hesabın var mı? giriş yap

  • * / bilal'e anlatır gibi anlatıyorum versiyonu */

    ay, dünyanın etrafında, ay ve dünya ise güneşin etrafında dönüyor. peki neden dönüyorlar? çünkü kütleleri birbirini çekiyor (bkz: yerçekimi).

    ama neden birbirlerini çekiyorlar?

    albert einstein, görelilik kuramı ile çok basit bir cevap buldu. einstein, üç boyutlu uzayı, yani uzunluğu, genişliği ve yüksekliği zaman ile birlikte dört boyutlu uzayzamanda birleştirdi ve yerçekimini, bu uzayzamanın değişimi olarak tanımladı.

    einstein'a göre uzayzamanı bir düzlem olarak ifade edilebilir. yani devasa boyutta bir trambolin gibi.

    trambolinin üzerine bir kütle konulduğunda bu düzlemi değiştiriyor ve trambolin aşağıya doğru göçüyor. kütle ne kadar büyükse göçük de o kadar derin oluyor.

    karadelikler büyük bir kütleye sahip. karadeliklerin yerçekimi alanına giren yıldız, gezegen ve hatta ışık gibi cisimler bu göçük tarafından yutuluyor ve sonsuza dek yok oluyor.

    şimdi iki karadelik birbirine yaklaşırsa birleşerek daha büyük bir karadelik oluşturuyor. trambolin örneğini göz önünde bulundurursak iki tane normal derinlikte göçük birleşiyor ve daha derin bir göçük meydana geliyor. trambolin sallanmaya başlıyor. bu sallanmanın adına kütleçekim dalgası deniyor.

    bu sallanmalar aşağı / yukarı olmuyor. kütleçekim dalgaları, gerilmeye ve sıkıştırmaya yol açıyor. aşağı / yukarı meydana gelen değişiklikler çok küçük. fizikçiler, ligo yardımıyla bu küçük değişiklikleri saptamayı hedefliyordu ve sonunda başardılar.

    *** ligo'nun çalışma prensibi ***

    bir lazer ışını, yarı geçirgen bir aynada iki ışına ayrılıyor ve dik olarak girişimölçerin iki koluna gidiyor. ışınlar, her iki sonda da yansıtılarak tekrar aynaya geri dönüyor. böylece uzunlukta meydana gelen en ufak değişiklikler (örneğin kütleçekim dalgalarının yol açtığı gibi) fark edilebiliyor.

    farklı noktalara yerleştirilmiş girişimölçerler yardımıyla hatta kütleçekim dalgalarının nereden geldiği belirlenebiliyor.

    astronomlar, uzayı görülebilir ışık alanında veya radyo dalgaları veya gama ışınları yardımıyla araştırıyor.
    kütleçekim dalgalarının ispatı sonrası belki de önümüzdeki yıllarda karanlıkta olan bitenden (mesela iki karadeliğin çarpışması gibi) haberdar olacaklar.

    kim bilir, belki de büyük patlamanın izini sürerler.

    daha iyi anlayabilmek için bu videodaki animasyonları izlemenizi tavsiye ederim.

    * / bilal'e anlatır gibi anlatıyorum versiyonu */

  • türkiye için oldukça kötü bir durum. bizim en büyük ithal kalemlerimiz dolar üzerinden iken en büyük ihracatımız euro bölgesine yapılıyor. arbitraj avantajımız maalesef kayboldu

  • yoğun bakımda olduğu söylenen güzel kızım.
    biliyorum hastalığını.
    kanserin ne kadar lanet bir tipinin sana denk geldiğini.
    akciğer metastazlarıyla boğuştuğunu.
    oksijen desteğiyle yaşatıldığını.
    ağrıların için morfin verildiğini.
    o morfinle kuşlar gibi uçtuğunu.
    rüyalar gördüğünü, şarkılar söylediğini.
    nereden mi biliyorum bunları?
    biliyorum çünkü doktorum.
    biliyorum çünkü milyonda 2 görülen bu lanet hastalıktan(osteosarkom) kurtulma olasılığı %1'dir.
    biliyorum çünkü tam 2 yıl önce aynısını yaşadık.
    17 yaşındaki oğlumun ölümünde.
    kemoterapiler, ameliyatlar hepsini yaşadık.
    fitoterapiler, envai çeşit ilaçlar.
    iyi niyetli olmak, dualar okumak yetmiyor.
    hatimler indirmek, kutsal topraklara gitmek falan.
    hepsi yalan.
    sen de insanları ve hayvanları seven ruhu güzel bir gençsin.
    tıpkı oğlum gibi.
    iyi insanlar çok fazla yaşamıyor kızım.
    oğlum hep ''bu dünya adil değil baba'' derdi.
    siz bu dünyaya fazlasınız.
    bu dünya kötülerin cenneti ,iyilerin cehennemi kızım.
    yine de inşallah ben yanılırım, iyileşirsin.
    çünkü çok gençsin, hayat dolusun, yaşamayı seviyorsun.
    allah senin için en hayırlısı neyse onu versin güzel kızım.

  • kaç yıldır hayatımızın içinde olan rte'ın gülüyor oluşuna şaşırdım resmen, bir garibime gitti. sanırım ilk defa kendisini gülüp kıkırdarken görüyorum.

  • chp bursa milletvekili orhan sarıbal'ın haraç olarak tanımladığı gss borçlarının kaldırılması için yazılı olarak dile getirdiği çağrı. mhp yine akp'nin peşine takılıp mızıkçılık yapmazsa muhalefet böyle bir rezalete son verecek çoğunluğa sahip. tüm muhalefet partilerinin hepsinin bir araya gelip milyonlarca işsizin sırtında kambur olan bu utanca artık bir son verilmelidir. aksi takdirde bu ülkenin vatandaşlarının böyle bir haraçtan kurtulmaları için bu gidişle tek yapabilecekleri başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmek: (bkz: gss mağdurları suriye vatandaşı olsun)

    işte orhan sarıbal'ın gerçekleşmesi durumunda milyonlarca mağduru büyük bir beladan kurtarabilecek çağrısının tam metni şuradan okunabilir:

    “sgk devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırılıyor”

    sgk’nın devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırıldığını söyleyen bursa milletvekili orhan sarıbal, “gss nedeniyle başta gençler olmak üzere, işsizler, emeklilik bekleyenler, iflas eden esnaf ve geliri olmayanların yaşadığı mağduriyetlerin bir an önce giderilmeli” dedi.

    bursa milletvekili orhan sarıbal, genel sağlık sigortası (gss) sorununu gündemine aldı. yazılı bir açıklamayla 1 ocak 2012’de yürürlüğe giren gss’ye itiraz eden sarıbal, türkiye’de şu anda 3 milyon yurttaşın milyarlarca tl borcu olduğuna dikkat çekti. sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası yasası’nın türkiye gerçekleriyle bağdaşmadığını ifade eden sarıbal, “herhangi bir geliri olmayan milyonlarca yurttaşımız bir gecede kendi devletine karşı borçlandırıldı. çalışma ve sosyal güvenlik bakanı faruk çelik, dalga geçer gibi bu insanlara ‘gelir testi yaptırın’ diyerek tehdit gibi bir çağrıda bulunuyor. işsizlikle boğuşan, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olmayan yurttaşlarımız bir de borçlandırılarak bunalıma itiliyor” dedi.

    -sağlık, en temel insan haklarından-

    gss’nin bir an önce iptal edilmesi gerektiğini söyleyen sarıbal, sağlık hakkının en temel insan haklarından biri olduğunu belirerek, şunları söyledi: “yurttaşlarımızın en temel haklarına ulaşması engelleniyor. gss pirim borcu olan birçok hastanın hastane kapılarından geri döndüğünü görüyoruz. 18 yaşın üzerindeki çocuklarımız lisede öğrenim görüyorsa 20, üniversite öğrencisiyse ise 25 yaşına kadar primleri devlet tarafından karşılanıyor ancak bu çocuk öğrenim görmüyorsa otomatikman borçlandırılıyor. işsiz gençlerimizin prim tutarları, birlikte yaşadığı ailenin aylık toplan gelirine bakılarak hesaplanıyor. primler, neredeyse 300 liraya kadar yükseliyor. gelir testinden geçilmemsi durumunda da primler asgari ücretin 2 katı üzerinden hesaplandığı için aylık 250 tl borç çıkartılıyor. henüz iş bulamamış ya da asgari ücretle hayatını sürdüren gençlerimizden adeta haraç alınıyor. sgk devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırılıyor.”

    -sosyal devlet çağrısı-

    başta gençler olmak üzere, işsizler, emeklilik bekleyenler, iflas eden esnaf ve geliri olmayanların yaşadığı mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi gerektiğini belirten sarıbal, “sosyal politikaların en başında gelen konu sağlıktır. bu yanlıştan vazgeçilmesi için elimizden geleni yapacağız. buradan bir kez daha gss’nin iptal edilmesi yönünde çağrıda bulunuyorum” dedi.

  • maraton savaşı batı tarihinin ilk taşşaklı savaşıdır denilebilir. maraton savaşından önce yunanlar kendi aralarında belirli bir göreneğe göre savaşıp durmuşlar. (hatırlayın; truvada bütün askerler savaşacağına her iki taraftan birer asker * seçilmişti savaşın sonucu bunların dövüşünün sonucuyla belirlenecekti.) savaşlar genellikle grupların birbirine gözdağı vermeleri adına küçük kayıplarla yapılırdı.

    maraton savaşı'nda ise helen kültüründen gelmeyen perslerle karşı karşıya gelindi. yunanlar bu nedenle alışkın olmadıkları bir tarzla savaşmak zorunda kaldılar. ancak zafer kazanabilmeyi de başardılar.

    pers donanması maraton ovasına askerleri çıkarmaya başlar. yunan ağır zırhlı birlikleri de maraton ovasında yerlerini alırlar. birkaç gün savaşmadan beklerler. sonra yunanlar 1500 metre gibi bir mesafeyi hızlı adımlarla katederek saldırıya geçerler. yunan zırhları daha iyidir. mızrakları da daha uzundur. pers ordusu nispeten çok daha zayıf donanımlıdır. hızlı hareket eden yunan ordusu merkezde zayıf yanlarda kalabalık bir profil çizer. zayıf olan merkez hattı biraz geri çekilir. güçlü kenarlar ise bir manevrayla pers ordusunu darmadağın ederler. persler donanmalarına geri kaçmak zorunda kalırlar. savaş sonunda 200 kadar yunan, 6000 kadar da pers askeri hayatını kaybeder.

    şimdi gelelim asıl soruya: bu persler neden direkt atina'ya çıkarma yapmadı da maraton ovasını tercih ettiler?

    bunun sebebi atina yönetimindeki görüş aykırılıklarıdır. atina'da bir grup yönetici perslerle işbirliği içindeydi. perslerin maratondan atina'ya yürümesi atina'nın kendi içinde bir çöküş yaşamasına da neden olacaktı. persler atina'ya vardıklarında kuvvetli bir direniş yerine birbirlerini boğazlayan yunanlarla karşılaşmayı umuyorlardı. sayıca üstün olmaları nedeniyle işler perslerin panladığı şekilde ilerleyecek gibi görünüyordu.

    maratonda kazanan yunan birlikleri yıldırım hızıyla atina'ya şehir savunmasına geri dönerler. maratonda ağır darbe alan persler atina üzerine yürümeye cesaret edemezler.

    bu savaş, savaşlarda taktik ve hızın ne kadar önemli olduğunu ispatlayan tarihin ilk büyük savaşı olarak kabul edilir.

  • tanım: kaybolması mümkün olmayan itibardır.

    hafızası 300 megabyte bile etmeyen bir ülkede sarsılmayan itibardır. iki ay sonra yine deli gibi alıp içeriz, rahat olun.

    aylar sonra gelen edit: başlık başa kalmıştır.

  • gariban vatandaşın karşısında kovboy gibi davranan polisler arkası sağlam birini görünce kuzu gibi oluyor
    ayrıca gördüğüm polislerin çoğu reisci. bu düzenin oluşmasında payları var. yarattıkları canavardan şikayet etmesinler