hesabın var mı? giriş yap

  • akşam yapılan yemeği aileye değil de erkeğe yaptığını düşünüyorsa, evlilik sonrası paylaşımı kocası için değil de bir erkek için yaptığını düşünüyorsa yapmasın zaten.

    o elden yapılan yemekten hayır gelmez...

  • ölmeden açıp sevdiği bir şarkıyı dinlemeyi es geçmeyen adam. gözlerinin içi de gülüyor, şaraptan da şarkıdan da hala tat alıyor.. canının açıp şarkı dinlemeyi çekmesi bile yaşam kıvılcımı aslında. sırf o güzel şarkılar için bile yaşayabilirdi.
    ayrıca empati yapmayı denedim yapamadım, misal biraz sonra ölmeye karar versem ve son bir şarkı dinlemek istesem hangi şarkıyı dinleyeceğime bile karar veremem yahu. onu mu dinlesem bunu mu dinlesem derken hepsinden biraz biraz dinlerim zaman alır yürür. madem bunu dinledim son bir de film izleyeyim derim, onu mu izlesem bunu mu izlesem derken acıkırım, onu mu yesem bunu mu yesem derken tekrar hayata dönerim herhâlde. sırf en son yapacağım şeylere karar veremediğimden ölemezdim herhâlde.

  • 35 yaşındayım ve şimdiye kadar güneş gözlüğü bile kullanmamış bir insan olarak ormanda 10 kaplan gücünde görüyorum. hiç kıskanmaya gerek yok, herkesin bir defosu vardır.

    geçen çarşamba uyandığımda sol kulağım tıkanmıştı, grip olduğumu sandım. perşembe günü tıkanıklığa çınlama ve uğultu eşlik ediyordu, su kaçtı zannedip çıkarmaya uğraştım. cuma günü sol kulağımdan kendi sesimi bile duyamadığımı fark edince hastaneye koştum. ani işitme kaybı adında bir hastalık geçiriyorum. kortizon, hiperbarik oksijen tedavisi, odyometri sonuçları, dengesizlik, halsizlik, baş dönmesi...

    bir günde sağır oldum. düzelir miyim? kimse bilmiyor.

    her gün 15-20 kişi ile beraber denizaltı görünümlü basınçlı bir odada, 2 saat boyunca oksijen maskesiyle oturup kulaklarımdaki basıncı eşitlemeye çalışıyorum. kemik hastaları da var, işitme yerine bir sabah kalkıp gözlerinin görmediğini fark edenler de, beyin tümörü nedeniyle tedaviye girenler de...

    bence gözlük havalı bir şey, işitme cihazı pek o kadar değil.

  • bazen gömleklidir bazen fanilalı. olduğu yerden otobanı izler. eğimli arazide rahatlıkla oturup uzanabilmesi evrimsel adaptasyonun muazzam bir örneğidir. kimi zaman yanında arkadaşları da olur. gamsız görüntüsüyle modern dünyanın karmaşasına adeta bir başkaldırış olarak yorumlanır. ne amaçla orada olduğu ise hala gizemini korumaktadır.

  • krizin ana nedeni pandemi dolayısıyla abd'de üretimin durması ve tüm ticaretin çin-abd yönüne kayması.

    ilk olarak çin-abd arası navlunlar 2.000usd civarından 8.000-10.000usd civarına yükseldi. bu karlı durum nedeniyle tüm armatörler konteynerlerini boş olarak çin'in ana limanlarına çektiler ve hepsini dolu olarak abd'ye yönlendirdiler.

    aynı dönemde abd'de üretim durma noktasında olduğu için ihracat da azaldı ve alışılmadık şekilde limanlarına gelen dolu konteynerleri aynı oranda ihracatta kullanamadılar ve böylece limanlar, depolar boş konteyner ile dolmaya başladı.

    yoğunluktan dolayı limanların verimli çalışamaması öncelikle konteyner gemilerinin açıkta beklemelerine, daha sonraları konteynerlerin aktarma limanlarında bekletilmesine ve en sonunda da kıta amerika'sına gidecek konteynerlere sınır konmasına ve hatta hatların belirli periyodlarda kapanmasına yol açtı.

    mevcut şartlarda ticaretin eski koşullarına dönmesi zor görünmektedir. en az bir yıl daha belki de daha da artarak yaşanan gemi, ekipman ve navlun krizi devam edecektir.

    bir de yetmezmiş gibi çıldıran petrol fiyatları her hafta baf artışı olarak navlunlara yansıyacaktır.

    tavsiye olarak bir mal için fiyat verirken aldığınız navlunun üzerine ciddi bir temkin payı ilave etmenizdir.

    son olarak duyum notu: msc tek tabanca olmanın da etkisiyle 15 mart'tan sonra anormal bir artış yapacaktır amerika kıtası için. söylenti 2.000usd/teu civarıdır.

  • merhaba ben salak oldugu icin hala size laf anlatmaya cali$an kadin.

    hataniz anne vs. embriyo ikiliginde oyunuzu ne idugu belirsiz bir embriyodan kullanmanizdan geliyor. henuz findik boyutuna gelememi$ bir dollenmi$ yumurtayi, bir bireyin hayatindan onemli saymanizdan bahsediyorum.

    "can almayi istemek" filan diye romantize ettiginiz $ey regl sirasinda atilan, kadinsaniz pedinizde filan goreceginiz parcalarla ayni boyutta bir pihti. siz hayatinizda regl olmami$, kanamami$, rahminden atilan yumurtayi gormemi$ bireyler olarak kalkip "o bi can taam mi" diye bagiradurun, kadin bedeni zaten surekli bir devinim icinde. yumurtasi dollendiginde de istemiyorsa o dollenmi$ yumurtayi yok etme hakkina sahip. bu kar$ila$tiginiz agresif tavrin sebebi de sizin "e bi kere kalmi$in hamile, dogur gitsin" yav$akligindaki tutumunuz. kimse (dogurduktan sonra evlatlik verse bile!!!) o istemedigi hamileligi dokuz ay ya$amak zorunda de-gil.

    size gore findik boyutundaki embriyo > kadinin butun hayati.
    i$te tam da bu yuzden gerizekalisiniz.

  • yarın tüm çocuklarımın mutlu bir şekilde ayrılmasını dilediğim sınavdır.

    bu vesileyle birkaç şey söylemek istiyorum:
    emeklerinizin karşılığını alacağınız, başarılı bir sınav geçirmenizi diliyorum.

    geleceğinizi belirleyeceğiniz bu başlangıçta, sınavlardan daha fazlası olduğunuzu unutmamanızı hatırlatıyorum. hepinize kolaylıklar dilerim.

    her zaman aktif olamasam da zaman buldukça ekşi sözlük'te de sizinle beraber olmaya çalışacağım.

    ankara büyükşehir belediye başkanı mansur yavaş

  • siyasal islamcıların ve onun şakşakçılarının türk milletine hediyesi.

    "abi istikrar önemli yea, biz koalisyon dönemini de hatırlıyoruz yea, 90'lar çok fenaydı yea, adamlar çalışıyor yea..."

    mutlu musunuz lan içine çekildiğimiz bok çukurundan?