hesabın var mı? giriş yap

  • platonik aşkın bünyeyi aptal ettiği durumlarda akla gelebilitesi olan bir durumdur.. karşı cins (genelde hatun olur bunlar) pek bi güzeldir, iyi kalplidir, lakin bir türlü etkileyemezsiniz, diliniz tutulur, açılamazsınız vs... sonra planlar yapmaya başlarsınız, "nasıl dikkatini çeksem?" "ne yapsam da bana aşık olsa?" diye kafa yorarsınız (ya da sadece ben yoruyorum).. çok yaratıcı bünyenizin aklına "hayatını kurtarırsam kesin bana aşık olur" fikri gelir (çok film izliyorsunuz gözümden kaçmadı).. sonra hızlı hızlı gözünüzün önünden sahneler geçmeye başlar..

    boğuluyordur.. imdat çığlıklarına yetişip sahile kadar taşırsınız.. suni solunum filan (sizi gidi sizi).. sonra hayata döner ve size sımsıkı sarılır.. evet! başardınız!!

    karşıdan karşıya geçiyorsunuzdur okul çıkışında.. bir anda hoşlandığınız kişi yola atlar.. hızla gelmekte olan kamyonun acı fren sesiyle birlikte çevik bünyeniz onunla birlikte karşı kaldırıma düşer.. bütün arkadaşlarınızın gözü önünde olmuştur bu olay bir de! karşı cins kişisi size minnettardır, sıkı sıkı sarılır.. o da nesi? aşık mı olmuş ne? bravo! başardınız!!

    teröristler okulu basmıştır!! hoşlandığınız karşı cinsi rehin almışlardır.. siz de çaresiz durumdasınızdır.. sonra ağzınızdan o sözcükler çıkar.. "onu bırakın beni alın.." aşkınızın gözlerinden süzülen damlaların anlamını hepimiz anladık sanırım.. mekandan sağ salim çıkarsanız pembe panjurlu ev fantaziniz için para biriktirmeye başlayabilirsiniz, kefilim..

    birlikte yemek yiyiyorsunuzdur.. bir anda zat-ı muhteremin boğazına bir şeyler kaçar... hemen sırtına vurursunuz, olmadı ters çevirirsiniz... hastaneye kaldırırsınız.. evet!! hastanede gözlerini açtığında başında siz varsınızdır!! o aşık olmayacak da kim olacak?

    bu örnekler uzar da uzar...

    lakin hayat acımasızdır.. hoşlandığınız karşı cinse çıkma teklif etme arifesinde, gözünüz ondan başkasını görmezken bir anda bir fren sesi duyulabilir ve kolunuzdan kenara çekilme durumu söz konusu olabilir (başıma geldi ordan biliyorum).. akabinde " hele hölö, ben senden hoşlanıyorum" demeyiniz.. zaten gözünde saf salak aşık imajı çizmişsinizdir, gözünün önünü göremeyen bir bünyeye aşık olmasını beklemeniz bünyenizi daha da yıpratır..

    boşverin gitsin yahu! hayat devam ediyor.. ne güzel kuşlar böcekler! hayat kurtarmayla aşık olacaksa hiç olmasın değil mi ama? sizden iyisini mi bulacak?
    karşılıklı olan sevgi bütün bu fantazilere layıktır.. gerisi sözlüğe başlık olur.. hatırlanınca dalga geçilir..

  • ileri demokrasinin temsilcisi ve önde gelen uygulayıcılarından istanbul valisi hüseyin avni mutlu'nun beyanatı.

    insanları korkutarak sindirmeye çalıştıkça batacaklarından haberdarlar mı acaba? suç olmayan bir eyleme katılanların peşinde koşacağınıza suçlularla ilgilenseniz nasıl olur sayın vali? siz o kamera kayıtlarıyla başbakana yaranacağız diye uğraşırken mesaisini o işle harcayan memurların işini tam yapamaması dolayısıyla işlenen her suçta katkınız olacağının farkında mısınız? elinizdeki kaynaklar bu kadar mı bol da bu işlerle devletin memurlarını meşgul ediyorsunuz?

    "...istanbul valisi hüseyin avni mutlu, türk telekom arena'nın açılışında protesto eyleminde bulunan kişilere ilişkin görüntü kayıtlarının ellerinde olduğunu belirterek, yapılacak tespitler için bunlar üzerinde çalışıldığını söyledi..."

    http://www.hurriyet.com.tr/…em/16792366.asp?gid=373

  • çocuklarda görülebilecek olan devamlı olarak başını sallama
    veya saçlarını arkaya alma, devamlı olarak burnunu çekme, kuş sesleri gibi
    sesler çıkarma gibi garip hareketler aslında turet sendromu denilen bir hastalık
    için başlıca belirtiler olabilir. beyindeki bu bozukluk nedeniyle bedensel
    hareketlerde düzensizlik olur. turet sendromu; binlerce kişiyi etkilemektedir.
    hastalar bazı hereketleri tekrar tekrar yapmakta ve kendi kontrolleri dışında
    birtakım sesler çıkarmaktadırlar.

    belirtileri nelerdir ?

    tekrarlanan hareketlerin bazılarına “tik” denir. gözleri
    kırpıştırmak, omuz silkmek, baş sallamak, yüzün seyirmesi ve devamlı tekrarlanan
    bedensel hareketler bunlara örnek olarak gösterilebilir. turet sendromu
    hastaları bazen başkalarının yaptığı hareketleri de devamlı tekrarlayıp
    dururlar, hastaların çıkardıkları sesler arasında burun çekmek, kuru kuru
    öksürerek boğazı temizlemek, öksürmek, hırıldamak bağırmak ve haykırmak gibi
    sesler sayılabilir. bazı hastalar ise gerek kendi söyledikleri gerekse
    başkalarının söylediği bazı sözcükleri devamlı olarak tekrar ederler. hatta
    kasıtlı olmayarak bazı ayıp ve karşısındakini küçültücü sözleri de devamlı
    olarak kullanırlar.

    hastaların karşılaştığı zorluklar nelerdir ?

    turet sendromu gerek hastalar gerekse aileleri için çok üzüntü verici
    bir hastalıktır. işin kötüsü halk arasında genellikle bu hastalığın ne olduğu
    pek bilinmediğinden hastalara akıl hastası veya terbiyesiz kişiler gözü ile
    bakılır. tabii hastalar ne terbiyesiz kişilerdir ne de akıllarından zorları
    vardır. turet sendromu olan bazı kişiler kendilerine uyuşturucu kullanan kişi
    gözüyle bakıldığından film seyretmeye gittikleri sinemalardan ve yemek yemeye
    gittikleri restoranlardan atılmaktadır. turet sendromu hastaları tiklerini ve
    sözlerini kontrol elmeye çalıştıkça iş daha da kötüleşmektedir. hastalar için
    gündelik basit işleri bile yapmak zordur, turet sendromu hastası olan bazı
    çocuklar okulda öğretmenleri tarafından yaramaz ve huzur bozucu çocuklar olarak
    bilinmektedir. bu nedenle öğretmenlerin ve okul danışmanlarının bu konuda daha
    uyanık olmaları için eğitilmeleri gereklidir. bununla birlikte, bazı aileler
    turet sendromlu çocuklarını durumlarından endişe ettikleri ve yardım için nereye
    başvuracaklarını bilmedikleri için etraftan kaçırıp saklamaktadır.

    tedavi edilebilir mi ?

    bugüne kadar turet sendromu’nun tedavisi bulunmuş değildir. bazı
    hastaların durumları ilaçlarla kontrol altına alınarak normal bir yaşam
    sürmeleri mümkün olmaktadır. hastaların devamlı yaptıkları hareketler ve
    çıkardıkları sesler genellikle stres ve heyecanlanma gibi duygulara bir tepki
    olarak görüldüğünden stres kontrolü ve gevşeme egzersizleri yararlı
    olabilmektedir.

    kaynak: http://www.webhatti.com/…164513-turet-sendromu.html

  • insanlarin barut ficisi seklinde dolanmalari. herkesin para yok,ekonomi kotu derken her evde 2011 2 adet arabaya sahip olmasi. hersey daha pahali olmasina ragmen herkesten once herseye sahip olmaya calisan bir suru insan gormek.
    kimsenin sira bekleme huyunun olmamasi, aptala yatip onunuze gecmeye calisanlar. 2 seritlik yolun aslinda 3 araba icin yapildigi, 27-28 yasin evde kalma yasi oldugu, finansal ozgurluk daha yokken 50bin liraya dugun yapma hevesi. asiri derecede ve acik irkcilik. acik acik baska kultur ve kokenden gelen hakkinda tanimadan konusmak. sifir tolerans.

    ama bunun disinda hizmet sektorunde paraniz oldugunda dunyanin hicbir yerinde alamayacaginiz seviyede hizmet verilmesi, is gucunun inanilmaz ucuza satilmasi, baska ulkelerde yilda yuzbin dolar kazanilan islerin burda asgari ucretin biraz ustunde degerlendirilmesi.

  • bir artiztin huzunlu sonunu izletti bize az once. a a adana diye diye gitti. twitter hesabindan kendinden once yarisan yarismaciya ozurlu kontenjanindan katilmis heralde yazmis. bahsettigi yarismaci 30.000 lira kazandi kendisi ilk soruda elendi. boyle tipler ilk soruda elenince acaip bir huzur kapliyor icimi.

  • benzetmek gibi olmasın da alkol içip çevresine zarar verenler mi daha fazla yoksa din adına kafa kesenler mi?

    valilik çıkıp da din yasaklansın diyor mu? demiyor. bu karar da ideolojik bir karardır. nasıl olsa referandumda kılı kılına öne geçtik, güç bizde artık demenin lacivertidir.

  • tam olarak şöyle bir görüntüye sahip olan yıldız kuluçkalığıdır. ilk olarak hubble uzay teleskobu tarafından görüntülenmiştir. aradan geçen süre yaklaşık 22 yıl ve ben biraz önce nasa science newsde denk geldiğim bir makaleden beni gerçekten şaşırtan şeyler öğrendim. meğer bir fıskiyeyi andıran bu sütunlar, yakınlarında patlayan bir süpernova enkazının radyoaktif kalıntılarıyla her yıl daha fazla uzuyormuş. ve bu görüntü sürekli büyüyerek farklı şekiller alıyormuş. öyle devasa bir büyüme ki artış hızı saatte 450.000 km olarak hesaplanmış. yani şu sıralar keşfedildiği günden bu güne takribi olarak 69 milyar km daha büyük bir sütunla karşı karşıyayız. bu uzay gerçekten kendini çok küçük hissettiriyor insana.

    kaynak: https://science.nasa.gov/…5/07jan_pillarsofcreation

  • yenmesinin değil de bizzat hayvanın kendisinin yasaklandığını sanan bu kafa tüm domuzların toplanıp katledildiği toplama kampları kurulması için kanun teklifinde bulunsa şaşırtmayacaktır! nedir bu domuzların çektiği arkadaş...vallahi de billahi de rezalettir.