hesabın var mı? giriş yap

  • bir aysel tuğluk açıklaması. tuğluk; "kürt siyasetçileri olarak şunu açık ve net söylüyoruz. bir tek gerillanın burnu kanarsa bunun hesabını sorarız. hükümete çağrımız, herhangi bir provokasyona meydan vermeden, tek bir gerillaya zarar gelmeden, bunun tedbirleri alınarak çekilme sürecinin sağlıklı bir şekilde tamamlanmasıdır." demiş.

    başbakan türk askeri için böyle bir çıkış yapamadı, tek askerimize zarar gelirse bunun bedelini ödetiriz diyemedi ya. şimdi susup izlesinler. baraj yapımını durdursunlar, karakolları yıksınlar, gerilla geçerken selam dursunlar. alkışlar hükümetimize.

  • ilk entryi yazanın aklına işlenmiş endişeyi gösteren durum.

    haberi bile "pkk sevici falan değilim" şerhi ile yazabilmek memleket genelinde olduğu gibi sözlüğün de ne hale geldiğinin göstergesidir.

  • benzeri tarihte sıklıkla görülen zihniyettir. selçuklular, timur devleti gibi örnekleri vardır. allahtan o dönemde berkut, emrecan, pelinsu gibi isimler moda değilmiş. berkutlu imparatoru 2. tuğberk kulağa çok tuhaf geliyor.

  • eski sevgilinin yeni sevgilisine gülümsemesi. bugün gördüm bunu. ama alelade bir gülümsemeden bahsetmiyorum.
    onu okuldan aldığım zamanki gibi gülümsemesi...
    işten güçten uzun bir süre görüşemedikten sonra buluştuğumuzdaki gibi gülümsemesi...
    ilk yurtdışı seyehatimden sonra beni havaalanında karşılarkenki gibi gülümsemesi...
    kar yağarken ellerini ellerimin arasına alıp ısıttığımdaki gibi gülümsemesi...
    kendi ellerimle yaptığım hediyeyi ona sunarkenki gibi gülümsemesi...
    öpüştükten sonraki gibi gülümsemesi...

  • bu serzeniş sonrasında şunu okuyacağız yorum olarak muhtemelen: "canım tedavi artık çok kolay. deneyebilirsiniz". buradaki "canım"ı anladınız siz. akıl verme canım'ı. yani "ben doğurdum çok güzel. senden daha üstün ve bilgiliyim. allah herkese versin"
    iğrençsiniz. rezilsiniz. topunuzun canı cehenneme.

  • bana hep 'umut sarıkaya amerika'da yaşasa nasıl olurdu' sorusunun cevabı gibi gelmiş olan film. biliyorum tam örtüşmüyor ama yine de fena benzetme değil. diye düşünüyorum. açıkçası. ordinary life is pretty complex stuff. dostum, bunu ancak çeken bilir. o hasta dosyalarından birini çekip aldığında gördüğü 'mesleği: memur' notu filmin bütün momentumunu aldığı yer. güzel hikaye özetle. samimi. soğuk. sıcak. ordinary life işte.

  • deneyen biri olarak kişisel deneyimlerimi aktarayım:

    ister prefabrik, ister yaşam koyterneri (konteyner ev), ister ahşap olsun:

    - en az 2 cephe penceresi boydan cam olacak bu şekilde olmazsa kümes gibi duruyor, büyük camlarla modern ve ışıl ışıl.
    - konteynerler temele ihtiyaç duymuyor, genelde beton kazıkların üzerine oturtuluyor, kazık sayısı çok olmazsa yürürken zıplıyor.
    - kazıklar üzerinde duran koynerin altı boş olursa ısınma problemi olur kenarları örme taş - tuğla v.s ile kapatılmalı.
    - dış kaplamada en azından giriş kısmı ahşap olursa daha şık durur, diğer türlü şantiye konteyneri gibi görünüyor.
    - tuvalet duş olayı için belirlenen duvara 1 kapı daha açıp ekleme seyyar kabin yapabilirsiniz ancak sağlıklı olmayacaktır. proje aşamasında onu da konteynerdan yaptırıp ana konteynera(ya da tipi ne ise) sabitletebilirsiniz.
    -çatı kısmı genelde düz oluyor, kesinlikle eğimli yaptırılmalı, mümkünse 2 akarlı ve oluk-gider olmayacaksa saçaklı olmalı.
    -veranda - sundurma-iç dekorasyon olayına girmiyorum zevke ve bütçeye göre değişir.
    bonus : kapı önünde en az 12m2 (2 halı büyüklüğünde) serme çim olsun.

    aklıma geldikçe eklerim.