ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
saniyelik salaklıklar
ak parti'ye oy atanların pişman olmaya başlaması
-
akp’ye oy veren seçmen türkiye yabancı bir ülkeye satılsa veya rte canlı yayında türk bayrağını yaksa bile kesinlikle pişman olmayacaktır.
wilhelm scream
-
hakikaten nerdeyse bütün filmlerde kullanılmış ses efekti. aşağıdaki linkde kullanıldığı sahneleri arka arkaya seyredebilirsniz. bu şekilde izleyince bayağı bir komik oluyor:
http://www.cracked.com/…ood-reuses-more-than-plots/
evrim teorisi
-
evrim teorisinden tiksindiğim tek yer ekşi sözlüktür. işte bunlar hep oksimoron. cahile fikrini söyleme özgürlüğü verilince 5061 entry boyunca sıçar. sana da o boku koklaması kalır. lütfen evrimleşip göğsünüze inen bakterilerle savaşmak için yeni bir antibiyotik içmeyip ölün. kalıtımsal hastalıklarınıza çare aramayın, genetik biliminden yardım almayın. lütfen sadece otla çamurla, dövülmüş sarımsakla falan tedavi olun. sözünüzün eri olun. allah ne verdiyse yaşayıp ölün lütfen çok rica edicem. tıbba topyekün düşman olun, reddedin... tıp, allaha şirk koşmaktır. cehennemliktir. allahın verdiği ecele müdehale etmek haddinize mi, lütfen ölün.
tekrar başlaması istenen diziler
-
(bkz: tatlı hayat)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: yürüyün amk ülke basmaya gidiyoruz
entry: ülke: pitcairn adaları; nüfus: 66
100 kişi gelse yeter amk
üniversiteli kayserisporlular
-
''kayserispor taraftarlarına ayrılmış bir bölüme rakip takım formasıyla çocuğunun elinden tutup maç izlemeye gelmek dünyanın her yerinde anormal bir durum olarak görülmekte ve de tepki çekmektedir.''
pezevenklerdeki özgüvene bak. çomar diyarının okumuşları da en fazla bu kadar oluyor demek ki.
ilk kez bir kızla yemeğe çıkacak erkeğe tavsiyeler
-
tuvalete gidip geldikten sonra yan masadaki kızın yanına oturmayın...
15 temmuz hakkında cevabı olmayan sorular
-
rte'nin bütün yaverleri fetocuyken neden suikast için tim gönderildi?
sözlük yazarlarının yalnızlık dereceleri
-
doldurulan formlardaki acil durumlarda aranacak kişi bölümünün en korkulan bölüm olması. 15 dakika düşünülür, sonunda 112 yazılır.
covid-19'u atlatan hemşirenin üstsüz pozu
alaycı ve tehditkar pembe dizi karakteri ses tonu
-
söyleyeceği şeyi dolandırmada usta, ima yapmada işinin ehlidir:
- seni buraya hangi rüzgar attı nina? yoksa "ağır" ve "pirinçten" bir rüzgar mı? ha?
- nicholas'ı pirinç mumlukla benim mi bayılttığımı ima ediyorsun?
- bilmiyorum nina, sen ne dersin, ha?
hep böyle bir alaycı hava, abuk subuk imalar... hep böyle bir küçük dağları ben yarattım, siz de şans eseri oradan geçiyormuşsunculuk... "bilmem, sence de öyle mi?" 'ler, lafı şakacıktan bir tarafından anlıyormuşçuklar... cukcuklar, cikcikler...
- bir içki hazırlamamı ister miydin richard? hah hah... ister misin?
- evet, lütfen. sert olsun.
- sert diyorsun... pirinçten bir mumluk gibi sert...
- nicholas'ı benim bayılttığımı mı ima ediyorsun?
- senin bayılttığını ima ettiğimi de nerden çıkarıyorsun?
- ya kafasına ben vurmuşum gibi sürekli imalar bakışlar filan atıyosun...
- nicholas'ın sadece bayıldığını biliyorduk richard... kafasına vurulduğunu değil! hah ha! kendin söyledin!
sanki totoşuna vurulsa bayılacak nicholas, heralde kafasına vuruldu. bunu bilmiyor mu? tabi biliyor. ama tehditkar, alaycı, karşısındakini tiye alan, her an patlamaya hazır bir bomba imajını sarsacak bir hata yapmaması lazım.
- sana bir şey itiraf edeceğim daniel. nicholas'ı ben bayılttım.
- ne? sen mi? o zaman kaç bölümdür ne diye ima üstüne ima yapıyorsun? hasta mısın kuzum?
- kuzun? kuzu mu? hah... pirinçten ve ağır bir kuzu heykeli mi ha? kuzu şeklinde bir mumluk mu?
- rahatsızsın olm sen.
yeni başlayan erkekler için yemek yapma sanatı
-
püf noktalar
yemekleri daima tencerenin içinden yiyin. böylelikle tabak kirletmemiş olursunuz
asla sade pilav yapmayın. domatesli pilav yaptığınızda altını tuttursanız bile renginden anlaşılmaz
mutlaka soğanlı bir yemek yapacaksanız asla soğana dokunmayın. özellikle rendelediğinizde elleriniz çok kötü kokuyor. bunun yerine soğana ekmek tahtasıyla beş altı kez vurmayı deneyin. aynı işi görür.
patates kızartacaksanız soyduğunuz patatesleri asla yıkamayın. kızgın yağa attığınızda çok kötü patlıyorlar.
yemekler asla kendi başlarına hareket etmezler. şayet geçen ay yaptığınız tavuk kendi kendine kımıldamaya başladıysa kurtlanmış demektir. sakın yemeyin.
sebzeleri pişirdikçe vitamin değerleri düşer. mümkün olduğunca çiğ tüketin.
karpuz tabağa koyulmaması gereken bir meyvedir. ikiye ayırıp ortasından kaşıkla yiyebilirsiniz.
zeki müren
-
yillar once bir gun, pek adetim olmadigi uzere ogle uykusuna yatmistim. kisa surede dalinabilecek en derin uykuya dalip, gunes ufukta el sallarken uyanmistim. gunun en guzel, sen sevdigim anlariydi bu anlar. bu guzelligi daha da guzellestiren, pek aliskin olmadigim bir sey daha vardi: uyandigimda, zeki muren caliyordu evin icinde.
zeki muren ile uykuya dalmis, kadeh tokusturmus, meramimi dokmus, havaya karisan sigara dumanini izlemistim bos gozlerle ama hayatimda ilk kez zeki muren ile uyaniyordum.
askin icimde ruya diyordu zeki muren. bildigim, dinledigim bir sarkisiydi ama sanki ilk kez dinliyordum. hatta sanki ilk kez zeki muren dinliyordum. daha once yasamadigim, tatmadigim bir duyguydu bu.
gozlerimi acmamla birlikte kulagima carpan ''...gostermiyor aynalar beni artik ben diye...'' nagmeleri, batmaya yuz tutmus bir gunes, zeki muren sanki icerde bir yerlerde, mutfakta yahut salonda gezinerek sarki soyluyor hissi...
dinledim buyulenmis gibi. hic hareket etmedim. sanki ben odanin kapisini acsam, zeki muren kaybolacakti. sanki uzandigim kanepede dogrulsam, tum bu buyu bozulacakti. bekledim. ama bekledigim sarkinin bitmesi degil, bitmemesiydi. bitmemesini bekledim sarkinin. hic bitmesin istedim. cunku boyle sihirli anlarin, insanin hayati boyunca pek nadir yasacagini biliyordum.
sarki bitti. zeki muren sustu. bos evi dinledim bir muddet. neden bilmiyorum, gozlerim de kapidaydi. o an, yani sanki tam o an, kapi acilacak ve iceri tum isiltisi ile zeki muren girecekti sanki. kendimi zeki muren'e hic bu kadar yakin hissettigim olmamisti.
o gun, o anlarda hissettigim ve yasadigim salt, puruzsuz, tamamiyle seffaf huzur duygusunu, ben omrum boyunca bir daha hic yasayamadim.