• söyleyeceği şeyi dolandırmada usta, ima yapmada işinin ehlidir:

    - seni buraya hangi rüzgar attı nina? yoksa "ağır" ve "pirinçten" bir rüzgar mı? ha?
    - nicholas'ı pirinç mumlukla benim mi bayılttığımı ima ediyorsun?
    - bilmiyorum nina, sen ne dersin, ha?

    hep böyle bir alaycı hava, abuk subuk imalar... hep böyle bir küçük dağları ben yarattım, siz de şans eseri oradan geçiyormuşsunculuk... "bilmem, sence de öyle mi?" 'ler, lafı şakacıktan bir tarafından anlıyormuşçuklar... cukcuklar, cikcikler...

    - bir içki hazırlamamı ister miydin richard? hah hah... ister misin?
    - evet, lütfen. sert olsun.
    - sert diyorsun... pirinçten bir mumluk gibi sert...
    - nicholas'ı benim bayılttığımı mı ima ediyorsun?
    - senin bayılttığını ima ettiğimi de nerden çıkarıyorsun?
    - ya kafasına ben vurmuşum gibi sürekli imalar bakışlar filan atıyosun...
    - nicholas'ın sadece bayıldığını biliyorduk richard... kafasına vurulduğunu değil! hah ha! kendin söyledin!

    sanki totoşuna vurulsa bayılacak nicholas, heralde kafasına vuruldu. bunu bilmiyor mu? tabi biliyor. ama tehditkar, alaycı, karşısındakini tiye alan, her an patlamaya hazır bir bomba imajını sarsacak bir hata yapmaması lazım.

    - sana bir şey itiraf edeceğim daniel. nicholas'ı ben bayılttım.
    - ne? sen mi? o zaman kaç bölümdür ne diye ima üstüne ima yapıyorsun? hasta mısın kuzum?
    - kuzun? kuzu mu? hah... pirinçten ve ağır bir kuzu heykeli mi ha? kuzu şeklinde bir mumluk mu?
    - rahatsızsın olm sen.
  • hirslanip giciklastigimda igrenc berbat bir entonasyonum oldugunu biliyordum da, bunun bir adi oldugunu bilmiyordum, meger buymus: alayci ve tehditkar pembe dizi karakteri ses tonu! genelde "yaa demek oyle? hmf hmf hmf (burundan gulus) peki ya kuzu? o donem tarlaniz, ciftliginiz falan vardi sizin, cok kuzu sevmissindir hmf hmf hmf, git bak bi bakalim tapulari duruyor mu c i f t l i g i n" gibi bir sekilde gelisebilir. bir yandan kaslari kalktigi noktaya kadar kaldirip, dudaginizin sag ya da sol tarafini bruce willis gulusu seklinde hafif yukari kivirmayi da ihmal etmeyin: iste gercekten dayaklik bir insan profili. simdiye kadar nasil agzima sumsugu yemedigimi merak ediyorum.

    gnothi seauton.
  • - ben de fernando gibi kendi payıma düşeni istiyorum mercedes, bu kadar basit!
    - unutma ki fernando komada... demek sen de kendi payına düşeni istiyorsun? fernando gibi?
    - bu bir tehdit mi mercedes?
    - hayır, ama unutma ki fernando komada. komada.
    - daha açık konuş benimle!
    - komada. komada. komada. komada.
    - ne diyorsun mercedes ne tür bir oyun bu?
    - aynı kelimeyi böyle tekrar edince çok garip oluyor ya. komada. komada.
    - ...??
    - komada.. komada ejderi.. komadam... kom adam'ın maceraları... ko madam...
    - ...?
    - ...komando......
  • genel olarak daha zengin ( madden ) karakterlerin kullandığı tondur bu. "param var tehditde ederim alay da ederim lan" düsturundan yola çıkar bu karakterler.
    fakir olan karakter böyle cümleler kurmaz "ben fakirim ve alçakgönüllü olmalıyım ama gururuma bir zarar gelirse herşeyi kusarım" saplantısı içinde yoğrulur çünkü.
    kadın karakterlerde ise bu tonu kullananlar genellikle, hırslı, istediği şey için herşeyi yapabilecek, bazen de hafifmeşrep tavırlarda bulunan bir mizaç içinde görülmektedir. ezik ve güzel olanlar bu tavıra sokamazlar kendini.

    açıkçası bu konuşmalar bu zengin kılıklılara daha fazla yakışır. doğruya doğru.
    örneklerle bakalım olaya. önce zengin kılıklı adam ve ihtiraslı kadın:

    - dün akşam gene geciktin mariana. bu gecikmeler pek iyiye işaret değil. içki ?
    - evet lütfen julio. biliyorsun şirket yemekleri çok fazla olmaya başladı. işlerle ilgilensen bilirdin değil mi?
    - hım inceden bir iğneleme seziyorum. ancak yanıldığın ve atladığın konu güzelim dün şirkete hiç gitmemişsin. buz ?
    - lütfen. beni böyle önemseyip takip edeceğin aklıma gelmezdi. gerçekten şaşırdım. ben hayatında yokum sanıyordum. biliyorsun değil mi? ne kadar ihmal ettiğini beni.
    - evet biliyorum ama bu hemen benden vazgeçmeni gerektirmezdi sanırım. çok çabuk değiştin ama bakıyorum. biliyorsun ki bu şirketin büyük hissesi benim . sirke ?
    - lütfen. ne demek istiyorsun sen? sen olmasan ben yok muyum yani? beni bununla tehdit edemezsin. buna izin vermem. herşeyi açıklarım gerekirse.
    - açıklarsan eğer kendin bundan kurtulabilecek misin bakalım. herşeyi alırım elinden herşeyi. antonıus ile ilgili herşeyi biliyorum gizlice buluşmalarınızı. yarrak ?
    - lütfen. bunu nereden çıkardın? kim söyledi. allah kahretsin!

    şeklinde devam eder bunlar. alay eder , iğneler , tehdit ederler, hep ellerinde gizli bir koz olur. ama hiçbir zaman nezaketi bozmazlar. her daim centilmen ve kibardırlar.

    peki bu şekilde bir diyalog fakirler için olsa böyle olur mu? tabi ki hayır. onlar ima yapmazlar. düşüncelerini çok süslü kelimelerle anlatmayı beceremedikleri için, direk vururlar herşeyi dışarı.

    - dün akşam geç geldin nerdeydin sen? bir kahve yapsana.
    - kahve bitmiş gidip alsaydın ya bütün gün. işyerinde mesaiye kaldım.
    - he yani ustabaşına vurduruyorum diyosun öyle mi? bari bir çay koy lan!
    görüldüğü gibi dakkasında biter diyalog. çünkü mevzuyu uzatcak , karşı tarafı iğneleyecek , cümlelerle dans edecek bir donanım yok. anca bu kadar.
    bir de zengin ve fakirin münasebeti vardır ki hiç çekilecek gibi değil.

    - bu akşam geç geldin antuan . sanırım birşeyler dönüyor kuzum anlatmak istediğin bişeyler var sanırım. viski ?
    - duda abilerle içmişiz . saat amma olmuş ha anlamadım valla. yok verme rakı içtim karışmasın şimdi viski falan. sen naaptın? içim ezildi az bişeyler hazırlasana.
    al işte. gördüğünüz gibi kadının o son derece üsturuplu iğnelemeleri ve hafif tehditkarvari konuşmasına rağmen adam hiç oralı olmadı. ne oldu ? bok oldu ne olacak.

    evet mümkün mertebe bu texte bağlı devam eder diyaloglar.
    o yüzden bu tavırlar zengin adamlara biçilmiştir.

    edit: imla.
  • - korkarım bu ilişkiyi daha fazla sürdüremeyeceğim maria.
    - hmm... diyorsun "kalkmayan" bir ilişkiydi bu, yerimizden "6 santim" yol aldık ya da almadık.
    - öhöhöm... şey, eee, diyorum ki bu ilişki işte....
    - diyorsun ki "keşke ferdinandınki gibi olsa" idi di mi bu ilişki, hani bir kere görmüşsün ya, ilişkisini...
    - ee... akşama yemeğe nereye çıkıyoruz?
    - ha şööle...
  • bu tip ses tonu is hayatinda daima galibiyete mahkumdur.
  • bitiriyorum, bitiyorum, bitiriyorum; bitiremedim! derken mütemadiyen sırıtan kuvvetle muhtemel chp'li bir şahsa ait ses tonudur.

    (bkz: bi bitmediniz amına koyim)
hesabın var mı? giriş yap