ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yemek siparişi uygulamalarının komisyon oranları
-
300 liralık siparişimin 150 lirasını yemek firmaları komisyon olarak kesiyorsa, ben senin restoranına kendim geldiğimde neden yine 300 liraya alıyorum aynı siparişi? bunu herkes sorumuş ama cevap yok.
aynı siparişimi sana kendim gelip 200 liraya yakın mal edeceğimi bilsem söz gelip kendim alacağım.
çanakkale köprüsü'ne isim önerileri
-
15 temmuz darbe girişimi kalkışması milli irade demokrasi imamhatip köprüsü.
su sıçratmamak için yavaşlayan sürücü
-
şu zor günlerde en çok ihtiyacımız olan sevgi insanı.
hikayeme gelince;
25 senelik hayatımda ilk kez bugün rastladım kendisine. okul harcını yatırmak maksadıyla koyuldum yola. çeşitli genişlik ve derinlikteki su birikintilerinin üzerinden atladım, sağından solundan dolandım. amacıma ulaşmak için önümde sadece 15 metrelik bi mesafe kalmıştı. gel gelelim 15 metrelik bu mesafenin sol tarafında duvar, sağ tarafında ise, ortasında şu zamana kadar gördüğüm en heybetli su birikintisini barındıran, tek tük arabaların geçtiği bi yol vardı. kaldırım da en fazla 40cm genişliğinde.
o esnada pda'ime --objective update-- mesajı geldi: -ekmek al!!*
daracık kaldırım üzerinde ilk 5 metreyi sorunsuz olarak yürüdüm. önümde koskoca bi 10 metrelik mesafe vardı daha. o sırada köşeyi hızla bi araç döndü. panikledim. kaçacak hiçbir yerim yoktu. hiç bu kadar çaresiz kaldığımı hatırlamıyorum. eğer o hızla gelmeye devam ederse donuma kadar ıslanıcam. duvarla bütün oldum, gözlerimde dehşet ifadesi... artık sadece o sürücünün insafına kalmıştım. zaman yavaşlamıştı o an sanki, bütün algılarım keskinleştiğini hissettim hatta bi ara uzay geometrisinden 1-2 alan formülü bile hatırlar gibi oldum. aracın su birikintisine varmasına bir kaç metre kalmıştı ki artık gözlerimi kapadım. ne olduysa o an oldu işte. ıslanmamıştım... gözlerimi açtım. araba yavaşlamış, içindeki şoför ise bana bakıp gülümsüyordu. gülümsedikçe etrafa ışık saçıyordu adeta. zaman normal seyrine döndüğünde arkasından bakakaldım öylece. medeniyet dediğin böyle bir şey olsa gerek dedim içimden. gittim harcı yatırdım. eve giderken de ekmeği unuttum...
bu nasıl bir empati yeteneğidir a güzel insan
(bkz: yağmurlu havada su sıçratan şoförler)
neymar'ın teke tekte geçemeyeceği adam
-
(bkz: fatih altaylı)
billur kalkavan'ın 1983 yılındaki fotoğrafı
-
dostum billur kalkavan demişsin ama bu seren serengil.
ismail türüt
-
facebookta dolaşırken birilerinin artık kendi dilinden "dur" dediği görülen kişi.
aşağıdaki linkten yazılanlar görülebilir, ne olur ne olmaz buraya da aktarayım;
https://www.facebook.com/…741825.31005599074&type=1
elliuçtur elliuç rize'nun plakasi,
kim kemuk atarse, olursun yalakasi..
yetmedimi ismail bu kadar kudurduğun,
her sene değişiyi tasmani tutturduğun..
bir gun şevki yılmaz'a, bir gun melih gökçek'e,
türüt hepten dönüştun, omurgasuz böceğe..
bir gun mesut yılmaz'a, bir gun sedat peker'e,
her yöne döneyisun benzeyisun tekere..
vatansever geçinup, katili öveyisun,
deren satiluriken, acep ne edeyisun.?
israil'li hep aldi senun dereleruni,
yesunler yalan yere vatan sevmeleruni..
turkiler dizeyisun birkaç bin lira içun,
değer miydi ismail festival kapmak içun..
adam olsan bu millet belki seni severdi,
eski karinda gidup mahkemeye vermezdi..
iki uç kuruş içun harcadun gururuni,
bu sana son uyari yiturma onuruni..!
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kız arkadaşım bilgisayar oyunlarımdan rahatsız.bu yüzden satmak zorunda kaldım. 60 kilo 170 boylarında yemek yapmayı biliyor. iyi kızdır"
ekşi sözlük dışarı çıkmalık arkadaş veritabanı
burs mülakatı diyalogları
-
bursu kapabilmek için kişinin kendini hem acındırması hem de kendine hayran bırakması gereken diyaloglardır. şöyle ki;
- en son okuduğunuz kitap?
- sefiller...
- kim yazmış peki*?
- victor hugo yazmış biz oynuyoruz..