hesabın var mı? giriş yap

  • alacağınız ürünü belirledikten sonra amazon almanya, italya, fransa, amerika ve diğer hepsinden alacaganiz ürünü aratın. türkiyedeki fiyatların yarısına kadar daha uygun alabilirsiniz. ya da türkiye'de 3000 tl'ye bütçeniz yetiyorsa buralarda 6000 tl olan bir bebek arabasini o fiyatlara alabilir ya da aynı arabayı 1500-2500 tl arasına alabilirsiniz. mesela ben:

    inglesina quad bebek arabası ve ayaklı portbebe setini amazon fransa'dan 593 euro'ya aldım. türkiye'de ayaklı portbebe yerine ana kucağı (oto koltuğu özellikli) ile bu set tam 11000 tl. neredeyse yarı fiyatına aldım ki amazon yurtdışından yaptığım hemen hemen tüm alışverişlerde en geç 3 ay içinde vergi düştüğü için para iadesi oluyor bunda da 40-50 euro iade gelebilir, o zaman türkiye fiyatının tam yarısına almış olurum. bu arada amazon almanyada daha ucuzdu ama ürünü izmir'e yollamiyorlar, ben aldıktan sonra bu ürünü de izmir' e yollamayi kabul etmedi sistem yaptigim yeni alisveris denemesinde.

  • klasik rus edebiyatında roman karakterinin fakirlik seviyesini anlatırken kullanılan "andrey fyodoroviç bazarov 5 yıldır yeni bir palto alamıyordu kendisine ve cebinde kalan son 3 kapikle simit almak fırına gidiyordu" açıklamasında geçen paltodur kendisi ama açık konuşmak gerekirse bana çok da fakirlik gibi gelmiyor artık ya bi paltoyu 5 yıl giymek, hatta ben "5 yıl çok normal lan bi palto 7-8 sene giyilir bence" diyorum artık bi palto olmuş kaç lira. evet.

  • modayı bu şekilde konuşmak olarak değerlendirirsek eğer böyle de bir örnek var ;

    - benim accept ettiğim meeting niye calendar'ımda görülmüyor ?

    bunu diyen bunu da dedi hatta ;

    - meeting'in ingilizcesi neydi ya ?

    yemin ediyorum ki gerçektir.

  • ne kadar şerefsiz varsa toplanmış buraya. cahil olursun, görmemiş olursun, aklın yatmaz salak olursun böyle bir başlık açarsın anlarım da, olmadığını varsayarsak malsın kardeşim. malın önde gidenisin. başlıktaki fikrin zehirli tomurcuğu dahi zihninden geçmişse değil aynı ülkede aynı platformda olmaktan bile rahatsızlık duyduğum insansın. kız kardeşin, eşin, kız çocuğun, evindeki dişi sinek bile senin gibilerden uzak dursun.

    iki sene ablamlarla yaşadım. ablam evlenip izmire yerleşti. ben de üniversiteyi kazanıp orada okumaya gittim. ablam memur, öğretmen. yazın malum tatil onlara. bende parlak, emsal öğrenci. her sene yaz okulundayım. ablam 1 ay istanbula yanımıza gelir kalmaya. bende o bir ay boyunca eniştemle aynı evde kalırım. kolamızı cipsimizi alır filmimizi açar tvde izleriz. baaaak hem de yazın, hem de o sıcakta, baaak hem de şortlarla falan!
    tanımı da yapim her ihtimale karşı: sıcaklarda şortla da evli ablasında yatıya kalabilen kızdır.

  • yıl 1995 belki de 97 tam hatırlamıyorum... televizyona çıkmıştı kocası kayahan ile birlikte. o zamanlar evlilikleri çok yeniydi ve canlı yayında kayahan tarafından çok büyük bir haksızlığa uğramıştı...

    yaşı küçük olduğu için kayahan paramla evlendi, yakında beni bırakır, bir hasta olsam hemen kaçar gibi laflar etmişti. o da yanındaydı, incitmeden kendini savunmaya çalışmıştı. yüzü düşmüş ama kibarlığını hiç bozmamıştı.

    o gün bu gündür kayahan'i her gördüğümde o tartışma gelir aklıma. acaba karısı bıraktı mı, evlilikleri nasıl, dediği gibi mı oldu...

    ölüm haberini alınca benim için tartışma da cevabını buldu, büyük sanatçı kayahan yanılmıştı. 20 yıl önce beni bırakır diiye hırpaladığı karısı ölene kadar yanındaydı...

  • şırnak'ın' ın güçlükonak ilçesinde geçtiğimiz hafta yaşanan olay. şöyle ki; entegre hastanede yani bulunduğu yerin acil hekimi, aile hekimi, nöbet tutanı kısaca herşeyi olarak görev yapan hekimin acil nöbeti tuttuğu sırada güçlükonak kaymakamının eşi rahatsızlanır. kaymakam doktoru ayağına getirebilmek için şöförünü hastaneye yollar. doktor acilde bulunan tek doktor olduğunu acili boş bırakmayacağını söyler. ardından kaymakam doktoru arar "sen nasıl ben gel dediğimde gelmezsin" tadında bir nutuk çeker. aralarındaki küçük tartışmadan sonra kaymakam doktoru fırçalamakla yetinmez.

    sonrasında olaylar şöyle gelişir. kaymakam durumu şırnak valisine aktarır. vali halk sağlığı müdürünü arar. neticede doktora özel bir denetim yapılır. denetimde yanlış yazılıp düzeltilmesi için halk sağlığı müdürlüğü' ne gönderilen tabelaların neden asılı olmadığı gibi birkaç abuk şey için tutanak tutulur. doktorun aile hekimliği sözleşmesi fesh edilir. bağlı olduğu sendikaya başvurmakla yetinen doktor şimdi hizmet hayatının periferin hangi noktasındaki acilde devam edeceğini merakla bekliyor.

    ülkedeki ünvan sahibi insanların makamının gücünü kullanarak birseyler elde etmeye çalışmasına mı, halk sağlığı müdürünün kendi doktorunu haksızlığa karşı korumamasına mı , doktorun doğru davrandığı halde başının yanmasına mı yanayım bilemedim sözlük.

    edit: carlito ikigante ye teşekkürler drtus

    edit 2: merak edilen isimler için #39799975

    edit 3: bugün öğrendiğim habere göre doktorun sözleşmesi fesh edilmemiş. fesh edilme ihtimali varmış.

    edit 4: bugün konuyla ilgili olarak şırnak halk sağlığı müdürlüğü önünde basın açıklaması yapıldı. ilgili haber

  • demirtaş'tan erdoğan ve davutoğlu'na hitaben bir benzetme gelmiş:

    "..cumhurbaşkanı erdoğan'ı, ak parti genel başkanı gibi davranmakla suçlayan selahattin demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
    "keşke sen türkiye'nin 81 iline de eşit yaklaşsaydın, ülkenin 30 siyasi partisine de eşit mesafede olsaydın. o zaman, 'cumhurbaşkanı' denilirdi sana. ama şimdi akp'nin genel başkanısın. akp'nin genel başkanı olarak biz baraj altında kalalım diye gece gündüz uğraşıyorsun. dün dedim ya sen maho ağa'sın, maho ağa. bir de onun yanında başbakan var ya, o da bilo gibi etrafında dönüp dolaşıyor. her türlü fitne fesadı yapmak için maho ağa'yla beraber kibar feyzo'lara karşı mücadele yürütüyorlar. kim kazanacak peki. yoksullar, emekçiler, haktan, adaletten, emekten yana olanlar kazanacak. tarih bunu defalarca ispatlamıştır. bu defa da inşallah böyle olacak. türkiye'de hepimizin ihtiyaç duyduğu barışı kardeşliği sağlayacağız.".." http://www.radikal.com.tr/…_donup_dolasiyor-1366202

    filmi hatırlatmak adına bir kaç replikten bakınız:

    (bkz: vallaha sataram köyü ha)
    (bkz: faşo aga)
    (bkz: o paraya öküz alırız)
    (bkz: ekk)
    (bkz: vur ula itoğlu o sopa bizim elimize geçmez mi)

  • kanla aldık evet. gerekirse yine kanımızla bu sefer de arapseverlere karşı savunuruz.

    tanım: küfrü bile hak etmeyen türklük düşmanı yobazın tehdidi.

  • son ukome toplantısında denetim talep eden taksiciler odasının isteğinin ivedilikle yerine getirilmesi hadisesi.

    her gün fazla değil 20 tane zabıtayı sahaya süreceksin izle komediyi. 20 zabıtanın maaşı tek günde toplanır zaten. seve seve düzene girecekler..