hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: gelin arabası süslemek) kadar saçma.
    sırf gelenek diye, körükörüne yapılıyor bu saçmalıklar.

    bu geleneğin ve gelin arabası önü kesmeye çalışanların bitmesini diliyorum.
    bazen çığrından çıkıyor.
    benim arabamın kapısını açıp, torpidoya ve gelinin elindekilere saldırdılar.
    kovaladım.
    hareket ederken kaputa yatıp sileceklere asıldılar.
    ''koparırım bak. para ver!'' diye bağırıyordu it.
    bu fakirlik değil.
    bu gasp arkadaşlar.
    rızanızla olan bir şey değil.
    davul çalıp gürültü yapanlar da aynıdır benim gözümde.

  • çirkefliği bir tarafa bence kıskanç bir kadındır.

    mutlu çiftleri görünce bazıları kuduruyor işte böyle.

    gençlere bakma, nevrin dönmesin çığırtkan kadın…

    bir söz vardı neydi o? hah buldum… kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa en ahlaksız da en namussuz da odur diye. çok doğru bak bu söz…

  • daha önce yazmıştım. tekrar yazayım.

    1) işten çıkaracağın elemanı ücretsiz izne yolluyorsun.
    2) işten çıkarmadığın için, tazminat ödememiş oluyorsun.
    3) ücretsiz izne gönderilen kişi işsizlik maaşı yerine işsizlik maaşından kesilmek üzere günlük 39 tl alıyor. işten çıkarılsaydı asgari ücretten fazla alıyorsa bu paradan daha fazla alacaktı.
    4) işveren işten çıkarmadığı için istediği zaman gel diyebilecek. eğer siz gitmezseniz kendi sözleşmenizi fesih etmiş olacaksınız. doğal olarak tazminat alamayacaksınız. dolayısıyla iş aramanızın da önüne geçilmiş oluyor. hatta sözleşmeyi siz fesih ettiğiniz için işsizlik maaşı dahi alamayacaksınız. (tasarıda işçi de istifa edemez diye değiştirilmiş. yani boynunuzu eğip 3 ay kovulacak mısınız kovulmayacak mısınız onu bekleyeceksiniz. para alamıyorum o zaman başka yerde çalışayım deme hakkınız yok)
    5) işveren işten çıkarmadığı için işler düzelince yeni personel aramak zorunda kalmayacak.
    6) işsizlik rakamları artmayacak.
    7) kısa çalışma ödeneği böylece hikaye olacak.
    8) işten çıkarmayacak firmaları bile ücretsiz izne çıkarmaya teşvik ediyorsun.

    kime yaradığını anlamadığım tasarı.

  • ekşi sözlüğün kuruluş amaçlarından biridir faydalı ve doğru bilgilerin yayılması. şimdi ise biraz forum biraz piyasa bir tad almış gidiyor sözlük. evet maalesef yazarlar paylaşılan bilgileri sorgulamıyor, kendi kafasına uygunsa yazılan yazı, paylaşılan bilgi basıyor şukelayı...

    peki sözlüğün bu hale gelmesinin sebebi kim acaba?
    (bkz: ssg)

    önce kendi değerlerine aykırı hareket edip, ilgili ilgisiz herkesi yazar yapıp, kontrolü imkansız hale getir, sonra aziz nesin havalarında sözlüğün %bilmem kaçı aptal tespiti yap. neye yarar...

  • tübitak’a 1 milyar 890 milyon 467 bin lira , diyanet'e 5 milyar 442 milyon lira.

    neredeyse 3 katı.

    sonra da derler ki "türkiye ara eleman ülkesidir, mucit çıkaramaz".

    alalala, neden acaba?

  • bir kere düştüm buna.

    iş arkadaşımdı. telefon almıştı kendine. 1 ay ödedi. sonra başka yere geçti. 2. ay ödemedi. 3. ay ödemedi. 4. ay aradım. direkt lafa girdim. biraz sıkışığım, para gelecek 1 aya. hepsini öderim dedi. 2 ay geçti, ses yok. tekrar aradım, açmadı. geri de dönmedi. mesaj attım. aga 24 saat içinde tamamını ödemezsen, ben kendi bildiğim yoldan çözerim dedim. tabii ki geri dönmedi. günah benden gitti.

    o zamanlar mavi bilgisayar vardı. oradan almıştık telefonu. gittim. hırsızlık vakası var. faturamı kaybettim, fatura nüshası lazım dedim. kredi kartıma ait alışverişten faturamı verdiler. karakola gittim. önce durumun aslını anlattım. polis güldü. telefonu ya da parasını verirse şikayetten vaz geçer misin dedi. tabii ki dedim. tamam, hallederim şimdi dedi. numarasını istedi. aradı hemen yanımda, parayı getir yoksa başın yanar, benden demesi dedi.

    adam şehrin öbür ucundan 15 dakikada geldi karakola. güzel güzel paramı verdi. saydım, ilk taksit dahil hepsini vermiş. geri verdim fazlasını. adi bir kağıda satış protokolü de yaptık oracıkta. imzalar atıldı. sonra arkasına bakmadan gitti.

    aklınızda bulunsun. ola ki böyle bi bok yiyeceksiniz, faturayı kendi adınıza kestirin. ne olur ne olmaz.

  • atakan’i uzun suredir taniyorum. isi gucu show’dur. ben burdan kendisine soruyorum: 15 temmuz gecesi neredeydin? cikip soyler misin lutfen? lafi dolandirmadan, delikanli gibi soruma cevap ver.

  • bir erkek için ideal sevgilinin sözlükteki karşılığıdır şüphesiz.

    kendisini dürttüğünüzde alacağınız tepkiler müthiş yumuşak bir ses tonuyla "efendim?", "evet?", "hazır!" cevapları olur. ilişmezseniz gıkı çıkmaz, ölene kadar bir "ah"ını duyamazsınız. yok efendim "k.çımın şurası ağrıyor", "ben burda ölüyorum sen community shield izliyorsun!" ne bileyim "yine ne var ne istiyorsun senin yüzünden bıdıbıdıbıkbık ....(12-13 dk sonra) hep böyle oluyor!" yok.

    bir işiniz mi düştü? "yaparım", "oduncu, madenci, seyis(oha!)". karnınız mı acıktı? "hemen geyik vurup getiriyorum hayatım". bak "yapmam" asla yok. "sevgilimin karnı aç, gerekirse yaban domuzuna dalarım" mantığı var hatunda. ölüme gidiyor gıkı çıkmıyor yahu. dışarı mı çıkacaksınız? hazırlanma süresi yaklaşık 20 saniye. anlattıkça elim ayağım titriyor abi ya. hatuna "gel" diyorsun, taaa surların öbür tarafından dolaşıyor geliyor. gözyaşlarım sel oldu yemin ederim.