hesabın var mı? giriş yap

  • sanki birileri tarafından bir gecede piyasaya sürülen tatlı çeşidi. komik video gibi bir anda herkes bunu paylaşmaya, övmeye başladı lan durduk yere. sanki yeni icat oldu, sanki daha önce yoktu. niye böyle oldu sebebi neydi ki?

  • okul çıkışı ilkokul kapısının önündeki yaya geçidinde bile durmak istemeyen sürücülerle dolu bir ülkede şarttır.

  • benim nedenim aşağıdaki gibidir.

    orta okuldan beri kadın ortamım olmadı. evet evet yanlış duymadınız, arkadaş olarak dahi olmadı. şimdi ise sanayide çalışıyorum akşama kadar gördüğüm kadın sayısı 2 yazı ile iki. o da yemekhanede çalışan abla, diğeri daha bir ay önce gelen mühendis hanım ki o benim kulvarın üstünde.
    öyle ahım şahım bir tipim yok 1,62 boyum var. olur da 6 milyarda bir ihtimal gönlümüzün sultanı görür bizi beğenirse ulaşması kolay olsun diye kullanıyoruz işte.
    yoksa başım bağlı olsa siksen durmam bu amk mecrasında. samimiyetsizlik,sahtelik, ikiyüzlülük, gösteriş ne arasan var bu cehennemde.

  • anadolu, mezopotamyanın kıyısında, medeniyetin dünyaya yayıldığı köprüsü, üzümcülük ve zeytincilik ile medeniyetin ilerleme noktalarından, çok şanslıyız ki en bu antik çağların tatlarını hissedebiliyoruz şaraplarımızda.

    1- suvla behramlı
    truvanın, tanrıların mekanı olimposun, antik yunanın ve mustafa kemal'in tarihi hikayelerinin coğrafyasından, biraz soğuk biraz rüzgarlı, havası her daim temiz ikliminden beklendiği gibi az şekerli, küçük taneli üzümlerinden gelen içimi çok hoş bir yemeklik şaraptır. fiyatı da uygundur. öncelikle ızgara kırmızı etle, elma gibi ekşi meyvelerle, bergama tulum gibi 1 yıldan fazla eskitilmemiş taze sayılabilecek peynirlerle güzel uyum sağlar. bunun yanında yemek pişirirken de kullanılabilir bir şaraptır.

    2- doluca antik
    14,5 derecesiyle kırmızı şaraplar arasında en yüksek alkollülerden birisi olmasının yanında, tadının dolgunluğu ve yoğunluğu ile çok lezzetli bir şaraptır, yüksek asiditesi nedeniyle eski kaşar, parmesan en az üç yıl civarı olgunlaştırılmış peynirler ve kuru dinlendirilmiş ızgara kırmızı et ile harika uyum sağlar. siyah üzüm, şeftali gibi sulu meyveler ve bademin yanında beyaz leblebi iyi bir eşlikçidir.

    3- kavaklıdere yakut
    kavaklıdere gibi şarapçılık geleneklerine bağlı bir firmanın özenle birçok çeşit üzümün harmanlanmasıyla yapılmış, bu sebeple de her yıl aynı tatta bulabileceğiniz şarabıdır. özel günlerinizde de hediye edilebilir çünkü birçok damak tadına hitap eder. kendine has karakterinin olmaması, ortalama kalan tadı ile birçok yemekle uyumludur.

    4- kavaklıdere primeur
    sonbahar ayında bağbozumunun kutlanması amacı ile ilk sıkılan üzümlerden üç hafta içinde yapılan taptaze bir şaraptır, bu sebeple sadece sonbahar ayında ve sınırlı üretimdir. her yılın tadı ayrı olur. ne çıkacağı tamamiyle sürprizdir, bu geleneğe ortak olmak isteyenlere önerilir, fiyatı da oldukça uygundur.

    5- buzbağ elazığ
    bölge serisi ülkenin farklı iklimlerinde farklı cinslerde yetişen üzümleri tatmak için harika bir seridir. bu seri içinde elazığ ise dünyanın en iyi şaraplarıyla yarışabilecek kompleks tada ve dolgunluğa sahiptir. aynı sebeple her damak zevkine hitap etmeyebilir. bir karaf içinde havalandırılması ve geniş kadehlerde içilmesi tavsiye edilir. badem ile hoş bir uyum sağlar.

    6- ancyra merlot
    üzümün kendisini seven için en güzel şaraplardandır çünkü meyvemsi yuvarlak, düşük asitli, hafif tatlımsı içime sahip bir şaraptır. sade içilebilir, ya da kuruyemişlere eşlik edebilir. her şarap açık havada ve güzeldir ancak bu şarap daha da güzeldir. ayrıca düşük kükürt dioksit (koruyucu) nedeniyle baş ağrısı yapma olasılığı en düşük şaraplardan biridir.

    7- buzbağ beyaz (emir narince)
    yazlık meyvemsi hafif asitli soğuk içilmesi tavsiye edilen bir şaraptır. uygun fiyatıyla ucuz şaraplar arasından tercih edilesidir.

    8- turasan emir
    yıllar önce kapadokya bölgesinde yapılmış taş oyması havuzlarda dinlendirilen, bu özelliği ile istisna şaraplar arasına giren, taşın aroması olmaması sebebiyle üzümün tadının korunduğu, ülkenin ödüllü ve özel beyaz şaraplarindan biridir.

    9- sava kırmızı
    şarapseverleri ucuz şarabıyla eşlik eden, listede bahsedilmezse ayıp edileceğini düşündüğüm, ortamda olmazsa olmaz arkadaş gibi, cenazene gelen eski dost gibi, sen de halısaha arkadaşı ben diyim çatkapı gideceğiniz dostunuz... kasa kasa alınır partilenir. düşenin dostu, yalnızların arkadaşı, arkadaşlıkların tutkunu, tutkalların dostu neyse abartmayalim... ucuz şarap.

    10- yukarıdaki şaraplardan daha fazla para harcayacağınız her şarap zaten özeldir, özel gün şarabıdır, ayda yılda bir içilir, her gün içmek gösteriştir, görmemişliktir. o yüzden 10 numarayı size bırakıyorum, ne içtiğin değil kim ile içtiğin daha önemlidir, bazen en kötü şarap en güzel anların yaşanmasında kıvılcım olur, gönlünüzün ateşi hiç sönmeyesin, tüm şarapseverlere selam olsun.

    gül de şarap da bilene güzel gelir,
    sarhoş olmayan için sarhoşluk nedir?
    cebi boş, gönlü dolu olmayan kişi,
    her şeyden geçmenin tadını ne bilir?
    ömer hayyam.

  • annemin birden bire yaslandigi yaz.
    uc kardesiz. annem gundelige gidiyor. babam kumarbaz. evden annemin pazara gidip en ucuzundan haftalik sebze ve para kalirsa da biraz meyve alalim diye biraktigi parayi bile alip kumara yatiriyor. evin kuytu koselerinde sabahlari annem, ogleden sonra babam; biri surekli bir sey sakliyor, digeri surekli onu bulup, kumara yatiriyor. sonra annem, paralari karsi komsu melahat teyzelere birakmaya basliyor.
    o arada, annem surekli bizimle pazarlik halinde: ''okuyacaksiniz, meslek sahibi olacaksiniz. bizim gibi olmayacak hayatiniz.''
    ''tamam anne'' diyoruz. tamam anne. yeter anne. yeter baba. yeter baba! bunu en cok kucuk abim soyluyor. ben pek sesimi cikaramiyorum. korkuyorum.

    buyuk abim o yaz askeri okulu kazaniyor. yazili sinavdan sonraki diger sinavlara girsin diye annemle babam, bizi birakip bursa'ya gidiyorlar. spor ayakkabisi olmadigi icin yalin ayak kosarak kazaniyor kosu sinavini. babam gururlu: "ciplak ayakla bile gecti butun cocuklari." sonra diger sinavlari da kazaniyor ama annem fikrini degistiyor. ''askeri okula gonderemem daha cok kucuk'' diyor komsulara. ama lıseye yazdirmak icin ceket lazim. okul ceketi cok pahali. para yok. hic mi yok? hic yok. sonra kapi kapi dolasiyor tum akrabalari: cocugunuza kucuk gelen lıse ceketi var mi? kimsede yok. hic mi yok? hic yok.

    ''daha ceketi bulamiyorsun, nasil okutacaksin ki'' deyip vazgeciyor. ve abim bursa'ya bir daha goturuluyor. donus yolunda annem yaslaniyor. 3.5 saatte genc bir kadindan yasli bir kadina donusuyor. geri dondugunde cok sasiriyorum. ama soramam. kizabilir.
    kayit icin bir kontrat imzalamamiz gerekiyormus. eger olur da abim okulda duramaz, mezun olmadan once ayrilmak isterse taahhütnamede belirtilen miktarda parayi odemek zorundaymisiz. iki de kefil istiyorlar. kefillerden biri annemin yegeni: imam. digerini bulamiyoruz. sonra bir komsumuz ''ben imzalarim'' diyor. onlar da fakir ama ''imzalarim ben'' diyen ali abi itfaiyeci. memur oldugu icin imzasi gecerli. sonra ali abi cok genc yasta kalp krizinden oldu. ailece hala dua ederiz ona. sonra...sonra daha baska bir suru hikaye.

    o yazin sonunda abimi gormeye gidiyoruz. cok guzel bir bahcedeyiz. heyecanla bekliyoruz. kapilar acilacak. ogrenciler bahceye cikacak. ve iste aciliyor tum kapilar: birbirinin ayni yuzlerce cocuk. hangisi abim anlayamiyorum. hepsi ayni kiyafet icinde. saclari ayni sekilde kesilmis. sonra kalabik arasindan yavas yavas yaklasiyor abim. onu gorunce neden bilmiyorum agliyorum. abim degil sanki. pazardan alinma ayakkabilarimdan birinin numarasi kucukmus: o gun ilk kez giydigimden daha once anlamamistik. ayagimi acitan ayakkabiyi cikariyorum. beyaz corabimda kan.

  • yoktur.

    mutluluk senin ipe sapa gelmez mitolojilerine inanmamla değil, kendi iç bütünlüğüm ve eylemlerimle alakalıdır.

  • ortamda yedi kişi vardır, telefonun sağ tarafında mükemmel bir org efekt yapmak üzere hazır beklemektedir, duvarda da bir inek zili asılıdır. arkadaşın sütaş'a başvurmuş kuzeni aranır. bu arada saat 01.30'dur. yedi kişi de speaker mode on olan telefonun önünde sıraya girmişlerdir.

    es*-aloouuvv.
    1- efendim iyi akşamlar, x'le görüşecektim.
    es- ben babasıyım, benimle görüşün.
    1-efendim kızınız sütaş'a iş başvurusunda bulunmuş.
    es-evet doğrudur, bulundu beyefendi.
    1- iş başvurusu kabul edilmiş, ben şimdi sizi müşteri temsilcisine bağlıyorum, onlar gerekli bilgiyi verecekler size.
    es-peki bekliyorum.

    1 numaralı arkadaş* telefonun 5-5-6 tuşlarına basarak yalandan bir telefon bağlama sesi oluşturur dıt-dıt-dııııttt şeklinde ve sırayı 2 numaraya bırakır.

    2- iyi akşamlar, sütaş müşteri hizmetleri.
    es- efendim iyi akşamlar, kızımın iş başvurusu için bağladılar, kabul edilmiş de.
    2- isim alabilir miyim?
    es-mehmet bilmemkim
    2- hayır kızınızın ismi
    es- haa, duygu bilmemkim
    2- daha önceden iş deneyimi??
    es- bilmemne aş, bilmemne ltd
    2- ne zaman başvuru yapılmış?
    es- bir hafta kadar önce mülakat vardı.
    2- ben bununla ilgilenemem, sizi müdür yardımcısına bağlıyorum
    es- peki

    müşteri hizmetleri adamı müdür yardımcısına, müdür yardımcısı müdüre, müdür genel müdüre genel müdür de en sonunda bokunu çıkararak sütaş çiftliğine bağlar. adamımız sinirlenmiştir. diğer elemanlar duvarda asılı inek çanını sallarken bir yandan orgla inek efekti verilir.

    6- sütaş çiftliği buyrun.
    es- yahu bu ne biçim yer, o ona bağlıyor, o ona bağlıyor. niye böyle bir kişi bilemiyor ki bunu, bu saatte yapılır mı bu??
    6- beyefendi benim bilgim yok ben sizi cepheye bağlıyorum.

    evet, son durak cephedir, çünkü orgun çok güzel bir silah sesi efektine sahip olduğu keşfedilmiş, ortamın boku çıkmıştır.

    7- buyrun ben komutan bilmemkim, burası cephe. ıaahhhhhhnnnnn!!!!
    es- yahu dalga mı geçiliyor bizimle??

    bu lafın üzerine ekip daha fazla dayanamaz ve kendini güler vaziyette yere fırlatır. arka planda "niye gülüyorsunuz, dalga mı geçiliyor" şeklinde bağrışmalar duyulmaktadır.
    (bkz: based on a true story)