hesabın var mı? giriş yap

  • istemsiz üye yapıldığım gruplardan biri. hemcinslerimi kötülemek gibi olmasın da dır dır vır vır okumak zorunda kaldığım, bolca öpücük gülücük gördüğüm, toplu sevgili bulma duaları, ojeler, saç modelleri, bişi yazmayinca da tripler aman yarabbim. teknolojik dır dır. allahtan grubun mesajlarını sessize al gibi bir mod var. whatsapp iyi biri de çevresi kötü bence.

  • filmle ilgili bir kaç trivia ekleyim:

    -kahraman kıral'ı bir kız çocuğu seslendirmiştir. seslendiren nilgün kasapbaşoğlu daha sonra oyuncu oldu. kendisini papatyam dizisinden hatırlayabilirsiniz.

    -kemal sunal filmdeki kısa rolünü ücretsiz oynamıştır.

    -cahit oben'in bu film haricinde film müziği çalışması yoktur. (oben'in zannedilen en büyük şaban film müziği oğuz abadan'a aittir.)

    -kahvedeki seyis rolünü oynayan mehmet aslan, tarkan, zagor, gültekin gibi çizgi roman uyarlaması bazı filmlerin yönetmenidir.

    -teyit edemedigim bir bilgi; film müziği icrası yurdaer doğulu orkestrası ve gitarda cahit oben'e aittir.

    -tarık akan'ın ertem eğilmez'den iyi oynayamadığı için fırça yediği meşhur sahne eşek abdullah'ın satıldığı kasapla olan pazarlık sahnesidir.

    -film, arzu film'in en az gişe yapan filmidir. (istatistiki bir bilgi olmaktan ziyade arzu film'in o dönemki idarecilerinin ilettiği bir bilgi)

    -son olarak nispeten çok bilinen bir bilgi; kahraman kıral, e-5 kenarında kozyatağı'nda bulunan kıral mobilya'nın sahibidir.

  • (bkz: senin derdin dert midir benim derdim yanında)

    gibi olayı kendi üzerine çevirmek ya da; "işte bak şu senden daha kötü durumda", "elindekinin kıymetini bil", "keşke ben senin yerinde olsaydım" türü cümleler kurarak teselliye ihtiyacı olanın derdini küçümsemek asla teselli vermez. aksine bir de sırtına suçluluk duygusu ekler insanın.

    hele "sen benim yerimde olsaydın, ne yapardın hiç bilmiyorum" var ki, tam evlere şenlik.

  • askerden dönüp işsiz kaldığım zamanlarda çok kez yaşadık biz bunu. defalarca masa altından para uzattı bana.

    sonrasında ne mi oldu? evlendik.
    şimdi tüm hesapları ben ödüyorum.

  • beni bu tiplerle aynı ülkede yaşamaya muhtaç eden -başta adnan menderes olmak üzere- herkesin allah belasını versin. rezalet ya. gençliğimi, gençliğimizi, hayallerimizi sikip atan bu tipler işte...

  • özet:

    - türbanlı bacımız tırnaklarını yaptırmaya giderken yanında oturan kızla dedikodu yapmış.

    - dedikodu yaparken konuştuğu çocuğun fotoğrafını instagram'dan göstermiş.

    - fotoğrafını gösterdiği kız, çocuğa yürümüş ve çocuğu kapmış.

    burası şokomelli, çocuk 28 yaşındaymış. bu detayı unutmayacakmışsınız.

    edit: burnuna kadar ruj süren birini ilk kez gördüm.
    edit2: 28 detayını soranlar için tekrar izledim videoyu. diğer kız 28 detayıyla yürümüş, olgun erkeklerden hoşlanıyorum vs. gibisinden. daha da beni bu başlığa döndürmeyin manyak herifler.

  • simdi kendisinin cikip özür dilemesi filan cidden güzel bir davranis da, bence hicbir degeri yok. neden? cünkü serdar ortac o zaman da konjonktüre ayak uyduran bi insanmis, simdi de öyle. herkes kürt acilimi, kimlikler kardesligi derken buna karsi bir söz söylemesi beklenemez heralde. yine duruma ayak uydurur, rüzgar ne yöne esiyorsa o yönde hareket eder.

    ayrica kendisi 90larin ikinci yarisi sonrasinda türk gencliginin zeka gerilemesinden birinci dereceden sorumlu tutulmali bence. bir düsündüm de etiler eglence kültürünün yayginlasmasi (eller havaya?) -ki röportajda bu serdar ortac'a dayandiriliyor- ve televolelerin, magazinlerin patlamasi da es zamanli hadiseler.