hesabın var mı? giriş yap

  • esimle gecen sene hollanda'da is bularak yaptigimiz eylemdir.

    kisa yoldan koseyi donmek icin ahlak disi isler yapmadigimiz, ne o tarafa ne bu tarafa yanasmadigimiz, siralara kaynak yapmayi bile beceremedigimiz icin azinlik oldugumuz ulkemizden bir bilinmezlige acildik tutunur muyuz, irkcilikla karsilasir miyiz, aralarina girebilir miyiz diye binbir turlu endiseyle...

    buradaki hollandali arkadaslarimizin tabiriyle 'onlardan biri oldugumuz icin' hicbir irkcilik, kotu tutum, terslik yasamadik. bir an bile pisman olmadik, bilakis bir terslik olur da geri donmek zorunda kaliriz diye milyonlarca b plani yaptik. insanlarin rahat, kasmadan is yaptigi bu ulkede turkiye'den alismis oldugumuz tempoda calismaya devam edip isverenlerimizi hayret icerisinde biraktigimizdan su an ikimiz de belirsiz sureli (permanent) kontrat almis bulunuyoruz ve kesinlikle geri donmuyoruz.

    inandigimiz tek bir hayat var o da bu dunya ustunde, cok kisa ve buradayken cok guzel. uzun yok, onu basa getiren curumus yozlasmis insanlar yok, etini kemigini somurup sirf yurtdisina tasiniyorsun diye yil sonu ikramiyenden para tirtiklamaya calisan etikten bihaber yoneticiler yok, yukselmek icin ustune basmaya calisan iki yuzlu is arkadaslari yok; yolda seni tanimadigi halde gulumseyip selam veren insanlar var, ulkende bomba patladiginda seninle acini paylasan is arkadaslari var, gelismen mutlu olman icin cabalayan yoneticiler var. ve herseyden ziyade bir turkiye'de kadin olmak var, bir de burda... kisacasi yazik turkiye'de gecen 26 seneme.

    imkani olan arkasina bakmadan kacsin.

  • - biz sizi oss'ye çalışın, test cozun diye rahat bırakalım diyoruz, siz boş kalınca florasanlara tırmanıyor, kapı kollarından sarkıyorsunuz*!

  • ortalıkta bırakılan telefon anne tarafından karıştırılmış ve bi arkadaşla yapılan muhabbetteki bolca amklar dikkat çekmiştir. anne dayanamayıp amk ne demek diye sorunca aklıma gelen ilk cevap. acayip merak ettim.

    ertesi gün annenin mesaji beni iptal eder.

    -nerdesin amk?

  • ülkede bunları gören durduran ceza kesen hesap soran polis yok mu dedirtmiştir artık. trafik polisi olan sözlük yazarları yok mu? yeşillendirsin yahu. toplu halde bakanlığa yazalım birşeyler yapalım arkadaşlar. her gün bıktım artık ağzım yamuldu bunlara sövmekten. dün birtanesi ile kavga ediyordum uzunları yaktım diye. adamlar bunun kanunsuz yanlış bir şey olduğunun bile farkında değil. artık iç işlerinin, emniyetin buna bir dur demesi lazım.

  • böyle saçma sapan başlıklar açıyorsunuz, bu kadar acımasızlık olmaz yaa, pes...

    etin ne olduğunu araştırdım internetten sizin yüzünüzden. lan böyle bir besin var da bizim niye haberimiz yok, ibneler.

    amk aristokratları!...

  • 2000 yılında bilgisayar sistemlerinin çökeceğine dair korku anlamına gelirken, son zamanlarda bir moda hareketini ve estetik anlayışını özetlemek için kullanılır hale gelen kısaltma.

    şimdi son birkaç yıldır, dünyada, müzik alanında başlayan bir nostaljizm var: 80'lerin, 90'ların bilgisayar/vhs teknolojisinden ilham alan, elektronik enstrümanların kullanıldığı synthwave, raporwave gibi müzik türleri, internet sayesinde meşhur ve malum oldu. bunların ortak noktası - ki hepsi birbirinden beslenir ve birbiriyle bağlıdır- bir geriye kaçış, geçmişin yeni araçlarla oluşturulmasıdır. windows 95 arka planını ya da vhs kaset kayıtlarını kullanarak, 2023'ün cihazlarıyla müzik yapmaktır. türkiye'de bunu deneyenlerin başında sayın jakuzi ve sayın lin pesto'nun ismi zikredilebilir.

    bu beğeni kayması, yani geçmişe kaçış, bir fener gibi yakın geçmişin farklı estetik hareketlerine yönelik bir araştırmaya neden oldu. 90'lar sonu, 2000'ler başındaki dönem de "y2k estetiği" olarak tesmiye edildi. bu dönemin müzik kliplerinde, kıyafetlerinde, eşyalarında ve muhtemelen üretilip pazara sunulan her unsurunda bazı ortak noktalar vardır. bunların başında bir "fütürizm" gelir.

    konu hakkında hakkını veren bir video çekme zahmetine giren "aesthety" kanalına göre, bu fütürizmin birkaç sebebi vardır. öncülük, internet teknolojisine aittir. herkesi birbirine bağlayan bir uzay ya da okyanus gibi görülen dünya çapında ağ; insanlarda bir iyimserliğin ve geleceğin hızlı, kusursuz ya da çok aydınlık olacağına dair inancın pekişmesine yol açmıştır. soğuk savaş'ın bir duvarın yıkılmasıyla, yani engelin kalkmasıyla tanımlanmasını burada not düşmek gerekir. 90'lar ve milenyum, bu nedenle, akışkan olacağı umulan, istenen bir dönemdir. matrix başlı başına bu beklenti üzerine kurulmuştur ve y2k çağının özetidir.

    bu fütürizm, kendisini, uzay ve denizi, yani sınırsız ve keşfe açık mekanlardan ilham alan şekillerin, tasarımların her yeri kaplamasında gösterir. 2000'lerin başındaki telefonlar, bilgisayarlar, sanal bebek oyuncakları bunun en güzel örnekleridir: çoğunlukla şeffaf, deneysel tasarımlardır bunlar. nokia'nın bu dönemde piyasaya sürdüğü tüm modeller bunun örneğidir.

    kanala göre bu dönemin estetiğine yön ve komut veren bir diğer gelişme kompakt disk/cd teknolojisinin yaygınlaşmasıdır. cd teknolojisi, fütürist beklenti ve fantezilerle birleşerek genel olarak her şeyin parıltılı, metalik, gümüşi renklere batmasına yol açmıştır ki buna en güzel temsilci, y2k döneminin sonlarına denk gelen pamela-istanbul şarkısının klibidir. bu klipteki renk tonları y2k estetiğinin her yerine bulaşmıştır.

    y2k estetiği
    aesthety kanalının konuyla ilgili kafa açan videosu

  • sizin serefinizi onurunuzu haysiyetinizi ...yim. allah hepinizin belasini versin. bebek katili ile ayni safta olmak da sana yakisirdi devlet bahceli... devran donecek...