzemelerden de kaynaklanabilmektedir.

    dermatolog dr. hayley goldbach'a göre sorunun kaynağı sinir uçlarıdır. acıyı algılayan sinir uçlarının en çok bulunduğu yerlerden biri parmak uçlarıdır ve dokunmaya, acıya, hislere daha duyarlıdır. vücudun başka yerlerindeki herhangi bir kesik de can sıkıcı olmakla birlikte, acının şiddeti burada diğer bölgelerden daha yoğun olabiliyor.

    kâğıt kesiği cildinizde derin yara açmaz. mikroskobik bir kesik dermise nüfuz etmediğinden, tipik olarak fazla kanamaz ancak çok acı verir. bunun sebebi kâğıdın fazla gözenekli olmasından ve çok sayıda bakteri barındırmasıdır. kesiğin bakteri oluşturup, yarayı istila etme riski büyüktür. fakat bu durum kâğıt kesiğinin acı verme nedenini açıklayamaz. çünkü bakteri istilası hemen olmaz, ama acı anında hissedilir. her ne kadar kâğıt kenarları düzgün görünse de pürüzlüdür. kağıt derinizi kestiğinde, arkasında büyük bir yıkım yolu açarak geçer, düz bir çizgi olarak değil de deriyi yırtıp, parçalar, dağıtır. jilet ya da bıçak gibi düzgün bir kesik açmaz.

    yaranın üzeri antibiyotikli krem ve sargı bezi ile örtülmediği zaman açığa çıkan sinirler dış dünyaya açık olup enfeksiyona sebep olmakta ve can acıtmaya devam etmektedir.

    parmağınızı kâğıt ile kestiğimizde neler yapmalıyız. şimdi kısaca bunlardan bahsetmek istiyorum:

    1. ellerinizi hemen yıkayın. enfeksiyonu önlemek için bu çok önemlidir. çoğunlukla kanama kendi kendine durur. ayrıca kanama fazla ise bölgeye temiz bir bez veya bandajla hafif bası uygulayabilirsiniz.
    2.yarayı soğuk su ile temizledikten sonra kurutup antibiyotikli bir merhem sürün.
    3.kâğıt kesiği çok derinse, bir bandajla veya yara bandı ile kapatmak daha faydalıdır. bu, yaranın dışarıyla teması minimuma indirip, temiz kalmasını sağlayıp, mikrop kapmasını önleyecektir. sadece küçük bir kesiyse açık bırakabilirsiniz.

    kaynak 1:
    why paper cuts hurt so much?

    kaynak 2:
    what to know about paper cuts?